ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul

sohbet banner
tavla okey sohbet forumu
sohbet, okey, tavla, chat
5 Mayıs 2024, Pazar 00:19   
kız arkadaş sohbet linki

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

  HoKKaBaZ> Forum Mesajları
    HoKKaBaZ'e ait Toplam 4182 Forum Mesajı var
<<1...96979899100101102103104105106 107108109110111112113114115116...200...300...400...419>>


HoKKaBaZ

HoKKaBaZ resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Mühim Mevzular >Politika, Tarih >Hangisi Büyük: Oy Mu, Hukuk Mu?>
  19.Mar.2008 Çar 16:17:44
fiogf49gjkf0d

  Günlerdir tartışılan konu: Akp`nin kapatılma davası.

Oy Mu Büyük, Hukuk Mu? :
Konu yargının elinde ama her şey orada değil. Örneğin, başta Başbakan olmak üzere -bir ölçüde TBMM Başkanı dahil- AKP’liler, dava açan Başsavcı’ya söylenmedik laf bırakmadılar. Yargıyı düpedüz baskı altına aldılar. İfade ettikleri ortak gerekçe, "Biz yüzde 46.7 oy aldık. Milli irade bizi iktidar yaptı. Bize karşı dava açmak, milli iradeye karşı dava açmaktır" cümlesiyle özetlenebilir.

Bu, "seçimi kazanan parti, aklına gelen her şeyi yapabilir" demektir. Böyle bir anlayış "hukuk" nedir bilmeyen, "hukukun üstünlüğü" kavramını duymayan bir kafada olabilir.

Hani AKP, "yasalar önünde herkesin eşit olduğunu" savunuyordu. Bunda samimi ise neden "Yüzde 5 oy alan Demokratik Toplum Partisi hakkında dava açılabilir ama yüzde 47 alan AKP hakkında açılamaz" kafasıyla konuşuyor?

Anayasa’nın 2’nci maddesine devletimizin "hukuk devleti" olduğu, süs olsun diye mi yazıldı?

"Partileri halk kurar, halk kapatır" diyorlar. O, seçmenini yitiren partiler için doğrudur. Yasaları çiğneyen partiyi yargı kapatır. Öyle olmasa mahkemeye bu yetki verilmez.

"Oyumuz büyük" tafrasıyla konuşanlar, "hukukun oydan büyük" olduğunu unutmasınlar. "Oy hukuktan büyüktür" kafası, Türkiye, "kanun devleti" iken yani 1938-1960 arasında doğruydu. 1961 Anayasası’yla "kanun" devletinin yerini "hukuk" devleti aldı. O da hem iktidarı, hukuka uygun kanun yapmaya ve kanuna uygun davranmaya zorlar, hem de "biz farklıyız" diyene dersini verir. Bu bu kadar basittir.

Kaynak

  Oktay Ekşi`nin de dediği gibi, hukuk devleti ise Türkiye (ki öyle) Akp`nin yargılanması da gayet doğal. Oy, hukuktan üstün olamaz, bu mümkün değil. Düşünebiliyor musunuz; %47 oy alan bir parti yargılanmayacak, ama daha az oy alan bir parti yargılanacak... Bu hukuka aykırı bir durumdur.

  Son günlerde birtakım kişilerin televizyonlara çıkıp "%47 oy almış ve iktidarda olan bir partiye bunun yapılması demokrasi ayıbıdır." demelerini izliyoruz. Bu son derece yanlıştır.

  Bu durumda, zenginlerin fakirlerden daha fazla suç işleme hakkı var mıdır?

  Ya da yargı;  fakirlere ve güçsüzlere hesap sorarken, zenginlere bir şey diyemez mi?

  Hitler gibi bir cani bile halkın oyları ile iktidara gelmiştir. Onu da halk seçmiştir, ama sonuçları bütün dünyayı etkilemiştir. Yani demek istediğim; oy asla hukuktan üstün olamaz, olmamalı da...

  Yargı önünde herkes eşittir.

  Aşağıdaki yazıyı okuyarak iddaanamede bahsedilen konular hakkında az çok bilgi sahibi olabilirsiniz.

Kapatılma İddaanamesinde Neler Geçiyor? :
Başbakan hakkında 61 iddia var.

Bismillah... 1’incisi neyle alakalı?

Malezya!

*

Biz bugün hálá "Malezya olur muyuz, olmaz mıyız" diye merak ederken, Başbakan Malezya’da "Türkiye İslam Devleti" demiş zaten... Taaa 5 sene önce.

*

"İmam"
kelimesi 54 kez geçiyor.

Hangi "imam" derseniz?

Başbakan tarif ediyor:

"Ben İstanbul imamıyım!"

*

"Şeriat"
kelimesi, 70 kez...

En güzel tarif, gene Başbakan’ın:

"Elhamdülillah şeriatçıyım!"

*

Atatürk az...

Sadece 45 kez kullanılmış.

Bir tanesi, "Saygı duruşunda sap gibi ayakta durmaya gerek yok..." Herhalde, öbürlerini saymaya da gerek yok!

*

Pekiii...

En çok kullanılan kelime hangisi?

"Türban..."

304 kez kullanılmış.

Enteresan örnekleri var ama, cümle içinde en güzel Cüneyd Zapsu kullanmış...

Türkçe meali şu:

"Ha türbanı çıkar...

Ha donu çıkar!"


*

"Demokrasi"
80 kusür kez geçiyor.

Demokrasiyi yok etme amacı, demokrasiyi yıkma hedefi, demokrasiye yönelen tehdit, demokrasiyi bir araç olarak kullanmak, demokrasiyle bağdaşmayan davranış, demokrasi ilkelerine aykırı eylem, demokrasiyi ortadan kaldırabileceği... Gibi.

*

"Dini"
ise, 166 kez kullanılmış.

Dini esaslara dayalı devlet modeli, dinin kötüye kullanılması, dini örgütlenme, dini alet ederek, dini hissiyatı kötüye kullanarak, dinin siyasal araç haline getirilmesi, dini-siyasi simge, dini istismar, dini kuralların egemen kılınmasını hedefleyen beyan, dini aldatma, dinin sömürülmesi... Gibi.

*

Binlerce kelimeden oluşuyor iddianame... "Bir kez" kullanılan "bir kelime" var:

"Risk!"

Her kelime defalarca tekrar edilirken, bu kelime sadece ve sadece bir kez kullanılmış.

Onu da Başsavcı kullanmış:

"Tehlikenin var olduğu ve tehlikenin yeterince yakın olduğu, davalı partinin eylemlerinin öngördüğü toplum modelini oluşturmaya elverişli bulunduğu, iktidarları süresince her geçen gün riskin arttığı görülmektedir."

Kaynak

  Not: Kurallar dahilinde, birbirimizi incitmeden karşılıklı fikir alışverişinde bulunalım.

  Kolay gelsin :)



HoKKaBaZ

HoKKaBaZ resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Spor >Beşiktaş >BEŞİKTAŞ C.T Çeyrek Finalde. !!>
  19.Mar.2008 Çar 14:41:06
fiogf49gjkf0d
Hürriyet Gazetesi`nden Alıntı :
Kartal`in yıldızı parladı
Doğan HAKYEMEZ   19 Mart 2008
Kartal in yıldızı parladıAkatlar’da müthiş seyirci desteğiyle coşan siyah beyazlılar, Sırp ekibini sert savunmasıyla sahadan sildi. Shumpert ve Apodaca’yla İtalya vizesi aldı, G.Saray’la eşleşti. Bir temsilcimizin yarı final oynaması kesinleşti.

ULEB’e adını altın harflerle kazıyan Beşiktaş Cola Turka tarihinde ilk defa Avrupa kupalarında çeyrek finale yükseldi: 81-69. İlk maçta 80-80 berabere kaldığı Kızılyıldız önünde seyircisinin desteğiyle inanılmaz bir savunma yapan siyah beyazlı ekip, bir ara farkı (63-43) 20 sayıya kadar çıkardı. Hücumda Apodaca ve Shumpert’le devleşen Kara Kartallar, 40 dakika boyunca yaptığı mükemmel savunmayla zafere ulaştı. İtalya’nın Torino kentinin 10-13 Nisan’da ev sahipliği yapacağı 8’li Finaller’e kalarak bu turda kupadaki diğer temsilcimiz Galatasaray Cafe Crown’la eşleşti.

Ataman rakibi çözmüş

Koç Ergin Ataman, Sırp ekolünün önemli temsilcilerinden Kızılyıldız’ı çok iyi analiz etmiş. Sırp takımının beyni olan Omar Cook’u Sinan ve Mehmet Yağmur’la etkisiz hale getirdi. Bütün kupa boyunca takımını sırtlamış olan Omar Cook, hem takımının oyununu kuramadı hem de kendisine yapılan sert savunma sonunda isabetsiz atışlar sonucunda sinirlendi ve oyundan koptu.

Sonuçta Beşiktaş Cola Turka, üçlük atış ve faul atışlarında çok düşük bir yüzdeyle oynamasına karşın rakibine savunmada göz açtırmayarak, Shumpert (24 sayı, 6 ribaund, 3 top çalma) ve Apodaca’nın (24 sayı, 7 ribaund, 4 asist)sayılarıyla oyunu sürklase etti. Pota altında Kaya’nın direnci, sakat sakat oynayan Nicevic’in blokları, Sinan ve Mehmet Yağmur’un yaptığı savunma sonucunda Kızılyıldız takımını sahadan silerek, ULEB Cup’ta çeyrek finale yükselmeyi bildi.

Herkesi kutluyorum

Bu maçta muhteşem bir üçlü vardı; Seyirci, Ergin Ataman ve Beşiktaşlı basketbolcular. Bu arada son maçlarda başkan Yıldırım Demirören’in Avrupa’da deplasmanlara da giderek takımına destek vermesi, takımının itici gücü oldu diyebiliriz. Bu başarıdan dolayı başta şube sorumlusu Şeref Yalçın olmak üzere herkesi kutluyorum.

SALON: BJK Cola Turka Arena

HAKEMLER: Nikolaos Zavlanos (Yunanistan) (**), Spiros Gontas (Yunanistan) (**), Juan Carlos Garcia Gonzales (İspanya) (**)

BEŞİKTAŞ COLA TURKA: Dalmau (***) 9, Sinan (**) 4, Apodaca (****) 24, Kaya (***) 4, Drobnjak (**) 8, Shumpert (****) 24, Nicevic (**) 8, Mehmet (**), Cevher (*)

KIZILYILDIZ: Omar Cook (*) 8, Markovic (**) 9, Kovac (**) 7, Raicevic (**) 10, Dragicevic (**) 8, Cvetkovic (**) 5, Sljivancanin (*) 5, Kikanovic (***) 17

  Beşiktaş basketbol takımı son senelerde çok büyük atılımlar içerisinde. Genç ve dinamik bir kadro ile 3-4 sene öncesinden başlayan bu yatırımlar, ve ileriye dönük olan çalışmalar şimdi yavaş yavaş kendisini hissettirmeye başladı. 

  Türkiye`deki basketbol klüpleri içerisinde kendine ait sahası olan tek takım Beşiktaş. Akatlar, Türk basketbolunda bir devrimdir bence.

  Beşiktaş Cola Turka avrupada başarıyı yakalamak için yatırım, yatırım, yatırım politikaları ile buralara geldi. Türk basketboluna damgasını vurmuş isimler klübün teknik kadrosuna dahil edildi. Ve avrupada kupa kazanan tek Türk basketbol koçu Ergin Ataman`ın gelmesiyle hedefler daha da büyüdü.

  Bu sene Beşiktaş`tan ULEB Kupası`nı kazanmasını bekliyorum. Ve kupanın en büyük favorisinin Beşiktaş olduğunu sözlerime ekliyorum. Şansızlıklar yaşanmadığı sürece kupanın Türkiye`ye geleceğinden şüphem yok.

  Galatasaray`ı da çeyrek finale çıktığından dolayı tebrik ediyorum. Ama onlar için daha fazlasını gördüğümü söylemem mümkün değil. Kupanın favorisi ile karşı karşıyalar, yani Beşiktaş ile.

   ULEB Kupası`nın Türkiye`ye gelmesi dileğiyle...

 



HoKKaBaZ

HoKKaBaZ resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Komik Şeyler >Editörümüz HoKKaBaZ Sobelendi =))))))>
  18.Mar.2008 Sal 17:03:03
fiogf49gjkf0d

  Sırtüstü bilgisayarımı deşifre ettiğin için seni kınıyorum

 

  Dipteki Bir Not: Çok fena sobelenirim



HoKKaBaZ

HoKKaBaZ resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Komik Şeyler >(((= Yabancilara Arapca Dersler =)))>
  18.Mar.2008 Sal 16:55:05
fiogf49gjkf0d

  "Yabancılara Arapça Dersler" şeklinde başlığı tekrar düzenlersek daha doğru olur



HoKKaBaZ

HoKKaBaZ resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Haber >Güncel haberler >``Onların saati bu İşler için hep bozuk´´>
  18.Mar.2008 Sal 14:33:19
fiogf49gjkf0d
fiogf49gjkf0d

Diyarbakır’da yapılan 18 Mart Şehitleri Anma Günü’ne DTP’li Belediye Başkan vekili İhsan Uğur’un geç gelmesi kısa süreli bir gerilime neden oldu.

  İŞTE KRİZİN FOTOĞRAFLARI

Törene geç gelen Başkanvekili’ne Vali Hüseyin Avni Mutlu hesap sordu:
- Neredesiniz zamanlamanız mükemmel
Başkanvekili İhsan Uğur ise şöyle cevap verdi:
- Özel Kaleminizden bize bildirilen saat bu. Yanlış bilgilendirilmişiz
Vali ile DTP’li Başkanvekili arasında bu diyalog yaşanırken Korgeneral Rasim Arslan’ın ise şöyle dediği duyuldu:
- Onların saati başka işler için çalışıyor ama bu tür programlarda duruyor

Başkanvekili Uğur Korgeneral’in kendisine bakmadan söylediği sözleri duyduğunu ancak duymazlıktan geldiğini kaydetti.

  Kaynak: Hürriyet

  Editör Yorumu:

  Terör örgütüne kucak açan, ve onlara özgürlük savaşçıları diyebilecek kadar aciz bir köpek gibi tavırlar içerisinde bulunan kişiliksiz, sözde insan özde aşağılık mâhluklardan daha ne bekleyebilirdik ki?

  Onlar 18 Mart`ların önemini kavrayabilseler eline silah alıp dağa çıkan teröristlerle aynı safta olmazlardı zaten...

  Sözün bittiği yer...



HoKKaBaZ

HoKKaBaZ resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >ChatCity Dedikoduları >cc ne kadar sessizleşti farkındamısınız?>
  18.Mar.2008 Sal 13:58:46
fiogf49gjkf0d

·LadyTron· :
Forum da ne kadar hareketlendi.

  Bence de sence



HoKKaBaZ

HoKKaBaZ resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Öylesine muhabbet >Çağdaş Yamyamlar>
  17.Mar.2008 Pzt 22:15:12
fiogf49gjkf0d

  Çağdaş Yamyamlar

İnsan uzun bir süre aç kalınca, çevresindeki muhtelif objeyi sevdiği yemekler olarak gördüğü söylenir. İnsan cinselliğinde de cinsel açlık, rüyada orgazm şeklinde sonuç yaratır. Canlılar aç kaldıkları zaman, yenilebilir listesine eklemeler yapar; en yakınındaki gurup üyesi, türdeşi da listeye eklenebilir.  Bu durum yaşama arzusunun muhteşem arsızlığıdır ve içgüdüseldir.  Yiyen yaşayacaktır. Ahlaki değerler, yasalar, örfler, adetler, töreler varlıklı insanların sahip olduğu değerlerdir; birlikte yaşamayı kolaylaştırır. Sürdürülebilir sağlıklı bir yaşam bile varlıktır. Kaybedecek hiçbir şeyi olmayandan korkmak gerekir deyişi, bu sebepten doğrudur. Genelde canlı, özelde insan varlıklarını kaybedince özüne iltihak eder; yani hayvanlaşır. İnsanların sahip oldukları varlıklar, onun bu vahşi içgüdüsünü gizler, ama yok edemez.  Yok, edebilseydi zaten tekrar zuhur edemezdi. Ne yazık ki insanlığın teknolojik gelişimi; biyolojik tekâmülünü geride bırakmıştır. İçindeki hayvani içgüdüyü etkisiz etmiş veya ondan kurtulmuş istisnalar yok değildir. Herkesin aşina olduğu bir Titanik faciası var; hatta filmi de yapıldı. Hayat yazıldığından ve göründüğünden daha gerçektir. O faciada birinci sınıf mevkide bulunanlardan bir bey ve ondan ayrılmak istemeyen eşinden başka hiç kimse ölmemiştir. Bu insan yerini çocuklu bir bayana vermiş ve eşi de ondan ayrılmayıp, her halde bir gün gelecek olan ölümü göze almışlardır.  

Varlıklı insan dünyasının giderek küçüldüğünü, azalan kaynakların çoğalan nüfusla paylaşılmasını hiç de uygun bulmaz. Doğuştan var olan önce ben önyargısına, sonradan edinilen, inanç, ırk ve benzeri ideolojik ön yargılar da eklenir. Sahip olunan varlıklar da yok edici silahlara dönüşmesiyle, modern avcı meydana çıkar. Bu avcı istisnai olarak tek bir birey, genelde de dindaşlar, ırkdaşlar, kabileler, çıkar guruplarından oluşmaktadır. Bunlar kendilerini makul sıfatlarla tanımlar; hedef gurupları da aşağılayıcı sıfatlarla tanımlarlar. Hatta nükleer bir katil kimlerin hangi tür silahlara sahip olacağına ruhsat veren kurum haline gelir.  Kanun, ahlak, uygarlık ve benzeri değer yargıları güçlünün iradesidir, arzusudur. Bu yolda yitirilen canlar kutsanırken, alınan canlar aşağılanır.

Modern avcı bir yandan yenilebilirler listesini uzatırken, diğer yandan da avı paylaşacaklar listesindekileri de azaltmak arzusundadır. En güçlü, yöntemleri en gelişmiş olan, diğer ortakları öncelikle bir birleriyle kapıştırmak suretiyle pay ortaklarından kurtulmuş, yara bere almadan, gerilmeden, avını yemek isteyecektir. Kapışan taraflardan kaybeden zaten yenilebilirler listesine eklenmiş, kazandığını sanan da büyük avcıya direnecek enerjisini kaybetmiş, yaralanıp berelenmiş olacaktır.  Bu döngü, devam edip gidecek, çıkışı olmayan bir döngüye dönüşecektir. Olup bitenlerin farkında olup isyan edenlerin sayısı bazen oldukça çok olur; adeta toplumsal travmaya dönüşür. İşte o zaman da akçeli psikolojik tedavi yöntemleri doz artırımına gidecektir. Kekeme Musa’nın Davudi bir hitabet gücüne sahip; Davut kardeşi vardı. Bir başkasının ön saflarında zırhlı süvarileri, arka saflarında, büyük kitapları olan uzun cübbelileri vardı. Bir diğerinin bir elinde kılıç diğer elinde ateş vardı. Modern avcının medyası var.  Claude Lévi-Strauss diyor ki: eski zamanlarda yazının en önemli işlevi, öteki insanları köle etmeyi kolaylaştırmaktı. Şimdi yazının yanına, gazete, dergi, radyo, sinema, televizyon, internet, cep telefonu gibi yayın ve iletişim araçları eklendi. Meşru, gayri meşru yollardan öylesine yoğun bir yüklenmeye maruz kalıyoruz ki; birilerinin söylemek istediğini, kendi düşüncemizmiş gibi biz dillendiriyoruz. Yani nesne özdeşleşme yoluyla özneleştiğini sanıyor. İşte gönüllü kölelik de bu olmalı.

İnsanın göreceli değerinin artmasını arzuluyorsak, sayısının az ve mevcudun nitelikli olmasını sağlamak zorundayız. Bütün oyunları ancak bu şekilde bozmak mümkündür. Tabiatta hem çok hem de değerli olan bir nesne yoktur.  Bu anlayış dünyada kabul görmezse; dünyalılar bir şekilde bir birlerini yemek zorundadır. Dünya artık küçük değil, çok küçüktür.

  ALINTIDIR

 

                                                                                       

Yaşam paylaşıldıkça güzel!!!...

HoKKaBaZ



HoKKaBaZ

HoKKaBaZ resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Mühim Mevzular >Politika, Tarih >00000- Hani Çanakkale Geçilmezdi -00000>
  17.Mar.2008 Pzt 18:03:25
fiogf49gjkf0d

  Konunun hangi bölüme açıldığına dikkat etmemiştim(Hatalıyım memur bey). Böylesine ciddi bir konunun Öylesine Muhabbet bölümüne açılması yanlıştı, ve hemen Mühim Mevzular bölümüne taşıyorum.

  Kolay gelsin :)



HoKKaBaZ

HoKKaBaZ resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Komik Videolar, Klipler, Resimler, Karikatürler >Chatcity liler Şıklık Yarışında...>
  17.Mar.2008 Pzt 17:57:36
fiogf49gjkf0d

  Çok karizmayım, çoook



HoKKaBaZ

HoKKaBaZ resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Mühim Mevzular >Politika, Tarih >00000- Hani Çanakkale Geçilmezdi -00000>
  16.Mar.2008 Pzr 18:25:07
fiogf49gjkf0d

  Çanakkale`nin geçildiğini düşünmüyorum. Bence bu ağır bir itham olmuş. Ama şu var ki; medeniyet denilen şey Avrupa demek olarak algılanıyor toplumumuzca. Bu son derece yanlış.

  Konuda emperyalizmin ülkemiz üzerindeki etkileri üzerinde durulmuş. Konu hakkındaki duyarlılığın güzel, ama bence bazı yerleri fazla abartı olmuş. Mesela: Aramızda kaç kişi bir Hülya Avşar`ın rol aldığı filmi izlemez?

  Demek istediğim, aşırı uçlara kaçmaktan kaçınmalıyız. Televizyonu düşman olarak nitelendirmek son derece yanlıştır.

  Kolay gelsin :)

<<1...96979899100101102103104105106 107108109110111112113114115116...200...300...400...419>>