ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Şimdi çok büyük olmasam bile ben küçükken diye başlamak istiyorum cümlelerime..

Biz küçüktük.. Ve yine bayramlar vardı.. Sabah her yaştaki erkeğin erkenden uyanıp, uyandığında mutlu oldugu bayramlar vardı. Mutlu ki ne mutlu..Hatta bayramdan bir gün öncesi büyükler için tatlı bir telaşla başlayan günlerdi.. Limon veya tütün kolonyası alınacak, renk renk şekerler alınacak, yüksek sesle "bayrama şekerr" diyen tezgahtarla pazarlık yapılıcak.. Tutumlu davranılacak, hesap yapılarak alışveriş yapmak zorunda olan babalarımız, amcalarımız vardı.. Çocuklar vardı..Şeker toplayacağı için heycanlı olan.. ve kapıyı açan güleryüzlü komşusuna "memecimin giliği" demesinden kaynaklanan mutluluğa sahip cocuklar vardı. Bayramlıklarımız vardı.. Şimdi ki çocukların birbirlerine "bayramlık aldın mı" diye dalga geçtiği cümlelerin ana kelimesi olan "bayramlık" bizim mutluluk kaynağımızdı.. Bayram namazlarına giderdik.. Belki babamızla... Belki abimizle.. Belki yalnız.. En çok neyi severdim biliyor musun.. Her sene iki defa kılınmasına rağmen hocanın bize bayram namazının nasıl kılındığını tarif etmesini severdim.. Ellerimizi bağlamalı mıydık yoksa iki yana mı sallamalı mıydık? Ve bayram namazı çıkışları.. Tanıdık tanımadık olsun herkesin bütün içtenlikle birbirinin ellerini sıktığı bayramlaştığı anlar vardı.. Ne kadar kirlenmiş olsada öpülen eller hayattan dolayı işte o an bembeyaz olurdu.. Ve yalan söylemekten katranlanmış dudakların nurlaştığı anlardı o anlar.. Kurban kesmenin bir hayvanı katletmekten çok farklı duygular yansıttığını düşünen insanların olmadığı zamanlar.. Hatta çocuklarına kurban kesimini o kadar güzel ve mantıklı anlatan insanlar vardı ki, çocuklar bile izlerdi bu kutsal anları, psikolojisi bozulmayan hatta düzelen çocuklardık. Büyüklerin ellerini öpmekten zevk alan çocuklar ve ellerini öptürmekten hoşnut olan büyükler.. Ve verilen harçlıklar.. Misafir ziyaretleri en büyük tutkusu olan toplumduk bizler..Hatta bütün komşular gezilirdi. Tanımadık komşuya sahip olanların komşusuyla tanışmasına vesile olan ziyaretler.. Huzur evleri , hasteneler ve kabristanlar ziyaret edilirdi.. Bayramlar küs insanların tanıştığı günlerdi. Bizler bayramlarda mutluyduk, ne kadar aile bireylerimizde eksikler olsa da mutluyduk..

Şimdilerde bayramların ne kadar heycansız ve tadsız geçtiği konusu hepimizin muhabbeti oldu.. Söyler misiniz.. Neşesi yağmalanmış bir bayramdan geriye ne kalır?

Şimdi bayramın birinci günü 10`a kadar uyuyan gençlerimiz var ve bu gençleri uykusundan uyandırmayan babalar anneler var.. Bayram namazının tadını evlatlarına anlatmayan insanlar var. Kurban kesmenin katliam olduğunu düşünen bir kesit var.. Bayram namazına gidilse de kimseyle bayramlaşmadan gelip yatağına giren insanlar var.. Şeker toplayan çocuklara kapı açmayan ev sahipleri var.. Elini öptürmek istemeyen büyükler var para vereceği için.. Para vermeyeceğini düşündüğü için el öpmeyen  misafir gezilerine gitmeyen çocuklarımız var.. Hastaneler ziyaretcisiz.. Huzur evleri sessiz.. Kabristanlar tenha.. Bayramın bir tatilden ibaret düşünen ve tatile giden insanlarımız var..

Tekrar soruyorum.. Neşesi yağmalanmış bir bayramdan geriye ne kalır..

Neden artık bayramların eski heyecanla geçmediği biliyorum artık..

UFUKYAZICI

Herkese iyi bayramlar...

Teşekkürler ablacım seninde bayramın kutlu olsun.

Herkese mutlu bayramlar

Kurban Bayramı farklı dillerde ve farklı kültürlerde, kültürel etkilerle de, farklı isimlerle anılmaktadır. Arapça İyd-el Adha şeklinde okunan tüm dünyada yaygın olan bir isimdir. Türkçede Kurban Bayramı olarak anılırken, Hindistan ve Pakistan`da bayrama genelikle Bakra Eid denir ki bunun anlamı "Keçi Bayramı"dır; bu ülkelerde sıklıkla kurban edilen hayvan keçidir. Bakra Eid Güney Afrika`da da kullanılan bir isimdir. Bangladeş`te kullanılan yaygın isimlerse Id-ul-Azha ve Korbani Id`dir. Türkçe ismine benzer bir şekilde Bosna-Hersek, Bulgaristan da Koç bayram, Arnavutluk`ta Kurban Bajram şeklinde anılır. Nijerya`da Babbar Sallah, Somali`de ve Kenya ile Etiyopya`nın Somalice konuşan bölgelerinde ise Ciidwayneey

Psikolog sormuş sorununuz nedir diye?

EDİTÖR anlatmış:
"Ben demiş bazı konuları kilitleyemiyorum.
Örneğin daha önce verilmiş bir konu açıldığında o konuyu kilitleyemiyorum.
Çok iyi niyetli bir insanım kimsenin üzülmesini istemiyorum ama yönetimle de aramız açılacak lütfen yardım edin..demiş."

Psikolog iyice dinledikten sonra ertesi güne randevu vererek bir daha gelin görüşelim demiş.
EDİTÖR ertesi gün yine gitmiş.

Psikolog sormuş sorununuz nedir diye.?

Bizim EDİTÖR birkez daha aynı şekilde anlatmış.
Psikolog bu sefer 2 gün sonraya yine randevu vererek tekrar gelin görüşelim demiş.
EDİTÖR 2gün sonra tekrar gitmiş psikoloğa.

Psikolog tekrar sormuş sorununuz nedir diye.

EDİTÖR gayet sakin bir şekilde yeniden aynı şekilde cevaplamış.
Bu sefer psikolog 3 gün sonraya randevu vermiş.
3 gün sonra EDİTÖR tekrar gitmiş psikoloğa.

Psikolog sanki EDİTÖRü ilk kez görüyormuş gibi birkez daha sormuş sorununuz nedir diye.?

 EDİTÖR bakmış olacak gibi değil en sonunda çıldırmış bağırarak:
"Be adam bu soruyu her gelişimde tekrar soruyorsun daha önce cevapladım ya" demiş.

Psikolog: "İyide o konularda daha önce verildi bana bağıracağına git konuları kilitle" ..

R-O-M-E-O  &  JDMEF

Eminim hepimiz karşılaşmışızdır böyle bir durumla.. Biri bizden yardım ister ve biz yardım etmek istesekte yardım edemeyeceğimizi düşünürüz bu yüzden olumsuz cevap veririz yardım edemem deriz, Ama her zaman bir ihtimal vardır.. Veya bazen imkanlar mı yolverir eylemlerimize? Bu konu hakkındaki görüşlerinizi almak istiyorum. Aşagıdaki hikaye konuyu anlamanızı sağlayacaktır.

Ben şöyle düşünüyorum her ne kadar bu paylaşıma paralel olsa da biraz farklılıklar var..

Gerçek olan iki şey vardır;

1-İnsanlar hayalsiz yaşayamaz..

2- Hayallerimizin gerçekleşmesi yeni hayaller kurmamıza engel değildir, bizler insanız

Paylaşım için teşekkürler ablacım

 Acilen bir trafik polisi tayin edilmeli aklımın ücra sokaklarına.. Ani girişler yapıp, hatalı sollama nöbetlerini kaldıramıyorum artık... Ya da en temizi sokağa çıkma yasağı ilan edilsin

UFUKYAZICI