ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul

sohbet banner
tavla okey sohbet forumu
10 Mayıs 2024, Cuma 20:20   
kız arkadaş sohbet linki

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

  lCIAl> Forum Başlıkları
    lCIAltarafından açılmış Toplam 283 Forum Başlığı var
<<12345 6789101112131415...29>>


lCIAl

lCIAl resimleri


Mesaj Gönder
Forum Mesajlari

  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Önemli Bilgiler >BAŞARMAK İSTEYENLER BURAYA..
  27.Eyl.2007 Per 19:06:38
fiogf49gjkf0d

BAŞARILI ZAMAN DENETİMİ İÇİN YİRMİ BASAMAK

1.Hedeflerinizi belirleyiniz,bunları yazıyla ifade ediniz ve sonra önceliklerine göre sıraya koyunuz. Sizin için yaşamınızda nelerin önemli olduğundan emin olunuz.


2.Hedefleriniz üzerinde odaklaşınız,etkinliklerinizin değil.En önemli etkinlikleriniz size hedeflerinize ulaşmada en yararlı olanlardır.


3.Her gün için temel bir hedef belirleyiniz ve ona ulaşınız.


4.zamanınızı nasıl kullandığınızı analiz etmek için periyodik olarak zaman aralıklarını kaydedin,kötü alışkanlıklarınız varsa yaşamınızdan atın.


5.Hedeflerinize ulaşmak için,yaptığınız her şeyi analiz edin.Ne yaptığınızı,ne zaman yaptığınızı, neden yaptığınızı tespit edin.Kendinize şunu sorun. "Bunu yapmasaydım ne olurdu" eğer yanıtınız "hiç birşey olmazdı",olursa,yaptığınız şeyi durdurun.


6.Her hafta yaşantınızda boş yer kapsayan en bir şeyi atın.


7.Zamanınınızı planlayın.Her hafta için bir plan yapın.Kendi kendinize şunu sorun "bu hafta sonuna kadar neyi-neleri tamamlamayı ümit diyorsun,ve bu sonuca ulaşmak için neler yapmaya ihtiyacın var?" .


8.Her gün için yapılması gerekenler listesi yapın.Bu listenin,günlük hedefleri,öncelikleri,yaklaşık ne kadar zaman alacağını içerdiğinden emin olun.Rast gele etkinliklere yer vermeyin.


9.En önemli şeyleri tamamlayabileceğinizden emin olacak şekilde zamanınızı her gün programlayınız, beklenmedik beklentilerin de karşınıza çıkacağından,belirli boşluklar bıraktığınızdan emin olunuz.


10.Biliniz ki çalışma gününün ilk saati en verimli olanıdır.


11.Yapacağınız her bir iş için zaman sınırları oluşturun


12.Bir işi bir kerede en doğru biçimiyle yap ki,daha sonra tekrar o iş için zaman harcamak zorunda kalma.


13.Yaşamından tekrar tekrar olan yakınmaları,sızlanmaları at.Neden bazı şeylerin yanlış gittiğini belirle.Sonunda tepki verme yerine,önceden önlem almayı öğren.


14.Günün sessiz bir zaman aralığını en önemli işinizi yapmak için sabitleştirin.


15.Başladığınızı bitirme alışkanlığınızı geliştirin.Bir şeyden bir başka şeye atlamayın,ardınızda birçok yarım kalmış iş bırakmayın.


16.Ertelemeyi,geciktirmeyi,ağırdan almayı yenin.Onu şimdi öğrenin.


17.Daha iyi zaman denetimini günlük alışkanlık edinin.Hedeflerinizi oluşturun,öncelikle yapmanız gerekenleri belirleyin,zamanınızı planlayın ve programlayın.İlk şeyi ilk önce yapın.Programlanmamış bir şeyi yapmaya doğru olan iç dürtünüze direnin. Etkinliklerinizi gözden geçirin.


18.Çok önemli şeyleri yapmanız gereken durumlarda,daha az önemli olanlar üzerinde asla zaman harcamayın.


19.Kendiniz için zaman ayırın,(hayal kurmaya,rahatlamaya ve yaşamaya)


20.Size has biz zaman felsefesi geliştirin,zaman sizce ne anlama gelmektedir,ve zamanın sizin yaşantınızla nasıl bir bağlantısı vardır.

 

 

HAYIRLI FORUMLAR

CİA



lCIAl

lCIAl resimleri


Mesaj Gönder
Forum Mesajlari

  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Önemli Bilgiler >DÜNYA 100 KİŞİLİK OLSAYDI..
  27.Eyl.2007 Per 19:08:52
fiogf49gjkf0d

57 kişi Asya lı
21 kişi Avrupa lı
14 kişi Amerika lı
8 kişi Afrika lı

52 kadın, 48 erkek
30 beyaz renkli, 70 diğer renklerden
30 Hıristiyan, 70 diğer dinlerden

Ve...

80 kişi standartların altında evlerde yaşardı.
70 kişi okuma yazma bilmezdi.
50 kişi kötü beslenirdi.

1 kişi doğmak üzere, 1 kişi de ölmek üzere olurdu.
Sadece 1 kişi üniversite eğitimi alır, sadece 1 kişinin bilgisayarı olurdu.

NOT : Yapılan araştırmalar sonuçu çıkan nameler.



lCIAl

lCIAl resimleri


Mesaj Gönder
Forum Mesajlari

  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Fıkralar >ZENGİNİN ÇORABI..
  28.Eyl.2007 Cum 15:29:47
fiogf49gjkf0d

Çok zengin bir adamcağız, ölümünün yaklaştığını hissedince, oğlunu yanına çağırmış. Evvelâ en mühim vasiyetini bildirmiş. Demiş ki : “Beni mezara çoraplarımla gömün.” Anlamamakla berâber kabul etmiş oğlu. Adam bir de mektup tutuşturmuş oğlunun eline. “Ölümümden sonra, ilk başın sıkıştığında bu mektubu açarsın” demiş sonra. Ona da “Peki” demiş çocukcağız.
Neyse hak vâkî olmuş, adam rûhunu teslim etmiş. Eş dost toplanıp ağıt yakarken, oğlanı almış bir düşünce. “Ben şimdi bu adamı çoraplarıyla nasıl gömerim” diye. Bir hoca bulup sormuş acele tarafından. Ama müspet cevap alamamış. “Olmaz” demiş hoca, “Dinimizce uygun değil böyle bir şey.” Başka hocaya sormuş, o da “Olmaz” demiş. Çoçuk çâresiz, ölüyü de artık bekletmeden gömmek lâzım. Aklına birden babasının “İlk başın sıkıştığında aç” diyerek bıraktığı mektup gelmiş. Hemen mektubu arayıp, bulmuş. Mektupta şunlar yazılıymış. “Oğlum, gördüğün gibi ben bunca zenginliğime rağmen yanımda bir çorap bile götüremiyorum. Sen düşün gerisini...”

 

NOT : Çıkarılması gereken çok büyük ders var aslında bunda  Umarım anlayan anlamıştır..

 

HAYIRLI FORUMLAR

CİA



lCIAl

lCIAl resimleri


Mesaj Gönder
Forum Mesajlari

  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Önemli Bilgiler >BÜYÜK FİKİRLER OLUŞTURMANIN 101 YOLU..
  28.Eyl.2007 Cum 15:34:14
fiogf49gjkf0d

1.YOL: MEVCUT DURUMU TANIMLAYIN
Büyük fikirler oluşturmakta atacağınız ilk adım, o an için nerede olduğunuzu açıkça kavramaktır. Mevcut durumunuzu tanımlarken, yapabildiğiniz ölçüde çok ve farklı ölçüm aracı kullanın. Örneğin, aşağıdaki başlıkları kullanabilirsiniz:
*Arka plan
*Gereksinim
*Coğrafi / fiziksel konum
*Zaman parametreleri
*Rekabet durumu
*Mali durum
*Eldeki kaynaklar
*Elde bulunmayan kaynaklar
Bunun nasıl işlediğine ilişkin bir örnek vereyim. 1982 de New York taki bir reklam ajansı için çeşitli bağımsız işler yapıyordum. Ajansın müşterilerinden biri, Teksas tan Granby Havacılık AŞ idi. Granby son derece güzel görünümlü, yüksek randımanlı dört kişilik özel uçaklardan iki ayrı model üretmişti. Granby nin karşılaştığı sorun "Göklerdeki Porsche" diye sunulan 120.000 dolarlık uçağın satışlarının oldukça yavaş olmasıydı. (sayı 100 ün altındaydı) Oysa Granby nin en iyi yılında, yani yaklaşık 36 ay önce satılan uçak sayısı 400 ün üzerindeydi. Ajans başkanı Bruce Friedlich, Granby için ortaya bazı fikirler atıp atmayacağımı sordu. Sonuç olarak bir haftam vardı. Ben de yukarıda çerçevesini çizdiğim yöntemi uyguladım.
*Arka plan Granby, dört kişilik tek motorlu özel uçaklardan iki model üretiyor: 400 ve 500. Modeller birkaç yıl önce önemli ölçüde modernize edilip kaliteleri yükseltildiği için, uçakların özellikle randıman ve kalite açısından kusursuz bir imajı var. Buna karşın satışlar düşmüş. Granby uçakları neredeyse özel olarak iş adamları tarafından kendi başlarına uçmak için satın alınıyor. Kullanım alanı, boş zamanlarda uçmaktan çok iş yolculukları. İlk kez uçak satın alanlar için uygun bir model değil.
*Gereksinim Granby için satışları artırmaya yarayacak, alanında süregiden önderliğini iyice açığa çıkaracak, hızla uygulanabilecek ve çok fazla paraya mal olmayacak büyük bir fikir.
*Coğrafya Granby Teksas ta. ABD nin dört bir yanından ve sınırlı ölçüde dünyanın çeşitli yerlerinden müşterileri var.
*Zaman Ana kavramlara bu hafta ihtiyacımız var. Birkaç ay içinde fikrin yürürlüğe girmesi gerek.
*Rekabet Durumu Granby uçağı üstün bir ürün, fiyatı da uygun. Yüksek hız ve inanılmaz bir yakıt randımanı sunuyor.
*Mali Durum Son derece düşük bir bütçemiz var.
*Eldeki Kaynaklar Alıcı bir izleyici kitle, 4.500 Granby sahibinden oluşan sadık bir zemin ; destekleyici havacılık medyası
*Elde Bulunmayan Kaynaklar Dünyanın parası, dünyanın zamanı

2.YOL: HEDEFİ TANIMLAYIP ÖLÇÜLEBİLİR KILIN
Hedef önemlidir ve ölçülebilir olmalıdır. Hedefleri nasıl ölçersiniz? Hedefler izi sürülebilecek terimlerle ifade edilebilmelidir. Örneğin: Genel Havacılık İmalatçıları Birliği nin aylık raporlarından ölçülebilecek şekilde, Granby nin birinci sıradaki pazar payını geliştirerek satışları yüzde 10 yükseltmek.

3.YOL: BOŞLUKLARI BELİRLEYİN
Bir sonraki basamak mevcut durumunuzla arzuladığınız durum arasındaki boşlukları belirlemek olacaktır. Granby analizimize geri dönelim ve seçenekleri tek tek gözden geçirelim.
*Arkaplandaki boşluk Sanayi kötü durumda. Ürünün kusursuzluğuna karşın müşteriler duraksıyor gibi.
*Gereksinimlerdeki Boşluk Ses getirecek etkili bir promosyon oluşturup satışları ve pazar payını artıracak bir yol bulmak gerek.
*Mali boşluk Ne yaparsak yapalım, maliyeti çok yüksek olmamalı. Bütçemiz 180.000 dolar civarında. Bu da ülke çapında olacak bir kampanya için çok az.

4.YOL: ÇÖZMEYE ÇALIŞTIĞINIZ SORUNUN ÖZÜNÜ SAPTAYIN
Doğru sorunu nasıl saptarsınız? Potansiyel sorun alanlarının bir listesini yapın ve herbirinin karşısına gerçekten bir sorununuz olup olmadığını yazın. Granby örneğimize geri dönelim. Satışlar düşük. Sorunun özü bu değil, satışlar niye düşük?
Öyleyse sorun nedir? Yanıt çok fazlaya mal olmasıdır. Satın almak için çok fazla, kullanmak için çok fazla. Fiyatları nasıl aşağı çekebiliriz? Granby nin uçak fiyatını fazlaca indirmesi mümkün değil. Yine de satışlara yardımcı olacak tek şey, maliyette düşüş sağlamak. Dolayısıyla gerçek sorun buydu.

5.YOL: İZLEYİCİ KİTLEYİ, KULLANICILARI,
YARARLANANLARI BELİRLEYİN
Bir başka adım, kime konuşuyor olduğunuzu açıkça kavramaktır. Granby örneğimizde bunları şöyle sıralayabiliriz: Granby uçağı sahipleri, granby satıcıları, mevcut başka uçak sahipleri, lisanslı pilotlar, potansiyel uçak sahipleri, yeni pilotlar, havacılık medyası, granby çalışanları (işlerinin geleceği konusunda) .Bu kategorilerin neler olduğunu saptayıp kavramak, fikirlerinizi geliştirmekte önemli bir adımdır.

6.YOL: BİRAZ ARAŞTIRMA YAPIN
Çevrenizde, sizin için yararlı olmayı bekleyen ne çok enformasyon var. Kütüphanelere gidip şunları inceleyebilirsiniz: Rehberler, referans kitapları, ansiklopediler, yıllıklar, atlaslar, sözlükler, biyografiler, gazeteler, dergiler.
Ya da bazı özgün araştırmalar yapabilirsiniz: Anket gibi

7.YOL: BİR ODAK GRUBU OLUŞTURUN
Bu, insanları denetimli bir çevrede gruplar halinde topladığınızda ve uğraşınız için geniş kapsamlı bir araştırma yürüttüğünüzde işe yarar.
İyi odak gruplarının sırrı, gruba doğru insanları almakta ve grubu ne elde etmek istediğinizi gerçekten kavrayan deneyimli ve işi kolaylaştıran biri tarafından yönlendirmektir.

8.YOL: BİR GZFT ANALİZİ YAPIN
Duruma bakıp değerlendirmenin bir başka yolu da GZFT testi yapmaktır. GZFT nin açılımı "Güçlü yanlar, Zayıf yanlar, Fırsatlar, Tehlikeler"dir.
GZFT tekniği size sorunun özü konusunda sıfır noktasındayken son derece yardımcı olduğunu, hatta olası çözümlerin yönünü belirlemenizi sağladığını göreceksiniz.

9.YOL: ÖDEVİNİZİN KISA BİR TANIMINI YAZIN
İşin önemli yönlerini mantıksal bir düzen içinde sıralamak, boşlukları teşhis etmenize yardımcı olacaktır. Bunu kendiniz ya da çalışma ekibiniz için yazıyor olsanız bile özel bir dil (jargon) kullanmaktan sakının ve önceki bilgilerinize yaslanmayın.

10.YOL: SORUNU ALTI YAŞINDA BİR ÇOCUĞA AÇIKLAYIN, SONRA DA O SİZE AÇIKLASIN
Altı yaşında dost canlısı bir çocuk bulun ve sorunu ona açıklamaya çalışın. Burada hedefiniz işi iyi becerip daha sonra çocuğun sorunu size açıklayabilmesini sağlamaktır.
Çocuğun formüle edeceği sözleri çok dikkatle dinleyin. Önyargılarına ket vurulmamış bir zihnin neler üretebileceğini görünce şaşıracaksınız.
ZİHNİ ANLAMAK

11.YOL: FİKİRLER OLUŞTURMANIN NİÇİN ZOR OLDUĞUNU ANLAYIN
"Fikir insanı" olmanın çok zor olduğunu, onların sonradan ortaya çıkmadıklarını öyle doğduklarını düşünerek büyürüz ve bu duruma razı oluruz. Kendimiz için bu ön yargıya dayanan engeller yaratır ve onları doğruluğun yoluna dikeri; oysa büyük fikirler oluşturabileceğimiz yer tam da orasıdır.

12.YOL: FİKİRLER OLUŞTURMANIN NİÇİN KOLAY OLDUĞUNU ANLAYIN
Fikirler oluşturmak kolaydır. Çünkü bunu yapabilmemizi sağlayacak süreç ve teknikleri öğrenmeye doğuştan yetenekliyiz. Bunun için bütün gereken, temel bir kavrayış ve süreç üzerine birazcık deneyimdir. Böyle olunca bizi engelleyen herşey çözülüp gidecektir.
Pratik yapın. Bir daha deneyin. Deneyimli yaşayın. Rahatlık düzeyi yükselecek ve çok geçmeden kendi yararınıza büyük fikirler oluşturuyor olacaksınız.

13.YOL: SAĞ / SOLBEYİN YAPISINI KAVRAYIN
Beynin sağ tarafı yaratıcı, görsel, mekansal, kavrayışlarımızı yönetir. Beynin sol yanı ise mantıksal, matematiksel, yargıya varıcı ve analitik etkinliklerimizi yönetir.
Burada üzerinde durulması gereken nokta, bunların iki farklı işlev grubunun olmasıdır. Beyin büyük bir buhar makinesi gibi düşünülebilir. Bir yönde hareket etmeye başladı mı bunu sürdürme eğilimindedir.

14.YOL: MANTIK TUZAĞINDAN KAÇININ
Zihin herşeyin mantıksal olarak işlemesini ister. Herşeyi küçük bölmelere ayırarak düzenlemeye ve bunları orada saklamaya yatkınızdır.
Bu büyük fikirler oluşturmanın önünde dikilen bir engeldir. Bazı büyük fikirler görünüşte mantıksızdır. Kendimize farklı davranabilmek konusunda izin vermeliyiz. Mantıksal olmak işe yarayabilir. Buna izin vardır. Mantık tuzağından kaçının.

15.YOL: ZEKA TUZAĞINDAN KAÇININ
Son derece zeki insanlarla son derece yaratıcı insanlar arasında mantıksal bir bağ olduğunu düşünerek kendinizi aldatmayın. Bir insan ne kadar zekiyse, geniş deneyimlerine dayanma olasılığı o kadar artar.
Kendinizi klişelere, basmakalıp düşüncelere bağlamak yaratıcılığınıza zarar verebilir, öyleyse zeka tuzağına düşüp başarısız olmayın.

16.YOL: ENFORMASYON TUZAĞINDAN KAÇININ
Bir sorun hakkında ne kadar çok şey bilirseniz, çözmek o kadar kolaylaşır. Gerçekten öyle mi? Fikirler oluşturmada bilgilenmemiş insanların size yardım etmesine izin verirseniz, son derece açık olan ama bir türlü fark edemediğiniz çözümün bir şans eseri önünüze fırladığını görebilirsiniz. Bir sorunu çözmeye çalışırken araya birkaç tane de hiçbir şey bilmeyen kişi alın.

17.YOL: ANLAMSIZ LAKIRDILARINIZI ANLAMAYA ÇALIŞIN
Uyanık olduğunuz her zaman, bu boş laf etmeler, bu lakırdılar sürüp gider. Kimileri buna alt-konuşma diyor, kimileri de alt-yazı.
Bunun sizi yönlendirmesine izin vermeyin. Onu susturmak için bilinçli bir girişimde bulunmanız gerekebilir. Bu iç lakırdılar özellikle dinleme yeteneğinizin önünü tıkar. Onu düşünmenizle uyumlu tutmaya çalışın. Size rakip olacağına ortak olsun.
KENDİ YARATICILIĞINIZI KURMAK

18.YOL: BİR CEP TEYBİ TAŞIYIN
Cep teybi konuşarak kullanabileceğimiz bir not defteridir. Teybinizi bir yığın notla doldurduktan sonra başa sarıp not defterinizin başına oturun, herşeyi bir güzel yazın. Kaydedip de unuttuğunuz irili ufaklı pek çok başlık karşısında şaşkınlığa uğrayacaksınız.

19.YOL: BİLGİSAYARINIZDA BİR FİKİR - TASLAK
PROGRAMI KULLANIN
Bir fikir - taslak programının işleyişi şöyledir: Program size birbiriyle veya birbiri arasında ilintilendirilebilecek bir dizi başlık ve alt başlık yaratabilme olanağı sunar. Fikirlerinizi geliştirirken bunlar arasında dolaşarak, ayrıntılı bir tanım ve özet yazmak ya da bir teklif veya bir sunum oluşturmak türünden daha sonra gerçekleştirilecek bir çalışmanız için düşüncelerinizi kolaylıkla doğru bir düzene koyabilirsiniz.
Bu program, sizi büyük miktarda konu dışı ayrıntıya boğmaksızın, büyük görüntü üzerinde çalışmanızı sağlar.

20.YOL: DUYULARINIZA ANTRENMAN TAPTIRIN
Bütün duyularınız yaratıcılığınızı kurmakta size yardımcı olabilir. Ancak onları etkin bir konumda tutmak kaydıyla! Görme, işitme, koklama, tatma ve dokunma duyularınız gün boyunca çeşitli girdiler alırlar, ancak kendinizi yeni bir duyum durumuna alıştırıp bu uyumu bozmanız çok uzun zaman almaz.

21.YOL: BİLDİK BİR ŞEYİ ON DAKİKALIĞINA İNCELEYİN
Bildik nesneleri muhakkak sayma, kuşku duymaksızın kabul etme eğilimindeyizdir; zihinlerimizde yalnızca gelişigüzel bir imajını barındırırız. Buradaki ödev algılama becerilerinize biraz idman yaptırmaktır.
Yaratıcılığınızı kurmak zihninizi keskinleştirmek demektir, bunun anlamı da algılarınızı güçlendirmektir.

22.YOL: BİR SORUN ÜZERİNDE DÜŞÜNMEYE ÇÖZÜM ANININ HEMEN ÖNCESİNDE BAŞLAMAYIN
Fikirler hakkındaki en çarpıcı şeylerden biri de beynimizi otomatik pilota bağlayabileceğimiz gerçeğidir. Beyninize temel kavramları ve bunlara ilişkin bir dizi uyarımı verecek olursanız, bir süre sonra size üzerinde çalışabileceğiniz kavramlar verecektir.
Öyleyse: Soruna ilişkin özet metni okuyun. Konuyla ilgili makaleleri tarayın. Videoya bir göz atın. Birkaç kişiyle konuşun. Sonra eski halinize dönün. Siz diğer etkinliklerinizle ilgilenirken, bu konuda düşünmeniz bilinçaltından sürecektir.

23.YOL: GÖZLERİNİZİ KAPAYIP ZİHNİNİZİ KENDİ HALİNE BIRAKIN
Ağır bir iş makinesi ya da araba kullanmıyorsanız, hayal kurmak pek çok harika şeye yarayacaktır.
Arkaya iyice yatırılmış bir uçak koltuğuna oturup sıkça camdan dışarı göz atıp bulutları ya da daha iyisi, bir günbatımını izleyebilirsiniz. Bu türden bir çevrede bilinçaltınızı bir sorunla uğraşmak çok işe yarayacaktır.

24.YOL: RÜYASINA YATIN
Beyninizi durdurmak olanaksızdır. Harıl harıl çalışmaya devam edecektir. Bundan yararlanın. Özellikle de uyurken zihninizde dolanıp duran bir dizi sorunla yatağa girebilirsiniz. Uyumaya çalışın. Sabah olduğunda sizi bekleyen gerçekçi bir çözümle karşılaşacaksınız

25.YOL: YOLCULUK ALIŞKILARINIZI YIKIN
Her yolculuğa tıpkı bir turist gibi, göreceklerinizin düşünü kurarak çıkın. Gittiğiniz yerdeki tuhaf küçük dükkanların vitrinlerine bakın. Zihninizi açık tutup "akışa bırakın" .

26.YOL: OKUMA ALIŞKILARINIZI YIKIN
Bir kütüphaneye gidin veya gazete bayiinden farklı birşey alın. Ön kapağa yakın bir yerde bulunan özetlere, buradaki küçük kutucuklara bir göz atın. İçlerinde bir sürü ilgi çekici şey bulacaksınız. Okurken etkin de olun. Gazeteden makaleler kesin.

27.YOL: TELEVİZYON VE RADYO ALIŞKILARINIZI YIKIN
Bütün bir akşamı TV seyrederek geçirin ama bu normalde hiç seyretmediğiniz bir tv programı olsun. Bütün bu "alışkılarınızı yıkın" alışkınızı kazanmanız amacıyla yaptığımız şeylerde temel hedef sizi yerinizden iyice kıpırdatmak.

28.YOL: YEMEK ALIŞKILARINIZI YIKIN
Garip bir lokantaya gidin. Sipariş için yardım isteyin. Ya da bildiğiniz bir lokantaya gidip her zaman yediklerinizden tümüyle farklı bir şey isteyin.

29.YOL: BİR KİTAPÇIDA YA DA KÜTÜPHANEDE
KİTAPLARI KARIŞTIRIN
Yeni bir konuda bilgilenmek amacıyla bir kitapçıya ya da kütüphaneye gitmek gerçekten ilgi çekicidir. Kitapları böyle karıştırırken, mevcut tasarı ya da sorununuzla bağlantılar kurabilmek için uğraşın. Bu şunu nasıl etkiler? Bunu yapan bir kitabınız olduğunu varsaysak!

30.YOL: GÖZLERİNİZİ AÇIP MİMARİYE BAKIN
Eski bir binaya bundan sonraki ilk gidişinizde yapı özelliklerine şöyle bir bakın. Çevrenizde normalde ayırdına varmadığınız ne çok ayrıntı bulunduğunu görüp çarpılacaksınız. Düş gücünüzün gördüklerinizle canlanmasına izin verin. Ortaya çıkacak fikirler sizi de şaşkınlığa uğratacaktır.

31.YOL: TANIDIK BİR KATLI MAĞAZA YA DA ALIŞ VERİŞ MERKEZİNİ ALIŞILMADIK BİR BİÇİMDE ZİYARET EDİN
Mağazaya girdiğiniz zaman normalde istemeyeceğiniz türden birşeyler arayın. Sergilenen mallardan birinin üreticisi olduğunuzu düşleyin. Ürününüzün nasıl sergilenmesini isterdiniz? Satışları daha iyi duruma getirmek için değiştireceğiniz üç şey ne olurdu? Müşteri için ne yapardınız?

32.YOL: ALIŞILMADIK KÜKKANLARI DOLAŞIN
Tuhaf alış veriş bölgelerinde dolaşmak büyüleyicidir. Ya da daha önce hiç gitmediğiniz küçük bir market veya küçük butiklerin bulunduğu tuhaf kentlerdeki şu eski alış veriş pazarları. Kafanızda çözmeye çalıştığınız bir sorun varken böyle yerlere gidin. Çözümler arayarak ortalıkta dolaşın.

33.YOL: BİR MÜZEYİ ZİYARET EDİN -YANINIZA DA ÇOCUK ALIN
Bir sanat galerisine yada müzeye giderken yanınıza gençten birini alın. Böylece çocuklara kendi yaratıcılıklarını kurmakta yardımcı olurken, siz de kendinize yarayabilecek bir şeyler edinebilirsiniz.

34.YOL: BİR TİCARET FUARI YADA SERGİSİNİ GEZİN
İlgi alanınızdaki son gelişmelerin durumunu öğrenmek istiyorsanız, böyle bir yere gitmeniz gerekir.
Oraya açık bir zihinle gidin. Sergi münasebetiyle basılan broşürlerden edinmeye bakın. Olabildiğince çok kişinin kartını almaya çalışın. Ortalıkta fikirler bulmayı hedefleyerek dolaşın. Standlardaki en yetkili kişilerle temas kurup sohbet etmeye çalışın.

35.YOL: BİLDİK BİR FİLM İZLEYİN
Burada önerilen etkinlik, bir filmi yeniden izlemektir, ama kendimizi film ekibinden birinin yerine koyarak! Sözgelimi yönetmen olun. Çekimlerde kullanılan çerçeveleri inceleyin, kamera hareketlerini izleyin.
Filmdeki gülünç hataları bulmak da çok zevklidir. Küçümen yanlışlıkları bulmak, farkındalığımızı kurmamızda bize yardımcı olur.

36.YOL: "AMA" DEMEYİN, "VE" DEYİN
"Ama" şu anlamlara gelir: Haricinde, müstesna; ancak; ondan başka; ondan başka türlü; lakin; mamafih.
"Ve" şu anlamlara gelir: hem; ek olarak; dahası aynı ölçüde. Ama demek üzereyken kendinizi ve demeye zorlayın ve neler olacağını görün. Şaşkınlığa uğrayacaksınız! Engeller bir bir yıkılacak.

37.YOL: BAŞKA BİRİNİN BAKIŞ AÇISINI KULLANIN
Bu yöntem "eğer" üzerine kuruludur. Eğer siz bir müşteri olsaydınız, ona nasıl görünürdü? Eğer siz satış elemanı olsaydınız yapmayı umduğunuz pazarlığa nasıl bir tepki verirdiniz. Kendinize sorun: "karşımdaki kişinin bu fikre nasıl bir tepki göstermesini istiyorum?"

38.YOL: ÇİZGİ TAMAMLACA OYNAYIN
Gereken tek şey birazcık kağıt ve bir kalemdir. Kağıda birşeyler çiziktirip bunu karşıdakine verirsiniz. Oyun arkadaşınız çabucak bu çiziktirmeyi birşeyin resmine dönüştürmek zorundadır. Ortaya çıkan sonuçlara çoğu zaman siz de şaşıracaksınız.

39.YOL: "BU BAŞKA NE OLABİLİR?" OYNAYIN
Fikir, çocuğa evde kullanılan sıradan bir nesneyi gösterip "bu başka ne olabilir?" diye sormaktır. Burada çarpıcı olan şey, fikirlerin dışarıya sel gibi akmasıdır.
40.YOL: KURALLARIN SÖYLEMEDİĞİ ŞEYLERE KULAK VERİ

Bir grup insanla karşılıklı etkileşime dayalı bir fikir geliştirme seansı düzenlemezden önce şu örneği kullanır: dokuz nokta bulmacası. Hedef kalemi kaldırmadan çizilecek dört düz çizgiyle bütün noktaların üzerinden geçmektir.

41.YOL: YANAL DÜŞÜNÜN
Yanal düşünüş uzmanı Edward de Bono bunu şöyle tanımlar: Bir kavramla başlayan ve ardından çözüme ulaşana dek bu kavramla çalışmaya devam eden dikey düşünüş, gittikçe daha derinleşen bir çukur açmak gibidir; bir çözüm geliştirmeden önce soruna alternatif yollardan bakmayı keşfeden yanal düşünce ise farklı yerlerde bir yığın çukur açmak gibidir.
GRUP HALİNDE FİKİRLER OLUŞTURMAK

42.YOL: BİR BEYİN FIRTINASI SEANSI YAPIN
Bir beyin fırtınası seansı çok sayıda fikri hızlı bir şekilde oluşturmanıza yardımcı olacaktır. Bu yöntem iyi bir yönlendirme altında bir arada çalışan insanların, aynı konuda bireysel olarak çalışmasından çok daha geniş ölçekli fikir ve olanaklar üretebileceği önermesi üzerine kurulmuştur.

43.YOL: KISA BİR TOPLANTI GÜNDEMİ HAZIRLAYIN
Beyin fırtınası seansından bir iki gün önce toplantı gündemini oluşturmak lazımdır. Belge şu bilgileri içermeli:
" Yer, tarih, saat
" Konu
" Hedeflenen ürünün tanımlanması
" Hedef ürüne varılması için gereken zaman aralığı
" Seansa kimlerin katılacağı
" Destekleyici arkaplan materyali

44.YOL: İŞİ KOLAYLAŞTIRACAK BİRİ KULLANIN
Beyin fırtınası seansları toplantıyı yönlendirip denetleyecek birini gerektirir. Bu süreci kolaylaştırmakta deneyimli biri olmalıdır. Yönlendiricinin şu becerileri olması gerekir:
" Bir grup insan önünde durup amaçlanan husus hakkında akıllıca ve ilgi çekici bir şekilde konuşabilme yeteneği
" Yüksek bir enerji düzeyi gösterebilme, grubun enerji düzeyini kontrol edebilme
" Grubun yoldan çıkmasını engelleme
" Grup halinde fikirler oluşturmada kullanılan çeşitli teknikleri bilme
" İyi bir zamanlama duygusu

45.YOL: SEANSI PLANLAYIN
Yönlendirme işiyle görevli kişi seansı çok önceden planlamak zorundadır. Kullanılabilir zamanı gözden geçirin ve özel alanlar için belli sınırlamalar koyun.

46.YOL: ODADA ÜRKÜTÜCÜ OLMAYAN BİR YERLEŞİM DÜZENİ KULLANIN
Yerleşim düzeni açık olmalı, herkes birbirini görebilmelidir. Herkes yönlendiricinin ve yazmanın neler yaptığını görebilecek konumda olmalıdır.

47.YOL: OLUMSUZ TEPKİLERLE BAŞA ÇIKIN
Grubunuzu fikir geliştirme havasına sokmak istiyorsanız, normalde içinde barındırdığınız kısıtlamaları bir kenara bırakmanız gerekir. Herhangi bir olumsuz düşüncenin su yüzüne çıkmasına izin vermeyin. "Ah bu asla işe yaramaz. Çok pahalıya çıkar, üstelik kısa sürede benimsenmesi olanaksız. Saçmalık bu." Bu tür yorumlar odada düşmanlık yaratmaya yarar ancak.

48.YOL: UNUTMADAN ÖNCE BİR YERE KAYDEDİN
Yönlendirici ya da bir yazman ortaya çıkan herşeyi kaydetmelidir. Bunun iki amacı vardır. Bir, hiçbirşeyin kaybolmadığından emin olursunuz. İki, bu herkese söyledikleri herhangi birşeyin tekrar ele alınıp aleyhlerinde delil olarak kullanılabileceğini gösterir.

49.YOL: KATILIMI TEŞVİK EDİN
Beyin fırtınası yaparken herkesin buna katılması gerçekten önemlidir. Bazı insanlar toplantının idaresini ele almak isterler, bazıları fırsat düştükçe uçuk bir yorumda bulunmak ister. Herkesin işin içinde olduğundan emin olmak ve bunu sağlamak yönlendiricinin görevidir.

50.YOL: SORUNUN ÇAMURDAN BİR MODELİNİ YAPIN
Bu bir seansın başlangıcında yakın kullanılabilecek iyi bir tekniktir. Çünkü herkesin yaratıcı olabileceğini gösterir, herkesi çabucak sarar ve buzları eritir. Katılımcılardan sorunun ya da iş kolunun veya hizmetin konu her ne ise, üç boyutlu bir modelini yapmalarını isteyin.

51.YOL: YANYANA OTURANLARIN SOHBET ETMESİNİ ENGELLEYİN
Bu tür toplantılarda küçük sohbetlerin boy göstermekte olduğunu ve aynı anda böyle iki üç sohbet merkezi oluştuğunu göreceksiniz. Bunların durdurulması gerekir.

52.YOL: FARKLI DİSİPLİNLERDEN İNSANLARI BİRARAYA GETİRİN
Taze bir bakış açısı her zaman çok değerlidir. Grup ideal olarak bir ya da iki uzman dan, bir ya da iki genel bilgi sahibinden, belki müşterilerinizden ve sorunun bütünüyle dışından bir ya da iki kişiden oluşur.

53.YOL: SORU SORAN BİR TUTUM BENİMSEYİN
Çocukluğumuzda birşeyleri anlamak için kullandığımız yöntem sorular sormaktır. Yaşlandıkça bize anlatılanları kabullenme yönündeki eğilimimiz iyice artar. Bu bizi ne yazık ki, büyük fikirlerin oluşmasının önüne geçen en belirgin kısıtlamalardan birine götürür.

54.YOL: NİTELİĞİN DEĞİL NİCELİĞİN PEŞİNE DÜŞÜN
Grup seansının büyük bir bölümü olabildiğince çok fikir geliştirmeye ayrılmalıdır. Konu "bu işleyecek mi ?" değildir. Asıl konu şudur: "Bu kadarı yetişir mi dersiniz?"

55.YOL: DİNLEMEYİ ÖĞRENİN
Dinlemenin pek çok avantajıdır: Dikkatiniz ele alınan konuya daha da odaklanır ve daha fazla bilgi sahibi olursunuz. Dinlemeyi başarıyorsanız, hedefe ulaşma şansınız artacaktır.

56.YOL: İZLEDİĞİNİZ YOLDA KALIN
Siz fikir oluşturma evresindeyken biri değerlendirme yapmaya başlarsa, konu üzerindeki yargılara daha sonra varacağınızı belirtin.
Eğer katılımcılarınızdan birinin seansa hükmetmesine izin verilmişse, ortada sürüp giden örtülü bir savaş olacaktır. Gerekirse bir mola verin ve suçluyu rahatça konuşabileceğiniz bir köşeye çekip ona seansın amacını ve bu amaca ulaşmanız gerektiğini anlatın.

57.YOL: GRUBUN ENERJİSİNİ ÜST DÜZEYDE TUTUN
Belli bir süre sonra grup enerjisini yitirmeye başlayacaktır. O sırada özellikle zorlu bir sorun üzerine çalışıyor olabilirsiniz. Artık ortalığı birazcık sarsalamanın zamanı gelmiş demektir.
Bu fiziksel bir etkinlik olabilir. Pencereyi açıp odayı havalandırabilir-siniz.

58.YOL: ÖZETLEYİN, FİKİR BİRLİĞİ SAĞLAYIN,
GÖREVLERİ BELİRLEYİN
Seans sonuna yaklaşırken, nerede bulunduğunuzun özetini yapmalı ve durumun bu olduğu konusunda fikir birliği sağlamalısınız. Bundan sonra da ödevlerin belirlenmesi gerekir.

ÇÖZÜM GELİŞTİRME TEKNİKLERİ

59.YOL: İZLEYİCİ KİTLENİZİN GEREKSİNİMLERİNİ ANLAYIN
Büyük fikirler oluşturabilmek için, izleyici kitlenizi bilmeli, onların gereksinimlerini kavramalı ve onlara hizmet vermeyi hem istemeli hem de bunu yapabilecek konumda olmalısınız. Onlarla ne zaman bir araya gelip konuşacağınızı bilmelisiniz. Ve bunu nasıl yapacağınızı da bilmelisiniz.
İzleyici kitlenizi kavramak, yalnızca üstünüzde sizi eleştirecek belli sayıda bir grubun bulunduğunu anlamak değildir. Bunun ötesine geçmelisiniz.

60.YOL: HEDEFLERİNİZİ KAVRAYIN
Hedef önermeniz ne kadar açık olursa, buna ulaşmak için o ölçüde iyi stratejiler geliştirebilirsiniz. Pek çok insan hedef ve strateji kavramlarını karıştırır.
Bir "hedef" basitçe söylersek elde etmek istediğimiz şeydir. "Strateji" ise hedefi elde etmek için nasıl bir plan kurmuş olduğunuz anlamına gelir.

61.YOL: ŞU ANDA NE DÜŞÜNÜYORLAR
İzleyici daha iyi kavramak için kullanılacak yararlı bir yöntem de onların mevcut tutumlarını bulgulamaktır. Bunu şu yolla gerçekleştirebilirsiniz:
" Onlarla işe resmiyet karıştırmadan konuşarak
" Onlar üzerine araştırma yaparak
" Konuyla ilgili medya organlarıyla konuşmak
" Rakip firmayla konuşmak
" Yargılara varmak

62.YOL: NE DÜŞÜNMELERİNİ İSTİYORUZ
Beyin fırtınası seansında herkese, izleyici kitlenin ne düşünecek olduğuna inandıklarını sorun. Duvara asılmış "onların ne düşünmesini istiyoruz" başlıklı bir kağıt süregiden seansa yardımcı olacaktır

63.YOL:. .. . .İÇİN NE YAPMAMIZ GEREK
Önceki iki yöntemi biraraya getirirseniz, yanıt gerektiren mantıksal bir sorun elde edersiniz: "Şu anda ne düşünüyorlar?" "Ne düşünmelerini istiyoruz?" "Onların bu şekilde düşünmeleri için ne yapmalıyız?"
Sorunun dile getirilişine dikkat edin. Soru, en geniş olanaklara izin verecek ölçüde açık uçludur. Bu alıştırma size sorunu çözeceğiniz stratejinin ne olacağını gösterecektir.

64.YOL: BU AŞAMADA BİR STRATEJİYE GEREKSİNİMİNİZ VARDIR
Pek çok insan bir sorun duyar duymaz bunu çözmek için ortaya fikirler atmaya başlar. Ama (ve) fikirler heryere dağılabilir. Fikirleri işe yarar bir biçimde geliştirmek için, belirlenmiş bir soruna yönelik strateji gereksinimiz vardır. Bu fikirlerin bazısı hiç de kötü değildir. Ve eğer stratejiniz varsa sorunla daha ilgili bir grup toparlayabilirsiniz.

65.YOL: DİKEY DÜŞÜNÜN
Doğru yolda ilerlediğinizi duyumsuyorsanız, dikey düşüncenin sakıncası yoktur. Burada bir sorun hakkında sorulabilecek ve doğru yönde çözüm geliştirmeye yardımcı olabilecek bazı sorular veriyoruz:
" Sorundan kimler etkileniyor ( bir liste yapın )
" Her bir etki türünü belirleyip farklılıklarını araştırın
" Etkiyi en az üç farklı yoldan tanımlayın
" Ne tür çözümler önerildiğine bakın

66.YOL: BAŞARININ NEYE BENZEDİĞİNİ TANIMLAYIN
Kendinize ilişkin geleceğe dönük projeksiyonlar yapabiliyorsanız, başardığınızı varsayarak elde ettiğiniz şeyin görünüşünü tanımlayan bir dizi önerme düşünebilirsiniz. Bundan doğrudan bir fikir üretemeyebilirsiniz, bir süre sonra da üretebilirsiniz.

67.YOL: NE TÜR ÖVGÜ SÖZLERİ SÖYLENECEK
Burada amaç kazananın sizin hakkınızda ve yapmış olduğunuz şey üzerine söyleyeceği bir dizi cümle düşlemektir. İdeal olanı sizin için bunu yapmasını müşterinizden istemeniz. Müşterinizden dinleyeceğiniz sözler size tam anlamıyla doğruyu gösterecek bazı gizli hedef ve kaygıları açığa çıkarmanızda yardımcı olabilir.

68.YOL: ÖZNİTELİKLERİN LİSTESİNİ YAPIN
Çözümler geliştirme sürecinin bir parçası olarak yararlı bir teknik de aracın, sorunun ya da çözümün öz niteliklerinin listesini yapıp buradan çıkan şeyleri görmektir. Düşünebildiğiniz öz nitelikler arttıkça, bunlar daha yararlı hale gelecektir.

69.YOL: BİR ÖNERMEDE BULUNUN
İstediğiniz yere varma başarısını göstermenin yolu ne söylediğinizle doğrudan ilgilidir. İnsanlar özellikle de ikna edici bir görüşünüz varsa, söylediklerinizi kabul etme eğilimindedirler.
Yeni bir fikri nasıl başarıyla uygulayabilirsiniz? Buna uygun bir önerme de bulunun. Ve tam da fikir oluşturma evresindeyken herşey hakkında herşeyi söyleyebilirsiniz. Buna izniniz var.

70.YOL: BİR ÇÖZÜM ÜRETİN
Çözüm üretme işi onu hayata geçirmekle başlar. Çözüm bir bütün oluşturmalıdır ve bunu yalın bir geliştirme tekniği gerektirir. Kusursuz olmalı ve içinde yanıtları barındırabilmelidir. Her zaman kullandığım tekniklerden biri, üç basit başlıktan yararlanarak çözümün bir tanımını yapmaktır:
" Nedir
" Nasıl işliyor
" Ne yapıyor

71.YOL: ÇÖZÜMDEN KAYNAKLANAN GEREKSİNİMLERİ BELİRLEYİN
Çözümü daha da geliştirebilmek için, yaptığınız tanımın sonucunda ortaya çıkan gereksinimleri belirlemek iyi olacaktır. Daha da geliştirmek için her bir gereksinim in üzerinde çalışılması gerekir.

72.YOL: BİR SÖZLÜK VE KAVRAMLAR DİZİNİ KULLANIN
Bir kitapta ikide bir sözlük tanımları verildiğini farketmiş olsanız gerek. Bu, bir noktayı açıklığa kavuşturmak ve hepimizin aynı dalga boyunda bulunduğumuzdan emin olabilmek için çok yararlı bir tekniktir.

73.YOL: SÖZCÜK ÇAĞRIŞIMI
Sorunun tanımını ele alın ve içindeki anahtar sözcükleri belirleyin. Nitelikli insanların çok mu çok istediği, ama esas olarak artık paralarının yetmediği kaliteli özel bir ürünün (kişiye özel uçak) satışlarını nasıl yükseltebiliriz?
Anahtar sözcükler şunlardır:
" Satışları yükseltmek
" Kalite
" Özel ürün
" Kişiye özel uçak
" Nitelikli insanlar
" Çok istemek

" Artık satın almaya para yetmemek
74.YOL: BİR SÖZCÜK ÇAĞRIŞIM HALKASI YAPIN
Bir grupla birlikte sözcük çağrışımı oynamanın ev bu arada enerji düzeyini yüksek tutmanın en iyi yollarından biri bir halka yapmaktır. Yönlendirici bir sözcük seçer ve odada olabildiğince hızlı dolaşarak sırası gelen kişiden son duyduğu sözcüğün çağrıştırdığı bir başka sözcük söylemesini ister. Bir süre sonra yeterince sözcüğünüz olduğunda oyunu bırakın ve fikir uyarıcıları yoluyla ortaya neler çıktığını görmek için sözcükleri sıralayın.

75.YOL: FİKİRLERİ BİRBİRİ ÜSTÜNE KOYUP BAĞLAYIN
Eğer bir grup ile birlikte çalışıyorsanız, işte size son derece yararlı bir teknik. Yönlendirici gruptakilerden, önceden üzerinde fikir birliğine varılmış sorunun özel bir yönüne odaklanmanızı ister. Herkes bir parça kağıt alır ev söz konusu yöne ilişkin bir fikir yazar. Fikirlerin yazımı bittiğinde kağıtlar masanın üzerine konur. Sonra herkes bir kağıt alır ve fikirler üzerinde çeşitli düzenleme ve değişiklik yapabilir.

76.YOL: SORUNU BİR İNSAN RESMİYLE İLİŞKİLENDİRİN
Bu, bir önermeyi çeşitli bakış açıklarından değerlendirmek için kullanılabilecek hızlı bir yöntemdir. İşe önermeyi belirtmekle başlayın. Yönlendirici çeşitli kaynaklardan insan resimleri toplamış olmalıdır. Yönlendirici herkese birer resim dağıtıp resimdeki kişiler hakkında birer öykü yazmalarını ve bu kişiler üzerinde çalışılan önermeye nasıl bir tepki vereceklerini anlatmaları istenir.

77.YOL: AYKIRI VEYA KIŞKIRTICI OLUN VE NE ELDE ETTİĞİNİZİ GÖRÜN
Basmakalıp tiplerden sıyrılın. Resimler hakkında öyküler yazarken olabildiğince sıradışı olmalıdır.

78.YOL: PARALEL SORUNLARA / ÇÖZÜMLERE / BENZERLİKLERE GÖZ ATIN
Sorunuzu tanımlayın, ardından herkesten benzer bir sorun ortaya atmalarını isteyin. "Bu sorun neye benziyor?, Başka şeylerle paralelliği ne ?" Bu işleme yaklaşık 20 dakika ayırabilirsiniz. Ardından bu çözümleri gerçek sorununuzla ilişkili kılıp kılmadığına bakın.

79.YOL: SORUNU BİR MECAZLA ANLATIN
Burada hedef sorunu bir mecaz aracılığıyla anlatmaktır. Gruptakilerden bunu yapmalarını isteyin. Ardından da bu mecazların ne tür şeyler dile getirdiğini inceleyin.

80.YOL: BİR RESME BAKIP SORUNLA İLİŞKİLENDİRİN
Bir dizi renkli ve gerçekten güzel fotoğraf göstermek için bir dia projektörü kullanın. Bunlardan biri olağan üstü bir doğa fotoğrafı olabilir. Her resmi perdede en az bir dakika bekletin ve gruptakilerden resme bakarken sorun hakkında düşünmelerini isteyin.

81.YOL: ÇEŞİTLİ EYLEMLER BULUP SORUNA UYGULAYIN
Gruptakilerden 5 dakika içerisinde sorunun çözümüne uygulanabilecek 20 tane eylem bulmalarını isteyin. Gruptakilerden dile getirmelerini isteyeceğiniz eylem türleri şunlar gibi olmalıdır:
" Büyüt
" Küçült
" Rengini değiştir...vs.

82.YOL: BİR SÖZCÜK BULUP SORUNLA İLİŞKİLENDİRİN
Elinize bir sözlük alın ve rasgele bir sayfa açın. Bu yolla bulduğunuz sözcüğü yüksek sesle okuyun. Gruptaki herkesten sözcüğü sorunla ilişkilendirip aklına gelenleri yazmasını isteyin. Bunu sıkılana dek defalarca uygulayın.

83.YOL: RAKİBİNİZİN YERİNE GEÇİP KENDİ İŞNİZİ BİTİRECEK PLANLAR YAPIN
Kendinizi rakibin yerine koyarak soruna farklı bir perspektiften bakabilirsiniz. Ve bunun sonucu olarak ortaya pek çok ilginç fikir çıkabilir.

84.YOL: HİÇBİR ŞEY YAPMAZSANIZ NE OLUR
Bir dizi eylem planlarken elimizdeki seçeneklerden biri de hiçbir şey yapmamaktır. Sorununuzun ışığı altında bu yaklaşıma bir göz atın. Gruptan eyleme geçmemenin ne tür sorunlar doğuracağını yazmalarını isteyin.

85.YOL: DURUMU TERSİNE ÇEVİRİN, ARDINDA ÇÖZÜMÜ TERSİNE ÇEVİRİN
Durumu elden geldiğince tersine çevirerek tanımlayın. Ortada ne varsa tam tersini söyleyin. Sorunu yeniden tanımlayın. Tersine çevrilmiş sorundan ortaya çıkan çözüm yollarını gözden geçirin. Ardından da bu yeni çözümü de tersine çevirin. Ve size yeni fikirler verip vermediğine bakın.

86.YOL: SORUNU YENİDEN TANIMLAYIN
Uzun bir fikir üretme sürecinin ardından bir değişikliğe hazır olsanız gerek. Sorunu yeniden tanımlayın. Gruptan üç dakika içinde üzerinde fikir birliğine varmış olduğunuz sorunu yeniden tanımlamalarını isteyin. Ve ortaya çıkan sonuçları yeniden gözden

geçirin.
87.YOL: TIKANIP KALDIĞINIZDA ZİHİNSEL BİR GEZİNTİYE ÇIKIN
Aynı sorun üzerine uzun süre çalışıyorsanız, artık zihinsel bir gezintiye çıkma zamanı gelmiş demektir. Durumun dinamiklerini değiştirin. Herkes yerini değiştirebilir. Bir başkasını işleri kolaylaştırmakla yükümlü kılabilirsiniz. Gruba tümüyle yeni bir konu verin.

88.YOL: BİR RESİM VEYA AKIŞ ŞEMASI ÇİZİN
Grafiklerle düşünmek, duruma basit bir karalama aracılığıyla bakarken keşfedemediğiniz sorun alanlarını belirlemenize yardımcı olabilir. Gelişmeyi görüntülerle veya tablodaki bir dizi basamak aracılığıyla nasıl betimleyebileceğiniz üzerine düşünün.

89.YOL: PARA GETİRECEK Mİ
Başını alıp uç noktalara gitmek kolaydır ve yaratıcı bir çözüm geliştirme seansının büyük bölümü boyunca yapmak istediğimiz şey de budur. Para uzunca bir süre söz konusu olmamalıdır. Ama bazı katı gerçeklerle yüzyüze kalmanızı gerektiren bir an geliverir. İşte o zaman bu sorunun yanıtı ne olacaktır?

90.YOL: ENGELLERİ FIRSATLARA DÖNÜŞTÜRÜN
Çözüme yaklaşmışsanız, başarının önünde duran engelleri belirleyin ve bunları nasıl birer fırsata dönüştürebileceğinizi düşünün. Olası müşteri itirazlarını içeren bir liste hazırlayabilir ve bu yolla itirazın üstesinden gelebilecek bir önerme üretebilirsiniz.

91.YOL: VARSAYIMLARI SORGULAYIN
Büyük fikirler geliştirme programınızın değerlendirme bölümüne yaklaşırken, sorgulayıcı bir tutum takınmaya başlayın. Projenizden hiç mi hiç etkilenmemiş bir banka müdürü veya bir şirket başkanı olun. Ve münasebetsiz sorular sormaya başlayın.
FİKİRLERİ ÖLÇMEK İÇİN TEKNİKLER

92.YOL: FİKİRLERİ GRUPLARA AYIRIP SIRAYA DİZİN
Duvarlarınız bir yığın karalamalarla dolup taştı, artık bundan bir anlam çıkarmaya gerek duyuyorsunuz. Burada bir "bilgisayar fikir düzenleme programı" işe yarayacaktır. Artık girişilecek iş bütün fikirleri özel kategori altında toplamak olacaktır. Gruptan, bir kategori içindeki fikirleri beş dakika içinde bir sıralama yapmalarını isteyebilirsiniz.

93.YOL: AVANTAJ VE DEZEVANTAJLARA GÖZ ATIN
Hangi yöne gideceğiniz konusunda karara varmakta zorlanıyorsanız, yardımcı olacak iyi bir teknik avantaj ve dezavantajların listesini çıkartmaktır.

94.YOL: ÇIKARDIĞINIZ SONUCU SATAN BİR REKLAM YAZIN
Sonuçta bir reklam kullanacak olun ya da olmayın, düşüncenizin ürününü satan bir reklam yazın. Bu, kavramlarınızı berraklaştırmaya yarayacaktır.

95.YOL: ÇÖZÜMÜ BİLDİREN GAZETE BAŞLIKLARI YAZIN
Değerlendirme tekniğinizin bir parçası olarak, geliştirdiğiniz çözümün basında ne şekilde yer alacağını göstermek amacıyla gazetecilik becerilerinizi açığa çıkarmaya bakın. Yalnızca övgü dolu haberler yazmakla yetinmeyin. Bir dizi eleştirel yaklaşım örneği hazırlayın.
Bu tekniğin bir uzantısı olarak, gazetecilerle söyleşiyormuş gibi yapmak bile işe yarayabilir.

96.YOL: BİR BAŞKA GZFT ANALİZİ YAPIN
GZFT analizinin işe yarayacağı tek yer sorunun sınırlamalarını belirleme değildir. Bu teknik çözümünüzü değerlendirme evresinde de size yardımcı olacaktır. Herşeyi bitirmeden önce bu kez önerilen çözüm üzerine bir GZFT testi yapın ve bundan ne tür düzeltim önerileri çıktığını görün

97.YOL: MODELLER YAPIP SONUÇLARI ARAŞTIRIN
Fikrin tanımlanması ne kadar gerçekçi olursa, onu daha iyi sınama şansınız da o ölçüde artar. Bu yüzden en iyisi bulduğunuz çözümün bir modelini yapmaktır; bunu gerçek ölçülerde yapabilirseniz ideal olur. Yaptığınız ne olursa olsun, bir parça kağıt üzerinde karaladığınız kısa bir tanımın bile çözümünüzün işleyeceğinden emin olmak konusunda size yardımı dokunacaktır.

98.YOL: NİÇİN BAŞARISIZ OLABİLİR? BAŞARISIZLIĞA UĞRAMA POTANSİYELİNİ GÖZDEN GEÇİRİN
Başarmayı umduğunuz şeyi alışılmadık ölçüde karamsar bir bakış açısından ele alın ve en kötüyü düşünün. Kahrolası başarısızlık. Parlak çözümünüz niçin tepetakla gidecek? Olabilecek en kötü şey ne ? Buna ne sebep olacak?

99.YOL: ANA YARARLARI BELİRLEYİP SIRAYA KOYUN
İnsanlar ürünleri değil, yararları satın alırlar. Ana yarar belli bir özelliğe göre kurulmuş önermenizin kabul edilmesinde en belirleyici olan nedendir. Bir özelliğe bakarak bir yararı nasıl tanır ve ana yarara nasıl ulaşırsınız? Bu iş için tavsiye edilen yöntem "yani" sorusunu sormaktır. Çözümünüzden bu yolla seçtiğiniz ana yararları bir araya getirin ve bunları bir önem sırasına koyun.

100.YOL: BİR GERÇEKLİK SINAMASI YAPIN
Bulduğunuz çözümü açıklayacağınız güne kadar tam bir gizlilik içinde çalışarak düşlere dalmak hoş olabilir. İyi de çözümünüzü gerçek dünyaya saldığınız vakit kendi ayakları üzerinde durabilecek mi bakalım? Gerçeklik sınaması kesinlikle çok yararlıdır. Elde edilecek sonuçla öyle ya da böyle hiç ilgisi bulunmayan bağımsız kişilerle belli bir odak grubu içinde konuşmak çok yararlı olacaktır. Sakın yalnızca kendi yargılarınıza yaslanmayın.

101.YOL: İŞİNİZİ BİTİRDİĞİNİZDE SAKIN DURMAYIN
Çünkü bir çözüme ulaşmış, bunu geliştirmek için onay almış, gerekli finansmanı sağlamış, ürünü ortaya çıkarmış olmanız ve bunu piyasaya sürmüş olmanız artık orada durmanız anlamına gelmez. Sonucu gerçek dünyada edinilen deneyimin ışığı altında inceltip işlemeyi sürdürmelisiniz. Büyük fikirler oluşturmayı sürdürün. Pazarın bir adım önünde gidin.

 

HAYIRLI FORUMLAR

CİA



lCIAl

lCIAl resimleri


Mesaj Gönder
Forum Mesajlari

  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Komik Şeyler >VAYYY UYANIK VAYYYYY
  30.Eyl.2007 Pzr 12:17:03
fiogf49gjkf0d

Marlboro firması ilk kurulduğunda işleri çok kötüye gidiyormuş. Şirket iflâsın eşiğindeyken bir adam gelmiş, "Satışları bir ayda 3 katına çıkarırım ama bunun karşılığında da şirketin yarısına ortak olurum. Yok, çıkaramazsam ömrümün sonuna kadar fabrikada bedava tütün sararım!" demiş.
Malboro nun sahipleri zaten çıkmaz sokaktaymış, "Bir haftaya kalmaz batacağız, kaybedecek neyimiz var ki?" diyerek kabul etmişler teklifi. Adamın tek isteği binlerce boş Malboro kutusuymuş. Zaten depoda milyonlarcası varmış, talebini karşılamışlar hemen. Sonra bizimki bütün, paketleri tek tek ezmiş ayağıyla, gece 12 den sonra da hepsini uçaktan bütün Amerika nın üstüne atmış. Sabah millet uyanınca bir bakmış ki, her tarafta boş Marlboro kutuları... "Yahu, bu sigara bu kadar çok içildiğine göre vardır bir hikmeti!" diyerek sigara bayilerine akın etmişler. Şirket bir ayda 3 değil, 5 katı satış yapmış. Tabiî bizim adam da şirketin yansına ortak olmuş. O Philip Morris in kendisiymiş. 

 

 

HAYIRLI FORUMLAR

CİA



lCIAl

lCIAl resimleri


Mesaj Gönder
Forum Mesajlari

  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Önemli Bilgiler >STRETCHING YAPARAK VÜCUDUNUZU TOPARLAYIN METOBOLİZMANIZI HIZLANDIRIN..
  30.Eyl.2007 Pzr 12:27:38
fiogf49gjkf0d

Eğer jimnastik salonuna gitme imkanınız yoksa size haftada iki kez Streching yapmayı öneriyoruz.
Jimnastik programı esneme hareketi olan stretching ile başlar. Bu sayede hem kaslar esneklik, hem de kol ve bacaklar hareketlilik kazanır.
Her harekete 5 saniyede ulaşmanız ve verilen saniye süresi kadar muhafaza etmeniz gerekiyor. Egzersiz esnasında acı duyarsanız hareketi kesin; acı duyuyorsanız hareketi doğru uygulamadınız demektir
.



lCIAl

lCIAl resimleri


Mesaj Gönder
Forum Mesajlari

  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Öylesine muhabbet >10 ŞEY İÇİN DAİMA ZAMAN AYIRIN!..
  30.Eyl.2007 Pzr 12:32:10
fiogf49gjkf0d

1- Çalışmak için zaman ayır. Bu başarının bedelidir.

2- Düşünmek için zaman ayır. Bu kudret ve kuvvetin kaynağıdır.

3- Eğlenmek için zaman ayır. Bu genç kalmanın sırrıdır.

4- Okumak için zaman ayır. Bu bilginin temelidir.

5- ibadet için zaman ayır. Bu yücelmenin yolu, gözler den ve ruhtan dünyevî kirlerin ve tozların yıkanmasıdır.

6- Başkalarına yardım ve arkadaşlarınla sohbet için zaman ayır. Bu saadetin kaynağıdır.

7- Sevmek için zaman ayır. Bu hayatın kudsiyetierinden biridir.

8- Hayal için zaman ayır. Bu ruhu yıldızlara eriştirir.

9- Gülmek için zaman ayır. Bu hayatın yükünü hafifleten bir bo-şalıştır.

10- Plân için zaman ayır. Bu ilk dokuz şeyi yapabilmek için lüzumlu zamana sahip olmanın sırrıdır.

 

Hayırlı Forumlar..

CİA



lCIAl

lCIAl resimleri


Mesaj Gönder
Forum Mesajlari

  CC-Forum> Mühim Mevzular >Politika, Tarih >AZMAN DEDE..
  30.Eyl.2007 Pzr 19:35:05
fiogf49gjkf0d
Azman Dede Balıkesir`de son gömdüğümüz Çanakkale gazisi İvrindi nin
>Mallıca
> > köyünden 104 yaşında Azman Dede idi. Gençliğinde iki metreyi aşkın boyu,
> > dev görünümüyle insan azmanı sayılmış herkes ona azman demeye başlamış,
> > soyadı kanunu çıkınaca da Azman soyadını almıştı. Esas ismi adeta
> > unutulmuştu. Yıllar önce bir yerel ara ştı rma sıras ında Mallıca köyü
> > kahvesinde kendisiyle görüştüm. Kulakları a ğır işitiyordu. Köylülerden
> > biri yardımcı oldu. Benim sorduklarımı kulağına ba ğıra bağı ra söyledi.
> > Onun sesine alışkın olduğundan anladı. Sordukları mı cevapladı. Söz
> > Çanakkale`ye geldiğinde o koca ihtiyar sarsıla sarsıla, hıçkırıklar içinde
> > ağlamaya başladı. Kendi zor duyduğu için kan çanağına dönen gözleriyle
>bize
> > de duyurmak için bağıra bağıra anlatmaya başladı : -"Bir hücum sırasında
> > bölük erimişti. Yüzbaşı telefonla takviye istedi. Gece yarısı siperleri
> > takviye için istediğimiz askerler geldi. Hepsi askere alınmış gencecik
> > insanlardı. Ama içlerinde daha çocuk denecek yaşta üç-dört asker vardı ki
> > hemen dikkatimizi çekti. Bölüğü düzene soktum. Yüzbaşı gelenlerle tek tek
> > ilgileniyor, karanlıkta el yordamıyla üstlerini başlarını düzeltiyor,
>sabah
> > yapılacak olan süngü hücumuna hazırlıyorduSıra o çocuklara geldiğinde, o
> > cıvıl cıvıl şarkı söylerek gelen çocuklar birden çakı gibi oldular.
>Yüzbaşı
> > sordu; "Yavrum siz kimsiniz?",içlerinden biri; "Galatasaray Mektebi
> > Sultanisi talebeleriyiz Vatan için ölmeye geldik!" diye cevap verdi.
>Gönlüm
> > akıverdi o çocuklara. Bu savaş için çok küçüktüler. Daha süngü tutmasını
> > bile bilmiyorlardı. Onlarla ilgilendim. "Mermi böyle basılır. Tüfek şöyle
> > tutulur. Süngü böyle takılır. Düşmana şöyle saldırılır!" diye. Onları
> > karşıma alıp bir bir gösterdim. Siperlerin arkasında ay ışığında sabaha
> > kadar talim yaptık. Gün ışımadan biraz dinlensinler diye siperlere girdik.
> > Ortalık hafif aydınlanır gibi olunca hep yaptıkları gibi düşman gemileri
> > gelip siperlerimizi bombalamaya başladı lar. Yer gök top sesleriyle
> > inliyordu. Her mermi düştüğünde minare gibi alevler yükseliyor birgün önce
> > ölenlerinkol, bacak, el, ayak gibi parçaları havaya kalkan toprakla
> > siperlere düşüyordu. Mermiler üzerimizden ıslık çalarak geçiyordu.
>Siperler
> > toz duman içinde kalmıştı. Bir ara yüzbaşı "Azman yandık!.." diye siperin
> > köşesini işaret etti. O şarkı söyleyerek sipere gelen, sanki çiçek toplarm
> > ış gibi neşeli olan o çocuklar siperin bir köşesinde sanki bir yumak gibi
> > birbirine sarılmış tir tir titriyorlardı. Çocuklar harbin gerçeği ile ilk
> > defa karşılaşıyorlardı. Ürkmüşlerdi. Yüzbaşı yandık demekte haklıydı.
> > Muharebede bir ürküntü panik meydana getirebilirdi. Tam onlara doğru
> > yaklaşırken içlerinden biri avaz avaz bir marş söylemeye başladı! Annem
> > beni yeti ştirdi bu yerlere yolladıAl sancağı teslim etti Allah a
> > ısmarladıBoş oturma çalış dedi hizmet eyle vatanaSütüm sana helal olmaz
> > saldırmazsan düşmanaBaktım hemen biraz sonra ona bir arkadaşı daha
>katıldı.
> > Biraz sonra biri daha... Marş bitiyor yeniden başlıyorlar. Bitiyor bir
>daha
> > söylüyorlar.Avaz avaz!.. Gözleri çakmak çakmak... Hücum anı geldiğinde
> > hepsi süngü takmış, tüfeklerine sımsıkı sarılmış, gözleri yuvalarından
> > fırlamış dişler kenetlenmiş bekliyorlardı. O an geldi. Birden yüzbaşı
> > "Hücum!.."diye bağırdı. Bütün bölük, bütün tabur, bütün alay cephenin her
> > yerinden fırladık. İşte tam o anda, tam o anda, o çocuklar kurulmuş gibi
> > siperlerden fırlayıverdiler. İşte o an. Tam o an bir makinalı yavruları
> > biçiverdi. Hepsi sipere geri düştüler. Kucağıma dökülüverdiler. Onların o
> > gül gibi yüzleri gözümün önünden gitmiyor. Hiç gitmiyor! İşte ben ona
> > ağlıyorum, o çocuklara ağlıyorum!"Azman dede ağlıyordu. Ben ağlıyordum.
> > Kahvede kim varsa ağlıyordu. Kahveci gözyaşları içinde bize çay getirdi.
> > Eğildi;"Azman dede hep ağlar. Niye ağladığını bugün ilk defa anlattı ."
> > Dedi. C. Bayar Üniversitesi Öğrenci Konseyi nin hazırladığı Çanakkale adlı
> > kitapçıktan.

 

 

Hayırlı Forumlar..

CİA



lCIAl

lCIAl resimleri


Mesaj Gönder
Forum Mesajlari

  CC-Forum> Mühim Mevzular >Politika, Tarih >ARİF BEY (Hacı) (1831-1885)
  30.Eyl.2007 Pzr 19:37:44
fiogf49gjkf0d
  • Türk besteci. Şarkı bestecisi olarak Türk musikisinde yeni bir çığır açmıştır.
    İstanbul da Eyüp semtinde doğdu. Eyüp Şeri ye Mahkemesi Başkâtibi Bekir Efendi nin oğludur. Daha ilköğrenimi sırasında güzel sesiyle dikkati çekti. Kendisiyle önce Zekâi Efendi (Dede) ilgilendi ve onu besteci Eyyubî Mehmed Bey e götürdü. Arif Bey ilk musiki zevkini, bilgisini Mehmed Bey den aldı. Altı yaş büyüğü olan, geleceğin değerli bestecisi Zekâî Efendi, onu hocası Dede Efendi yle tanıştırdı; musikiye karşı büyük yeteneği olduğunu Dede Efendi de görmüştü. Arif Bey 1844 te Mehmed Bey in yardımıyla Bab-ı Seraskeri ye memur olarak girdi. Bir yandan çalışıyor, bir yandan da musikiye vakit ayırıyordu. Bir süre Mehmed Bey in Muzika-yı Hümayun daki derslerine dışardan devam etti. Çok geçmeden sesinin güzelliğini haber alan Sultan Abdülmecid onu Muzika-yı Hümayun a aldırdı. Saray daki musiki hocası besteci Haşim Bey dir. Haşim Bey den çok yararlandı, ondan yüzlerce eser öğrendi. Okuyuş üslubunu da ondan aldığı söylenir.
    Abdülmecid, Arif Bey e Saray da büyük yakınlık gösterdi; onu "kurena"lık (mabeynci) rütbesine kadar yükseltti, dördüncü Mecidî nişanıyla ödüllendirdi. Arif Bey haremdeki cariyelerin musiki hocalığı görevini de yürütüyordu. Bu dersler sırasında Çeşm-i Dilber adlı bir cariyeye âşık oldu. Padişahın izniyle Çeşm-i Dilber le evlenerek Saray dan ayrıldı. İki çocukları oldu. Ama bu evlilik yürümedi. Çeşm-i Dilber, çocuklarını Arif Bey e bırakarak bir tüccarla evlendi. Arif Bey, "Niçin terk eyleyip gittin a zalim", "Düşer mi şanına ey şeh-i hûban" dizeleriyle başlayan kürdilihicazkâr şarkılarını terkedilmenin acısı içinde besteledi.
    Bir süre sonra Abdülmecid tarafından "serhanende" olarak yeniden Saray a alındı, gene haremdeki musiki dersleri hocalığıyla görevlendirildi. Besteci bu kez gene bir cariyeye, Zülf-i Nigâr Hanım a âşık oldu. Bu olay Saray da duyulur duyulmaz, Abdülmecid onları evlendirdi. Zülf-i Nigâr ın kısa bir süre sonra veremden ölmesi, besteciye yeni bir acı kaynağı oldu. "Olmaz ilaç sine-i sadpareme" ve "Kemer çehre peri rû tende cânımsın-Nigârım dilberim ruh-i revanım" şarkıları bu acının ürünleridir.
    İkinci kez evlenirken de Saray dan ayrılan besteci, yeniden Saray a dönmek istiyordu. 1861 de Abdülmecid ölmüş, kardeşi Abdülaziz tahta çıkmıştı. Arif Bey, besteci Rıfat Bey in yönetimindeki Saray Fasıl Topluluğu na "serhanende" olarak alındı; ayrıca gene cariyelerin musiki hocalığıyla görevlendirmişti. Onu iki kez evliliğe götüren bu görev, üçüncü kez de aynı sonucu verdi. Arif Bey bu kez Pertevniyal Valide Sultan ın nedimelerinden Nigârnik Hanım a âşık oldu. Musiki dersleri sırasında doğan bu ilişki de, padişah ile valide sultanın uygun görmesiyle, evlilikle sonuçlandırıldı.
    Ömrünün sonuna kadar Nigârnik Hanım la evli kalan Arif Bey in Saray daki bu üçüncü görevi on yıl sürdü. Ününün artık doruğundaydı. İstanbul un musiki çevrelerinde, konaklarda, özel meşkhanelerde yapılan musiki toplantılarında en çok aranan sanatçıydı. 1871 de tekrar Saray dan ayrıldı. Şura-yı Devlet te, Beykoz Aşar müdürlüğünde beş yıl memur olarak çalıştı. Sultan Abdülaziz in ölümünden sonra Muzika-yı Hümayun da girişilen tasfiye sonucu Arif Bey de açığa alındı. V. Murad ın üç aylık padişahlığından sonra II. Abdülhamid tahta çıktı. Besteci uzun bir süre işsiz kaldı, geçim derdine düştü. Zincirlikuyu da bir çiftlik evine çekilip çevreden koptu. Bu sırada 1877-78 Osmanlı-Rus savaşı (93 Harbi) patlak verdi. Arif Bey savaş yıllarını çiftlikte geçim sıkıntısı içinde geçirdi.
    Savaş bittikten sonra Osmanlı Sarayı bestecinin yokluğunu yeniden hissetmeye başladı. Arif Bey in içinde bulunduğu durum Abdülhümid e iletildi. Bunun üzerine besteci yeniden Saray da görevlendirildi. Hacı Arif Bey in öğrencilerinden besteci Levon Hancıyan ın anlattığına göre, Saray a alınışı şöyle olmuştu: İran şahı Nasıreddin, eserlerini çok beğendiği Arif Bey i İran Sarayı na davet eder, padişahtan da besteciye izin verilmesini rica eder. Türk musikisinden öteki padişahlar kadar zevk duymamakla birlikte, Arif Bey in şarkılarını seven Abdülhamid, şaha bestecinin Saray dan ayrıldığından haberi olmadığını söyler ve onu yeniden Saray a aldırır. Arif Bey bu arada Şirazlı Hafız ın bir gazelini besteleyerek, İstanbul a gelen şaha sunar. Eseri çok beğenen şah, besteciyi bir nişanla ödüllendirir.
    Muzika-yı Hümayun da dördüncü kez görevlendirilen Arif Bey e kolağası rütbesi verildi, ama bu ona göre küçük bir rütbeydi. Arif Bey önceki padişahlardan gördüğü ilgiyi II. Abdülhamid den görememenin huzursuzluğunu duymaya başladı. Sarayın eski canlı havası da kaybolmuştu; siyasi durum gittikçe gerginleşmekteydi. Abdülhamid den umduğu yakınlığı görmeyen besteci, kimi zaman Zincirlikuyu daki eve çekilerek sade bir yaşayışın verebileceği mutluluğu aradı, kimi zaman da padişahla çatışmayı göze alan davranışlarda bulundu. Abdülhamid in "Şu şarkıyı oku", diye verdiği bir emre karşı, mabeynciye, "ben onun babasından çok saygı gördüm." Bana, "Şu şarkıyı oku" diye emir veremez. Sanatta padişah iradesi geçerli değildir. Cevabını vermesi üzerine, Saray da hapsedildi. Elli gün sonra, nihavent makamındaki "Ahteri düşkün garibim, âşık-ı avareyim" şarkısını besteledi. İlk dizedeki "yıldız" anlamına gelen Farsça "ahter" kelimesi "talii düşkün" biçimine dönüştürülerek şarkı Abdülhümid in huzurunda okundu. Eseri çok beğenen padişah, besteciyi bağışladı.
    Arif Bey ölünceye değin Muzika-yı Hümayun daki derslerine devam etti. İstanbul da öldü. Yahya Efendi Dergâhı mezarlığına gömüldü.
    Hacı Arif Bey Türk musikisinin en büyük bestecilerinden biridir. Klasik dönem bestecilerinin pek kullanmadıkları şarkı formuna yepyeni bir kimlik kazandırmış, bir şarkı bestecisi olarak yeni bir çığır açmıştır. Arif Bey den sonra "şarkı", bestecilerin en çok işledikleri form olmuştur.
    Arif Bey klasik formlarda birkaç eser besteledikten sonra başarılı olamadığını görerek doğrudan doğruya şarkı besteciliğine yöneldi. Eski musikinin ağır, mistik anlatımından, beste, semai formlarına özgü usullerden, terennüm zorunluluğundan kurtularak, daha sade, daha içten, halkın daha kolay zevkine varabileceği eserler bestelemek istiyordu. Bu anlayışla bestelediği şarkıları biçim ve üslup açısından önem taşır. Biçimsel açıdan bakıldığında, sanatçının şarkıyı belli kuralları olması gereken bir form anlayışı içinde ele aldığı görülür. Klasik dönemde şarkının biçimi, kuralları yeterince belirgin değildi; şarkı ancak üslubuyla öteki formlardan ayırt edilebilen, genellikle serbest bir formdu. Eski şarkılar arasında, şarkı formuna ya da formun farklı türlerine örnek gösterilebilecek kuruluşta eserlerin sayısı az değildi, ama şarkı formlarının kesin kurallara bağlanması ilk kez Arif Bey in eserleriyle gerçekleşebilmiştir. Arif Bey kendisinden sonraki şarkı bestecilerini bu yolda etkilemiş, böylece şarkı kesin biçimini almıştır.
    Arif Bey, üslup bakımından da kendisinden önceki şarkı bestecilerinden ayrılır. Eserleri günümüzde "klasik koro" programlarında okunmakla birlikte, klasik üslupta değildir. Form konusundaki kuralcılığına karşılık, anlatımında klasik dönemin sıkı kurallarına uymayan serbest bir lirizm görülür. Kendisinden önceki geleneğe bağlı bestecilerden farklı olarak, genellikle kişisel konuları işler, bazı şarkılarının konusu doğrudan doğruya kendi yaşantılarından kaynaklanır. En belirgin özelliği, musikinin inceliklerinden özveride bulunmadan toplumun geniş bir kesiminin zevkine seslenebilmesindedir. Yaşadığı dönem, halk zevkinin saray zevkini etkilemeye başladığı bir dönemdir. Musiki artık yalnız saraylarda, tekkelerde değil, bu çevrelerin dışında, özellikle konaklarda, yalılarda da icra edilmekte ve dinlenmektedir. Arif Bey in bir zevk değişikliğini yansıtan şarkılarındaki üslup kendisinden sonraki hemen bütün şarkı bestecilerini etkilemiştir, öyle ki, klasik formlarda verilen eserlerde bile onun etkisi görülür.
    Şarkıları teknik bakımdan kusursuzdur, makam ve geçki zenginliği, ritm çeşitliliği gösterir. Özellikle "nevzemin" adını verdiği, altı ya da sekiz mısralı değişmeli (usul değişikliği yaptığı) şarkıları bu zenginliğin ve çeşitliliğin en belirgin örnekleridir. Aynı makamı, aynı usulü kullandığı halde, çok değişik duygular uyandıran şarkıları vardır. Birbirine benzeyen şarkıları çok azdır. Hiçbir zaman tekdüzeliğe düşmez; hemen her şarkısına yeni bir renk, nüans katmasını bilir, kullandığı makamın o zaman kadar işlenmemiş bir yönünü yakalar. Sekiz zamanlı üç vuruşlu "müsemmen" usulü onun buluşudur. Türk aksağını çok başarılı bir biçimde kullanır. Şarkılarında beste ile güfte tam bir bütünlük içindedir. Kürdilihicazkâr makamını da Arif Bey oluşturmuştur. Anlatım olanakları çok geniş olan kürdilihicazkâr, Türk musikisinde en çok kullanılan makamlardan biri haline gelmiştir. Arif Bey in bu makamdan bestelediği şarkılar, onun kişisel üslubunu yansıtan, özgün bir güzelik taşır.
    Çok üretken bir sanatçı olan Arif Bey in günde yedi, sekiz şarkı bestelediği olmuştur. Bir keresinde Sultan Aziz in verdiği bir güfteyi yedi ayrı makamda bestelemişti. Bu esin bolluğu içinde sanatçı eline geçen şiirleri anlamına, değerine bakmadan bestelemek zorunda kalmıştı. Bu yüzden kimi şarkılarının güftesi çok zayıftır.
    Hacı Arif Bey bütünüyle Türk musikisinin sözlü öğrenim geleneği içinde yetişmiş bir besteciydi. Nota bilmiyordu, herhangi bir saz da çalmazdı. Ama çok güçlü bir belleği vardı, bini aşkın eser ezberindeydi. Çok iyi bir okuyucuydu. Şevki Bey, Levon Hancıyan, Zati Arca gibi öğrenciler yetiştirdi. Arif Bey Mecmua-i Arifi adlı bir de güfte derlemesi yayımladı; bu derlemede sanatçının kendi şarkıları da vardır. Bine yakın eser bestelediği söylenir, ancak 337 parçası notalarıyla günümüze kalmıştır. Bunun 327 si şarkı, 10 u öteki formlardaki eserlerdir. Bu 10 eserin de altısı ilahi, biri tevşih, biri durak, biri beste, biri de yürük semaidir. YAPITLAR (başlıca): Meyhanemi bu, bezm-i tarahhane-i cem mi; Çekme elem-i derdini bu dehr-i fenanın; Deva yokmuş neden bimarı aşka; Geçti zahm-i tîri hicrin ta dil-i naşadıma; Kanlar döküyor derdin ile dide-i giryan; Gurub etti güneş dünya karardı; Çözülme zülfüme ey dil rüba, dil bağlayanlardan; ben buy-i vefa bekler iken sûy-i çemende; Humarı yok bozulmaz meclis-i meyhane-i aşkın; Tasdî edeyim yari biraz da sühanimle; Bir halet ile süzdü yine çeşmini dildar; Esti nesîm-i nevbahar açıldı güller suhh dem; Mükedder derd-i pey-der peyle şimdi; Kurdu meclis, âşıkan meyhanede; Bülbül yetişir bağrımı hûn etti figanın; Nigâh-ı mestine canlar dayanmaz; Zahir-i hale bakıp etme dahil bir ferdi; Bahar oldu beyim evde durulmaz.


lCIAl

lCIAl resimleri


Mesaj Gönder
Forum Mesajlari

  CC-Forum> Mühim Mevzular >Politika, Tarih >OSMANLI PADİŞAHLARININ KABİRLERİ..
  30.Eyl.2007 Pzr 19:41:20
fiogf49gjkf0d

Nurıosmaniye Camii nde iki tane Padişah Türbesi vardır. Ama ikisinin de içi boştur.Daha doğrusu boş derken içinde padişah yoktur. Kızları veya başka padişah yakını vardır. Çünkü bu Camiyi ilk başlatan I. Mahmut kendisi için yaptırmıştı ilk türbeyi ama ömrü vefa etmedi yerine geçen III. Osman ise Camiyi tamamladı. Kendi adına türbeyi de caminin arka tarafına yaptırdı ama yine türbenin içine defnedilmek nasip olmadı. En yaşlı tahta çıkan padişah olarak bilinen III. Osman’ın mezarı da yine I. Mahmud’un defnedildiği yer olan Yeni Cami arkasındaki Hatice Tahran Sultan Türbesindedir.
Gelin isterseniz bugün Osmanlı Padişahlarının mezar ve türbe yerleri hakkında kısa bir bilgi verelim…
1-I. Osman Gazi Hân: Bursa da Osman Gazi Türbesi nde.
2- Orhan Gazi Hân: Bursa da Orhan Gazi Türbesi nde.
3-I. Murat Hân: Bursa, Çekirge de kendi türbesinde.
4-I.Bayezit Hân: Bursa da Bayezit Hân Türbesi nde.
5-I.Mehmet Hân: Bursa Yeşil Türbe de.
6-II.Murat Hân: Bursa, Muradiye semtinde.
7-II.Mehmet Hân: Fatih te, Fatih Camii bahçesindeki türbesinde.
8-I.Selim Hân: Yavuz Selim Camii bahçesindeki türbesinde.
9-I.Süleyman Hân: Süleymaniye Camii bahçesindeki türbesinde.
10-II.Bayezit Hân: Bayezıtta Bayezit Camii bahçesindeki türbesinde.
11-II.Selim Hân: Ayasofya Camii ön bahçesindeki türbesinde.
12-III.Murat Hân: Ayasofya Camii ön bahçesindeki türbesinde.
13-III.Mehmet Hân: Ayasofya Camii bahçesindeki türbesinde.
14-I.Ahmet Hân: Sultanahmet Camii yanındaki türbesinde.
15-I.Mustafa Hân: Ayasofya Camii önündeki türbesinde.
16-II.Osman Hân: Sultanahmet Camii yanındaki türbesinde.
17-IV.Murat Hân: Sultanahmet Camii yanındaki türbesinde.
18-İbrâhim Hân: Ayasofya Camii bitişiğindeki türbesinde.
19-IV.Mehmet Hân: Yeni Camii arkasında Turhan Valide Sultân Türbesinde
20-II.Süleyman Hân: Süleymaniye Camii bahçesindeki Kanunî Türbesi nde.
21-II.Ahmet Hân: Süleymaniye Camii bahçesindeki Kanuni Türbesi nde.
22-II.Mustafa Hân: Yeni Camii arkasındaki Turhan Valide Sultan Türbesi nde.
23-III.Ahmet Hân: Yeni Camii arkasındaki Turhan Valide Sultan Türbesi nde.
24-I.Mahmut Hân: Yeni Camii arkasındaki Turhan Valide Sultan Türbesi nde.
25-III.Osman Hân: Yeni Camii arkasındaki Turhan Valide Sultan Türbesi nde.
26-III.Mustafa Hân: Lâleli Camii önündeki türbesinde.
27-I.Abdülhamit Hân: Bahçekapı da Hamidiye Türbesi nde.
28-III.Selim Hân: Lâleli Camii önündeki türbesinde.
29-IV.Mustafa Hân: Bahçekapı da Hamidiye Türbesi nde.
30-II.Mahmut Hân: Çemberlitaş taki kendi türbesinde.
31-I.Abdülmecit Hân: Yavuz Selim Camii bahçesindeki türbesinde.
32-I.Abdülaziz Hân: Çemberllitaş taki Sultan II. Mahmut Hân Türbesi nde.
33-V.Murat Hân: Yeni Camii arkasındaki Turhan Valide Sultan Türbesi nde.
34-II.Abdülhamit Hân: Çemberlitaş ta Sultan II. Mahmut Hân Türbesi nde.
35-Reşat Hân: Eyüp te Sultan Reşat Hân Türbesi nde.
36-Vahidettin Hân: Şam da Sultan Selim Camii kabristanındadır.
"rahmetullahi teâlâ aleyhim ecmaîn"

Bu arada Türbelerle ilgili kısa bazı bilgiler vermekte fayda var dostlar
a) Eyüp Sultan’da türbesi bulunan Osmanlı Padişahı
Sultan Mehmet Reşat tır.
b) Yine Osmanlı Padişahları içerisinde padişah olarak tek yurtdışında mezarı olan
Sultan Vahdettin’dir. Cenazesi Türkiye’ye getirilmek istenmişse de ailesi kabul etmemiştir zira Suriye o dönemde Osmanlı toprağı olduğu için orası da vatan olduğunu belirtilmiştir.
c) Sultan
V.Murat kendisi Yahya Efendi Hazretlerinin oraya defnedilmek istemişti ama o dönemin siyasi şartları ve ortamın karışık olmasından dolayı mezarının tahrip edilmesinden veya zarar gelmesi endişesiyle Yeni Camii Hatice Tahran Sultan Türbesindedir.
d)
I. Abdülhamit Han’ın türbesinde Resullah S.A efendimizin ayak izinin bir kopyası da bulunmaktadır. Bunun aslı Topkapı Sarayı’ndadır. (Nakş-ı Kadem-i Şerîf: Altından yapılmış bir kapak ve çerçeve içinde yer alan, üzerinde Peygamber efendimizin mübârek ayak izi olan taşıdır. Eyyûb Sultân, Sultan Üçüncü Mustafa ve Sultan Birinci Abdülhamîd Han türbelerinde de bunlardan birer tâne bulunmaktadır.) e) Sultan Selim Han ın sandukasının üstünde, büyük âlim Ahmed ibn-i Kemâl Paşa nın kaftanı örtülüdür. Örtünün konması meşhur rivâyette şöyle anlatılır: Sultan Selim Han, Mısır Seferi ni tamamlayıp, Kahire’den Şam’a dönerken, yolda, o sırada Anadolu Kazaskerliği vazifesini yapan Ahmed ibni Kemâl Paşazâde yi yanına çağırdı. Sohbet ederek giderlerken, İbn-i Kemâl’in atı birdenbire bir su çukuruna bastığı için Sultan Selim Han ın üstü başı ıslanıp, kaftanı çamur oldu. İbn-i Kemâl Paşa telâşa düşünce, azametiyle meşhur olan Sultan Selim Han; “Bir âlimin atının ayağından sıçrayan çamur, benim için şereftir. Öldüğüm zaman bu kaftanı böylece sandukanın üstüne koysunlar!” deyip, sırtından kaftanı çıkarıp, saklattı.

 

 

Hayırlı Forumlar..

CİA

<<12345 6789101112131415...29>>