ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul

sohbet banner
tavla okey sohbet forumu
sohbet, okey, tavla, chat
16 Mayıs 2024, Perşembe 18:54   
kız arkadaş sohbet linki

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

  barbiexx> Forum Mesajları
    barbiexx'e ait Toplam 163 Forum Mesajı var
<<1234 567891011121314...17>>


barbiexx

barbiexx resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Öylesine muhabbet >HAYAT FELSEFESİ>
  28.Haz.2006 Çar 12:53:55

Sözde kalanlar, sözle kalanlar

Yollar yokuş düz değil
Çaba gerek söz değil
Güzel olan söz değil
Sözdeki mana güzel.

Gözlerinizi kapatın. Ve şu kelimeleri hayalinizde canlandırın. Sevgi, diyalog, hoşgörü, barış, huzur, dost, vefa, incelik, söz, nezaket, empati. İçini doldurun bu kelimelerin. N’olur doldurun, yoksa kelimelerin yani hayatın içini boşaltıyorlar biz doldurmadıkça.

Barış için insanlar öldürülüyor, sevgi için nefret ediyoruz birbirimizden ve diyalog için monolog yaşam tercih edilir oldu artık. Ne oluyoruz yahu? diyenlere sus! işareti yapıyor ruh hortumcuları.

Herşey değil ama birçok şey sözde kaldı. Sözde kalanlar sözle kaldı, hayat veremediler söylediklerine. Kelimeler anlamlarıyla gurbet yaşıyor. Anlamlar mı çekip gitti, kelimeler mi ayrılmak istedi bilinmez ama bir hasret şimdi yaşanan. Belki de bir sabah hiçkimseye duyurmadan sessiz sedasız ruhunu çaldılar kelimelerin. Anlamlarını mı değiştirdiler yoksa anlamı mı kalmadı sözlerin. Şairin dediği: “İçi zemzem dolu ne şişeler gördük. Adı iffet olan ne fahişeler gördük.” sabahında mıyız yoksa. “Söz namustur.”, “sözüm senettir.” ifadeleri vardı, kelimelere ruh libasını giydiren. Günümüzde “anlam hırsızlarına” inat bu soyguna “dur” diyen gerçek mana yiğitleri mi azaldı yoksa “senet” insanlık borsasında değer mi kaybetti. Belki de “tahrip kolaydır.” mağlubiyetinde bu yaşananlar.

Söz anlamını ve kuvvetini yitirmedi elbette. Onu söyleyen dillerde değeri düştü, anlamını kaybetti. Antikadan anlamayan biri için eski bir tablo, altından anlamayan için 24 ayar saf altın, deriden anlamayan biri için hakiki deri bir palto elbetteki anlamını yitirir ve değerini kaybeder. O tablo mahir bir antikacıda, o altın hakiki bir sarrafta, o palto da gerçek bir dericide anlam kazanır, değer atfeder.

Söz 21. yüzyılın silahı oldu. İnsanların, ülkelerin herşeyin kaderine iki dudak arasından çıkan kelimeler şekil verdi. Hayat verdi diyemiyorum çünkü söz, gerçek sahibinin dilinde olduğu zaman faydalı bir güç, güzel bir dayanaktır. Yardımcıdır söz, yapıcıdır. Ama yapanlardan çok yıkanların volümünün yüksek olduğu bir devir yaşanan bu yüzyıl. Onun için söz daha çok milletleri yıkan bir silah, insanları köleleştiren bir materyal oldu kem vicdanlıların elinde. Ve söz yeşerten değil solduran, güldüren değil inleten nağmeler haline dönüştü.

Anlam kaybolunca manasız ve içiboş kelimeler sakız olur dillerde. Hergün hiç bıkmadan çiğnenen ve çiğnendikçe ezilen harfler dökülür oldu dudaklardan. Hadi bir düşünelim. “Yani”, “ben böyle demek istemedim”, “belki”, “vallahi” “kesinlikle” kelimelerini günde kaç defa kullanıyoruz acaba? “Hayat sadece siyah ve beyazdan ibarettir” düşüncesine katılmıyorum ama hayatta herşeyin bir rengi olduğunu da inkar etmek günümüz keşmekeşi içindeki insanın duygularının bir tezahürü olsa gerektir. Daha duygularının, daha düşüncelerinin rengini bilemeyenlerin dillerinde ezilen kelimelerden birkaçıdır bunlar. İçi doldurulmamış, muğlak ve sığ. Duygular net olmayınca sözler de flulaşır. Ve renk, bi-renk hale gelir. Halbuki söz Aşık Yunus’un dilinde

Söz ola kese savaşı
Söz ola bitire başı
Söz ola ağılı aşı
Bal ile yağ ede bir söz.
” mısralarıyla ruh bulur.

Söz hayattır. Kelam varlığın emaresidir. Doğru gönüllerde can bulur, yeşerir kelime fidecikleri. Büyür, gelişir ve “anlam” meyveleriyle tat bulur. Meyvesi olmayan ağaç kısır, tadı olmayan meyve de saman halini alır.

Söz ölçüdür. Söyleyeni anlatır, anlayanı söyletir. Sözle sahibi arasında çok uyumlu bir denge vardır. Sözle sahibi, küp ve içindekine benzer. Küpün içinde ne varsa, dışarı da o sızar. Kelimeler sahibine göre bir elbise giyer ve hayat bulur. Hayatdar olmayanın sözü de ölüdür.

“Söz gümüşse, sukut altındır amma sözü altın olanların sukutu da intihardır.” Sözü altın olanlar her daim meyve vermelidir ki “anlam hırsızları” soygun yapacak bir gönül bulamasın. Bu soyguna dur demenin bir yoludur şairin : “Sözü süz de söyle, manayı inci gibi diz de söyle.” mısralarına kendimizi muhatap bilmek.

Söz anlamsız, söz manasız, söz ruhsuz
Gözler fersiz, gönül durgun, can ruhsuz
Yaşanmaz ki şu alemde şuursuz
Hayat bulmaz gönüllerde söz ruhsuz.



barbiexx

barbiexx resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >Eski Chatcity ajanları >infumum>
  27.Haz.2006 Sal 05:42:35

 

 

            En iyiye ve en güzele hep dogru adımlarla yürümen dilegiyle.Seni kutluyorum infumum hayırlı olsun daha dogru bir seçim olamazdı.Yolun her yerde ve hep açık olsun.Sevgiler Şef  İnfumum



barbiexx

barbiexx resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >Kopulası Şeyler >ŞU ANKİ PSİKOLOJİNİZİ EN İYİ İFADE EDEN SMİLEY???>
  26.Haz.2006 Pzt 00:13:29

 

 

      



barbiexx

barbiexx resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >Kopulası Şeyler >Bu İsim Senin Neyin Oluyor?>
  26.Haz.2006 Pzt 00:06:46

                

           mahallenin delisi olurya adülrezzak  neyin olur



barbiexx

barbiexx resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >Kopulası Şeyler >SON KELİME İLE CÜMLE YAP...:)>
  26.Haz.2006 Pzt 00:05:28

 

 

         derler derler de karşında kalp varsa eğer!!!!!!!!!!!!!!!



barbiexx

barbiexx resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >Merak Edilenler >Paradoks>
  25.Haz.2006 Pzr 20:39:46
   Tarihten Paradokslarla devam edelim mi  

     Her alanda olduğu gibi tarihte de çok sayıda paradoksal olay olmuştur.

              Fatih Sultan Mehmet ten:

           Bilindiği gibi Fatih, genç yaşta padişah olmuştur. Yaşı gençtir ama zekası ve inançları çok kuvvetlidir. Yeni sultan olduğu yıllardır.  Birgün bir sefere gidilecekken ordunun başında babasının olmasını ister. Ancak babası bu teklifi kabul etmez. Fatih in maksadı babasının ilminden ve tecrübesinden yararlanmaktır.

-"Eğer sen padişahsan geç ordunun başına. Yok eğer ben padişahsam emrediyorum ordunun başına geçeceksin!"

Babası Sultan Murat, başka çare bulamaz ve orduya komutanlık yapar.

 

         Osman Yüksel Serdengeçti den:

          Osma Yüksel in milletvekili olduğu yıllardır. Birgün meclis kürsüsünde kendisine laf atan vekillere dayanamaz ve:

-"Bu meclistekilerin yarısı eşektir!" der ve iner kürsüden.

     Bunun üzerine meclis karışır ve herkes kendisinden sözünü geri almasını ister. Arkadaşlarının da ricası ile tekrar kürsüye çıkar ve zekasını gösteren ve vekilleri rahatlatan şu sözleri söyler:

-"Bu meclistekilerin yarısı eşek değildir!"

 

Kant tan:

         Ünlü Alman eğitimci Emmanuel Kant ın bir sözü:

-"Her ne kadar ben inanmasam da bir tanrının var olduğunu kabul etmek gerekir."

 

Yaşanmış bir olay:

          1974 teki Kıbrıs çıkarmasına katılan bir asker anlatıyor:

         "Çok şiddetli bir taarruz vardı. Mermiler kulağımızın dibinden geçiyordu. Siperde daha önce hiç görmediğim bir asker yanıma yaklaştı. Belli ki bizim birlikten değildi. Bir zarf çıkardı ve:
-"Memlekete dönünce bu zarfı, üzerindeki adrese bırakır mısın?"
-"İkimiz de döneriz inşallah" dedim.

          Israrla kendisinin dönemeyeceğini, benim ise memleketime ve aileme kavuşacağımı söylüyordu. Biraz isteksiz de olsa zarfı aldım. Ancak o çatışma sırasında birbirimizi kaybettik. Taarruz bitip memlekete döndüğümden bir-iki yıl sonra eski eşyaları karıştırırken o zarfı buldum. Unuttuğum görevi, geç te olsa yerine getirmek için İstanbul a gittim. Üzerindeki adres, Aksaray da eski bir eve götürdü beni. Kapıyı yaşlı bir amca açtı.

-"Merhaba amca. Ben Kıbrıs ta savaşan oğlunuzdan bir mektup getirdim. Belki kendisi de gelmiştir."
-"Bizim Kıbrıs ta savaşan bir oğlumuz yoktu"

        Beni içeri davet ettiler. Eşi, bir fotoğraf albümü ile geldi. Fotoğrafları gösterip:

-"Sana  zarfı bu genç mi verdi?"
-"Evet. Çok iyi hatırlıyorum. Buydu." ve işte o an beni şok eden ve hala aklımı başımdan alan şu cevabı verdi:

-"Bu çocuk benim oğlumdu. Fakat onu 15 sene önce Kore harbinde şehit verdik..." "

 

Yunus Emre den:

"Ete kemiğe büründüm
Yunus diye göründüm"

"Bir ben vardır bende, benden içeru"

"Yedi kere dolup boşalan dünya değil misin?"

 

Kanuni Sultan Süleyman dan:

             Süleymaniye Camiinin inşaası sırasında bir ermeni usta, yanlış duvar yapması sonucu, Kanuni tarafından cezalandırılır. Ermeni usta, sultandan şikayetçi olur. Kadı, ikisini de huzuruna çağırır. Kanuni ve usta, kadının karşısında ayakta beklemektedirler. Karar açıklanır: "Kısas!" yani Kanuni de aynı şekilde cezalandırılacaktır. Ermeni usta, adalete hayret eder ve:
-"Madem dininiz bu kadar adil, hem davamdan vazgeçiyorum hem de müslüman oluyorum"

Davadan sonra Kanuni, kadıya:
-"Eğer ben padişahım diye benim lehimde bir karar verseydin, seni bu kılıcımla öldürürdüm"

Kadı, oturduğu minderin altından bir hançer çıkarır ve :
-"Sultanım siz de eğer ben padişahım diye kararıma itiraz etseydiniz ben de bu hançeri sizin kalbinize saplardım..."

 

Bir Derviş:

          Garip dervişin biri büyük bir köşkün önünden geçerken evin av meraklısı ve zalim olan beyi, yardımcıları ile ava gitmek için evden çıkıyorlardır. Dervişle selamlaşırlar. Aksilik bu ya o gün hiç birşey vuramadan dönerler. Bey çok sinirlidir:

-"Sabah ava giderken karşılaştığımız o dervişi bulun çabuk! Onun yüzünden işlerim ters gitti. Uğursuzu getirin bana!"
Yardımcıları hemen dervişi bulup beyin huzuruna çıkarırlar. Bey kükrer:

-"Bre uğursuz adam! Senin yüzünden elimiz boş geldik! Hiçbir şey vuramadık! Tiz vurun kellesini!"

Derviş, beye şöyle der:
-"Beyim sabah selamlaştık. Siz hiçbir şey vuramadınız. Ben ise kellemi kaybediyorum. Siz söyleyin, hangimiz daha uğursuzuz?"

 

Kanuni Sultan Süleyman dan:

          Kanuni, şehzadelerini muhteşem bir törenle sünnet ettirir. Kısa bir süre sonra da veziri İbrahim Paşa nın oğlu sünnet olur. Törene Kanuni de davetlidir. Birara Kanuni, vezirine der ki:

-"Söyle bakalım İbrahim Paşa. Senin tören mi daha muhteşem, benimki mi?"
-"Elbette benimki sultanım"

Kanuni şaşırır. Sebebini sorar. Vezir:
-"Benim oğlanın düğününe koskoca cihan padişahı davetliydi ve geldi. Sizinkinde böyle bir davetli var mıydı?" der.

 



barbiexx

barbiexx resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >Merak Edilenler >Paradoks>
  25.Haz.2006 Pzr 20:22:23
Binlerce yıllık geçmişi olan paradokslar, insanların kafasını devamlı meşgul etmiştir. Aslında doğru gibi görülen bir önerme veya fikir, tamamen yanlış olarak çıkar karşımıza. Tam tersi de mümkündür; yıllarca yanlış zannettiğimiz olayların, fikirlerin, hesaplamaların, doğru olduğunu görmek, bizi şaşkınlığa ve hayrete düşürür. İleride bolca misal vereceğimiz paradoksların, yapılmış birkaç tanımını aktaralım:

                    Çok mantıksız görünen, aslında çok mantıklı bir değiş

                    İki doğrunun veya yanlışın çelişkisi

                    Soyut muhakemenin sona erdiği tezat

                    Kağıt-kalem veya mantık ilüzyonu   (Galiba en güzel tanım bu!)

Paradokslar ilginçtir, eğlencelidir, öğreticidir, şaşırtıcıdır, zihni açar...
     Tarihte bilinen ilk paradoks örneklerini Epimenides vermiştir. Giritli olan Epimenides:

                    - Bütün giritliler yalancıdır! diyerek bizi çelişkiye götürür. Şöyle ki :

                    Eğer gerçekten giritliler yalancı ise kendisi de giritli olduğuna göre o da yalancıdır. Yani söyledikleri yalandır(mesela yukarıdaki cümlesi). Bu cümle yalan olduğuna göre doğrusu şu olmalı:

                    - Bütün giritliler doğrucudur, doğru söyler.
                    O halde söylediği doğrudur. Yani bütün giritliler yalancıdır......

     Örnekler:

  Bu cümleyi okumayın!

   Yukarıdaki cümleyi okuduğunuza göre paradoksa uğramış oldunuz.

 

  Tek kelime dahi Türkçe bilmiyorum!

 

 - Beni duyabiliyor musun? 
       - Hayır. Sesin gelmiyor (!)

 

  - Niçin her soruma soru ile cevap veriyorsun?
       - Niçin vermeyeyim ki !?

 

 Memleketimizde bazı yer adları, kendisi ile çelişir:
Bakırköy: Adı "köy" olmasına rağmen ilçedir. Hem de yaklaşık 50 vilayetten bile büyük bir ilçe.
Viranşehir: "Şehir" değil, Ş.urfa nın bir ilçesidir.
Kuşadası: "Ada" değildir.
Denizli: Denizli de deniz yoktur.
Elmadağ, Kadifekale, Akdeniz, Gümüşhane...vs.

 

 -"Söylediğin her şey doğru mu?"      -"Hayır!"

                  Bu adam güvenilir biri midir? Önce fikir yürütelim:
"Hayır" dediğine göre arada bir yanlış(yalan) söylüyor demektir. Arada bir yanlış konuşuyorsa "hayır" dediği de yanlış veya yalan olabilir. O zaman "hayır", "evet" olur. Bu sefer de "evet" diyorsa, her söylediği doğru olduğundan "hayır" da doğrudur... İyisi mi bu adama pek itimat etmeyelim...

 

 Bir otobüs ilanı:
     -"Okuma-yazma öğrenmek isteyenlere müjde! Hemen aşağıdaki adrese başvurun..."
     Okuma-yazma bilmeyen bir insan nasıl bu ilanı okuyacak! Okusa zaten o adrese başvurması gerekmez...

 

 Bir adam, saçları döküldüğü için doktora gider. doktor, teşhisi koyar: Stres!
      Ama adam saçları döküldüğü için strese girmektedir. Strese girdikçe daha da fazla dökülmektedir. Daha da fazla döküldükçe de, stresi aynı hızla artmaktadır...

    

 Ben  her zaman yalan söylerim.            

 

BU CÜMLEDEKİ HARF SAYISI OTUZYEDİ DEĞİLDİR.  (37 Harf var)

 

 Alaaddin in sihirli lambasından çıkan cini herkes bilir. Cin diyor ki:
-Dile benden ne dilersen. Unutma ki sadece bir dilek hakkın var ve mutlaka yerine gelecek.
Siz olsanız ne isterdiniz? Alaaddin öyle bir istekte bulunuyor ki cin ne yapacağını şaşırıyor:
-Benim tüm dileklerimi yerine getir!

 

SOCRATES ten:

"Bildiğim tek şey var; o da hiç bir şey bilmediğim."

 

Bazı hayvan isimleri, insanlar için sıfat olarak kullanıldıklarında iltifat kabul edilir:
     Aslanım benim!
     Koç gibi maşallah!
     Tilki gibisin abi!


Bazı hayvan isimleri ise hakaret anlamına gelir:
     Çok inek bir arkadaş!
     Ayı mısın be birader!
(Ayı, bazı ülkelerde iltifattır)
     Öküz öküz bakma!


Sonuçta hayvan, hayvandır:)



barbiexx

barbiexx resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Komik Videolar, Klipler, Resimler, Karikatürler >Centilmen Olmayan Bir Erkeğin Hazin Sonu :P>
  25.Haz.2006 Pzr 15:44:22

  

 

 

            Ellerine  sağlık Nefercim tam da hak ettiği yerde



barbiexx

barbiexx resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >Kopulası Şeyler >SON KELİME İLE CÜMLE YAP...:)>
  22.Haz.2006 Per 02:12:20

 

 

               gitmek bu kadar kolay olsaydı eğer hiç düşünmezdim!!!!!!!!!



barbiexx

barbiexx resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Öylesine muhabbet >Bu Kelimeler Size Neyi İfade Ediyor?>
  20.Haz.2006 Sal 22:02:53

         

    1)Aşk_sonsuzluk

     2)Hayat_Sevgi

      3)Chatcity_eglenme,ögrenme

      4)Aile_birlik beraberlik

      5)Telefon_iletişim

      6)Okul ya da iş_gerekli

      7)Uyku_dinlenme

       8)Müzik_Sessiz çığlıkların en seslisidir müzik bizi bize anlatan

       9)Sağlık

        10)Sohbet,arkadaşlık

<<1234 567891011121314...17>>