ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Dünyada yalnızca 14 milyon Yahudi var, Kuzey ve Güney Amerika da yedi milyon, Asya da beş milyon, Avrupa da iki milyon ve Afrika da 100,000 kişi.
Tek bir Yahudiye 100 tane Müslüman düşmektedir. Buna rağmen Yahudiler tüm Müslümanların toplamından yüz kez daha güçlüdürler.
Nedenini hiç merak ettiniz mi?
Tüm zamanların en etkin bilim adamı ve Time dergisi tarafından " Yüzyıl ın Adamı " seçilen Albert Einstein bir Yahudiydi.
Psikanalizin babası Sigmund Freud bir Yahudiydi.

Karl Marx, Paul Samuelson ve Milton Friedman da öyle.
İşte size ürettikleriyle tüm insanlığa zenginlik katmış olan Yahudilerden bazıları:
Benjamin Rubin insanlığa aşı iğnesini verdi.
Jonas Salk ilk çocuk felci aşısını geliştirdi.
Albert Sabin çocuk felci aşısını daha da geliştirdi.
Gertrude Elion lösemiye karşı ilacı verdi.
Baruch Blumberg Hepatit B aşısını geliştirdi.
Paul Ehrlich frengiye karşı bir tedavi buldu. (cinsel temasla bulaşan bir hastalık).
Elie Metchnikoff bulaşıcı hastalıklarla ilgili çalışmalarıyla Nobel ödülü kazandı.
Bernard Katz nöromüsküler iletişim ( kas -sinir sistemi arası iletişim ) alanında Nobel ödülü kazandı.
Andrew Schally endokrinoloji ( metabolik sistem rahatsızlıkları, diabet, hipertiroid )
Aaaron Beck Cognitive Terapi (akli bozuklukları depresyon ve fobi tedavilerinde kullanılan psikoterapi
yöntemi) geliştirdi.
Gregory Pincus ilk doğum kontrol hapını geliştirdi.
Gerald Wald insan gözü hakkındaki bilgilerimizi geliştirerek Nobel ödülü kazandı.
Stanley Cohen embriyoloji ( embriyon ve gelişimi çalışmaları ) dalında Nobel aldı.
Willem Kolff böbrek diyaliz makinesini yarattı.

Müslümanlar da dahil tüm hastalar Yahudilerin bu buluşlarından yararlanıyor, sağlığına kavuşuyor.
Peter Schultz optik lif kabloyu, Charles Adler trafik ışıklarını, Benno Strauss pazlanmaz çeliği, Isador Kisse sesli filmleri, Emile Berliner telefon mikrofonunu ve Charles Ginsburg videotape kayıt makinesini geliştirdi.
Stanley Mezor ilk mikro-işlem çipini icad etti.
Leo Szilard ilk nükleer zincirleme reaktörünü geliştirdi.
Son 105 yılda 14 milyon Yahudi bilim dalında 100’ün üzerinde Nobel ödülü kazanırken, 1.4 milyar Müslüman yalnızca üç Nobel kazandı.
Neden Yahudiler bu kadar güçlü ?
Yahudi inancına bağlı ünlü yatırımcılar:
Ralph Lauren ( Polo ), Levi Strauss ( Levi s Jeans ), Howard Schultz ( Starbuck s ), Sergei Brin ( Google ), Michael Dell ( Dell Bilgisayar), Larry Ellison (Oracle ), Donna Karan ( DKNY), Irv Robbins ( Baskins &
Robbins ) ve Bill Rosenberg ( Dunkin Dougnuts ).
Yale Üniversitesi nin Başkanı Richard Levin bir Yahudidir.
Harrison Ford, George Burns, Tony Curtis, Charles Bronson, Sandra Bullock, Billy Crystal, Woody Allen, Paul Newman, Peter Sellers, Dustin Hoffman, Michael Douglas, Goldie Hawn, Cary Grant, William Shatner, Jerry Lewis ve Peter Falk ın da Yahudi olduklarını biliyor muydunuz ?

Yönetmenler ve yapımcılar arasındaki Yahudiler: Steven Spielberg, Mel Brooks, Oliver Stone, Aaaron Spelling (Beverly Hills 90210 ), Neil Simon ( The Odd Couple ), Andrew Vaina ( Rambo 1 /2 / 3 ), Michael Mann (Starzky and Hutch ), Milos Forman ( One Flew Over The Cuckoo s Nest, Amadeus ), Douglas Fairbanks (TheThief of Baghdat ), Ivan Reitman ( Ghostbusters ), Kohen Kardeşler, William Wyler.

William James Sidis, 250-300 lük I.Q derecesiyle dünyanın gördüğü en parlak insandır. Bilin bakalım hangi dine mensuptur?

Soru: Neden Yahudiler bu kadar güçlüdür?
Cevap: Eğitim
(Sorgulayıcı, Araştırıcı, Yaratıcı)

Soru: Neden Müslümanlar bu kadar güçsüzdür?
Cevap: Yanlış Eğitim veya Sıfır Eğitim
(Din Eksenli, Sorgusuz, Araştırmasız, Ezberci)

Gezegenimizde yaklaşık 1 476 233 470 Müslüman yaşamaktadır. Asya da 1 milyar, 400 milyon Afrika da, 44 milyon Avrupa da, ve 6 milyon Amerika kıtasında.
Toplam dünya nüfusu içinde her beş kişiden biri müslümandır. Her bir Hindu ya iki müslüman düşmektedir, her bir Budist e karşılık iki Müslüman vardır ve her bir Yahudi ye karşılık 100 adet Müslüman bulunmaktadır.
Neden Müslümanların bu kadar kalabalığa rağmen Neden güçsüz olduklarını hiç merak ettiniz mi ?

Nedeni şudur :

İslam Konferansı Örgütü nün ( OIC ) 57 üyesi ülkelerin tümünde 500 adet üniversite bulunmaktadır ve üniversite başına üç milyon Müslüman düşmektedir.
Sadece ABD de 5758 üniversite vardır.
2004 yılında Shanghai Jiao Tong Üniversitesi " Dünya Üniversitelerinin Akademik Değer Listesi" hazırlamış ve ilginçtir ki Müslüman çoğunluğa sahip ülkelerin hiç birinden ilk 500 e giren üniversite yoktur.
UNDP tarafından toplanan verilere göre Hristiyan dünyasında okuma-yazma bilenlerin oranı neredeyse % 90 ve bunlardan 15 Hristiyan çoğunluğa sahip ülkede okuma-yazma oranı % 100 dür.
Müslüman dünyasında buna çok zıt bir durum olarak bir ülkenin okuma-yazma oranı oranı yaklaşık % 40 olup, % 100 okur-yazar oranına sahip bir Müslüman ülke yoktur.
Hristiyan dünyasındaki "okur-yazar" ın % 98 i ilkokulu bitirmişken, Müslüman dünyasında bu oran % 50 dir. Hristiyan dünyadaki okur-yazar ların % 40 ı üniversite mezunudur ve bu oran Müslüman dünyasında % 2 yi geçememektedir.
Müslüman çoğunluğa sahip ülkelerdeki toplam bilim adamı sayısı 230 olup her bilim adamına düşen Müslüman sayısı 1 milyon kişidir. ABD her 1 milyon Amerikalıya karşılık yaklaşık 4000 bilim adamına, Japonya 5000 bilim adamına sahiptir.
Tüm Arap dünyasındaki tam -zamanlı çalışan araştırmacı sayısı 35 000 kişidir ve her bir milyon Arap nüfusa 50 teknisyen düşmektedir. ( Bu sayı Hristiyan dünyasında bir milyon kişiye 1000 teknisyendir. ) Ek olarak İslam dünyası gayrı safi milli hasılasının yalnızca % 0.2 sini araştırma- geliştirme bütçesi olarak ayırmaktayken Hristiyan dünyası % 5 oranında araştırma-geliştirme fonu ayırmaktadır.

Sonuç: İslam dünyası bilgi üretebilecek kapasiteden yoksundur.
1000 kişiye düşen günlük gazete sayısı ve bir milyon kişiye düşen kitap çeşidi bilginin toplum içine yayılıp yayılmadığının iki önemli göstergesidir. Pakistan da 1000 kişiye 23 günlük gazete düşerken bu
sayı Singapur da 360 dır. İngiltere de her 1000 stand için 2000 çeşit kitap bulunurken, Mısır da kitap çeşidi 20 dir.

Sonuç: İslam dünyası bilgi yayılmasını gerçekleştirmekte başarısızdır.
Bilgi uygulamasının önemli göstergelerinden biri ileri teknoloji ihracatının toplam ihracat içindeki oranıdır. Pakistan ın ileri teknoloji ihracatının toplam ihracatın içindeki oran % 1, Suudi Arabistan’ın % 0.3, Kuveyt, Fas, ve Cezayir’in aynı şekilde % 0.3 tür. Singapur da bu oran % 58 dir.

Sonuç: İslam Dünyası bilgi uygulamasını gerçekleştirememektedir
Neden Müslümanlar güçsüzdür ?
Çünkü bilgi üretmiyoruz.

Neden Müslümanlar güçsüzdür ?
Çünkü bilgiyi yayamıyoruz.

Neden Müslümanlar güçsüzdür ?
Çünkü bilgiyi uygulamıyoruz.

Ve gelecek bilgi- temelli toplumlara aittir.
İlginçtir, OIC üyesi 57 ülkenin gayrı safi milli hasılalarının toplamı 2 trilyon doların altındadır. ABD, tek başına 12 trilyon dolar değerinde mal ve hizmet üretmekte, Çin 8 trilyon dolar, Japonya 3.8
trilyon dolar ve Almanya 2.4 trilyon dolarlık üretim yapmaktadır.
( Satın alma gücü eşitlenerek hesaplama yapılmıştır. )

Petrol zengini Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt ve Katar hep birlikte 500 milyar dolarlık mal ve hizmet üretmektedirler ve bunların çoğu petroldür.
Mal ve hizmet üretimi İspanya da 1 trilyon doların üzerindedir. Katolik Polonya 489 milyar dolarlık mal ve hizmet üretimi gerçekleşmektedir. Budist Tayland 545 trilyon dolar değerinde mal ve hizmet üretimi yapmaktadır.
İslam Dünyasının gayrı safi milli hasılasının tüm dünya gayrı safi milli hasılası içindeki oranı hızla azalmaktadır.

O halde Müslümanlar neden bu kadar güçsüzdür ?
Cevap: Eğitim Yoksunluğu
Tam anlamıyla söylersek kaliteli eğitim yoksunluğu.
Çok kesin biçimde söylersek akılcı olmayan, din eksenli ve çağdışı eğitim.

Bu yazıyı hiçbir altyapı ,eğitim ve sağlık problemini kökünden çözülmeden her aileye 3 çocuk propagandası yapan Sayın Başbakanımıza sormak lazım  bu konu da ne  düşünüyorsun  Sayın Başbakanım..

Erkekler zaten aldatır bee güzelim.

Haklı mı dır lar lar lar ?
İşte!
Aldatan erkeklerin özellikleri...

Neden mi bu başlık? Mademki İşte! Aldatan kadınların listesi diye bir yaygara kopardık.. Ehh madem ki öyle, erkeklerde haklıdırlar, onlarda aldatırlar.. Onların başı kel mi? (keller hariç)

Çapkınlık, hovardalık , aldatma, aldatılma bu konular Adem le Havva dan kalan ve insanlıkla birlikte doğmuş ama insanlığın en nefret ettiği ve de hem terk etmediği cennet cehennem arası bir şey..

İnsan oğluyla birlikte doğmuş bu zıpır huylar.. Mübarek ne cins bir şeyse ne çocuk kalmış nede yaşlanmış.. Asırlar alıp başını geçse de erkeklerin bu huyları develere bir türlü suyu atlatamamış. Onun için, işte hendek işte deve ya da ya bu deveyi güdersin ya da bu diyardan gidersin sözleri hakim olmak istemiş bu kör olası dünyaya... İki cinsin (kadın ve erkeğin) egemen olmak istediği gibi...

Çapkınlık."bir insanın sık, sık partner değiştirmesi, daldan dala konması" olayına denirmiş.. Çoğu kez duygusallık aranmazmış;anlık hazza dönük bir eylem olduğu söyleniyor.. Her çapkın insan, aynı kategoride düşünülmezmiş.. Onlarda kategorilere ayrılmalı kardeşim ince iş bu..

Örneğin manik bir hasta, düşünce ve davranışlarındaki aşırı hareketliliğe paralel olarak cinsellikte de aşırı istekli olur ve hiç bir sınır tanımadan önüne gelen karşı cinsle ilişki kurmaya çalışırmış.. Hııımmm

Yoğun kaygı ve sıkıntısını kumar oynayarak, alkol ve uyuşturucu alarak, yatıştıran insanların yanı sıra, değişik insanlara komplimanlar yapıp onu "düşürmenin" hazzıyla yatışan, sakinleşen insanlarda varmış;Çevresine hava atmak için ne kadar değişik insanla ve fazla sayıda sex yaptığını anlatanlarda varmış... Vay canına...

Gizli homoseksüel eğilimleri olanlarının, bu dürtülerinin verdiği rahatsızlığı bastırmak, adeta erkek olduklarını ispatlamak için sürekli kadın "dizmeleri de" görünürde çapkınlık oluyormuş. Çok iyi okuyun anlayın kızlar...

Telkine yatkın, zeka problemi olan bir insan, etki altında bırakılarak veya kandırılarak değişik insanlarla sex yaptırabilirlermiş.. (burası biraz karışık) bunu da bazıları çapkınlık gibi görüyorlarmış.. Ekonomik ve sosyal statünün birden değişmesine bağlı hazımsızlıklardan da kaynaklanıyormuş çapkınlıklar... İmkan bulamamıştır;bulduğu anda;ne oldum delisi oldum duygusuyla, büyük bir açlıkla bu işe saldırabilirlermiş. Bunlar kudurmuş cinsler oluyor demek ki aman dikkat...

Ayrıca yaşamın diğer alanlarında yeterli başarıyı gösteremeyenler, seksüel alandaki "başarıyla" avunabilirmiş.. Çapkınlığın başka boyutları da varmış... Dürtüleri kontrol edememe gibi, aşırı arzulu olma (hiperseksüel) boyutu oluyormuş..

Kişi biyolojik, sosyal ve psikolojik açıdan yeterli olgunluğa ve denetim mekanizmasına sahip olmadığında da çapkınlık görülebilirmiş.. Seks hormonlarının aşırı salgılanması da (çeşitli hormonal, tümöral veya başka nedenlere bağlı) kişiyi aşırı seksüel davranışlara itebilirmiş. Miş Mış diyorum. Çünkü okuduklarımı dinlediklerimi aktarmaya çalışıyorum...

Sık partner değiştiren bazı insanlar;özellikle de iktidarsız olan bazı erkekler, bu durumlarının verdiği baskı ve stresi atmak için ve de "daha ölmediklerini" kanıtlamak için, genç ve güzel bayanlarla çıkarlarmış ve onlara pahalı hediyeler alırlarmış devamlı onlara iyi davranırlarmış.. Özellikle de bu durumun deşifre olmamasını isterlermiş.

Görünüşte "çok hızlı adamlarmış" Buna benzer durumları yaşlı zengin, sosyetik, ünlü bir çok bayanda da görülüyormuş... (burayı iki defa okuyalım lütfen!) Onlar da barlardan 18-25 yaş arası gençleri toplayıp (beni bırakıpta nereye?) bir yerlere götürüyorlarmış" işte çocukları Yorum yok!

Birde "kırkından sonra azma" olayı varmış. Hani teneşir paklarmış deniyor o olay mı? (evet) Seksüel yaşam, yaşın ilerlemesiyle birlikte azalırmış;bu doğalmış. (gayet bir normal bir olay başlarken bir şey dememişler mi?) Fakat "teklemeye başlayanlar, büyük bir panikle:"Eyvah bugüne kadar farklı bir şey yapamadım, "teklemeye de başladım, (eyvah n olcak şimdi?) bari bundan sonra hızlı yaşayayım da genç öleyim dermiş.. Aferin onlara aferin. kadınlar yakışıklı adam severlermiş zaten.. Ben duyduğumun yalancısım...

Çapkınlık olayında genetik faktörler de rol oynarmış, (gayet normal) fakat yukarıda sıralanan nedenler dışında model alma, taklit etme boyutu varmış bu işlerin... Taklitçi bunlar taklitçiiii.. Demişler idi bir zamanlar da inanmadıydık

Erkek veya kadın, çevresinde hep bu tip insanlarla yüz yüzeyse, (ne demek yani, sırt sırtada mı oluyormuş?) değer yargıları buna müsaitse ( yargısız olmaz çünkü arada bir yargıya intikal ediyor) onlarda bu kervana katılabilirlermiş.. (el mecbur abi ya ne yapsaydı?) Üzüm üzüme baka baka yoldan çıkarmış... Yoksa, bizim adamlarımız iyidirler, namusludurlar çok hoşturlar.. Hatta onun için kadından kadına, kızlardan kızlara koşarlar da öyle coşarlar...

İnsan davranışları çevre faktörüyle de çok ilişkili olduğundan eğilimli insanlar negatif ya da pozitif yönde değişebiliyorlarmış.. Artık her şey hormanlı.. Yoksa erkeklerin suçu günahı yok...

Gelelim sonuca;çapkınlık, genetik, biyolojik, psikolojik ve sosyo kültürel faktörlere bağlıymış ve çok yönlü evrensel bir durummuş.. Anlayacağımız işimiz çok zor çok. Evrensellik hakim...

Hangi erkekler aldatırmış? Aaa bak işte burası çok heyecanlı..

Adam bekarlığında alışmış bir kere, evliliğinde de kudurmuştan beter olmak istiyormuş, bu yüzden hala iyi alışkanlıklarının icraatını yaparmış.. O erkektir elbette yapar.. Onun elinin kiridir.. Yıkar batırır, gider, temizlenir... Sana ne elin herifinden? Adam adama yemek yemeler, içmeler, geç saatlere kadar dışarılar da abidik gubidik gezmeler..

Aaa bak ne diyor... Mevki güç ve statü para pul sahibi olduğunda.. Ne demişti ninelerimiz? İki kaşıktan birini imha et... Biz ne yaptık? Kredi kartlarımızla daha güzelini yaptık.. Ama hala oskar alamadık çünkü, borca battık..

Vaktini hovarda ve çapkın dost arkadaş vs. gibi kendine benzerlerle geçiriyorsa eee ve aynı ortamları kullanıyorsa her zaman.. Adam aldatırmış karısını.. Suç değil yani bu?

Bir konuda başarılı olmuş, gerisinden bi haber, her şeyden el etek çeker, çünkü beceremediği alanlarda olmak görünmek küçük düşmek istemezmiş. Rezil olacak tabi... Buradaki başarısızlığını ve pasifliğini de başka ne yapsın bizim erkek adam, çapkınlığınla telafi edermiş.. Sanki madalya vereceğiz kendisine...

Adamı karısı küçük görüyorsa, (çok ayıp be Aysel ) aşağılıyorsa (daha neler be Fatma ) başkalarının yanında onun erkeklik gururuyla oynuyorsa (çok ayıp ama dedik sana ama Şaziment) bu adam ne yapsın şimdi? Haklı olarak gururunu kurtaracak birader.. Bunu yaparken de sana bana sormayacak elbette acilen birisiyle eşini aldatması gerekecek... Öc alacak, almalı, dünyanın kanunu bu..

Adamcağıza karısı ilgi sevgi muhabbet destek göstermezse, (bizim saçı uzun, akılları hepten kısa olanlarımız) peki bu erkek, şevkati sevgiyi ilgiyi, nereden satın alabilir oda oradan yapacak alışverişini kardeşim... Ama hurma, ama meyve, ama göğüs, ama et, belki de şehvet satın alacak. Sana ne? Bana ne? Bize ne? Onlara ne? Kime ne?Sebepler gayet makul arkadaşlar.. Sapınıza kadar haklısınız.. Anoza çeyrek var.. Geç kalmadan yetişin.. Sizlerde sıraya girin ve en imam nikahlısından aldatabilirsiniz bizim zillileri.. Onlar doğuştan hak etti bu filimi...

Yapma ya.. Sizlerde varsa eğer, (onlarda da var) ruhsal muhsal pandomim durumlar ve de rahatsızlıklar, panik sanakslar ve manik ataklar yanında depresyonlar çeşitli varyasyonlar ee mutlaka aldatacaksınız beyler... Kaçış yok bu güdümden..

Vay vay vay.. Seksüel isteği artıran ve kişiliği bozan fiziksel hastalıklar varmış.. Billahi de şimdi öğreniyorum.. Hele de kadınlarda ki gibi, bazı beyin tümörleri gibi de varsa, zaten insan bilmez ki üzüntüsünden ne yaptığını, ne yapacağını, kendini feda eder gider.. Nasıl mı? Çapkın çapkın boynu bükük, sonra kalkacak ya hovardalığa!

Kardeşim bazen de öyle oluyor muş ki bu adamcağızlar bastırıyorlarmış, bastırıyorlarmış çapkınlık duygucuklarını, sonracığıma da ters tepermiş meğerim bu meret... Bunlar da elde olmayan ama zevkte olan hovardalıklar türünden oluyormuş anacıklarım.. Beter olsunlar inşallah...

Yok ya sahi mi? Vay elini eteğini toplayamayan Raziye zarısı, birde utanmadan arlanmadan komşusuyla aldatmış haa gül gibi efendi mi efendi kocasını... Zavallı Ahmet bey, halbuki eline sallasa ellisi, belki de sallamasa daha Raziye si gelecek.. Hem de ince bellisi...

Kadın kıskanç değil kardeşim, manyak yaa kafayı yemiş artık.. Ne eve bakıyor ne barka, akşama kadar okey de barda.. Adam haklı.. Ohhh helal olsun ona yattığı bütün kadınlar, yakışıyor bu adama çapkınlık güzelim..

Ba ba ba ba kadının başı ağrıyormuş, bu gün çok yorulmuş, ayymışş ufffmuş, çekemem seni bu gecede.. Diyormuşş... De de de de deee sen daha ağlan sızlan.. Kocan seni aldatsın başka karıylan... Her gece çekiyor ya keyfince.. Bırak kızcağızı da bu gece, inzivaya çekilsin kim bilir belkide sana sürpriz fantezi edecektir.. Sadece sen ve o. Bir çift kişilik... Hani mum ışığında baldırı kucağında...

Babamın değimiyle, (işine gelmeyen konular tartışılırken) yeterin ama haaa keçicinin bezi gibi, uzattınız sizde iyice diye, bize çekişirdi de...

Hatırlayalım bakalım!

Adam milleti poligamiye yatkınmış. Eşi, sevgilisi, aşkısı, partneri vs. resi ne kadar dünya güzelciği de olsa bu erkeklerin gözleri çöplükte olurmuş.. Çöplük doyursun gözlerini inşallah...

Bu gibi herifler illaki de tek eş derlermiş ama nedense kendi sözlerini kendileri yerlermiş... Boğazlarında kalır inşallah.. Ya da bu adamcağızlar sessiz sedasız kimsesiz çekingen yapılı, beceriksiz veya da eşlerinden ayrılmış, tek başına bir baltaya sap olamamış, en acıklısı da eşlerinden aşırı korkanlar aldatırmış.. eşlerinden aşırı korkanlar aldatırmış.. eşlerinden aşırı korkanlar aldatırmış.. eşlerinden aşırı korkanlar aldatırmış.. eşlerinden aşırı korkanlar aldatırmış.. Yo yo yo plak takılmadı bizim kızlar... Bi daha yazıyorum bak en iyi okuyun... eşlerinden aşırı korkanlar aldatırmış.. eşlerinden aşırı korkanlar aldatırmış.. bana bakın kızlar, size kim dedi, kim tembihledi böyle kocalarınızı ÖCÜLERLE korkutun diye? CE Ö yapmanın sırasımıydı?

İşte böyle Allah ınızdan değil, kendi cinsinizden bulursunuz inşallah demiş vakti zamanın da birileri...

Alasmaladık beyler bayanlar

Hey nereye böyle, daha dedikodu keseceydik. Hem sen bize bir şey söylemeyecek misin kuzum allasen, erkeklerin biz kadınları aldatmasıyla ilgili, birde utanmadan kadın olacaksın.
Ben mi?
Evet sen.
Kadınlara yorum yapamam ki

Melekler paralasın sizi inşallah, hemde kadın erkek ayırım yapmadan bütün aldatanları!!! Ohhhh canıma değsin.

ABD, Montrö yü hülleyle deldi

Bunlar ,ABD,Karadeniz den çıkmıyacaklar .Çıkmamak için her seferindebir çözüm bulacaklar ,bu sefer olduğu gibi....

Mutlu ,huzurlu sağlıklı yıllar diliyorum.Doğum günün kutlu olsun ozhur..

Sevdiklerinizle birlikte,yüzünüzden gülümseme hiiç eksik olmasın.

Her şey gönlünüzce olsun nice yıllara..

 Bu günlere Atıf , Ata Sözleri ;

Abdesiz sofuya, namaz dayanmaz.

Öfkeyle kalkan, zararla oturur.

Ar dünyası değil, kar dünyası.

Sakalda keramet olsa, keçi şehlik ederdi.

Gemisini kurtaran kaptan.

Sayılı gün tez geçer.

Rüşvet kapıdan girince, iman bacadan çıkar.

Minareyi çalan kılıfını hazırlar.

Abdal ata binince bey oldum sanır, şalgam aşa girince yağ oldum sanır.

Ateş olmiyan yerde duman çıkmaz.

Tok açın halinden anlamaz.

Cami nekadar büyük olsada, imam bidiğini okur.

Özünde soyluluk yoksa insanın, taç ta giyse soysuzdur !!!

Adelet ile zulüm bir yerde barınmaz

Mahkeme kadıya mülk değil.

Kimi yer, kimi bakar. Kıyamet ondan kopar.

Umut fakirin ekmeğidir.

Ufak hırsızlar asılır, büyük hırsızlar serbest bırakılır.
(Alman ata sözü

Hangi ülkede hırsızlık ,yolsuzluk ve rüşvet yagınlaşmışsa o ülkenin fakiri fukarası  da o derece çoğalmış demektir..Bizim ülkemiz de önlenemiyen en büyük olmusuzlukların başında gelmektedir .Çoğumuzu bu durumu bilir seyrederiz yada bana ne der sadece dertleşiriz boş booş üzülürüz halimize. Yetkililer çoğu zaman ( çoğu zaman )demiyeyim( genelde olsun)üstünü kapatmaya çalışırlar ve olayların üzerine gitmezler.Birde şu zihniyet vardır. Devletin malı deniz yemiyen domuz..

Bir hikaye de benden.

HERKESİN HIRSIZ OLDUĞU ÜLKE

Herkesin hırsız olduğu bir ülke varmış, ama istisnasız herkesin. Gece olunca, insanlar maymuncuklarını ve fenerlerini yanına alır ve komsusunun evini soymaya gidermiş. Gün doğarken geri döndüklerinde yüklerini alırlarmış. Ama her seferinde kendi evlerini de soyulmuş bulurlarmış. Ülkede kimse kaybetmezmiş, çünkü herkes birbirinden çalar ve bu dolaşım son kisi ilk kişiden çalana kadar sürermiş.
Bir gün, nasıl olmuşsa, dürüst bir adam ortaya çıkmış. Gece olduğunda, çanta ve fenerle dışarı çıkmaktansa evinde kalıp çalışmayı tercih edermiş. Hırsızlar geldiğinde evde ışık yandığını görüp soymak için içeri girmezlermiş. Ve bu durum bir süre devam edince, ahali bir konunun açıklığa kavuşmasını istemiş:

Çalmadan yaşamak senin tercihin, ama başkalarını bir şey yapmaktan alıkoymaya hakkın yok. demişler.

Bunun üzerine dürüst adam, geceleri evinden çıkar, fakat hiçbir şey çalmaz, döndüğü zaman evini hep soyulmuş bulurmuş. Adamın bir haftadan daha az bir sürede, yiyecek tek bir şeyi kalmamış ve ülkeyi terketmek zorunda kalmış.

Daha iyi soygun yaparak zenginleşenler kendileri için soygun yapmak üzere maaşlı hırsızlar tutmaya başlamışlar. Zengin fakir ayrımı giderek çoğalmış. Zenginler mallarını korumak için polis teşkilatı ve hapishaneler kurmuşlar ve kendi mallarının çalınmasını yasa dışı ilan etmişler.

Ancak yoksulların mallarını çalmak hala serbestmiş. Bir süre geçtikten sonra, artık kimse soymaktan ve soyulmaktan söz etmez olmuş. Çünkü yoksulların çoğu ya açlıktan ölmüş ya da ülkeyi terketmişler. Zenginler ve maaşlı soyguncular ise soyacak kimse kalmadığı için servetlerini yitirmeye başlamışlar.

Sonunda zenginler eski düzeni yeniden sağlamak için dürüst adamı başa getirmeye karar vermişler. Ancak dürüst adamın evine gittiklerinde sadece yerde yazılı bir kağıt varmış. Kağıtda şunlar yazıyormuş:

Bir insan sadece dürüst olduğu için aranıyorsa her şey için çok geç olmuş demektir..

13.7 milyar  yıl önceki an bugün yaşanıyor..

UZAYDA SİLAHLANMA YARIŞI / PROF. DR. CENGİZ YALÇIN YAZIYOR

MİNİ KARADELİKLER

MÜTHİŞ DENEY HAKKINDA MÜTHİŞ RAKAMLAR