ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

             Yâ hayy ü yâ kayyûm  ism-i şerifinin kalpleri çekip bend etmek,yani bir kimseyi kendine aşık etme hususunda büyük etkisi vardır.
Ben bu büyüyü denemedim deneyen ve faydasını gören arkadaşlarım var.
             Ne kadar günah,sevap yada günah değil bikmiyorum.Kara büyü değildir ak büyüdür bu sebeple günah olduğunu sanmıyorum.Ama yinede beni dinlemeyin.

         Şİmdi:

        
              İsmi şerifimizi yukarıdaki görüldüğü gibi beyaz bir kağıdın üzerine yazıyoruz.Aynı kağıdın herharngi bir yerine aşık edilicek kişinin adını ve annesinin adını yazdıktan sonra 1.001 defa "Yâ hayy ü yâ kayyûm" zikreder ondan sonra "Yâ Rab, yâ hayy ü kayyûm bu ism-i şerifin hakkı için filân ibn-i filânın kalbini bana teshir buyur" der ve (vekf-i şerifi) hazırladığı kahıdı yanında taşırsan dilediğin zâtın kalbi sende olur her bir emrini yerne getirir
             
           
Dikkat: Kaynak bilgilerimde aynen şu yazmaktadır;
            "Muhterem mü`müminler bu amelin gayr-i meşru olan hallerde ,gayr-i meşru olan olan şeylerde kullanılması şiddetle tavsiye olunur.Çünkü hem vebali çoktur hemde büyük tehlike vardır..." 

Yaşamaktan iyice bıkan delilerden biri intihar etmeye karar verir eline bir ip alır ipi önce beline sonra yüksek bir ağaca bağlar, başlar sallanmaya.
Durumu farkeden gardiyan sorar :
-Sen ne yapıyorsun
Deli:
-İntihar ediyorum, der.
Gardiyan :
Hiç öyle intihar edilir mi ipi beline bağlayacağına boğazına bağlasana, der.
Deli:
-Onuda denedim ama o zaman nefes alamıyorum, der

                                                                                                      
             Soğuk bir kış.Dışarda fırtına var.Göz gözü görmüyor.Küçücük bir köpekti o zamanlar.Soğuktan gözleri açılamaz hale gelmiş,açlıktan karnı içeri gerçmiş bi vaziyette kaldırımın üztünde çaresizce titriyordu.Sanki dişi olduğu için sokağa bırakılmış.Kucağıma aldım. Allah`ım yeni doğmuş.Ayaklarının üstüne basıp kalorifere yaklaşıcak büyüklükte bile değil.İnci gibi tertemiz.Gölerindeki çaresizli ve masumluk bi anda herşeyi unutmama ve gözlerimin boşalıp akmasına sebep oldu.Onu kendine getirebilmek için günlerce uyuyamadım.Onu almasaydım belkide ölmüştü.O yaşta ona olan şevkatim ve sevgim inanın beni sarhoş etmiş ve ona bağımlı kıvama getirmişti.
            Zorla büyüttüm onu.Avuçlarımın içinde kıpırdıyordu.Bana bakmadan havlamıyordu bile.Büyüttüm.Koskoca bir kaplan olduduygularının olmadığınısöylerler.Yalan söylemişler.1 hafta arkadaşıma bırakmıştım onu.Gözleri yaş içinde kalmış.doğru düzgün bişey yememiş.
Geldiğimde sanki bana küsmüş aynı ilk kucağıma aldığı gibi masum bakışları vardı.
Sık sık dışarı çıkarırdım.Erkek köpekler peşinde pervane olurlardı ama o hiçbirine yüz vermezdi
            Hiç unutmam.Birgün evimizin arkasında temelleri yeni başlamış,kös bir yerde bir inşaat var.tuğalalar o kadar yüksekki.Okar tuğlayı o küçücük evin neresine koyucaklar.Önüm sıra gidiyor ve onu takip ettiğimi sanıyordu.
            Bir anda arkasından kayboluverdim.Tuğla yığınının üstünde dört dönüp beni arıyordu.Ben tuğlaların üzerine çıkmış onu izliyorum.
            Çıkardığı sesler ve dört dönüp beni araması.Huykurarak ağlamama yeterdi.Daha fazla dayanamadım.aşağıya hafifçe indim.Üzerime atlaması tam bir huzur kaynağıydı benim için.
Eve gittim ve karnını tıkabasa doyurmuştum.
             Bundan 4 ay önceydi.Şehir dışına çıkıp baza mühim mevzularımı halletmem gerekiyordu.Aradan 1 hafta geçti.Sürekli ailemle haberleşiyodum.
2 haftamı şehirdışında geçirdikten sonra eve geldim.
             Kibar,ortalıkta görünmüyordu ailemle fazla oturmadan onu sordum.Annem hiç beklemden ve ne hale düşeceğimi sanki düşünmeden  ; "Oğlum tıpkı bir insan gibi öldü"
Bu mu?
          Nasıl sarsıldığımı anyamassınız.Daha onu görmemiştim bile.Ölümünde yanında olamadım.Ondan sonrasını sizlere anlatmak istemiyorum.Beni tanımamanız pek te önemli değil ama hayal dünyanıza kalmış.Onu bulduğum günün hayatımdaki en Neşeli günüm olduğunu zannetmişim değilmiş.
         Eğer bu yazdıklarımı okuduysanız.Evinizde evcil hayvanınız varsa hemen dışarı salın.Kendi dünyasına koyverin gitsin.Eğer ki ölümünü görürseniz.Elli yaşına da gelseniz bu sizinle gideceğini düşünüyorum...

KİBAR...
           

    Hiç Kimse siyaset yapamaz siyaset adamı olurlar ama siyaset hakkı milletindir…
Bu teyzemizi haksız mı diyelim ne diyelibiriz

Kırşehirli bit teyzeden alıntıdır…


        “Bak oğlum ben domuz gribine inanmam.Bunlar hep laf.Başkan,hanımıynan dış ülkelerde geziyo, Abdullah Gül, hanımıynan dış ülkelerde geziyo.İç İşleri Bakanı,Dış İşleri Bakanı , hepisi dışarılarda geziyo.Onlata gelmiyo domuz gribi de ev de orueduğumuz halda bizim gibi garipleri nerde bulacak.Helkeş açlıktan ölüyo.Galp yetmezliğinden ölene domuz gribi diyolar ,açlıktan ölene domuz gribi diyolar,bakımsızlıktan ölene domuz gribi diyolar.”

          
             “ Ben neyinen bakayım.300 milyon maaşınan ben ne alayım da neyinen bakayım.Gıdalı gıdalı yeneceğemiş.Depelerden pkk ları indirdiler,gözelim askerlerimizi şehit ettiler.Neyaptılar onu ört pas etmek için attılar ortaya bi domuz gribi.Eğer domuz gribi essahtan varısa gurban olduğum Allah’ım meclise girsin.O meclisteki bütün miktopları öldürsün.odomuz gribi…"
                 

                  "Hepisi 10 ar milyar para alıyo da aldığımız 300 milyonla bağamı geleceğemiş domuz gribi.
Tabi orda yisinler ırahatça otursunlar da
                 Benim gözümün önünde Tayip Erdoğan’ın  ,Abdullah Gül’ün Ali Babacan’ın hepisinin bebeleri aşı olsun gözümün önünde.Bence onlar getiriyo domuz gribini.Kim Gidito dış ülkelere.Niye bizim Türkiye’mizde olmuyo bu ilaçlar da amerikadan geliye.
Milleti mahfedecek,Milleti Felç Edecek,Milletin kıran edecek, ondan sonra noğolacak domuz gribi."


                 "Domuz gribi netim değil Başbaka’nım  Biz açlıktan hastayız.Hrpimiz,Ne bebelerimize iş var,ne emeklilerimize zam var.Nokta nokta zamınan eğer idare ediyosan buyur bu aylık senin olsun.Sen orada otur , gıdayı bana aldır sen ne yapacağan Başbaka’nım.Hiç olmasa ver gıdalı gıdatı da yiyelim.Bazara bilen gidemiyoz. Bağaçamız var küçüçücük bi.Yazın yaşını kışın gurusunu yiyece diye vallahi mahfolduk.Bizim babalı Günahımızı obür dünyada ması çekecek.Oturuyon haktan hukuktan bahsediyon.Öksüz,garipi, yetimlerin hakkından ne haber etmiyon.Pksüzler yetimler 300 milyon maaş alıyo.millet vekilleri 15 milyar maaş alıyo,bi elini vicdanına goy eğer o yattığın yatakta rahatça uyuyabiliyosan vicdanın rahatsa.Bende burada rahatım.Dağdaki pkklıları bile ne gozel garşıladın başbakanım…Hadi eyi gunner"


                  (Keşke duyanlar olsa)                                                istemi 1016

Aşkı anlatayım…
                      Gerçekten kör ettiğini mi düşünüyorsun? Hayır arkadaşım o seni hep görür.Sadece sevdiğini düşünüyorsun desem ,yine yanılıyorsun.Çünkü mutlu olmak için onu seviyorsun sevmek acı çektirir diyorlar hocam Yalan.İnsan kendini gerçekten acıya atabilmesi için onu gördüğünde kalbinin ağzına dayanması gerekir.Gurur ve içgüdüsel sentezler yok olur.
ve sadece onu görürsün

İğrenç olduğun hissine kapıldın mı? Bahane çoktur hacım,seni bırakmaz.aşk diye birşey yoktur derler.Bunu ispatlayabildiler mi ? Ben bir olaya şahit oldum.
                    Kadın 42 erkek ise henüz 19 yaşında.Bir belediye önünde karşılaştılar ve koyu ama bir o kadar da zevkli bir sohbete tutuşup ikisi de belediyedeki işlerini unutup sohbetin koyuluğuna akıp gittiler.Uzun zaman geçti aradan.Kadın çocuğu aradı ve evine davet etti.Koyu sohbet sanki kaldığı yerden devam ediyordu.Böyle buluşmalara devam ettiler.Artık iyice ısınmışlardı birbirine.Artık birlikte yatıp birlikte kahvaltı yapıyorlar ve birbirini sadece  o mâlum an için düşünüyorlardı,içlerinde sadece o vardı.Çocuk merakını yenemeyip bir soru sordu.
    ÇOCUK  -“Neden ben?Etrafında benden yakışıklı,benden  daha olgun ,daha güvenilir insan varken neden ben.”
  KADIN     -“ Bu soruyu sorman  çok güzel… Sen benden çok çok küçüksün.Biliyorum belki sana saçma gelebilir. Ama insan kendini her şekilde avutabilir.Beni de avutan şey senin benden küçük olmandır. Böylece aileme yaptığım ihanet içimde bir sıkıntı topuna dönüşmüyor.Eğer benden daha büyük olsaydın.Düşüncelerin benim düşüncelerimi saf dışı bırakacaktı ve ben kahrolurdum..”

                Bu olaya şahit olduğumda çok çok değiştim.Aşk sadece bir düşünce oyunu olduğunu anladım.Kadınla çocuk birbirine aşık değiller onlar sadece mâlum ânın düşüncesindeler.Ve aşıklar da böyledir onlar karşısındaki insanı değil kendi içindeki aşkı severler.Bu da karşısındaki insanın kaybedilmemesi gerktiği uyarısını verir ve aşıklar sadece kendi mutluluğunu düşünür.Maşuğundan kopamaz… 

 saygılar...                                                                                        -istemi1016-