ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul

sohbet banner
tavla okey sohbet forumu
12 Mayıs 2024, Pazar 23:24   
kız arkadaş sohbet linki

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

  zZkUmArBaZz> Forum Mesajları
    zZkUmArBaZz'e ait Toplam 395 Forum Mesajı var
<<12 3456789101112...40>>


zZkUmArBaZz

zZkUmArBaZz resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >Öneriler >İsraiLi Boykot Et ZüLme Ortak oLma>
  17.Haz.2010 Per 11:18:24

Geçen sene tüketiciler birliğinin İsrail ürünlerini boykot edelim çağrıları üzerine, MEB, okullara " İsrail ürünleri boykot edilmesin" diye bir genelge göndermişti.

____

DanceOfButterfly, aynen katılıyorum söylediklerine.



zZkUmArBaZz

zZkUmArBaZz resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >Şiir Köşesi...>
  17.Haz.2010 Per 00:40:16

Yaşamaya Dair (2)

Diyelim ki, ağır ameliyatlık hastayız,
yani, beyaz masadan
bir daha kalkmamak ihtimali de var.
Duymamak mümkün değilse de biraz erken gitmenin kederini
biz yine de güleceğiz anlatılan Bektaşi fıkrasına,
hava yağmurlu mu, diye bakacağız pencereden,
yahut da yine sabırsızlıkla bekleyeceğiz
en son ajans haberlerini.

Diyelim ki, dövüşülmeye değer bir şeyler için,
diyelim ki, cephedeyiz.
Daha orda ilk hücumda, daha o gün
yüzükoyun kapaklanıp ölmek de mümkün.
Tuhaf bir hınçla bileceğiz bunu,
fakat yine de çıldırasıya merak edeceğiz
belki yıllarca sürecek olan savaşın sonunu.

Diyelim ki, hapisteyiz,
yaşımız da elliye yakın,
daha da on sekiz sene olsun açılmasına demir kapının.
Yine de dışarıyla beraber yaşayacağız,
insanları, hayvanları, kavgası ve rüzgârıyla
yani, duvarın arkasındaki dışarıyla.

Yani, nasıl ve nerde olursak olalım
hiç ölünmeyecekmiş gibi yaşanacak...

Nazım Hikmet



zZkUmArBaZz

zZkUmArBaZz resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >Şiir Köşesi...>
  15.Haz.2010 Sal 18:59:48
AF

duvar duvar duvar
sana ne desem ki ah
incitmeden gözlerini mahkûmun
her taşını kırmalı bir bir
gerisi laf-ü güzaf
 
Nevzat Çelik


zZkUmArBaZz

zZkUmArBaZz resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Haber >Güncel haberler >Oğlumu bana geri ver>
  14.Haz.2010 Pzt 14:31:22

1980 sonrası başlayan gözaltı kayıpları furyası, bugün binleri aşmış durumda.

Her hafta devletin güvenlik güçlerinin baskı ve gözaltılarına rağmen Galatasaray`da kayıplarını gündeme getiren "cumartesi anneleri", bu kez "kaybettirilen" evlatları için 7 gün sürecek bir yürüyüşe başladılar.

_______________________________

O kadın bekler...

O kadın oğlunun ona geri verilmesini bekler.

Aylar geçer, mevsimler...

O kadın bekler...

Dünya hep bildiğiniz dünyadır, herkesin delirdiği...

Kadının saçları beyazlar, ama hâlâ bekler... Değişen hiçbir şey yoktur, çocuklar analarından koparılıp alınır...

Kadın bekler...

Çocuğunun kendisine verilmesini...

Çoktan adam olacaktı diye mırıldanır belli belirsiz ve bekler...”

Demis Roussos’un “Elle Attend” şarkısı... Müziğini Sezen Aksu’nun “Beni Yak” parçasından hatırlayabilirsiniz. Sözler ise hatırlayabildiğim kadarıyla yukarıda. Bazıları şarkıyı oğlundan ayrı kalmak zorunda olan bir annenin dramı olarak yorumlar. Benim için ise o oğul, kayıp oğuldur. Onca derdin, onca acımasızlığın, onca savaşın ve gözaltının ortasında bir yerde kaybolanlardan biridir. Anne, oğlunun ona geri verilmesini bekler. Belki de sadece cesedinin peşindedir. Dinlerken tüyleriniz ürperir, içiniz soğur.

Bugün bir anne yürüyüşe başlayacak. İsmi Kadriye Ceylan... Kaybolan oğlu için uzun bir yola çıkacak. Galatasaray’dan Ankara’ya kadar 7 gün sürecek bir yürüyüşe katılacak. “Oğlumu gözaltına aldınız, kaybettiniz. Yıllardır arıyorum onu, başvurmadığım kimse kalmadı, söyleyecek sözüm de bitti” diyecek.

Bugün saat 12.30’da bir kadın, bir anne... Oğlunun ona geri verilmesi için yürüyecek Meclis’e doğru.

“Ne yaptınız, başına ne geldi? Öldü mü, gömüldü mü? Acı çekti mi?..” diye soracak belki de gözyaşının tükendiği gözlerini gözlerinize dikerek...

Bugün sadece o değil, bütün kayıp aileleri omuz omuza beraberce yola çıkacaklar. Bilgin, Ceylan, Gülünay, Kırbayır, Morsümbül, Ocak, Yaman, Yedigöl ailelerinin kadınları, anneleri “Çocuklarımızı geri verin” diyecekler. Madem sesimizi duyuramıyoruz, biz de yürürüz.

Yok ki elden gelen başka bir şey...

Böylesine bir çaresizlik var mı hayatta?

“Allah evlat acısı vermesin” cümlesinden daha ağır ne olabilir ki?

“Allah çocuğunuzu kayıp etmesin” cümlesi bence daha ağır.

Çocuğun akıbetini bilmemek, mezarını bile görememek, hep bir “acaba”yla yaşamak... Sabah uyandığında başlayan acının gece gözlerini kapayana kadar sürmesi. Olur ya, hani bir anlık gülümsemenin yarattığı suçluluk duygusu...

Bugün bir avuç kadın, anne, çocuklarının gençlik, çocukluk fotoğraflarını göğüslerine bastırmış şekilde İstanbul’dan Ankara’ya doğru yola çıkacaklar. Kalmadı başka çare, tükenmedi umutlar, bitmedi güçleri ama...

Ah bir de ilgilenen, seslerini gerçekten duyan, “Siz bizler için önemlisiniz, çocuklarınız da eşya değildi, candı, kandı, evlattı, önemsiyoruz, gelin beraber arayalım” diyen birileri olsa... Ah, birileri de çıkıp “Sizi anlıyoruz” dese...

Onlar, çocuklarının kendilerine verilmesini istiyorlar.

O anneler, evlatlarına ne olduğunu öğrenmek istiyorlar.

O kadınlar bekliyorlar ve bekleyecekler...

Unuturlar sanırsanız yanılırsınız... Bir anne asla unutmaz... Unutamaz...

Not: Yürüyüşe kayıp aileler adına yürüyecek başka aileler ve kurumlar da katılacak. Ayrıca İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi de destek veriyor. Ben de fiziksel olarak yanlarında bulunamasam da, aklım onlarla kalsa da, “Buradayım, yanınızdayım, sizlerleyim” demek istiyorum.

Umarım bütün anneler destek verir.

Balçiçek Pamir

 



zZkUmArBaZz

zZkUmArBaZz resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >TV, Medya, Podcast, TikTok-Youtube videolar >Entellektüel fahişeler>
  14.Haz.2010 Pzt 13:02:28


Marks`ın arkadaşı gazeteci Swinton, 1880`lerde New York Times`ta yazıyor. Bir davette gazeteciler "bağımsız özgür basının" onuruna kadeh kaldırmak üzere kürsüye çağırıyorlar onu.. Swinton elindeki kadehiyle kürsüye çıkıyor. Çıt yok... Ve tarihi cümleler dökülüyor bir bir ağzından..

`Dünya tarihinin şu anına dek, Amerika`da `Özgür bağımsız basın` diye birşey olmamıştır. Bunu siz de biliyorsunuz biz de...` diye başlıyor sözlerine; `Hiçbiriniz düşündüklerinizi olduğu gibi yazmaya cesaret edemezsiniz. Bunu yapmaya kalktığınızda yazdıklarınızın önceden basılmayacağını bilirsiniz çünki. Çalıştığım gazete bana düşüncelerimi özgürce yazmam için değil, tersine yazmamam için haftalık bir ücret ödüyorlar. İçinizde benzer biçimde benzer ücret alan başkaları da vardır. Düşüncelerini açıkça yazacak kadar salak olan herhangi biri, sokakta başka bir iş arıyor olacaktır. Gazetemin herhangi bir sayısında düşüncelerimi apaçık yazmaya izin verseydim, 24 saat dolmadan işimden atılırdım. Gazetecilerin işi; gerçeği yok etmek, düpedüz yalan söylemek, saptırmak, kötülemek, servet sahiplerine dalkavukluk etmek, kendi gündelik ekmeği uğruna yurdunu ve soyunu satmaktır. Bunu siz de biliyorsunuz, ben de.. Öyleyse şimdi burada `bağımsız özgür basının` (!) `şerefine` (!) kadeh kaldırmak saçmalığı da nereden çıktı? Bizler, sahnenin arkasındaki zengin adamların oyuncakları, kullarıyız. Bizler ipleri çekilince zıplayan oyuncak kuklalarız. Onlar ipleri çekiyorlar ve biz dans ediyoruz. Yeteneklerimiz, olanaklarımız ve yaşamlarımız, hepsi başkalarının malı. Bizler entellektüel fahişeleriz.

Not: Swinton toplantıyı şaşkın bakışlar arasında terk etti. Gazeteden istifa etti ve kimseden para almaksızın "John Swinton`s paper" diye tek yapraklı bir `gazete` çıkartmaya başladı.

__________________

130 yılda değişen ne oldu ki? Basın, bir ticaret oldukça, özgürlükten bahsedemez.

İktisadi faaliyetten çıkan, bağımsız özgür basın olmaya çalışanlar da ya toplatılıyor, ya da büyük baskılar altında ezilmeye çalışılıyor.



zZkUmArBaZz

zZkUmArBaZz resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Film, Sinema, Dizi, Belgesel, Program >FİlM seYreTmeyi sewenLer>
  14.Haz.2010 Pzt 12:27:24
·ByCLumSy· :
·zZkUmArBaZz· :

American history ve persepolis çok iyi filmler hakkaten, ben de öneririm.

Diğerini izlemedim.

___

1957 yapımı 12 Angry Men filmi mutlaka izlenmeli.

Naptın sen ya?...Siyah beyaz filmmi izlettirecen bize...Çağımızın filmlerine dön tavsiyelerini değerlendirelim.

İzlediğim en iyi 10 film arasına girer. İzle hocam sen. Alt yazı olsun.



zZkUmArBaZz

zZkUmArBaZz resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Film, Sinema, Dizi, Belgesel, Program >FİlM seYreTmeyi sewenLer>
  13.Haz.2010 Pzr 23:31:36

American history ve persepolis çok iyi filmler hakkaten, ben de öneririm.

Diğerini izlemedim.

___

1957 yapımı 12 Angry Men filmi mutlaka izlenmeli.



zZkUmArBaZz

zZkUmArBaZz resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Film, Sinema, Dizi, Belgesel, Program >FİlM seYreTmeyi sewenLer>
  13.Haz.2010 Pzr 23:19:01
Le Couperet


zZkUmArBaZz

zZkUmArBaZz resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >Şiir Köşesi...>
  13.Haz.2010 Pzr 22:17:43

İnadına

İnadına mı güzelsin
Akşamüstleri,
Demir parmaklıktan gördüğüm deniz?
İnadına mı fiyakan
Yan yan gidişin
Tombul kıçlı gemi?

Cahit Irgat



zZkUmArBaZz

zZkUmArBaZz resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Haber >Güncel haberler >Guncel>
  13.Haz.2010 Pzr 16:58:05

Seslerini Ankara`ya duyurmaya gittiler

Kayıpların izinde 272 haftada Galatasaray Meydanı`nda bir araya gelen Cumartesi Anneleri, seslerini bir kez daha duyurmaya çalıştı. Oturma eyleminin ardından kayıp yakınları, 15 yıldır sürdürdükleri mücadelelerinde seslerini duymayan Ankara`ya bir kez daha `kayıpları nerede?` diye sormak için yola çıktı.

İntikam değil adalet arıyoruz

Cumartesi Anneleri 272. haftada da Galatasaray Meydanı`nda bir araya geldi. Kayıp yakınları adına ilk konuşmayı yapan Ayşe Demirbilek, haftanın kayıp hikayesi Aydın Tekay`ı anlattı. 2 çocuk babası olan Tekay`ın Diyarbakır`ın Lice ilçesine bağlı Diber köyünde `asker kaçağı` olduğu gerekçesiyle gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamadığını belirtti. Demibilek, `Kocaköy Jandarma Komutanlığı tarafından gözaltına alınan ve bir daha kendisinden haber alınamayın Aydın Tekay`ın ailesi yıllarca Türkçe bilmediği için çocuklarının akıbetini soramadı. `Tekay`ı Kocaköy Jandarma Komutanlığı`nın gözaltına aldığı devletin savcısı kabul etti. Tekay`ın babasız büyüyen çocuklarına, oğulsuz yaşlanan annesine, 16 yıldır yolunu bekleyen eşine insanlık borcumuz yok mu?` diye sordu.

Demirbilek`in ardından kayıpların akıbetini ve yetkililere sesini duyurmak için yola çıkan kayıp yakınları adına kaybedilen Tolga Baykal Ceylan`ın annesi Kadriye Baykal Ceylan konuştu. `Sesimizi duymayanlara, duyurmaya gidiyoruz` diyen Baykal, `15 yılda iktidarlar değişti, yönetenler değişti, siyasetçiler değişti, savcılar değişti. Devlet politikası olarak uygulanan tutumsa hiç değişmedi, hukuk işlemedi, kimse kayıp yakınlarını görmedi, duymadı` dedi. Yakınlarımızı kaybedenlerin yargılanması konusunda kamuoyu suskun kalır, sesin çıkarmazsa, geçmişte yaşananlarla yüzleşmese, vicdanlarını da kaybetmekle karşı karşıya kalmış olmayacak mı?` dedi. Kayıp yakınları olarak öç ve intikam peşinde olmadıklarını belirten Ceylan, `Sadece ve sadece evrensel hukuka uygun adalet arıyoruz. Bu nedenle 10 günlük Ankara yürüyüşümüze başlıyoruz` dedi.

UTANÇ MEYDANI

Kayıp yakınlarının Ankara yürüyüşüne destek vermek için eyleme katılan Sanatçı Nur Sürer ise, Galatasaray Meydanı`nı Türkiye`nin utanç meydanı olarak niteledi. Sürer, `16 yıldır burası bir utanç meydanı. Çocukları kaybolan anne babalar çocuklarının akıbetini öğrenemeden onların yanına gittiler. Onları da rahmetle anıyorum` dedi.

Kadıköy`den uğurlanan kayıp yakınları yürüyüşlerinin ilk bölümünü E-5 karayolu üzerinde başlattıkları yürüyüşün ilk etabı Maltepe Gulsuyu`nda konaklamayla tamamlandı.

Yaklaşık 10 gün sürmesi beklenen yürüyüşün ardından kayıp yakınları Ankara`ya ulaşacak. Ankara`da Meclis`te grubu bulunan partilerin vekilleriyle görüşecek olan kayıp yakınları ardından hazırladıkları kayıplar dosyasını TBMM İnsan Hakları Komisyonu`na iletecek.

 

<<12 3456789101112...40>>