|
prangaxxx
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 4.Ara.2006 Pzt 01:27:57 |
|
fiogf49gjkf0d Enstrümental
Aksın, içimde bir nehir gibi
Dolanan keder
Unuttuğum, unutmaya çalıştığım ne varsa
Bende durmasın
İçimde öyle çok ki, her gidenden
biriktirdiğim melekler
zaman insafsızlık etmese
kederin oyduğu tarafımı sana getirsem
kalem beni tutmasa, anlatsam sana
siyah, simsiyah bir engerektir zaman
ve kış neler eder insana
nasıl yarım bırakır, ayırır parçalara
sense kışı yaşamadın daha
reddetim bütün kesinlikleri
kalbim bu hayale bir daha inansın diye
siyah... değişmiyor,
siyah hala nehir içimde
ve kalbim anlamıyor
adalet yok, niye?
Yıktığım, atladığım, söndürdüğüm
Bir yangın yerindeyim
İçimde sadece, dediğim gibi
Her gidenden biriktirdiğim melekler
Kalbimin üstünde bir daha hançer Birhan Keskin... Ne güzel bir hayaldir soba ve kış... |
|
Nehir
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 4.Ara.2006 Pzt 01:58:54 |
|
fiogf49gjkf0d
BİLMEM HAYAL MİYDİ YOKSA DÜŞ MÜYDÜ Bilmem hayal miydi yoksa düş müydü Gönül arzusunu buldu bu gece Yalın kılıç mıydı bir ateş miydi İçerim köz ile doldu bu gece
Bilemedim gece ile gündüzü Seçemedim güneş ile yıldızı Mestane gözleri mestetti bizi Aklımı başımdan aldı bu gece
Mah yüzüne bakma ile doyulmaz Sıra sıra benleri var sayılmaz Aşk meyinden içen aşık ayılmaz Bilemedim bana noldu bu gece?
Durmaz yanar gerçeklerin çerağı? Yakın olur ehl-i aşkın ırağı Gölköy oldu VEYSEL lerin durağı Hayali karşıma geldi bu gece AŞIK VEYSEL
O sobanın üstünde bir de kestana pişirilirse
Denizler etrafımızda dolaşırlar,Nehirler ise içimizden akarlar
|
|
prangaxxx
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 7.Ara.2006 Per 01:36:23 |
|
fiogf49gjkf0d Nehir, katılım için teşekkür ederim... :)
(Sobayı bulan kestaneyi de cebine koymuştur) |
|
prangaxxx
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 7.Ara.2006 Per 01:42:33 |
|
fiogf49gjkf0d Biraz şiirlerin yönünü değiştireyim,
İkinin Şiiri
Bugün iki kez yağdı yağmur; iki kez eskidim sanki.
İki ömrü kol kola yaşadım ben; biri nergis bahçesi, diğeri mahşer yeri.
Hep iki şömine yandı yüreğimde; birinde ateşti, diğerinde kül.
Ve iki kez âşık oldum; bundandır iki kez ölmüşlüğüm.
Sonra bir serüvende ikiye böldüm ömrümü; şimdi sömestrdeyim.
İlk iki kitabımdan sonra sıtmaya tutuldu coşkum; daha depremlerleyim.
Ve iki kere iki, kitabımda benim,
ya çok eder ya sıfır...
Yılmaz Odabaşı |
|
prangaxxx
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 10.Ara.2006 Pzr 00:17:44 |
|
fiogf49gjkf0d Sana Yağmur Diyorum
Gidersen hani sığınaklarım? Eksilir, zarar kalırım… Kalırım! Yeni günün tenine dağılır yaralarım.
Sana yağmur diyorum…
Uzun boylu umuttun, tadında unutuldun. Nerde büyük uçurumların, kış suların, yaz uykuların?
Sana yağmur diyorum ıslaklığım bundan. Yağ da ıslanalım, ama uslanmayalım, uslanmayalım!
Gün, vursun yükünü gecenin hırkasına; yol, vursun sesini uzaklığın pasına, sesime kibrit çaksan tutuşacağım… Sargısızım, çoğalırım, çoğaldıkça arsızım!
Sana yağmur diyorum…
En haklı aşk, alkışsız sürebilendir ve en haklı kavganın öznesi, ölmemek için dövüşürken de ölebilendir…
O an… İşte o an, ey bizi ayrı takvimlere düşüren zaman, yere bir bahar dalı düşmüş gibi mi olur? Sıradağlar mı tutuşur bağrının orta yerinde?
Yeter, kan sıçratmayın sabahın seherine; Boğulursunuz…Boğulursunuz!
Yılmaz Odabaşı |
|
Nefertiti585
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 10.Ara.2006 Pzr 22:17:44 |
|
fiogf49gjkf0d Bir haftadır yok yere dolaşıp duruyordum Bir haftadır içimde bir kırlangıç fırtınası Siyahın biri konup biri kalkıyor Şişli den taa Rami ye kadar Her sokağın ayrı bir kanat çırpışı var Yeni Cami önlerindeydim sonra Vapur düdüklerinden anladım Bir haftadır seni ararmışım meğer Köprü üstünde Arif e rastladım Patiska ararmış fakir birlikte Kadıköy e geçtik Kardeşliği mavişliği üstünde denizin Bir yanı ışık bir yanı İstanbul Şu kahraman harp gemileride olmasa Arif patiskayı unuturdu ben seni Oturur kalırdık Mühürdar da Altıyol da Şadi çıktı karşımıza O da şeker peşindeymiş Üç kişi koyulduk yola
Yol boyu çamdır püfür püfür Dallarda fingirdek kızlar Teri Mur ları görünür.
Suadiye de bir eşitliktir başladı Adam başına değil Adım başında bir villa Biz de Panço Villa yı bulduk Ahçıymış villaların birinde Dilber dudağı yapmış o gün Ednan Beğendi pişirmiş ama Canı özgürlük çekmiş İlle de özgürlük dedi Yetişmez dedik buralarda yemezler onu Tereotu nane maydanoz Nutuk otu dersen o başka
Vazgeç dedik bu sevdadan dinletemedik Takıldı gavurun oğlu peşimize Dön babam dön dolaş babam dolaş Ne sen ne patiska ne şeker ne özgürlük Anlaşıldı dedik vehpinin kerrakesi Bizimkisi boşuna zahmet
Nasıl olsa tarihi karanlığımız da bastı Yürü dedim Arif yürü kardeşim Şadi Yürü be Panço Villa Şuradan bir sandal araklarız Ver elini Hayırsız
Ben Şadi Arif bi de Panço Villa Hep Hayırsız dayız şimdi Ne sen ne patiska ne şeker ne özgürlük Martıları seyrediyoruz artık O şekere patiskaya özgürlüğe O sana benzeyen güzelim martıları
Can Yücel |
|
Melissa606
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 11.Ara.2006 Pzt 09:52:51 |
|
fiogf49gjkf0d GELMEDİN
Gelmedin son hayal de yanıp yanıp kül oldu
Bu deruni kavgada kırılan gönül oldu
Şimdi menziller elem,yürek duman,sine çak
Devleri mahkum eden hayatım şimdi helak
Gelmedin yıldırımlar düştü hülyalarıma
Nasıl kıydın be zalim masum rüyalarıma
Sana doğru her adım neden hep ölüm sunar
Seni her andığımda renk solar,desen yanar
Hangi rüzgar sabırla böyle koşar ardından
Hangi el nakış nakış gergef dokur ardından
Susarsam anlatır mı seni göklere tarih
Bensiz olur mu sabah güler mi kara talih
Gelmedin koptu zincir parçalandı anılar
Sardı bütün ruhumu tükenmeyen ağrılar
Kalbimin pembe köşkü harab oldu gelmedin
Bahçesinde açan gül turab oldu gelmedin
Bil ki kıyamet kopsa bu ateş sönmeyecek
Heyhat!şair mehtaba bir daha dönmeyecek
Nurullah Genç
(Nurullah Genç in bazı ruh hallerini çok güzel ifade ettiğini düşündüğüm bir şiiridir,paylaşmak istedim)
|
|
IIIPearLIII
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 11.Ara.2006 Pzt 10:46:31 |
|
fiogf49gjkf0d RUHUMUN DALGALARI
Ruhumun dalgaları, koşup kabarmayınız
Her damlanız tutuşan göğsüme birer bıçak.
Kalbim bir kayadır ki, neredeyse yıkılacak,
Hayalden köpüklerle kalbimi sarmayınız.
Dümdüz olsam diyorum, ve kumlu bir sahili
Yalayan sular gibi siz de yavaşlasanız.
Bilmediğim yeni bir masala başlasanız,
Çekilse kulağımdan hatıraların dili.
Ey eski gunler artık bana yaklaşmayınız,
Ey hayaller, vurmayın kalbimin sert taşina.
Bütün bir hayat bile değmez bir göz yaşına,
Ruhumun dalgaları, köpürüp taşmayınız.
Sabahattin ALİ
|
|
TurQuoise
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 14.Oca.2007 Pzr 01:22:34 |
|
FİRAR
Bir sihir gibiydi şehre inerken gece... Mektubun güvercin oldu vardı gizlice... Gel diyor geç olmadan gel, geçiyor yıllar... Böyle başladı dönülmez bu müthiş firar Mademki yeminimiz var Madem aşk mukadder işte geldim bilmesinler yarına kadar... Bilki artık dönüşüm yok gitti son vapurlar... sakla beni bulmasınlar sabaha kadar...
Belki herkesin dilinde şimdi bu firar Belki verildi kararım belki yoldalar Mademki yeminimiz var maden aşk mukadder işte geldim bilmesinler yarına kadar Bilki artık dönüşüm yok gitti son vapurlar sakla beni bulmasınlar sabaha kadar...
incesaz a ait bu şarkının sözleri çok güzeldir dinlenilmesini öneririm :) |
|
IISeRhAdII
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 14.Oca.2007 Pzr 11:01:14 |
|
Gölgelere Çalışmak Kapıları geçeceksin Ötesinde mavi kuşlar gibi açılır camlar Savaklı kol düğmeleri Karanlık ıslak şemsiyeleriyle Çıkar borazan hüzünlü adamlar Saatin oniki olduğunu hep unutursun Ve seçersin bir gölgeyi yürümek için
Pencerenin ardında sandıklar Taşların kıpırdamaz kanatlarında İskelet gibi zayıflar ışıklar Çivili göz bebeklerinde Sıkılmış gevşek kadın sesleri Çayırda at üstünde gezmek gibidirler
Her şey kullanılmaz Her şey geçer gider Bir gölge kullanılmaz Sadece geçer gider Su kullanılmaz Sadece geçer gider Sahiciyse aynaların tuzundaki görümsemeler
Gürültüleri sayacaksın Bir sesin kaç sesi olduğunu Bir sesten kaç kişi çıktığını Batık bir suda dalga sesi mi Uzak bir kilise de çan sesimi Anlayacaksın
Büyüdükçe hayatındaki ışıklar Gölgen kadar büyük kalacaksın |
|
Erdal Yaşayan | |
|