ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul

sohbet banner
tavla okey sohbet forumu
sohbet, okey, tavla, chat
10 Mayıs 2024, Cuma 08:20   
kız arkadaş sohbet linki

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

  wsirine> Forum Mesajları
    wsirine'e ait Toplam 192 Forum Mesajı var
<<1234 567891011121314...20>>


wsirine

wsirine resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Haber >!!! Son Dakika !!! >ALLAH BELANIZI VERSİN iSRAİL>
  23.Haz.2010 Çar 23:39:38
Nerdesiniz?..
Bekir Coşkun 20 Haziran 2010 Pazar,  

FİLİSTİN için yırtındınız da...
Şimdi niçin ortalıkta yoksunuz?..
Niçin sesiniz çıkmıyor?..
Niçin televizyonları çağırıp iki parmağınızı birden sallamıyorsunuz?.. Niçin dünyayı ayağa kaldırmıyorsunuz?..
Nerdesiniz?..

*

Dün kadın okurum, attığı e-mail’de “Yaban güvercinlerini vurdular yine” diyordu...
Her şartta Mavi Marmara gemisinde ölenlerden kat be kat fazla gelen ilk  haberlere  göre vurulan Mehmetçiklerin sayısı...
Tabii ki onlara da yanmıştı yüreği, vicdanı olan herkes gibi... Ama yaban güvercinleri; bir pis siyasi planın, gemiye doldurulmuş kurbanları olarak ölmediler...

Ya da Filistin toprakları için...
Onlar; yurt topraklarını beklerken, Türkiye rahat uyusun diye, o gece karanlığında vatanları için canlarını verdiler...

*

İyi ama niçin o yeşil bayraklı kalabalıklar Kızılay’a-Taksim’e çıkıp bağırmıyorlar?..
Niçin yurdun dört bir yanında aynı anda mitingler başlamıyor?..
Niçin dinci yazarlar megafonları alıp tepinmiyorlar?..
Niçin toplu gıyabi namazlar kılınmıyor?..
Niçin sesi çıkmıyor mollanın?..

*

Niçin “Dünyayı başlarına yıkarız” diye parmağını dört bir yana sallamıyor ve acele hastanelere koşmuyor Başbakan?..
Hani “van minüt” mü ne?..
Bülent Arınç niçin televizyona çıkıp ağlamıyor?..

Dün “Genelkurmay’dan açıklama bekliyorum” diyebilen TBMM Başkanı, niçin o açıklamayı “açılım”ın mimarı Başbakan’dan isteyemiyor?..
O iktidar milletvekilleri niçin gözlerini sile sile koşup birer çılgına dönmüyorlar?..
Niçin acil kriz toplantıları yapılmıyor?..
Niçin belediye otobüsleri, şehirlerin meydanlarına sembolik “cihat” için  bedava insan taşımıyorlar?..

Nerdesiniz?...
Nerde?..

Kalemine yüreğine sağlık Bekir Çoşkun ..

Sanki bu yazı bu  sayfa için yazılmış  evtt nerdesinizzz?Allah ülkemizi,milletimizi ve devletimizi bütün belalardan  korusun..



wsirine

wsirine resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Öylesine muhabbet >GÜNÜN SÖZÜ>
  16.Haz.2010 Çar 02:59:53

İnanıyorsan savunduklarına ,arkasında duracaksın, Gerek yok cellata,çıkarıldığında darağacına tabureye sen vuracaksın



wsirine

wsirine resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Film, Sinema, Dizi, Belgesel, Program >FİlM seYreTmeyi sewenLer>
  16.Haz.2010 Çar 02:54:19
BEŞİR LE VALSDerimmm


wsirine

wsirine resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >Kısa bir dörtlük>
  16.Haz.2010 Çar 02:49:06

Kime Sordumsa Seni

Kime sordumsa seni dogru cevap vermediler;
Kimi alçak, kimi hirsiz, kimi deyyus! dediler...
Künyeni almak için, partiye ettim telefon:
Bizdeki kayda göre, simdi o mebus dediler!..

 Neyzen Tevfik 



wsirine

wsirine resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Film, Sinema, Dizi, Belgesel, Program >FİlM seYreTmeyi sewenLer>
  13.Haz.2010 Pzr 23:23:45

Peki bir tane daha benden olsun ;)

American Hıstory



wsirine

wsirine resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Film, Sinema, Dizi, Belgesel, Program >FİlM seYreTmeyi sewenLer>
  13.Haz.2010 Pzr 23:13:28

İzlediğim iki film de öneririm

Kaplumbağlar da uçar ve Persepolısizleyin derim..

 



wsirine

wsirine resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Haber >Güncel haberler >Guncel>
  21.May.2010 Cum 20:43:04
Kömürizm


Devlet...

Karadon’dan kömür çıkarıyor.
Tonunu 354 liradan satıyor.

*

İşçi...
Günde 5 ton kömür çıkarıyor.
Ayda 900 lira maaş alıyor.

*


Yani, bir ay çalışıp, sadece bir günde çıkardığı kömürü bile satın alamıyor.

*


“Alışıklar” dediği, işte bu.

*


2002’de 17 cenaze.
2003’te 22 cenaze.
(2004’te taşeronlaştırdılar...)
2004’te 68 cenaze.
2005’te 121 cenaze.
2006’da 79 cenaze.
2007’de 76 cenaze.
2008’de 66 cenaze.
2009’da 92 cenaze.
2010, şimdilik, 69 cenaze.

*


“Kader” dediği de, bu.

*


Alt tarafı kömür çıkarırken, can güvenliğini sağlayamıyor... Sanki maden mevzuundan çok anlarmış gibi, “güvenliğini sağlarım” diyerek, gidip elalemin uranyumunu getiriyor!

*


Dünyayı uyarıyorum...
Uranyumun İran’da kalması, dünya için daha güvenlidir.

*

İran’ı uyarıyorum...
Değerli maldır, ayarlar bi Arap, satar bunlar, haberiniz olsun.

*


Türkiye’yi uyarmıyorum...
“Alışık”sınız nasıl olsa.

 

 

Yazık, çoookkk yazık.  Allah rahmet eylesin ailelerine büyük sabır versin..

 

Başbakan diyor ki  yeraltında  ölmek  madencilerin kaderidir bölge insanlarının bu tür olaylara alışık oldugunu soyleyebilmek:( bumudur kader  yazık çok yazık:(

 

Ölmek madencinin kaderi:(
Ölmek tersane işçisinin kaderi:( 

Ölmek fakirin kaderi.:(
Ölmek kot taşlama işçisinin kaderi:(
Ölmek askerin kaderi:(

 

Evet  sizi de anlıyoruz başbakanım  çok işiniz var çoookk ..Darbeler,suikasler,ıslak imzalar, kuru imzalar,bombalan camiler ,ergonoklar,balyozlar,yatakodalarının izlenmesi telofonların dinlenmesi veeeeee bitmiyen oyunlar, oyunlar herşeyler kirlendi kirletildi,  hergün uyandımda bu gün gündemde  neler var diye merakla uyanıyorum aman haaaa bizleri  gündemsiz bırakmayın iyice alıştırdınız bizi her gün bekliyoruz  bu çirkin oyunlarınızı, bu canım memleket ne hale getirildi kasap et derdinde koyun  can derdinde..



wsirine

wsirine resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Mühim Mevzular >Politika, Tarih >Ey Türk Gençliği.>
  19.May.2010 Çar 13:30:23

 


  

Ben TÜRK`ÜM ; TÜRK Bayraksız Olmaz , Hürriyetsiz Olmaz , Ezansız Olmaz , Vatansız Olmaz , Esir Olmaz

`` ÇÜNKÜ BEN ; TÜRK`ÜM . . ! ``

Adımız Bir, Anımız Bir, Acımız Bir. Biz Büyük Bir Aileyiz. Kuzeyden Güneye, Doğudan Batıya ;

Tek BİLEK , Tek MİLLET Ve Tek YÜREĞİZ.

`` ÇÜNKÜ BİZ ; TÜRKİYE`YİZ . . ! ``


Biri `` ÜLKEMİZ `` Biri `` ÜLKÜMÜZ `` Eller İstiyor Diye Vazmı Geçelim ?

  
 
 
 
 
 
19 Mayıs 1919 tarihi, Türkiye Cumhuriyeti’ne ulaşmada en önemli dönüm noktasıdır.
Atatürk, geleceğin Türkiye’si için “Gençler! Benim gelecekteki emellerimi gerçekleştirmeyi üstlenen gençler! Bir gün bu memleketi sizin gibi beni anlamış bir gençliğe bırakacağımdan dolayı çok memnun ve mesudum.” diyerek 19 Mayıs’ı ve Genç Türkiye’yi gençlere emanet etmiştir.
 
 
 
19 Mayıs 1919 un tarihimizdeki yeri ve önemi
 
Türk tarihindeki dönüm noktalarından biri...Yalnız ulu önder Atatürk’ün Samsun’a ayak bastığı tarih değil aynı zamanda “Gençlik ve Spor Bayramı”.

Atatürk Millî Mücadele döneminde Türk milletini ileri götürecek ve köhnemiş fikirlere karşı gelecek olanların genç fikirler olduğunu görmüştü. Bu nedenle de “gençlik” kavramı Atatürk için ayrı bir önem taşıyordu. Atatürk gençlerden bahsederken sık sık, yaş sınırı dışında fikri olarak gençliği yani, fikirde yeniliği ifade etmekteydi. O’nun şu sözü çok anlamlıdır: “Genç fikirli demek, doğruyu gören ve anlayan gerçek fikirli demektir.”


Atatürk’ün gençliğe armağan ettiği ve “Gençlik ve Spor Bayramı” olarak kutlanan 19 Mayıs’ın önemini anlayabilmek için onun 16–19 Mayıs 1919 tarihleri arasında gerçekleştirdiği İstanbul-Samsun yolculuğunu bir kez daha hatırlamamız gerekir.

Atatürk’ün Samsun’a ayak basışı, Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihindeki önemli olaylardan biridir. Türk Milleti Birinci Dünya Savaşı sonrasında kötüleşen koşullar içinde kurtuluş çareleri ararken büyük bir lider,
 Mustafa Kemal Atatürk ortaya çıktı ve Samsun’a ayak basarak “Kurtuluş” yolunu açtı.
 Bu nedenle Atatürk’ün 16–19 Mayıs 1919 tarihleri arasında gerçekleştirdiği, İstanbul’dan başlayan yolculuğu bir kurtuluş dönemini simgeler. Ata’nın Samsun’a ayak basışının taşıdığı önemi, onun “Büyük Nutku”nu 19 Mayıs 1919 tarihi ile başlatmasından da anlayabiliriz.


Samsun işgal kuvvetleri için önemli noktalardan biriydi. Stratejik bakımdan büyük öneme sahipti ve Karadeniz’den Orta Anadolu’ya açılan en rahat ve güvenilir kapıydı. İngilizler 9 Mart 1919 tarihinde Samsun’a askerî birlik çıkarmışlardı.

Buna tepki olarak Türk Makinalı Tüfek birliğinden Hamdi adındaki bir teğmenin askerlerini alarak dağa çıkması dikkatleri bu bölgeye çekti ve İngiliz Yüksek Komiserliği’nin de Türk halkının silâhlandığı konusundaki şikâyetleri üzerine bu bölgeye güvenilir bir kumandanın olağanüstü yetkilerle gönderilmesine karar verildi. Bu kumandan Mustafa Kemal Atatürk’tü ve Atatürk uzun zamandan beri ülkenin içinde bulunduğu bu umutsuz duruma üzülüyor ve birşeyler yapmak için Anadolu’ya geçmek istiyordu. Bu O’nun için bulunmaz fırsattı.
 İstanbul-Samsun yolculuğu öncesinde Atatürk’le Padişah Vahdettin arasında geçen konuşmayı Atatürk şöyle anlatır:

“-Paşa, Paşa!... Şimdiye kadar devlete çok hizmet ettin! Bunların hepsi artık bu kitaba girmiştir! Bunları unutun, asıl şimdi yapacağın hizmet hepsinden daha önemli olabilir... Paşa, Paşa... Devleti kurtarabilirsin! “
 Ulu önder, bu sözler üzerine düşüncelerini şöyle dile getirir:

Bu sözlerden hayrete düştüm. Acaba Vahdettin benimle içtenlikle mi konuşuyor?...O Vahdettin ki... Bütün yaptıklarından pişman mı olmuştur? Aldatıldığını mı anlamıştı? Fakat böyle bir yorum ile başka konulara girişmeyi ürkütücü saydım, kendine karşılık verdim:

—Kişiliğe güveninize ve bana bunca yüz verişinize teşekkür ederim... Elimden gelen hizmeti esirgemeyeceğime lütfen güveniniz...”

Atatürk bu konuşmada plânlarının sezilmiş olabileceği duygusuna kapılmıştı ama, O’nu bekleyen ve O’na güvenen bir“Türk Milleti” vardı.

Atatürk ile beraber 16 Mayıs 1919 Cuma günü başlayacak yolculuğa gemi kaptanı İsmail Hakkı Durusu dışında 18 kişi eşlik eder.

Atatürk beraberindeki kişilerle 16 Mayıs 1919 Cuma günü öğleden sonra “Bandırma” adındaki eski bir vapurla Galata rıhtımından ayrılır. Bandırma Vapuru bir gün sonra, saat 21.40 sıralarında İnebolu’ya varır.

18 Mayıs 1919 Pazartesi günüyse beklenen yolculuğun sonuna gelinir. Yolcular Kalyon Burnu denilen yerden sandallarla Merkez iskelesine çıkarılırlar. Bu sandallardan birinin sahibi olan İsmail Yurtsever anılarında, o zaman için Atatürk’ü tanımadığını söyler, Atatürk’ü sandalda ve Samsun’da iken geniş yakalı lejyon kaputu ve başında kalpakla gördüğünü anlatır. Atatürk, İstanbul’dan başlayan ve Samsun’da sona eren yolculuk esnasında, görevli bir askerdi ve giyimi de buna uygundu ancak Samsun’a ayak bastığı günden birkaç gün sonra asker değil, sivil olarak hareket edecekti.

Atatürk’ün Samsun’a çıkışında gördüğü manzara pek parlak değildi. Şehirde İngiliz işgal kuvvetleri vardı. Pontusçular sokaklarda kol geziyordu. Halk kendisini koruyamayacak durumdaydı. Atatürk bugün müze haline getirilen Hıntıka Palas’ta kaldıkları süre içinde hep bu sorunları düşündü, yolculukta geçirdiği uykusuz geceler sona ermemişti; şimdi de burada uykusuz geceler başlıyordu. Ama O’nda ve O’nun gibi düşünenlerde bu azim oldukça hiçbir engel aşılmaz değildi.

Bu yolculuk Türk Milleti için bir dönüm noktası, kurtuluşun başlangıcıydı. Atatürk, Millî Mücadele’yi başlatmak üzere Samsun’da Anadolu topraklarına ayak bastığı 19 Mayıs 1919 tarihinin önemi nedeniyle bu günü Türk gençliğine armağan etti. Atatürk: “Gençler! Benim gelecekteki emellerimi gerçekleştirmeyi üstlenen gençler! Bir gün bu memleketi sizin gibi beni anlamış bir gençliğe bırakacağımdan dolayı çok memnun ve mesudum” derken Türk gençliğine olan güveni ifade ediyordu. O’nun şu sözleri de hepimiz için bir rehber olmalıdır: “Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız, bu kâfidir”.
 
19 Mayıs Bayramını neden kutluyoruz
19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramının anlam ve önemi



19 Mayıs 1919 günü, Türk Milleti için önemli günlerden biridir. Özgürlüğe, bağımsızlığa ilk adım o gün atılmıştır.
 Kurtuluş Savaşı, Atatürk`ün 19 Mayıs 1919 günü Samsun’a ayak basması ile başlamıştır.

Ülkesini içinde bulunduğu sıkıntılı durumdan çıkarmak isteyen, “Milletin bağımsızlığını yine milletin azmi ve kararlılığının kurtaracağına” inanan Mustafa Kemal Atatürk, Samsun’a çıkışı ile bütün ülkeyi aydınlatacak bir hareketi başlatmıştır. Yani Mustafa Kemal kurtuluş meşalesini Samsun’da 19 Mayıs 1919′da yakmıştır.
Hareketli Atatürk Resimleri Atam İzindeyiz
Atatürk’ün milli birlik ve dayanışmayı gerçekleştirmek için çıktığı yolculuk, küllenen umutları canlandırmış, Anadolu insanın tek yumruk olmasını sağlamıştır. Atatürk Türk Milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşaması için giriştiği bu savaşta, tüm gücünü, millete olan inancından ve güveninden almıştır.

Atatürk bir konuşmasında “Ben 19 Mayıs’ta doğdum” demiştir. Ulu önder Atatürk’ün bağımsızlık ışığını yaktığı 19 Mayıs’ı doğum günü olarak kabul etmesi, 19 Mayıs’ın tarihimizdeki yerini ve önemini en iyi biçimde yansıtmaktadır. Çünkü 19 Mayıs ülkenin mutlu geleceği için atılan ilk adımdır.

efe44
Kurtuluş savaşı, hazırlık çalışmalarından Büyük Zafer’e kadar her yönü ile çok iyi tasarlanmış, umutların ve özlemlerin çığ gibi büyüyerek coşkuya ve zafere dönüştüğü kahramanlık destanımızdır.
Kurtuluş Savaşı başarıyla sonuçlandıktan sonra 29 Ekim 1923′te Cumhuriyet
ilan edildi.
 Atatürk Cumhuriyeti Türk gençliğine armağan etti. Bizler de Kurtuluş Savaşımızın başlangıcı olan 19 Mayıs günü tarihini “ATATÜRK’Ü ANMA, GENÇliK VE SPOR BAYRAMı” olarak kutluyor, bu kahramanlık destanını, o yollarda yaşanan büyük sıkıntıları ve çekilen çileleri unutmamaya, yeni nesillerin de unutmaması istiyoruz..


wsirine

wsirine resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Sen Bu Şiiri Okurken.....>
  3.May.2010 Pzt 23:24:23

 

HANGİ AYRILIK?

 

Hangi sevgili var ki, senin kadar duyarsız ve kalpsiz?

Ve hangi sevgili var ki, benim kadar çaresiz?

 

Hangi ayrılık var ki, böyle kanasın ve böyle acısın?

Ve hangi taş yürek var ki, benim kadar ağlasın?

 

 

Hangi gün karar verdin, küt diye çekip gitmeye?

Hangi lafım dokundu sana, böyle inceden inceye?

Hangi otobüs söyle, hangi uçak, hangi tren?

Seni benden götüren, beni bir kuş gibi öttüren.

Hangi kırılası eller dolanır, kırılası beline?

Hangi rüzgar şarkı söyler, o ay tanrıçası teninde?

Hangi çirkin gerçek uğruna, tükettin güzel ütopyamızı?

Hangi boşboğazlara deşifre ettin, en mahrem sırlarımızı?

Hangi cama kafa atsam?

Hangi kapıyı omuzlayıp kırsam?

Hangi meyhanede dellenip, hangi masaları dağıtsam?

 

Bende bu sersem başımı, karakolun duvarına vursam.

Kendimi caddeye atıp, arabaların altına savursam.

Hangi tercih beni en hızlı şekilde öldürür?

Hangi şekil öldürmez de, ömür boyu süründürür?

Kayıp ilanı mı versem, şehir şehir dolanmak yerine?

Ödül mü koysam, ölü veya diri seni bulup getirene?

Hangi ayrılık var ki, böyle diş ağrısı gibi durmadan zonklasın?

Hangi cam kesiği var ki, böyle musluk gibi içime damlasın?

Hiç sanmam! ...

Hasta kalbim bunu bir süre daha kaldıramaz! .

Feriştah olsa, böyle eli kolu bağlı bekleyip duramaz.

Hangi mübarek dua,

Hangi evliya tesir eder, seni döndürmeye?

Hangi aptal mazeret ikna eder, ateşimi söndürmeye?

Olur mu be! . olur mu?

Bu da benim gibi adama yapılır mı?

Aşk dediğin mendil mi?

Buruşturup bir kenara atılır mı?

VEFA bu kadar basit mi? Alınır mı? Satılır mı?

 

Hangi hırsız çaldı, seni yırtık cebimden?

Hangi pense kopardı bizi birbirimizden?

Hangi uğursuz hamal taşıdı valizini?

Hangi çöpçü süpürdü yerden bütün izini?

Hangi yaldızlı otel çarşaf serip barındırdı?

Hangi süslü manzara seni kolayca kandırdı?

Hangi şarlatan imaj böyle çabuk ilgini çekti?

Hangi pembe vaadler o saf kalbini cezbetti?

 

Dağ gibi adamı eze eze! .....

Hangi anası tipli parlak çömeze,

Hangi alemlerde kahkahanı ettin meze?

Hangi yamyamlara yedirdin o masum rüyamızı?

Hangi mahluklar çiğnedi el değmemiş sevdamızı?

Hangi bıçak keser şimdi benim biriken hıncımı?

Hangi mermi dağıtır insanlara olan inancımı?

Hangi bekçi, hangi polis artık zapteder beni?

Ve! .. Hangi su bağışlatır?

Hangi musalla temizler seni?

 

Bu Nasıl Ayrılık?...

Yusuf  Hayaloğlu nun sevdiğim  bir şiiri..



wsirine

wsirine resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Öylesine muhabbet >GÜNÜN SÖZÜ>
  22.Nis.2010 Per 11:56:03
 Parası olana tezkere ,parası olmayan askere
<<1234 567891011121314...20>>