fiogf49gjkf0d M.S 79 da VEZÜV yanardağından yükselen dumanlar birkaç saat içinde kenti mezarlığa dönüştürdü. 200 000 i aşkın insan yokoldu. İnsanlar, lavların içinde kavrulup 2000 yıl boyunca taşlaşmış olarak kaldılar. İtalyadaki Pompei, Napoli’nin 25 km uzağındaydı. Vezüv yanardağındaki püskürme 2 gün sürdü. Pompei bu 2 günün sonunda 6-7 metre derine gömülmüştü. İlk kazılar 1709 da, Herculaneum da başladı. Uzun çalışmalar sonunda kent ortaya çıkarıldı. Dönemin en güzel evlerini, eşyalarını ve sanat eserlerini bünyesinde barındıran Pompei, dakikalara sığabilecek bir zaman diliminde yerle bir olmuştu. Akdeniz’in hafif deniz rüzgarlarını alan bu sevimli kent, Roma’nın tüm zengin, aristokrat ve nüfuzlu insanlarını kendine çekmişti. M.Ö 5000 yıllarında kurulmuş şehrin, lavlar altında kalmasından 159 yıl önce romalıların eline geçmişti.
Pompei’yi, 8 kapılı büyük bir duvar çeviriyordu. Şehrin ortasındaki forumda, her hafta ayrı bir eğlence düzenleniyor, düzenlenen eğlenceler, kimi zaman bir kölenin köleyle veya bir aslanla ölümüne dövüşmesi şeklinde oluyordu. Vahşetin her türlüsü her hafta Pompeililere sergileniyor, Pompei’nin en önemli binaları bu yüzden bu meydana bakıyordu. Bu binalar; 2 tiyatro binası, gladyatör alanı, hamamlar ve tapınaklardır. Yapılan kazılardan anlaşıldığına göre zenginlik ve debdebenin akıl almaz boyutlara yükseldiği Pompei, günden güne gayri ahlaki bir duruma giriyor ve şehrin her köşesinde fuhuş evleri boy gösteriyordu.
Forum, tapınaklar, tiyatrolar, amfitiyatrolar, bazilikalar, caddeler, atölyeler, kenar mahalleler, hamamlar, meyhaneler, çamaşırhaneler, değirmenler, fırınlar, kumarhaneler, batakhaneler, hanlar, şehri gezenler tarafından bugün bile farkedilebiliyor. Ve sonunda da kenti baştan başa kaplayan lavlardan kaçmaya çalışan insan ve hayvanların bedenleriyle yüzyüze geliniyor. Burada tarihin en trajik olaylarından birine tanık oluyorsunuz. Etnograf prof. .
POMPEİ FACİASI Tarihçilere göre, bundan iki bin yıl kadar önce Pompei de yaşam çok renkliydi. Çünkü eski dünyada bazı kentler, zevk ve sefanın hüküm sürdüğü şehirler olarak tanınmaktaydı. İşte Pompei de bunlardan biriydi. Şimdi sadece harabesi görülebilen Pompei sokaklarında, çok sayıda meyhane, taverna ve randevu evi bulunuyordu. Vezüv ün yamaçları bağlarla örtülü idi, Pompei de bu yamaçlarla deniz arasında kurulmuş ve genellikle zengin Romalıların tercih ettiği bir mekandı. Komşu il olan Herculanum da aynı şartlara sahipti. Ancak tarihin en ünlü yanardağ püskürmelerinden biri, bu güzel yerlerin varlığına son verdi. Bugün, volkanın lavlarıyla "taş kesilmiş" Roma hayatı tüm ayrıntıları ile görülebilmektedir. Felaket 24 Ağustos 79 sabahı geldi. Pompei de kendi halkının dışında yazı geçirmeye gelen zengin Romalılar ve Herculanum da ya da Vezüv ün eteklerinde yaptıkları muhteşem evlerde yerleşmiş kimseler de bulunuyordu.1 Vezüv yanardağı bir anda patladı. Öncesinde yer sarsılmaya başlamış, dağdan gökgürültüsünü andıran, uzak ve boğuk gürlemeler gelmişti. Araştırmalara göre, göğe alevler sütun halinde yükseliyor, sonra bunu muazzam bir duman izliyordu. Aynı zamanda, yeni patlamalar havayı sarsıyor ve küllerden, taş-topraktan ve lav külçelerinden oluşan bir sağanak, şehrin üstüne yağıyordu.
Allah ın şiddetli yakalamasıyla karşılaşan Pompei halkı, kendisinden sonra gelen insanlara ibret olarak bırakılmıştır.
Herculanumlular, Vezüv e daha yakın oldukları için şehre doğru dalga dalga gelen, kor halindeki çamur selinden korkuya kapılmışlar ve kaçmaya çalışmışlardır, ama kaçamayanlar yıkıntıların ve erimiş lavların altında kalmışlardır. Ancak asıl ibret verici olan, yapılan kazılardan elde edilen verilere göre, insanların çoğunun şehirden ayrılmakta hala tereddüt ediyor olmasıydı. Pompei de, şehrin kraterden uzak olması, herşeye rağmen bir güven duygusu yaratmış; bu nedenle zenginlerin çoğu, bu kül sağanağından, evlerinde kalarak korunmayı düşünmüş ve mallarını, mülklerini bırakıp gitmek istememişlerdi. Bir süre sonra da vaktin artık çok geç olduğunu kavrayamadan ölmüşlerdi. Bir gün içinde iki şehir, Herculanum, Pompei ve altı kasabada yaşayan tüm canlılar tarihten silindi. Kuran da bu şekilde helak edilen insanlardan şöyle söz edilir: Bunlar, sana doğru haber (kıssa) olarak aktardığımız (geçmiş) nesillerin haberleridir. Onlardan kimi ayakta kalmış, (kimi) biçilmiş ekindir. (Hud Suresi, 100) İnsanlığın bütün bunları öğrenebilmesi ise, yüzyıllar sonra mümkün oldu. Yapılan araştırmaların sonucunda Pompei deki eski şehir, "yaşıyorken donmuş haliyle" gün ışığına çıkarıldı. İnsanlar, can verdikleri andaki halleriyle taşlaşmışlardı. Kuran da haber verildiği gibi: Onlar, zulüm işlemektelerken, ülkeleri (veya nesilleri) yakaladığı zaman... Rabbinin yakalaması işte böyledir. Gerçekten O nun yakalaması pek acı, pek şiddetlidir. (Hud Suresi, 102)
Kitabın başında da üzerinde durduğumuz gibi dünya, insanların denenmesi, Allah a iman edenlerle etmeyenlerin ayrılması için özel olarak yaratılmış bir imtihan yeridir. Allah bu gerçeği "… amel bakımından hanginizin daha iyi olduğunu denemek için gökleri ve yeri altı günde yaratan O dur..." (Hud Suresi, 7) ayetiyle haber vermiştir
Allah ın izni olmaksızın hiçbir musibet (hiç kimseye) isabet etmez. Kim Allah a iman ederse, onun kalbini hidayete yöneltir. Allah, herşeyi bilendir. (Teğabün Suresi, 11)
Andolsun, Biz sizi biraz korku, açlık ve bir parça mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle imtihan edeceğiz. Sabır gösterenleri müjdele. Onlara bir musibet isabet ettiğinde, derler ki: "Biz Allah a aitiz ve şüphesiz O na dönücüleriz." Rablerinden bağışlanma (salat) ve rahmet bunların üzerinedir ve hidayete erenler de bunlardır. (Bakara Suresi, 155-157
Allah ın izni olmaksızın hiçbir nefis için ölmek yoktur. O, süresi belirtilmiş bir yazıdır. Kim dünyanın yararını (sevabını) isterse ona ondan veririz, kim ahiret sevabını isterse ona da ondan veririz. Biz şükredenleri pek yakında ödüllendireceğiz. (Al-i İmran Suresi, 145)
Artık kötülüğü örgütleyip düzenleyenler , Allah ın, kendilerini yerin dibine geçirmeyeceğinden veya şuuruna varamayacakları yerden azabın gelmeyeceğinden emin midirler? Ya da onlar, dönüp-dolaşmaktalarken, onları yakalayıvermesinden? Ki onlar (bu konuda Allah ı) aciz bırakacak değildirler. Veya onları bir korku üzerinde yakalayıvermesinden (mi emindirler)? Öyleyse Rabbin, gerçekten şefkatli ve merhamet sahibidir. (Nahl Suresi, 45-47)
|
fiogf49gjkf0d Resim altindaki aciklama amacli koyulmus paragraflari inceledim.
Şehrin “edepsizliğe” düşkünlüğü nedeniyle tarihten silindiğine inanç çok büyüktür. Hatta bazılarına göre Pompei de, Sodom ve Gomore gibi Allah tarafından cezalandırılan şehirlerden biridir.
Denilmis, "Burada boyle bir inanc eksikliginden dolayı dogan bir olay var kesinlikle" diye yorumlanmamis. Cumleyi iki, uc, dort defa okumaniz gerekiyormus derim.
Jeologlara göre halkın ölüm sebebi kükürt gazı. Taşa dönmelerinin sebebi ise yanardığın püskürttüğü volkanik tozun sertleşmesi... Bu lavlar kalıp oluşturmuş, zamanla içerdeki vücut çürümüş fakat kalıp aynı kalmıştır..
Sonuçta insan şeklinde boşluklar oluşmuş, kazıyı yapanlar bu boşluklara alçı döküp ölen insanların heykellerini elde etmişlerdir.
Denilmis. Zaten aciklama yapilmis. Bildiren bir aciklama olmus tesekkur ederiz.
Cogu medyada farkli tipte ilginc basliklarla yer aldi "Vezuv un Hiddeti" "Tastan kalpler" "Pompeinin tas insanlari" Gibi bir cok baslik atildi. Tas kesilen insanlar pekte abarti gelmedi bana. Sonucta habercilik budur. Kimse 90 larin TRT edebiyatini beklemesin, ise gelmeyen kisi baslik actiginda da bir seylerden kulp bulmaya calismasin, sirttan gecinen organizmalari andiriyor bu hareketler. ("Sito di costume e società napoletana" basligi ile acilmis bir kac tane Italyan menseili internet sitesi var, acip, bakip, inceleyin)
Yukaridaki aciklamalarda da iki farkli bakis acisi da yazilmis, ne ala. Dogrudan bir seyleri gozune sokmaya calisan bir eda yok. Sizde bir seyleri goze sokuluyormus gibi dusunmeyin, dusundurmeye de kalkmayin bilgisi olmayan insanlari, komik oluyor.
Kolay gelsin.
|