ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum
Kurallarını mutlaka okuyunuz...
manolya41> Forum Mesajları | | manolya41'e ait Toplam 9827 Forum Mesajı var
|
|
manolya41
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Geyik Muhabbet >Komik Videolar, Klipler, Resimler, Karikatürler >Karikatürün Böylesi> 27.Oca.2009 Sal 02:53:30 | | fiogf49gjkf0d
| |
manolya41
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >Merak Edilenler >Telefonu Şarjdayken Konuşan Var Mı?> 27.Oca.2009 Sal 02:44:33 | | fiogf49gjkf0d Cep telefonunuz şarj olsun diye elektrik prizindeyken bir çağrı alırsanız, önce fişini çekin, sonra konuşun. Elektrik pirizinde takılıyken, hem şarj olsun hem de konuşayım derseniz, sonuç aşağıda görülen resimdeki gibi oluyor.
Bir kac gün önce birisi evde telefonunu sarj ediyordu. bu sirada bir arama geldi ve o da yanitladi, telefon hala prize bagliydi; birkac saniye sonra elektrik telefonun icine girdi ve genc adam kotu bir bicimde yere firlatildi. ailesi odaya geldiginde, onu bilincsiz, nabzi cok dusuk ve parmaklari yanmis olarak buldular. hemen acile goturuldu fakat yolda hayatini kaybetti. cep telefonlari cok kullanisli bir icat olabilir ama olume sebep olabilecegini bilmek gerekir.
| |
manolya41
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >ARTIK ÜSÜMÜYORUM YAR...!!!> 26.Oca.2009 Pzt 23:51:36 | | fiogf49gjkf0d
Geçti sayısız ay____içim ürperse de kimi zaman____artık üşümüyorum yâr
"Yaşadığım kadar uzaksın bana. Tuttuğum kadar kirli. NeFesim kadar gereksiz, Sensizlik kadar zorsun. Sensizlik kadar öldürücü, Ölümsüzlük kadar berbatsın! Terkediş kadar acı, Terkediliş kadar gerçek. Ve ben sin işte.." Esip geçtin ömrümün en güzel yerinden, en güzel yerimden Yüreğimden... Kimse bi şey söylemedi Kimse bilemedi zamansız akacak yaşları Kimse hesap etmedi böylesi bir sevdanın yok yere harcanacağını Sana mı toz konduramadım, sevdama mı... ayırt edemedim Rotamı sana öyle çevirmişim ki, alıkoyamadım kendimi Biliyorum; Hata ettim!!! Kesmeliydim çığlıklarını içimin, susturmalıydım... Kanatsa da hücrelerimi söyleyemediğim kelimeler, bakakalsa da gözlerim ardına şişelerce su döktüğüm yolara, Sonsuz dilsizliğime sığınmalıydım... Sığındım!!! Senli sonbaharları bıraktım kuytu bir köşeye Kalsın o kuytulukta yapraklar, savrulsun Serilmesinler yüreğime, üşürüm ben... Peşimde soğuklar, peşimde anılar, peşimde zamansız vedalar Tüm peşimdeleri bıraktım ben... Sadece sığındım... Umutsuzluğun kanatlarına takıldı hayallerim Ve yağmur yüklü kara bulutlara döndu gözlerim... Git durma bir an bile Madem ki satılığa çıkarmışsın yüreğini Ve yitirmişsin sende kalan beni Şimdi ne rüyalarımın kıyısında Ne sığındığım dualarımda Ne içinde kaybolup gittiğin yüreğimde Yerin yok zaten bende Kelimlerin anlamlarını tüketmeden Geçmişteki sevdiğim seni kaybetmeden Aşkın adını daha fazla kirletmeden Git artık nereye gideceksen. "Bir teselli ver Kırılan gururuma Bir tebessüm et Unutursun zamanla Yine dalmışım aynada Yüzüm ağlar Yine dalmışım Elimde fotoğraflar Yine aylardan kasım Sanki sende kaldı bir yarım Her nefesim her anım Sanadır canım" Aylardan kasım____dilimde titrek heceler____sığındı bilinmezliğe tüm sesler.
| |
manolya41
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Gel Aşk-ı Yar Eylediğim> 26.Oca.2009 Pzt 23:47:12 | | fiogf49gjkf0d
Gecenin karanlığına yaslanıp gözlerine yıldızları ördüğüm zaman diliminden yazıyorum bu pulsuz mektubu. Yüreğimi kelimelere ilmekleyip yine sana yağıyorum yağmurlara gebe kalmış yüreğimle. Bir gece yarısı içten ice kanayan yokluğunu gözlerime gömüp her sabah güneş ile yine sana doğuyorum. Perdelerine eğilip gözlerinin karanlık duvarlarını yıkıyorum kirpiklerimde asılı kalmış gözyaşlarımla. Dağınık saçlarını rüzgarla tarayıp bulutlarla taçlandırılmış dağlarımın son kardelenlerini örüyorum saçlarının ince tellerine..
Seni hasret kelimelerinin dilsiz duvarlarına çizilmiş bir figürden öte kelebegin gözyaşlarıyla yazıyorum. Nedenini soracak olursan gülüm; toprağa düşen her gözyaşında ciceklerin dudaklarında her zaman yaşa diye. Biliyorum her canlı gibi bir gün vuslat şurubunu Azrail in avuçlarından kana kana içecegiz. Her insan gibi toprağı gözlerinden öpüp bulutların kanatlarında bu dünyadan göçecegiz . Lakin unuttuğun birşey var sevdiğim. Bedenler çürüse de, diller unutsa da satırlara ilmeklenmiş gözlerin her zaman yaşayacak. Sen benim yürek bahçemde Zümrüd-ü Anka nıngözyaşlarıyla beslenen ve gözlerimde nefes bilinen bir yudum ömürsün Her gün gözlerinde yeniden doğmak için avuç içlerine bir bebek gibi kıvrılıp soluklarına gömülüyorum yine. Kirpiklerine yaslanmış rüzgarların kanatlarına uzanıp gözlerinin huzurunu soluyorum. Yalnızlık anbarından bir dirhem sevgini dudaklarıma değdirip sana geliyorum. Toprağa mevzilenmiş güneşe seni anlatıp sonsuzluğa çiziyorum güllerin gözyaşlarında yıkanmış ismini. Seni " sende " yaşamaya geliyorum. Şehvet yüklü duygularına kiracı olmaya değil; dizlerinde kütük misali ağlamak için yüreğine geliyorum. Ben gözlerine kangren acıları sermeye değil; yüzünün coğrafyasında cicek açmış gülüşleri gözlerine ilmeklemeye geliyorum. Yaşadığım şehrin tüm ışıklarını söndürüp yüreğinin aydınlığında karanlıklarımı ezmeye geliyorum. Haydi gözyaşlarınla sil terli yüreğimi, gülüşlerinle öp seni kirpiklerinden kıskanan gözlerimi. Nefeslerinden bir yudum sun susuz dudaklarımın kurak topraklarına. Yanına geldiğimde, zehir olup dolaşsan damarlarımda. Durma sevdiğim, imkansızlığına gömülmektense gülüşlerinin kurak toprakları olsun mezarim. Üşüdüm mü toprağın altında, sarılırım avuç içlerine bir cocuğun annesinin göğsüne kıvrılması gibi. Susadım mı, kirpiklerine uğrar kana kana içerim sevgini.. Şimdi şehrimin tüm ışıklarını söndür ve şah damarıma sür kör bıçaklarını. Varlığının huzurunda sonlansın sen kokan kelimelerim. Bir yudum mutluluğun hazzında vur beni. Gözlerim, gözlerinden başka yurt bilmesin. Dizlerim, yüreğin gölgesinde toprağa sarılıp son kez gözlerinde gülümsesin Cennetin gölgelerine. Saçlarından örülmüş darağacındaki urganım olsun parmakların. Zehir olup dolaşsın damarlarımda keskin bakışların. Şimdi seni seviyorum diyen dilime kilit son kez vur ve şah damarımdan süzül içeriye. Zehrini sür hücrelerimin dudaklarına. Bal diye kana kana içsin damarlarım ölümün zehrini. Ne olur üzülme hicranım. Ölüm, senin kollarından gelmeli. Çünkü; sen benim yüreğimin satırlarına örülmüş ölümsüzlüğümsün
Günahlarına kefil olmuşken, Şah damarlarımdan süzül içeriye. Zehrini bal diye içerim sen bende yaşarken. Şehrimin tüm ışıklarını söndürüp Acılarını kilitle üzerime. Kurtlanmış sancıları giydirip bedenime, Ölümün ipini geçir gözlerime Ne olur sus ölüm meleğim, Dizlerine eğilsin yüreğim. Senin ellerinden ölmenin ödülünü Göğsümün sol yanına takayım. Haydi zehir olup dolaş damarlarımda.
Azrail in kollarına senin avuçlarından kanatlanayım...
| |
manolya41
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >SEVDIM SENI KAHRETSIN!...> 26.Oca.2009 Pzt 23:42:26 | | fiogf49gjkf0d
Sevdim Seni Kahretsin!... Boyle olacagini biliyordum, hangi yuzle af diliyorsun? Utanmayi bilmez misin sen, pisman mi oldun yoksa? Degerimi kaybedince anladin degil mi? Senin bu yaptigin varya, ihanetten bile agir geldi bana. Hakaret etseydin keske, sevmiyorum deseydin Ama hicbir sey soylemeden, son kez dinlemeden, Sormadan, ogrenmeden cektiin gittin...
Unutmak mi...?Unutmadim!... Sevdim iste kahretsin!Sevdim!!! Ufacik yarali yuregimi, sana emanet ettim. Yalanlarina onu bari alet etmeseydin ya! Seni unutmayi denemedim bile. Cunku ben, unutmak icin sevmedim ki seni... Bambaska oldugun icin,cok farkli, delikanli oldugun icin sevdim. Bana inatci demeni bile sevdim. Ama en cok, duygusalligini icinde saklayip, Sert tavirlarini sevdim... Sevmez olaydim!Adam sandim! Yanilmisim... Bu muydu delikanliligin Bu sevgi, ne kadar kotu birsey... Ahhh yuregim izin versede, keske gururum kazansa. Artik yeter, cek git, sevmiyorum! Diyebilseydim... O zamanlar,sesini ilk duydugumda; Elim ayagim dolasmisti. O bakislarini cozmek istemem, en buyuk hatam oldu. Sevdim seni kahretsin!Sevdim... Yalanlarina kanmasaydim...
Yaptiklarini unutmak mi?Asla unutmam! Dilim seviyorum dese de, yuregim kan aglar... Gozlerim yaslar icinde... Gucum kalmadi...
Meger sevmek neymis, ben bunu seninle anladim. Sevmek;Hem gulmek, hem ayni anda aci cekmekmis... Yuregin kan aglasa da, icin alev alev yansa da, Sevdigini herseye ragmen affedebilmekmis...
Ben seni gercekten sevdim, kahretsin!!! Simdi ise ben seni sevdigimi fisildayamiyorum bile... Sen benim sesimi solugumu kestin... Sen benim sesimi solugumu kestin. KESTiN... KESTiN...
Sustum! Ne kadar susuLacaksa o kadar sustum! KendimLe konuşuyorum şimdi yaLnız...
YaLnız yüreğimLe dokunuyorum sesime Kimse duymuyor... | |
manolya41
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >ChatCity nedir ne değildir? >DİKKAT ! CHATCITY GÜZELLİK YARIŞMASI ELEMELERİ !!!> 26.Oca.2009 Pzt 23:27:09 | | fiogf49gjkf0d 1.GÜZEL = RİMEL
2.GÜZEL =EBRUCUK20
3. GÜZEL= VOYAGE | |
manolya41
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >ChatCity Dedikoduları >Pek Yakında Geliyoruz !!> 26.Oca.2009 Pzt 03:03:34 | | fiogf49gjkf0d PEK YAKINDA GELİYORLAR | |
manolya41
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Güzel Sözler >Güzel Sözler> 26.Oca.2009 Pzt 02:51:08 | | fiogf49gjkf0d | |
manolya41
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Güzel Sözler >Güzel Sözler> 26.Oca.2009 Pzt 02:50:38 | | fiogf49gjkf0d | |
manolya41
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Sanat ve Felsefe >Can Dündar> 26.Oca.2009 Pzt 02:36:15 | | fiogf49gjkf0d En güzel yıllarınızın, acı tatlı hatıralarınızın ortağıdır;iç çekişmelerinizin nedeni; yazılarınızın ilhamı, sohbetlerinizin konusudur. Göz yaşlarınızda, bilinçaltınızda, kahkalarınızdadır.
Korkunca saklandığınız bir sığınak, coşunca öptüğünüz bir bayrak...Sevdanız riyasız, çıkarsız, karşılıksızdır. Sınırsız ve nihayetsiz;"Ölmek var, dönmek yok"tur.Gün gelir anlarsınız; içten içe bir şeylerin kanadığını...Tutkulu sevdaların gizli hançerleri başlar parıldamayaŞurasından, burasından eleştirmeye başlarsınız;"Şöyle görünse, öyle demese, değişse biraz ya da eskisi gibi olsa..."Başkalarını örnek göstermeye,"Bak onlar nasıl yaşıyor" demeye başlarsınızHem birlikte yaşayıp, hem özgür olmanın yollarını arasınız.Aşkınızın gözü kör değildirartık yanlışını görür düzeltmek istersiniz."Eskiden böyle miydi ya..."diye başlayan sohbetlerde açılır eleştirilerin kapısı;açıldıkça, bastırılmış itirazlar yükselir bilinçaltından...Böyle sürmeyeceğini bilirsiniz. Değişsin istersiniz.O sevgisizliğinize yorar bunu... İhanete sayar.Tutkulu ilişkilerde ihanetin bedeli ölümdür."Ya sev böyle ya da terk et" diye gürler...Bir zamanlar bir gülücüğüyle alacakaranlığı ısıtan o rüya,bir kabusa dönüşür birden...Kapatır gönlünün kapılarını, yasaklar kendini size...Hoyrattır, bakmaz yüzünüze...Zehir akar dilinden, konuşturmaz, suçlar, yargılar, mahkum eder;mühürler dudaklarınızı, yırtar atar yazdıklarınızı,siler sizi defterden..."İyiliğin içindi hepsi, seni sevdiğim için..."dersiniz, dinletemezsiniz.Ayrılırsanız, yaşayamayacağınızı bilirsiniz,ama öyle de sevemezsiniz.İhanetten kırılmıştır kaleminiz; severek terk edersiniz..."Madem öyle..."nin çağı başlar ondan sonra...Madem ki siz böylesine tutkunken, o hep başkalarını seçmiştir,madem ki kıymetinizi bilmemiştir, o halde "Günah sizden gitmiştir"Lanet ederek bu karşılıksız aşka, çekip gitmeleri denersiniz.Aşkın göçmenlik çağı başlar böylece...Daha özgür olacağınız limanlara demirlersiniz bir süre...Ne var ki unutamazsınız, uzaktan uzağa izlersiniz olup biteni...Etrafı bir sürü uğursuzla dolmuş, kurda kuşa yem olmuştur.Delikanlılar, elikanlılar, uğruna ölenler, sırtına binenlersarmıştır çevresini...Gurur duyar onlarla, koynunda besler, gözünü oysunlar diye...Uğruna kan dökenleri sever, yoluna gül dökenlerden fazla..."Bana ne... kendi seçimi" diye omuz silkmeye çabalarsınız bir süre...Ama sonra...Ansızın kulağınıza çalan bir şarkı ya dakapı aralığından süzülüp gelen bir koku, hatırlatır onu yeniden...Yaban ellerde, başka kollarda ondan bahseder ağlarsınız.Kokusunu özlersiniz; türküsünü söylemeyi, şarkısını dinlemeyi,yemeğini yemeyi, elinden bir kadeh şarap içmeyi...Karşı nehrin kenarından hasret şiirleri haykırırsınız,sular kulağına fısıldasın diye...dönüp"Seni hala seviyorum"diye bağırmak geçer içinizden... dönemezsiniz.Görmedikçe bağlanır, uzaklaştıkça yakınlaşırsınız.Anlarsınız ki bir çaresiz aşktır bu, ne onunla,ne de onsuz...Hem kollarında ölmek, kucağına gömülmek arzusu,Hem "Ne olacak sonunda" kuşkusu...Böyle sevemezsiniz, terk de edemezsiniz,sürünür gidersiniz.Can Dündar | |
| |