ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul

sohbet banner
tavla okey sohbet forumu
sohbet, okey, tavla, chat
4 Mayıs 2024, Cumartesi 23:21   
kız arkadaş sohbet linki

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

  HoKKaBaZ> Forum Mesajları
    HoKKaBaZ'e ait Toplam 4182 Forum Mesajı var
<<1...979899100101102103104105106107 108109110111112113114115116117...200...300...400...419>>


HoKKaBaZ

HoKKaBaZ resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Dijital Yaşam >Bilgisayar Oyunları >Gelmiş Geçmiş En Güzel Bİlgisayar Oyununu Seçelim...>
  16.Mar.2008 Pzr 18:00:13
fiogf49gjkf0d
  Championship Manager 01/02


HoKKaBaZ

HoKKaBaZ resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >İlginç Videolar, Fotoğraflar, Grafikler, Sunumlar >En meşhur hayalet fotoğrafları!!!!!!>
  16.Mar.2008 Pzr 17:56:20
fiogf49gjkf0d
  Görüntülerin doğruluğu tartışılır, ama şu bir gerçek ki bu görselller çok etkileyici...


HoKKaBaZ

HoKKaBaZ resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Haber >Güncel haberler >MERVE Yİ KİMSE TAVLAYAMADI... Siz onunla CC forumda tanışmıştınız...>
  16.Mar.2008 Pzr 10:32:40
fiogf49gjkf0d

  Merve`nin ahlaklı bir hanım kardeşimiz olduğu doğru, ben bizzat test ettim  Sizler için kendimi feda ettim, kıymetimi bilin



HoKKaBaZ

HoKKaBaZ resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >ChatCity Dedikoduları >NİCE MUTLU SENELERE VOLKAN... (·V0LkyBeyAw·)>
  16.Mar.2008 Pzr 04:28:36
fiogf49gjkf0d
  Doğum günün kutlu olsun Volkan. Nice senelere...


HoKKaBaZ

HoKKaBaZ resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Mühim Mevzular >Politika, Tarih >Laik olmak nedir? Var mıdır böyle bir soru? Laiklik nedir?>
  15.Mar.2008 Cmt 18:04:54
fiogf49gjkf0d

  Arkadaşlar,

  Başlığın kaldırılmasının şu an için söz konusu olmadığını zaten belirtmiştim :) Burada da değerli zamanlarını harcayarak yorumlar yapan kullanıcılar mevcut. İyi niyetiniz kaybolmasın.

  Kolay gelsin :)



HoKKaBaZ

HoKKaBaZ resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Mühim Mevzular >Politika, Tarih >Laik olmak nedir? Var mıdır böyle bir soru? Laiklik nedir?>
  15.Mar.2008 Cmt 17:06:45
fiogf49gjkf0d

  Konu ile alakadar mevcut başlıklar varken, aynı konu ve içerikte başlıklar açmak ne kadar doğrudur?

  Bu konu başlığı açıldığında, forumda aynı konunun tartışıldığı iki başlık vardı. Oradaki yazılar şayet okunmuş olsaydı bu başlık açılmazdı. Çünkü o başlıklarda bu soru birçok defa soruldu, ve birçok arkadaşımız tarafından defalarca yanıtlandı. 

  Kanaatimce bu başlığın açılması; o başlıklara yorumlarını yazan, bildiklerini bizimle paylaşan, ve en önemlisi değerli zamanlarının bir kısmını bizim için harcayan arkadaşlara karşı biraz sevimsiz olmuş. Bu başlığın kaldırılması da yanlış şu an için. Çünkü burada da arkadaşlarımızdan bazıları zamanlarını harcayarak fikirlerde bulundular. Bir kısım arkadaşlarımız da yorumlarının okunmadığını düşünerek, "Madem okunmuyor, neden boş yere zamanımı harcayayım?" demiş. Bu da üzücü bir durum tabiki.

  Başlığı açan arkadaşımın iyi niyetinden asla şüphe duymuyorum, ve bu başlığı açmasını tamamen talihsizlik olarak nitelendiriyorum.

  Bütün insanların fikirlerinin aynı olması beklenemez. Zaten insan olduğumuz için fikirlerimizde farklılıklar vardır. Unutmamalıyız ki doğrular tektir. Birbirimizle bildiklerimizi paylaşarak o doğruyu yakalamalıyız. Bildiklerini güzel bir dille dile getiren arkadaşlarıma ayrıca teşekkür ederim.

  Tarihlere bakın lütfen..

  Bu başlığın açılış tarihi: 5 Şubat 2008, Salı 01:24:32    Laik olmak nedir? Var mıdır böyle bir soru? Laiklik nedir?

 Konuyu tartıştığımız, ve birçok arkadaşımızın değerli zamanlarını harcayarak düşüncelerini dile getirdiği başlığın açılış tarihi: 3 Şubat 2008, Pazar 22:40:21       Turban ve Turkiye   

  Umarım bir dahaki sefer daha dikkatli oluruz arkadaşlar. İyi niyetlerinizden asla şüphe duymuyorum. Uyarılarımı dikkate aldığınız için teşekkürler.

  Sadece bir mesajımı kopyalıyorum(Çünkü okunmamış, tıpkı birçok arkadaşımın mesajının okunmadığı gibi).

 

5 Şubat 2008, Salı 17:41:51 Tarihli Mesajımdan Alıntı :
]

  Laiklik nedir?

  Laiklik, eşitlik demektir. Kadının erkeğin eşit olduğu, hukukun dinin etkisinden kurtulduğu yerde olur. Zaten hukukun içinde din öğesi olursa onun adı hukuk değil, günümüz anlamı ile şeriat olur.

  Devletlerin dini olamaz, olmamalı da zaten.. Türkiye Cumhuriyeti sadece müslüman Türklerin değil, kalbi bu ülke için atan bütün Türklerindir. Ülkenin bölünmez bütünlüğü açısından bu şarttır.

  Diğer başlıkta da belirttiğim üzere; şu an biz türban, çarşaf, başörtüsü, laiklik vs. hakkında tartışmalara giriyoruz, ve kazanan siyasetçiler oluyor. Yerel seçimler öncesi bir yatırımdır bunlar. Mhp neden Akp ile yanyana geldi birden? Daha 22 Temmuz`da havada ipler uçuşuyorken, şimdi neden bu yakınlaşma?

  Cevap: Belediye kapma sevdası..

  Geçen gün Ankara`da bir gösteri yapıldı BAŞÖRTÜSÜ ile ilgili. Birçok teyzem vardı Anıtkabir`de başında BAŞÖRTÜSÜ olan. Bir tanesine mikrofon uzatıldı, ve dedi ki: "Benim başıma kimse karışmıyor milletim, kimse de bana çıkar başındakini demedi." Teyzem haklıydı, benim yengem senelerce Heybeliada`ya Deniz Lisesi`ne gitti geldi. Bir asker de demedi ki, "Yahu bu başındaki ne?" diye.. Çünkü o asker bizim askerimiz. Demek ki, asker başörtüsüne karşı değilmiş.

  Başörtüsüne neden izin verilmiyor peki(üniversite, kamu kurum ve kuruluşlarında)?

 Çünkü hala BAŞÖRTÜSÜ`ne, TÜRBAN, hatta ÇARŞAF diyenler var. Bu ayrımı yapamadığı için halkımız, izin verilmiyor.. Örf ve ananelerimizden gelen bir uygulamayı, nasıl da din ile bağdaştırmışık değil mi?

  Atatürk, İsmet İnönü`ye ülkeyi emanet ederken şöyle demiştir: "Zamanı gelene kadar çok partili döneme izin verme. Halk ne zaman hazır olur, o zaman bunu yap." Atatürk ülkede bir grup kesimin dini siyasete alet edeceğini biliyordu, çünkü deneme yapılmış ve kötü sonuçlar alınmıştı. Bu yüzden 1946`ya kadar çok partili hayata geçilemedi.

  Kubilay Asteğmeni hepimiz biliriz. O içi nurla dolu öğretmeni şehit ettiler. O Cumhuriyet Şehidi oldu. Bir grup kesim halkımın dini duygularını sömürerek o gencecik öğretmene kıydı..

  Şimdi bunları neden dedim ben?

  Ben BAŞÖRTÜSÜ`nün üniversitede ve birçok yerde insanımın başında görmekten sevinç duyarım. Annem de BAŞÖRTÜSÜ takar. Ama TÜRBAN ve ÇARŞAF`ın üniversite, kamu kurum ve kuruluşlarında görme taraftarı değilim. Zamanı gelinceye kadar da, böyle bir serbestliğin olmaması gerektiğini savunuyorum.

  Daha geçen gün bir grup ÇARŞAFLI biz de dinimizi yaşamak istiyoruz, demedi mi? Yanlış anlaşılmasın ben türban ve çarşaflı düşmanı değilim. Herkesin dini kendinedir zaten. Allah ile kul arasındadır din. Ne işi var üniversitede? Üniversite objektif bir kurumdur. Din ve benzeri öğeleri barındıramaz, olmamalı... Bilimde dogmatizm yoktur...

  Uzun lafın kısası; dinin yeri üniversite değildir. Din, Allah ile kul arasındadır. Özeldir, kutsaldır. Kutsallık yüreklerde saklıdır. Asıl saklanması gereken kutsalınızdır, dininizdir.

  Biz bunları tartışırken, birileri saman altından su yürütüyor... Bu ülke gündemini kim belirliyor dersiniz?..



HoKKaBaZ

HoKKaBaZ resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Öylesine muhabbet >Kim Bu ünlü !>
  14.Mar.2008 Cum 21:32:39
fiogf49gjkf0d

  İpuçları nerede Timek? 

  Avril Lavigne olabilir mi?

 

  Dipteki Bir Not: Çok fena sallarım



HoKKaBaZ

HoKKaBaZ resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Sanat ve Felsefe >Alışılmışın Dışına Çıkmak>
  14.Mar.2008 Cum 17:43:17
fiogf49gjkf0d
  1968`deki Meksika Olimpiyat Oyunları`na kadar bütün yüksek atlamacılar, yüzleri çıtaya dönük, vücutları paralel şekilde çıtayı geçmeye çalıştıkları, alışılmış "Western Roll" tekniğiyle yarışıyorlardı. Fakat bu durum değişmek üzereydi.
 
  Aklını kullandı ve aksini düşündü 

  Pek tanınmamış bir atlet çıtaya yaklaştı ve 2.24 metrelik atlayışı ile yeni dünya rekorunu belirledi. Tek yaptığı havalandıktan sonra, tüm atletlerin aksine çıtaya yüzünü değil sırtını dönmekti. Ayaklarını yukarı çekti ve dizlerini kırarak çıtanın üstünden sırtüstü atladı.
  Atletin adı, Dick Fosbury di. Ve o günden sonra bu atlayış tekniği onun adıyla anıldı. Bugün yüksek atlamada halâ bu teknik (Fosbury Flop) kullanılıyor.
Fosbury, İnsanoğlunun o güne kadar ulaşabildiği en yüksek seviyeye sıçradı. Herkesin tersine, aksini düşünerek.
  Bu, basit bir düşünme tekniği. Fakat buradaki düşünme tekniği, bir sıçrama tekniğine dönüştü ve yüksek atlama tarihinde bir dönüm noktası oldu.
 
  Siz de mantıklı davrandığınızı sanarak mantıksızlık yapıyor olabilirsiniz.
Alışılmadık başarılar için bazen alışılmışın dışına çıkmayı denerseniz, dünyayı değişterebilirsiniz...
 
  ALINTIDIR
 

                                                                                       

Yaşam paylaşıldıkça güzel!!!...

HoKKaBaZ



HoKKaBaZ

HoKKaBaZ resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >Eski Chatcity Editörleri >CC-Forum´un Yeni Editörü: HoKKaBaZ>
  14.Mar.2008 Cum 17:30:30
fiogf49gjkf0d

  İyi dilekleriniz için hepinize çok teşekkür ederim arkadaşlar(Hürrem sen hariç Senin yanında ben çıtırım tabiki, ninem kılıklı şey ne olacak).



HoKKaBaZ

HoKKaBaZ resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Haber >Güncel haberler >BİLİM VE TEKNOLOJİ HABERLERİ>
  14.Mar.2008 Cum 16:59:53
fiogf49gjkf0d

Blu-ray hakkında her şey!

 
CD - DVD öldü, Blu-ray CD ve DVD nin yeni veliahtı olmayı başardı. Blu-ray formatı hakkında mutlaka bilmeniz gereken detaylar burada...

DVD nin halefi olmak için yapılan savaş sonra erdi: HD-DVD öldü, Blu-ray kazandı. Yeni formatın neler getirdiğini, cihazların ve medyaların fiyatını ve en önemlisi bu teknolojiyi satın almanın ne zaman mantıklı olduğunu birlikte araştıracağız.

Haftalar boyu dedikodusu yapıldı ve sonrasında her şey çok hızlı gerçekleşti: Toshiba şefi Atsutoshi Nishida 19 Şubat 2008 de son bir defa daha HD-DVD nin avantajlarından bahsetti; ama her nedense geçmiş zamanda konuşuyordu. Sonrasında seneler boyu süren DVD nin halefi olma savaşını sona erdiren nihai sözler söylendi: "Kesin pazar analizlerinin sonucunda bundan sonra HD-DVD oynatıcı, kaydedici ve PC sürücüsü geliştirmemeye, üretmemeye ve pazarlamamaya karar verdik. Firmamızı ve her şeyden önce müşterilerimizi hayal kırıklığına uğrattık. Fakat hızlı bir kararın, piyasanın gelişim sürecine çok daha yardımcı olacağını düşündük".


HD-DVD neden bu kadar çabuk öldü?
2008 Ocak ayının başlangıcında önemli bir Hollywood stüdyosu olan Warner Bros. sürpriz bir hamle ile mavi tarafa geçeceğini duyurduğunda her şey belliydi: ABD film fabrikasında üretilen sinema filmlerinin çoğu yüksek çözünürlüklü olarak Blu-ray diskler ile satılacaktı - Toshiba nın yanında Microsoft, Intel ve HP gibi IT firmaları tarafından (bir zamanlar) desteklenen HD-DVD düşüşe geçmeye başladı. Daha sonra şubat ayında Netflix veya dünyaca tanınmış market zinciri Wal-Mart gibi büyük video mağazaları da HD-DVD yi ürün yelpazelerinden çıkardılar. Son olarak Microsoft un Xbox takımı bile HD-DVD nin "tüketicilere yüksek çözünürlüklü içerik sunmanın tek yolu olmadığını" belirtme ihtiyacı duydu; format artık tutulmuyordu.

Öyle ya da böyle format kavgası endüstrinin kendisi tarafından sonlandırıldı, böylece tüketici ikilemde kalmaktan kurtuldu. Yaklaşık 1 Milyon kullanıcı (Toshiba ya göre bunların 300.000 i Xbox 360 HD-DVD sürücüsü kullananlar) artık modası geçmiş bir cihaza sahipti, fakat Toshiba bu tüketiciler için tam destek ve servisini devam ettirecek. Karşılaştırmak gerekirse: Blu-ray oynatıcılar çoktan 10 Milyondan fazla satıldı bile. Üstelik bu sadece başlangıç.


Blu-ray in en önemli avantaj ve dezavantajları
Blu-ray çok daha yüksek depolama kapasitesi ile (50 GB a kadar) görüntü ve sesi yüksek çözünürlüklü olarak sunmak için ideal bir medya oluyor: Artık video sinyalleri 1920 x 1080 piksel çözünürlüğe kadar saniyede 40 MBit bant genişliği ile gösterilebiliyor (DVD: 720 x 576 piksel, yaklaşık 10 MBit/s).

Bunun dışında resim-içinde-resim, internet bağlantısı veya daha iyi menüler gibi yeni fonksiyonlar mevcut. Blu-ray ses konusunda da bir adım öteye gidiyor: "Dolby True-HD ve "DTS-HD Master Audio" gibi ses standartları sayesinde orijinal müzik ve sesler, uyumlu ses sistemleri ile kayıpsız bir şekilde aktarılabiliyor.

Film medyası olarak DVD ile karşılaştırıldığında Blu-ray in bir dezavantajı var: Yeni oynatıcıların yanında HD keyfine varabilmek için HDMI bağlantısı ile donatılmış bir televizyona (veya projektöre) ihtiyacınız var. Zira genel olarak kopya koruması ile donatılmış Blu-ray filmleri yüksek çözünürlükte seyretmek için bunlar şart.

Aynı durum PC de Blu-ray oynatımı için de geçerli. Burada da bağlı TFT monitör HDCP (High-bandwidth Digital Content Protection) şifreleme sistemini desteklemeli ve HDMI veya DVI bağlantısına sahip olmalı. Bu şartları ise sadece 24 inçten itibaren yeni çıkan ekranlar sağlıyor. Ayrıca ekran kartınız da HDCP yi desteklemeli: Sapphire Radeon HD 2400 Pro gibi uygun fiyatlı modelleri 45 Dolar dan itibaren bulabilirsiniz.


Blu-ray oynatıcı ve filmlerin fiyatı ne kadar?
Blu-ray piyasada halen çok yeni, 100 YTL civarı bir fiyattan bulabileceğiniz DVD çalarlar ile karşılaştırıldığında Blu-ray oynatıcılar çok pahalıya kaçıyor.

Giriş seviyesi Blu-ray oynatıcı olarak Philips BDP 7200n, Samsung BD-P1400 veya Sony BDP-S300E (yaklaşık 530 Dolar) modellerini tavsiye edebiliriz; Pioneer BDP-LX70 (yaklaşık 2.100 Dolar) gibi üst seviye modellere yaklaştığınızda çabucak 1.500 Dolar sınırını aşmış oluyorsunuz.

Fakat açık arayla en çok yaygın Blu-ray oynatıcı ise tamamen farklı bir cihaz: Sony PlayStation 3. PS3 ü "çocuklar için oyun konsolu" olarak gören HD fanları çoğunlukla şu önemli avantajı göz ardı ederler: Dünya çapında o kadar fazla kullanıcısı var ki, Sony tarafından firmware güncellemeleri ile sürekli optimize ediliyor ve fonksiyonel olarak genişletilebiliyor. Bu yüzden PS3 en uyumlu ve geleceği en parlak Blu-ray oynatım istasyonu olma unvanını kazanıyor. Sadece iki dezavantajı var: PS3 Blu-ray oynatırken yaklaşık 200 Watt güç harcıyor (saf Blu-ray oynatıcılar 80 Watt ile yetinebiliyor). Ayrıca oynatım sırasında çıkardığı 2,0 Sonelik ses ile biraz gürültülü.

Sinema filmlerini karşılaştırdığımızda oynatıcılarda olduğu gibi devasa farklar söz konusu değil: Tipik bir Hollywood filmi Blu-ray ile 40-46 Dolar civarında iken DVD seçildiğinde fiyat aralığı 20-30 Dolar arasında oluyor. Yani HD filmler seçildiğinde fiyat farkı oynatıcılarda olduğu gibi yüksek olmuyor.


Blu-ray sürücüler ve boş medyalar ne alemde?
PC tarafına bakıldığında bazı şeyler değişmiş gibi gözüküyor: Uzun süredir pahalı olan dâhili Blu-ray sürücü fiyatları şu sıralar düşüşe geçti. Pioneer BDC-202 veya Lite-On DH-401S gibi Blu-ray i sadece okuyabilen sürücüleri (BD-ROM) 200 Dolar civarında bulmak mümkün.

Buna karşın Blu-ray yazıcıların (BD-R/RE) fiyatı neredeyse iki katı. Lite-On LH-2B1S veya LG GGW-H20L gibi sürücülerin fiyatı yaklaşık 400 Dolar; LG nin yazıcısının HD-DVD leri de oynatma gibi bir artısı var. Uygun BD boş medyaları da dört çeşit: Bir kez yazılabilir (BD-R) ve birden çok kez yazılabilen (BD-RE) medyalar ve bunların 25 veya 50 GB kapasiteli sürümleri... Şubat ayında Blu-ray medyaların yaklaşık fiyatları şu şekildeydi:



BD-R 25 GB: 13 Dolar
BD-R 50 GB: 38 Dolar
BD-RE 25 GB: 18 Dolar
BD-RE 50 GB: 60 Dolar

Fiyatlandırma stratejisine bakarsak Blu-ray sürücülerin yaygınlaşmasının neden şimdiye kadar sürdüğü anlaşılıyor: Özellikle 50 GB lık boş medyalar halen çok pahalı. Mobil sabit diskler çok daha fazla kapasite sunuyor ve GB başına maliyetleri daha düşük (ayrıca fiyatları sürekli olarak düşüyor). BD medyalarının normal kullanıcıya kadar ulaşması için BD medya üreticileri fiyatları yaklaşık onda bir oranında düşürmeliler. Dolayısıyla boş medya tarafında sonuç çok basit: Beklemek!


Artık DVD film almaktan vazgeçmeli miyim?
Hayır... DVD filmler Blu-ray filmlere göre halen çok daha ucuz ve seçim imkânı çok daha geniş: Şu an Amazon da 600 Blu-ray film mevcut, 100.000 in üzerinde de DVD. Ayrıca birçok DVD prodüksiyonu halen yüksek görüntü ve ses kalitesi sunuyor. Öyle ki, HD içerikle doğrudan karşılaştırıldığında aradaki farklı anlayabiliyorsunuz.

Üstelik tüm Blu-ray çalarlar DVD lerle de baş edebiliyor ve "eski" DVD çözünürlüğünü (PAL/"Standart Definition") HD televizyonlarda çok güzel gösterebiliyor. Eğer en çok sevdiğiniz film Blu-ray olarak çıkmış ve sizin de evinizde gerekli donanımınız varsa durum farklı gözüküyor: Zira kural olarak filmin Blu-ray sürümü ile oluşan fiyat farkı ekstra özellikler, daha iyi ses ve detaylı görüntü ile dengeleniyor.


Blu-ray cihazı alırken nelere dikkat etmeli?
Salt Blu-ray oynatıcı alırken en önemli kıstas donanım oluyor. Blu-ray oynatıcınızın mümkün mertebe HD televizyonunuza uyum göstermesine dikkat edin: FullHD bir ekran ("HD ready 1080p" logosu ile), tüm Blu-ray oynatıcıların destekliği 1080p çıkış formatına tam destek verir.

Bu durum 24p oynatım modu için de geçerli. Bu mod sayesinde orijinal sinema kalitesinde görüntü elde edersiniz. Ses formatlarında ise BD oynatıcının birçok ses standardını çözümleyebilmesi önemlidir: Dolby True-HD ve DTS-HD Master Audio gibi yeni codec lerin desteklenmesi önemli.

Dikkat: DVD lerde olduğu gibi ne yazık ki Blu-ray disklerde de bölge kodu koruması var. Dolayısıyla Amerika dan satın aldığınız bir Blu-ray diski Türkiye de oynatamazsınız.

Salt oynatıcılarda önemli olan bir diğer kıstas da desteklenen Blu-ray sürümüdür: Şu sıralar kafa karıştırıcı bir biçimde 1.0 (BD-Video), 1.1 (Bonus View) ve 2.0 (BD Live) gibi farklı sürümleri destekleyen oynatıcılar piyasada dolaşıyor... 1 ile başlayan sürümler teknik olarak eskidir, ne kadar düşük fiyata satılsalar da bu oynatıcılardan uzak durmalısınız. 1.1 sürüm Blu-ray oynatıcılar, film yönetmeninin videolu yorumunu aynı ekranda göstermeyi sağlayan resim-içinde-resim özelliğini destekler. En güncel 2.0 sürümü ise internet bağlantısını destekliyor ve bu sayede fragman, alternatif film sonları veya aktörlerle ilgili güncel haberler gibi ekstra materyaller internetten indirilebiliyor.

Peki ama şimdi mi satın almalı yoksa biraz daha beklemeli mi? Bizim tavsiyemiz: Sabredenler özellikle BD-Live destekleyen cihazlarda büyük fiyat düşüşlerine şahit olacaktır.


Blu-ray kopya koruması gerçekten kırıldı mı?
Bunun cevabı ancak "ne evet ne de hayır" olabilir, zira Blu-ray üç farklı kopya koruması kullanıyor: En çok tanınanı AACS (Advanced Access Content System). Bu koruma sayesinde içerik sadece HDMI (veya HDCP destekli DVI portundan) bağlantısı üzerinden oynatılabiliyor.

AACS genel olarak kırılmış değil, ama internette AnyDVD HD gibi sürekli güncellenen hacker araçları her disk için AACS korumasını devre dışı bırakabiliyor ve böylece Blu-ray filmler sorunsuz bir şekilde PC nin sabit diskine kopyalanabiliyor. Sonrasında PowerDVD Ultra (7.3.3319 sürümüne kadar) veya Nero ShowTime HD gibi yazılımsal oynatıcılar, diskteki filmleri okuyabiliyor. İkinci kopya koruması olan bölge koduyla da AnyDVD neredeyse baş edebiliyor. Yine de bu koruma filmin DivX HD gibi farklı bir formata dönüştürülmesine engel oluyor. Fakat bu durum ancak boş Blu-ray medyaların satın alınmayacak derecede pahalı olduğu sürece "rahatsız edici" olacaktır.

DVD lerde olduğu gibi, kopyalanma dalgasına kapılmamak için Blu-ray üreticileri bir arka kapı oluşturmuş durumdalar: Bazı şartlar altında çalıntı kopya oynatan cihazlar internet veya özel bir kara liste sayesinde "yasak" cihazlar arasına alınabiliyor ve yeni çıkan Blu-ray diskler ile kilitlenebiliyor. Yani çalıntı kopya oynatırsanız bu sizin son Blu-ray oynatışınız olabiliyor. Şu ana kadar bu yöntem kullanılmadı ve kullanılmayacak gibi gözüküyor. Zira bu yöntem ile "güvenilir" cihazlar da yanlışlıkla kilitlenirse bu durum Blu-ray in popülaritesi için resmen bir zehir etkisi yaratır.


HD kaynağı olarak internet, BD den daha mı iyi?
Belki gelecekte... Ama önümüzdeki birkaç sene için henüz değil. Zira internet, Blu-ray ile kalite kulvarında kapışabilecek bir HD içeriği sunamıyor. 50 GB lık film içeriğini şu anki DSL hızları ile indirmeye çalışanlar elbette vardır. Ama sabredemeyenler iTunes daki HD fırsatları veya yakın zamanda YouTube ile yetinmek zorunda kalacaktır. Kısacası en yüksek görüntü ve ses kalitesini şu an için sadece Blu-ray sunuyor.

  Kaynak: Hürriyet

<<1...979899100101102103104105106107 108109110111112113114115116117...200...300...400...419>>