ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum
Kurallarını mutlaka okuyunuz...
FrankfurtYakisiklisi> Forum Mesajları | | FrankfurtYakisiklisi'e ait Toplam 146 Forum Mesajı var
|
|
FrankfurtYakisiklisi
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Ömrün Öte Yüzü> 27.Ağu.2008 Çar 22:43:10 | | fiogf49gjkf0d
Uzak dünyaların hasreti var içimde. Kalbimde arzuyla yanan mahkumun volta sesleri; uzaktaki kuşlara flütünün tiz sesiyle yanıt veren bir mahkumun…
Bu güzel şubat sabahına çökmüş sis gibi rüzgarı bekliyorum dağılmaya. Dalgaların boynumdan öpmesini bekleyen kum tanesiyim avucundaki kumsalda.
Ölümüne atılmayı bekliyorum…
Mahmur şafağın gözlerinden uyku akıyor. Bir uyku ırmağı ulaştırır mı beni sana? Yağmur bulutlarından kalın bir yorgansın. Üstüme sarıl, uyumak istiyorum. Uyumak ve sende uyanmak. Kendi kokusundan baygın yasemenin yaprakları üstünde uyanmak sana.
Aramızda bu andan başka hiçbir engel yok. Bugün, bu an, aramızdaki sır perdesi. Aç ve yüzünü göster bana.
*-*-*-*-*-
Dilimdeki türkü kadar yakınsın; elimdeki çatlak, yüzümdeki çizgiler kadar yakın. Atamadığım kahkahasın. Bir tek benim duyabildiğim fısıltısın; ateşli bir fısıltı.
Ömrümü bir çiçek gibi yakana takmak istiyorum.
Şarkını söyle. Şarkın olmak istiyorum, sahibim olmanı. Islığın olmak istiyorum, savur beni. Yeniden çektiğin nefesle geleceğim sana. İhtiraslı bir nefes gibi ciğerlerinde ateşli bir nağmeyle gezineceğim. Beni içinde tut, sahibim olmanı istiyorum…
Gecenin gözyaşları var yaprakların üstünde. Birazdan güneş silecek narin parmaklarıyla. Gözlerinde yaş olmak istiyorum. Sil gözyaşlarını ellerin değsin.
Ellerinle silinmek güzel şey...
Alıntıdır.
______________________________________________________________________
Sokaklara Bıraktım İçimdeki Çocugu Ele Avuca Sığmaz Kaçar Sakat İşlere Bulaşır O ki Ençok Esrarlı Gözlerinde Efkarlı Bakışlar Saklıdır İşte Bu Yüzden Beni Anlamanı Önermem Sana Çünkü Bu Sözler Çocukluğunu Yaşayamamış Birinin Kelimelerle Oynayışıdır...
FrankfurtYakisiklisi | | |
FrankfurtYakisiklisi
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Küçüğüm..> 26.Ağu.2008 Sal 21:08:19 | | fiogf49gjkf0d
KÜÇÜGÜM...
Ayni sokakta oturuyorduk Hergün bir kızla geliyordu eve Adi ESRARENGIZ DI Herkez onun hakkında Farkli seyler söylerdi. Fakat kimse gercegi bilmezdi
Kirli sakallari vardi. Yesil gözlü, kumraldi Mahallenin kizlari hayrandi ona Bense nefret ederdim Hic kimseyle konusmaz Sadece gelir gecerdi
Birgün onunla yolda karsilastik Cok güzel bir yüzü vardi Bana gülümsedi Sasirdim Ama yine de onu sevmiyordum.
Fakat o cok farkliydi Gece boyunca lambasi yanardi Uyumak yerine onun evini seyrediyordum, Onu sevmedigim halde her seyiyle ilgileniyordum Yavas yavas onu gözlemeye basladim O an anladim ki Hep kendimi kandirmisim Ona karsi hissettigim sey sevgiymis Artik o eve gelmeden uyuyamiyordum.
Yanina gelen kizlari kiskanirdim Herkez onun kötü oldugunu söyleyince Hep onu savundum Onunla karsilasmak icin kapida dururdum Onu yine yolda gördüm Bana göz kirpti Yanimdan gecerken onu cagirdim Acelem var KÜCÜGÜM dedi
Bana aramizdaki yas farkini hatirlatmisti Eve gidip, sabaha kadar aglamistim Karar verdim, ona askimı ilan edecektim Yolunu gözledim Birgün onu gelirken gördüm Pesine düştüm O eve girdi Biraz bekleyip kapiyi caldim Acti, ne var KÜCÜGÜM dedi
SENI SEVIYORUM dedim
Gülümsedi EVET dedi Ne evet dedim, konusmadi Kosarak disari ciktim Bir ay boyunca evden cikmadim Bir gün kizlarla konusurken Ambulans geldi, onun evine girdi Sedye ile onu disari cikardilar Önümüzden gecerken
Bende seni KÜCÜGÜM dedi ve gözlerini yumdu.
Kipkirmizi oldum herkez bana bakiyordu Aglayarak kosmaya basladim Aksama kadar sokakta gezdim Gözyaslarim durmadan akiyordu Sonra eve geldim Annemler ondan bahsediylardi
Sevdigi bir kiz varmis Ailesi evlenmesine izin vermeyince Kiz evden kacmis Sokak serserileri onu öldürmüs Eve getirdigi kizlar, evi olmayan kizlarmis Kimi sevdiyse ölmüs Cok sevip aci cekmis Intihar edip hastaneyi aramis
Polisler evin duvarinda KÜCÜGÜM yazisini bulmus KÜCÜGÜM sende ölme yaziyormus...
Alıntıdır.
___________________________________________________________________
Sokaklara Bıraktım İçimdeki Çocugu Ele Avuca Sığmaz Kaçar Sakat İşlere Bulaşır O ki Ençok Esrarlı Gözlerinde Efkarlı Bakışlar Saklıdır İşte Bu Yüzden Beni Anlamanı Önermem Sana Çünkü Bu Sözler Çocukluğunu Yaşayamamış Birinin Kelimelerle Oynayışıdır...
FrankfurtYakisiklisi | |
FrankfurtYakisiklisi
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Geyik Muhabbet >Fıkralar >Otobüs Şoförü :))> 26.Ağu.2008 Sal 20:35:15 | | fiogf49gjkf0d Bir anne 8 yaşındaki kızıyla otobüste gidiyorlar.
Durakların birinde birkaç tane hayat kadını, müşteri bekliyor....
Kız annesine;
-Bunlar kim..Ne diye bekliyorlar?.. diye soruyor.
Anne de,utana sıkıla;
-Bunlar,kocalarını bekleyen kadınlar,çocuğum… diyor
Bunu duyan otobüs şoförü dönüp ;
-Çocuğa böyle saçma sapan şeyler anlatmayın kardeşim,
bunlar o....udur ve para için erkeklerle yatıyorlar…. der.
Çocuk da;
-Anne bunlar erkeklerle yatarlarsa, o zaman da çocukları olur,
bu çocuklar sonra ne oluyor.
Annenin yanıtı:
-Otobüs şoförü…..
Sokaklara Bıraktım İçimdeki Çocugu Ele Avuca Sığmaz Kaçar Sakat İşlere Bulaşır O ki Ençok Esrarlı Gözlerinde Efkarlı Bakışlar Saklıdır İşte Bu Yüzden Beni Anlamanı Önermem Sana Çünkü Bu Sözler Çocukluğunu Yaşayamamış Birinin Kelimelerle Oynayışıdır...
FrankfurtYakisiklisi | | | |
FrankfurtYakisiklisi
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Geyik Muhabbet >Öylesine muhabbet >Hayat Deyince Aklınıza Ne Geliyor ?> 25.Ağu.2008 Pzt 23:49:18 | | fiogf49gjkf0d
" HAYAT "
Nedir Hayat Ne Gelir Aklınıza
____________________________________________________________________
Hayat silgi kullanmadan resim çizme sanatıdır.
Yaşama kendimizden ne katarsak ,
Yaşamdan da onu alırız .
Alıntı.
FrankfurtYakisiklisi | |
FrankfurtYakisiklisi
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Sanat ve Felsefe >Sunay Akın Kimdir ?> 25.Ağu.2008 Pzt 23:16:52 | | fiogf49gjkf0d
SUNAY AKIN
1962’de Trabzon’da doğdu. Ortaöğrenimini İstanbul Koşuyolu Lisesi’nde tamamladı. İstanbul Üniversitesi Fizik-Coğrafya Bölümü’nden mezun oldu. İlk şiirleri 1984’te dergilerde yayınlandı. Arkadaşlarıyla birlikte 1989’da Yeni Yaprak, 1990’da Olmaz adlı şiir dergilerini çıkardı. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi ile Müjdat Gezen Sanat Okulu nda dersler veriyor. Televizyon programları hazırlıyor, gazetelerde yazılar yazıyor. Buluşlara dayanan, genellikle kısa şiirlerinde Orhan Veli nin günümüzdeki sürdürücüsü. Yumuşak, lirik bir ses tonuyla günlük yaşamdan ilginç ayrıntılar, şaşırtıcı karşılaştırmalar veriyor. Yapılarını, günlük dildeki kullanımlarını bozmadığı sözcüklerle bir düşünce cambazı gibi oynuyor. Son yıllarda şiirden çok düzyazıya yönelmiş durumda. Yakın tarihteki bazı önemli ve özel olayların araştırılmasına yönelik araştırma, çalışma ve kitaplarıyla da ilgi çekiyor. Bu yönüyle edebiyatımızda yeni bir "Salâh Birsel" izlenimi yansıtıyor.
Terzi Tuncay Akın, dükkanına manto diktirmek için gelen genç kızı birkaç kez provaya çağırır yalandan yere.Amacı, mantosunun rengini bordo isteyen güzel kızı bir daha görebilmektir. Sunay Akın sevgiyle dikilen bu mantonun ikinci düğmesi olarak 1962 yılında gelir dünyaya. Doğum gününü 1980 den sonra kutlamamaya karar verir. Doğum günü 12 Eylül dür...
İlk şiirini, Meteoroloji Müdürlüğü nde çalışan bir memurun kızına yazar. Henüz 9 yaşındadır. Kızın isminin baş harflerinin dizelerini oluşturduğu şiiri, evlerinin terasında bulunan odunluk kapısının iç kısmına yazar. Kız, balkona geldiğinde odunluğun kapısını açar mahsusçuktan!.. Ama şiir kızın gözüne hiçbir zaman takılmaz. Sunay Akın yıllar sonra (ki bir şairdir artık) çocukluğunun geçtiği Trabzon a gittiğinde, sert geçen bir kışta, içindeki odunlarla birlikte kapının da sökülüp yakıldığını öğrenir. Şairin ilk şiiri "hava muhalefeti" nedeniyle kayıptır!..
1984 yılında yayınlanan ilk şiiri de bir sobanın içinde kütürdeyen odunu anlatır! İlk şiir kitabı 1989 da "Makiler" adıyla yayınlanır. Adını Cemal Süreyya nın koyduğu bu kitabı "Antik Acılar, Kaza Süsü, 62 Tavşanı" izler.
Sunay Akın şiirin sıradağlarında gezinmez yalnızca... Düz ovaya da iner! Düz yazılarını "İstanbul un Nazım Planı, Kırılan Canlar, Kız Kulesi ndeki Kızılderili, Ay Çöreği ve Deniz Yıldızı, Önce Çocuklar Ve Kadınlar" adlı kitaplarıyla ulaştırır.
Yaşam Radyo da "Veşaire... Veşaire" adlı programı hazırlayan Sunay Akın, televizyon programlarını da hazırlar ve sunar. TRT2 de yayınlanan "Stüdyo İstanbul" ve "İzler", TV8 de izleyici ile buluşan "Gezgin Korkuluk" kültür-sanat programları arasında bir şair duyarlılığı ile hazırladığı için ayrıcalık taşır.
Sunay Akın, yurtiçi ve yurtdışından aldığı davetlerle birçok söyleşiye, konferansa, panele çağırılır. Bu konuda da tam bir çelebidir. Müjdat Gezen Sanat Merkezi öğrencilerine şiir dersi verir. Kentleri anlatır "Gezi" dergisindeki yazılarında. O aslında kaleci olmak istiyordu. Gol olsa da parmak uçlarıyla Ay a doğru uçan bir kaleci!..
ESERLERİ
ŞİİR: Makiler (1989) Antikacılar (1991) Kaza Süsü (1993) 62 Tavşanı (1998)
DÜZYAZI: İstanbul un Nazım Planı Ayçöreği ve Denizyıldızı İstanbul da Bir Zürafa Önce Çocuklar ve Kadınlar Kız Kulesi ndeki Kızılderili Onlar Hep Oradaydı
ÖDÜLLERİ
1997 Halil Kocagöz Şiir Ödülü Noktalı Virgül adlı dosyasıyla 1990 Orhon Murat Arıburnu Şiir Ödülü Makiler ile | |
FrankfurtYakisiklisi
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >Gönderdiğin Islanmış Mektubu Aldım> 19.Ağu.2008 Sal 17:45:57 | | fiogf49gjkf0d Gönderdigin ıslanmış mektubu aldım.
Kelimeler dagılmıştı, harfler birbirine girmişti.
Islanmıştı kağıt seninle aglamıştı,
kelimelerin ıslak ve yağmur tadındaydı. Virgülden sonra süzülüecek noktanın
ardından düşecek gibiydi...
Ya ağlarken yazmıştın mektubu yada
yazarken ağlatmıştın harfleri.
Ama tutmak isterdim gözyaşını akmasın diye,
ya da tutunmak gözyaşına ve birlikte düşmek yanağından boşluğa.
Boşluğun ardında yokluk var ve damla damla senden uzaklaşmak. Senin yanagından kopan bir damla olmanın ötesinde senden kopmak var... Dayanır mi sandın buna yürek.
Bir damla yaşmıdır sadece yanagından süzülen,
yüreginin bütün ateşini taşımazmı sandın o gözyaşı. Ve ona tutunmaya kalkan beni ateşlere yakmazmı sandın.
GözLerinin renginde akar sanırdım gözyaşını ve tadı deniz tadinda. ßiLirsin denizleri ne kadar sevdigimi, ama nedenini de bugün ögren istersen...
Denizleri sevişimin tek sebebi,
bana yüregini getiriyor oluşudur. Yüregin gibi sonsuzlugu çagırıyor oluşu. Deniz sen varsın diye denizdir. Seni hatırlattığı için sevgilidir...
Gözyaşını ne tutabildim , ne dokunabildim, ne de tadabildim. ßir damla gözyaşı böyle mi yakarmış ßildim ve yandım.
Ama senden ayrı kalmamak adına, boşluga düşmemek adına yanmaya razı olup; yanagındayken tutmak isterdim yinede o gözyaşını...
Ve simdi susmak istiyorum, çünkü içim aciyor. Sade içim degil ruhumda aciyor. Eline bir gonca gülü alıpta saatlerce aglayan insanlar görmüstüm. Ve onlara belki de gülmüstüm.
Bir selam geldi diye sevgiliden saatlerce çocuklar gibi sevinenler görmüs gülmüştüm; deli bunlar diye... Gülünen sey; başa gelen şey olurmuş bildim şimdi...
Ne acılar yaşamış direnmiştim.
Ne fırtınalar görmüş yıkılmamıştım. Yıllarca yaşamış yaşlanmamıştım.
Ne yangınlardan geçmiş yanmamıştım,
yansam da külümden
güller yetiştirmesini bilmistim.
O küllerden yeniden binalar kurmuş
dimdik ayakta kalmıştım.
Fırtınalara ve yangınlara tahammül edebilen ben ,
bir damla gözyaşına yenik düştüm işte... şimdi fırtınalar terletir, acılar haz verir hep.
Hep içimin bir yerinde bu durumdan zevk alır daha fazlasını isterim. “Aşk” denilen şey; belki de bunun adıdır bilmiyorum. bir balık denizi nasıl tarif etsin ki hem.
Artık denizlerin tadını, bogazıma kaçan sularından biliyorum. ßirde gözyaşının tadını bilmek istiyordum, denizlere ne kadar benziyor diye...
Ama gel görki tutamadım ki tadabileyim. Tutunamadim ki arınayım. ßir fırtınadan özge, bir yangından daha yanık, ßir çığlıktan daha acıymış ßir damla gözyaşı. Ve ben şimdi acılara yıllara yenik düşmedim de;
ßir damla gözyaşına yenik düştüm.
gel, gel de gör beni..
Cümlenin sonuna koydugun o noktaya
uzun uzun bir daha baktim.
Yagmurdan sonrasına benzer Bir toprak kokusu kapladı her yanı. Ama sen duyamayacaktın bu kokuyu;
Çünkü gözyaşından yangınlar çıkarmak telaşındaydın. Ve o yangınlarla birlikte yüregimi yakmak çabasındaydın. Simdi bekle , bir gün gözyaşı şişelerini alıp yollara düşersem.
Elimi de gönlüm gibi ateşe dayanabilir hale getirebilirsem bekle
Alıntıdır. | |
FrankfurtYakisiklisi
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Geyik Muhabbet >Öylesine muhabbet >Düşler Vurulunca Düşer !> 19.Ağu.2008 Sal 17:13:09 | | fiogf49gjkf0d
Kan dışımıza, gözyaşı içimize akar demiştin. Korkmuştum sözlerinden, yere göğe koymak istememiştim. Sen inatla söylemiştin, durmadan,
ağlamalarıma aldırmadan. Şimdi sana bir cevabım var işte...
Gözyaşı değil kandır içimize akan..Damla damla düşer ruhumuza...
Şıp.. Şıp... Şıp....
Oyuklarını görmüyor musun? Dışarı akması nedendir zannediyorsun?
Delip içimizi, içimizden içe yol bulup gitmesi...
Yahu bu şiirleri kim için yazmış bu şairler...
alıştım.../yalan.../uzat.../ düş... düş.../tüm düş.../ kün.... düş.../sen düş.../mem... düş.../tü.../vurul.../du.../ düş...tü/ gurul....tu
düşler vurulunca düşer...
Mi...??
Kısa bir oyundu bu, kelebekleri öldürmeseydin anlayacaktın.
Bir de susmasaydın...
İçime sapladığın kazıkların kıymıkları saçma sapan dağılmış etrafa.
Cinayet kokuyor nefesin.
İçimde yağıp duran gözyaşlarının sebebisin..Katlini görmeyemi geldin...??
Alıntıdır. | |
FrankfurtYakisiklisi
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Geyik Muhabbet >Öylesine muhabbet >Zenginlik , Başarı Ve Sevgi> 19.Ağu.2008 Sal 17:09:56 | | fiogf49gjkf0d
Alışverişe gitmek üzere evden çıkan bir kadın, kapısının karşısındaki kaldırımda oturan bembeyaz sakallı üç yaşlıyı görünce önce duraksadı, sonra onları, tüm içtenliğiyle evine davet etti; "Burada böyle oturduğunuza göre, üçünüz de kesinlikle acıkmış olmalısınız" dedi. "Lütfen içeri gelin, size yiyecek birşeyler hazırlayayım." Üç yaşlıdan biri, kadına, eşinin evde olup olmadığını sordu. Kadın, eşinin biraz önce çıktığını, şu anda evde olmadığını söyledi. Yaşlı adam, başını iki yana salladı; "Eşiniz evde değilse, biz de davetinizi kabul edemeyiz" dedi. Akşam eşi geldiğinde, kadın karşı kaldırımdaki yaşlı adamlarla arasında geçen konuşmayı anlattı. "Senin evde olmadığını öğrenince, içeri girmek istemediler" dedi. Yaşlı adamların bu davranışlarını öğrenince, kadının eşi üzüldü. "Bir bakıversene dışarı" dedi. "Hâlâ oradalarsa, şimdi davet edebilirsin eve." Kadın kapıyı açar açmaz, karşı kaldırımdaki beyaz sakallı üç yaşlıyla yeniden karşılaştı. "Eşim geldi, şimdi evde" dedi ve onlara davetini yineledi; "Yemeğimizi birlikte yemek için sizi şimdi davet edebilir miyim evimize?" Kadının davetine yaşlılardan biri yanıt verdi; "Biz hiçbir eve üçümüz birlikte gitmeyiz" dedi ve kısa bir duraksamadan sonra, bir açıklama yaptı; "Sağ yanımdaki arkadaşımın adı: Zenginliktir. Bu yanımda oturan arkadaşımın adı: Başarı, benim adım ise Sevgidir. Kendini ve arkadaşlarını tanıttıktan sonra Sevgi, kadına ilginç bir öneride bulundu: "Şimdi evinize gidin ve eşinizle başbaşa verip, bir karara varın" dedi. "İçimizden sadece birimizi davet edebilirsiniz evinize. Hangimizi davet etmek istediğinize karar verin, sonra gelin, kararınızı bize bildirin." Kadın, Sevginin önerisini eşine anlattığında, adam sevinçten göklere fırladı. "Aman ne güzel, ne güzel" dedi. "Hangisini davet edeceğimizi bize bıraktıklarına göre, biz de içlerinden Zenginliği davet ederiz ve evimiz de bir anda zenginliğe kavuşmuş olur." Eşinin kararı, kadının hiç de hoşuna gitmedi. "Başarıyı davet etsek, daha mantıklı bir karar vermiş olmaz mıyız, kocacığım?" dedi. Kayınvalidesiyle, kayınpederinin bu konuşmasına, içerideki odada bulunan gelinleri de kulak misafiri olmuştu. Koşarak içeri girdi ve o da kendi önerisini söyledi. "En doğru karar, Sevgiyi davet etmek değil midir?" dedi. "Düşünsenize, evimiz bir anda sevgiye kavuşacak." Gelinin bu önerisi, kayınpederin de, kayınvalidenin de çok hoşlarına gitti. "Tamam, en doğru karar bu olacak" dediler. Sevgiyi davet edelim..." Kadın kapıyı açtı ve üç yaşlıya birden sordu; "İçinizde hanginiz Sevgi? Onu davet etmeye karar verdik. Lütfen buyursun..." Sevgi ayağa kalktı, eve doğru yürümeye başladı. Arkadaşları da ayağa kalktılar ve Sevginin arkasından, onlar da eve doğru yürümeye başladılar. Kadın, büyük bir şaşkınlık ve heyecan içinde, Zenginlikle Başarıya sordu: "Siz niçin geliyorsunuz? Ben yalnız Sevgiyi davet etmiştim." Kadının bu sorusuna, üç yaşlı birlikte yanıt verdiler: "Eğer içimizden yalnız Zenginliği ya da Başarıyı davet etmiş olsaydınız, davet edilmeyen ikimiz dışarıda bekleyecektik. Fakat siz Sevgiyi davet ettiniz. Bu durumda üçümüz birden gelmek zorundayız evinize."
Ve kadının "Niçin?" diye sormasını beklemeden, Zenginlik ve Başarı sözlerini şöyle sürdürdüler: "Çünkü Sevginin olduğu her yerde, biz Zenginlik ve Başarı da her zaman, onun yanında oluruz.
Alıntıdır.
___________________________________________________________________________
YaLnızLık gemisi çokdan battı.. KurşunLar yağdırdı 1 sözün yüreğime.. UçurumLar aLdı eLimden seni.. MesafeLer çaLdı sevgimi.. Artık hayat anLamsız geLiyor bedenime.. Vakit geLdi diye düşünüyorum kendi kendime.. Dedim ya AzraiL bekLer beni.. Şunu unutma birtanem seni hep sevdim.. Son nefesimi verirken biLe dudakLarımdan çıkacak son keLime SEN oLacaksın!! | |
FrankfurtYakisiklisi
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Geyik Muhabbet >Komik Şeyler >ChatCity nin Biricik Bebekleri :)> 17.Ağu.2008 Pzr 01:00:05 | | fiogf49gjkf0d
HürremSultaan : Elif ( Autumn1 ) im ya bişi dicem senin pijaman niye pempe, menimki yavyu ağzı?? Eliff Eliiiiiff uyudun mu?
Elif : Yok Hürrem ben gözleyimi dinlendiyiyoyum.
Zuzuzezezizi :Aaaa kızlay yetey ama uyuyun aytık
Melissa606 : yav nereye soktular bisi bööleee
ooomygirlll : durun bir dk resmimizi çekiyoolaayy
yunusum555 : canım gülsene biraz yahu hadi hep beraber cheeesseee
Jisell : Şşş sessiz duyun resmimizi çekiolarrr
OzmmQ : Ben zaten fotojenikim hıh siz kendinize bakın
Nilay1907 :Kendini beğenmişlik yapma dur anaaa gözümü kapattım bi daha çekk
Zuzuzezezizi : off buyası çok sıkıcı yaa peçe de verseydiniz barii bana ( Güneş abla beni tavlada yendiğin için ceza sana )
nursel284 : Kızayım bak hee siz bana domates güzeli mi demek istiyosunuzzz
Jelin : ayy duyun çekmeyin, aman allahım nereye düştüm ben bööle
NoTowN : nolcak sanki bak bende hiç resim yok, hadi gülün çekiyolayy
HurremSuItaan : Yaw bi dur basmaaa Nefertiti şurda yeni konu ekliyoydum, bak silindi işteee
Nefertiti585 : Anneme sölicem seniii, ne kızıyosun yaydım ediyim iştee
myheartXX : Heeyy duy bi dakka düşüyolum yaa bu fincan kayıyooo. Çek şimdi çabuk çabukkk
xJULIETx : Bu biy nolu gülümşeyişim. Naşıl güşel mi pu poş?
cratty : abiiii gülmeyin yaa kuytayın beni bu kılıktaaann
llDiLaRall : Paymağım çok tatlı amaaaa
tUrUnCuBaSLlkLIkIz : Pişkopat falanım amaaa fotoyraflayda şok fotoşenik çıkayım heee
OzmmQ : Bu yajın kumşal güşeli ben oljam
manolya41 : Maraşlıyım Ezelden Göynüm Geçmez Güzelden Oyyyyyy. İyice Mıncıklamak Lazım Hah... Dahan Önceden Temizlediğimiz Soğanı da Attık mı? Allah Cezanı Verecek Şappi
ChatCity Radyo HEPYEK :) Barbie30 : Evet HEPYEK Fm Dinleyicileri Sıradaki Parça Ço0o0oK Eskilerden Tirilaylay lay liiii
______________________________________
Surçi Lisan Ettiysem Affola | |
FrankfurtYakisiklisi
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Geyik Muhabbet >Komik Şeyler >Yalaka Astrolog> 17.Ağu.2008 Pzr 00:10:08 | | fiogf49gjkf0d OGLAK
Sana inatçı diyorlar diye üzülme. Onlar senin istikrarina giptayla bakip, senin yarin bile edemeyen kisiler.Dürüstlük senin burç genlerinde var. Bütün alimler, bilginler genelde oglaktir. Oglak burcu olmak bile, tek basina bir sereftir. Hatta oglak burcu olarak dogamamis kadersizler için, oglak burcunu birinci dereceden akrabasi olmak bile ayri bir sereftir. Sen kivrak zekanla, zaten her zaman bir sifir öndesin.
Bu kadarda olmaz ki canım şımarıcam şimdi
Teşekkürler manolya41 | |
| |