ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum
Kurallarını mutlaka okuyunuz...
Jelin> Forum Başlıkları | | Jelintarafından açılmış Toplam 486 Forum Başlığı var
|
|
Jelin
Mesaj
Gönder Forum
Mesajlari
| | CC-Forum> Geyik Muhabbet >Komik Şeyler >Akşamcıya sinekli rakı için tazminat :P 11.Şub.2008 Pzt 14:55:26 | | fiogf49gjkf0d Akşamcıya ’sinekli rakı’ için tazminat
Ankara 7. Tüketici Mahkemesi Hákimi İlhan Kara, rakı şişesinde sinek bulunan üretici firmayı tazminat ödemeye mahkûm etti.Hákim Kara, kararında, "Şişenin ağzının bilyeli oluşu ve sineğin şişeye bu şekilde sonradan konulmasının mümkün olmadığını" kaydetti. Tüketici Muammer Devecioğlu, yarısını içtiği bir büyük rakı şişesinin içinde sinek olduğunu fark etti. Devecioğlu, avukatları aracılığı ile "Sinekli rakıyı içtiği için ruh halinin bozulduğunu ve sağlığının tehlikeye girdiğini" belirterek tüketici mahkemesine dava açtı.Hákim, "İçinde sinek bulunan rakıyı üreten firmanın, 7 bin 700 YTL’yi yasal faizi ile birlikte tüketici Muammer Devecioğlu’na ödemesine" karar verdi. Hákim Kara, 31 Ocak 2007 tarihli kararının gerekçesini, şöyle açıkladı: "Tüketici aldığı ayıplı maldan bir miktarını içerek tüketmesi nedeniyle ilgili tüketici aynı ürünü içerken eskiden olduğu gibi keyifli ve istekli bir şekilde ürünü içemeyeceği, bu durumun kişide tiksinti ve isteksizlik yaratacağı, bu nedenle kişinin ruhsal ve bütünlüğünün bozulacağı nedeniyle tazminat ödenmesine karar verilmiştir." (Hürriyet)
| |
Jelin
Mesaj
Gönder Forum
Mesajlari
| | CC-Forum> Geyik Muhabbet >Komik Şeyler >Aşırı cep telefonu kullanmak :) 11.Şub.2008 Pzt 14:58:09 | | fiogf49gjkf0d Aşırı cep kullanmak spermleri etkiliyor
Fazla cep telefonu kullanımının erkeklerde sperm kalitesini bozabildiği belirtildi. Aşırı cep kullanımı, sperm sayısını düşürü-yor, kalitesini azaltıyor, anormal sperm oranını da artırıyor. ABD’de kısırlık tedavisi yapan kliniklerdeki 361 erkek üzerinde yapılan bir ön araştırmada, cep telefonuyla aşırı konuşan erkeklerin sperm sayıları ve kalitesinin daha düşük, anormal sperm oranınınsa daha yüksek olduğu görüldü. "Fertility and Sterility" dergisinde yayımlanan araştırma, cep telefonları ve diğer kablosuz cihazların sağlık üzerindeki olumsuz etkisiyle ilgili kafalardaki soruları bir kez daha gündeme getirdi. (Hürriyet)
| |
Jelin
Mesaj
Gönder Forum
Mesajlari
| | CC-Forum> Geyik Muhabbet >Komik Videolar, Klipler, Resimler, Karikatürler >İtinayla.... :D 11.Şub.2008 Pzt 15:06:18 | | fiogf49gjkf0d İTİNAYLA SİNEKTEN YAĞ ÇIKARILIR…
Ciyesem Bazlı Tırtsell Kuşağı
ARABA ZIPLATMAYAN HIZ KESME TÜMSEĞİ
İKİ TERS Bİ MORS
"AĞIR ROMAN"
Alper Atalan çalışmaları ile Atilla Atalayın resmi bloğundan alınmışlardır | |
Jelin
Mesaj
Gönder Forum
Mesajlari
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Önemli Bilgiler >HDR FOTOĞRAF ÇEKMEK 12.Şub.2008 Sal 13:25:21 | | fiogf49gjkf0d Bakın bu çok çok önemli bir konu. Ucundan kenarından fotoğrafa merakınız varsa, sağa sola tıklamayı, bir yandan MSN Messenger’i cevaplamayı, TV izlemeyi, kucağınızdaki çocuğu pış pışlayıp sallamayı ve sırtınızı kaşımayı bırakın
Yıllardır amatörce fotoğraf çekiyorum. Fakat son bir yıldır müthiş bir tutkuyla okuyorum. Okudukça sizle de paylaşmaya çalışıyorum. Sitede Fotoğraf kategorisini seçerseniz bir çok eğlenceli yazı ve örenk fotoğraf bulabilirsiniz.
Ancak bir süre önce HDR fotoğrafları görünce nutkum tutuldu. İnanılmaz bir netlik. Parlak canlı, sanki dergi baskısı. Önceleri “Fotoğraf makinem kötü herhalde ondan” dedim. Sonra daha iyi fotoğraf makinelerini denedim. “İşi bilmiyorum ondan” dedim. Ama makinenin otomatik çekimleri bile bu kadar net değildi. Şüphelenmeye başladım. Nasıl yapıyorlar? Bu denli net fotoğraf nasıl çekiyorlar? Önce yalan yanlış sayfaları okudum : ) Sonra daha ciddi yazılar.
Gördüğüm şu; fotoğraf içinde çok ışıklı, gölgeli ve karanlık alanlar var. Siz fotoğraf çekerken bu alanların genelde birine tolerans geçiyorsunuz. Yani pencere kenarında çekim yaptığınızda aşırı ışıklı oluyor. Bu ışığı azaltmak istediğinizde pozlama süresini düşürüyorsunuz. Bu defa koyu yerler, aşırı koyu olup detayları görünmez oluyor.
Bu olay her fotoğraf çektiğinizde yaşanıyor, ama siz farketmiyorsunuz.
Dynamic Range - Dinamik Kademe, bir fotoğraftaki karanlık yüzeyle, aydınlık yüzey arasındaki ışık farkıdır. Eğer çektiğiniz an, en az 3 pozunuz olsa (daha fazla da olabilir). Aynı (f) diyafram açıklığında ilki az pozlanmış (koyu tonlu karanlık görünür) ikincisi normal pozlanmış, bir de aşırı pozlanmış (çok parlak ışıklı, beyazlamış görünür) sonra bir program ile bu 3 fotoğrafı tek fotoğraf haline getirseniz ne olur?
Fotoğraf içindeki beyaz ve siyah arası ışık değerleri olağanüstü geniş, müthiş net görünen bir fotoğrafınız olur. Yüksek dinamik alanlı bir fotoğrafınız olur.
Bu tekniğe HDR deniyor. High Dynamic Range. Kanal derinliği renk başına 32 bit olduğu için 3 renk için toplamda 96 bit renk oluyor (normal jpeg resimlerde bu 24 bit) monitorunuz bile tam olarak bunu gösteremiyor. Ekran derinliği yetmiyor. Baskıda sonuç daha net görünüyor.
3 poz
Sonuç HDR fotoğraf
HDR FOTOĞRAFÇILIK METODUNUN ARTILARI
- Fotoğraflarınız son derece net olur. Herkes bu farkı görür.
- Pahalı aydınlatma cihazlarına para vermek ortamı dengeli aydınlatmak bunları bir de taşımak zorunda kalmazsınız.
- Tarihi eserlerde, müzelerde ve ışıkla ilgili ters ışık gibi sorunların oluştuğu noktalarda hayat kurtarır.
| |
Jelin
Mesaj
Gönder Forum
Mesajlari
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >İlginç Videolar, Fotoğraflar, Grafikler, Sunumlar >İstanbul Boğazı Depremle Kapanırsa 12.Şub.2008 Sal 13:35:31 | | fiogf49gjkf0d
| |
Jelin
Mesaj
Gönder Forum
Mesajlari
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >SEVGİLİLER GÜNÜNE ÖZEL 14.Şub.2008 Per 12:51:18 | | fiogf49gjkf0d
SEVGİLİLER GÜNÜ KUTLU OLSUN | |
Jelin
Mesaj
Gönder Forum
Mesajlari
| | CC-Forum> Geyik Muhabbet >Komik Şeyler >SIDIKA DAN BİR ÖYKÜ 14.Şub.2008 Per 15:34:42 | | fiogf49gjkf0d SIDIKA DAN Bİ ÖYKÜ
– Hii aman Allahım... Ben de kim bu, kapının ziline tecavüz eden diyodum... Şetaret Hala... Ay gözlerime inanamıyorum, gel bi öpiim kız... Sen buraların yolunu bilir miydin, tee Sinoplar’dan... – Gız çabık, durmayalım gapının önüde, takip edilya olabilirin, geç içeri... – Peki peki... Nooldu kız hala, uranyum kaçakçılığı işine filan mı karıştın, niye takip ediyolar seni... İhihi... Şuna bak sapsarı... – Enişdemgilden gaçdım... Gudurdu... Evde uşak devşek herkeşi dövyoduu... Atladım otobüse gaçdım... Belki peşimden gelmişdü... – Aman iyi etmişin, hep biz mi sana kaçıcaz... Evin adamları kudurmasa kaçıp birbirimizi görebileceğimiz yok... Annemgille ben de, ne zamandır babam bize girişse de, bunalım geçirip Sinop’a kaçsak diyoduk... Malum senin abin de pek hırlı bir insan diil... – İşte mi abimgil? – Hıı... Babam işte, annem de halk ekmek almaya çıktıydı... Kuyruktadır, birazdan gelir... Eee hala, otur şööle bi sobanın kenarına, yağmur yemiş kedi yavrusu gibi tir tir titriyosun... – Enik deme halaya... – Lafın gelişi canım... Hadi korkma, geç otur şööle, bulamaz eniştem burayı... En son geldiğinde zil zurna, teyyare gibiydi... Aklında tutamamıştır... Eğer bulup da evi kuşatırsa, ikimiz birlikte Çankırı’daki Zehra Teyzemlere kaçarız... – Nereye gidyan Zeerra Deezene... O Çankırı’da diilkine... Bizdeydi, Sinop’ta... Gayınbubası odunlan üstüne yürümüş, gaçıp yanıma geldiydi... Can gorkusuna oncaaza da haber veremeden gaçdım... – Aaa... Manyak mı o Zehra Teyzemin kayınbabası da... 73 yaşında herif, hâlâ gelinine odun sallama peşinde... Can çıkar huy çıkmaz işte... Karısı da “Hacca gidiyorum” diye çıkıp evden kaçtıydı... Kız, vallahi başka çaresi yok.. Bizim sülalenin bütün karıları hep beraber Pasifik’te bi adaya kaçıcaz... Amazonlar gibi yaşarız orda... – Amazon deme halaya... – Hihihi... Diyim kız... Amazon Şetaret... Maço erkeklerin korkulu rüyası... Hala, hadi gül biraz be... Eniştem en geç bir ay içinde sakinleşir, barışırsınız... Yok olmadı, hakkaten gideriz Pasifiğe... Hem sıcaktır oralar şimdi... Bi düşünsene; karışan yok, görüşen yok... Annem, Zehra Teyzem, sen adayı tığ işi dantele boğarsınız... Ben de balık felan avlarım... Kız hala, sen ağlıyosun... – Hüüü... Açtu şimdi... Gaanını doyurmayı beceremez o... Yımırta gırmayı bile bilmez... – Kim... Kim o kabiliyetsiz? – Enişdengil... Çarşıdaki lokantalaada yimek yir belki... Biyol da rakı içee oralaada... Zarhoş olup gabının önüne düşü düşü verüü... Galdıran eden bulunmaz... Hasda oluu hep... Böhür böhür öksüyodu zaaten... Hüüü... – Aaa, ağlama ama hala... Sen de bi tuhaf kadınsın haa... Hem adamın elinden canını kurtarıp zor kaçmışsın buralara, hem de onun için salya sümük ağlıyosun... Bırak Allahını seversen özlesin, biraz burnu sürtülsün sarhoş herifin... – Zarhoş deme enişdeye! Hüüü... Hırf... – İyi iyi... Ağlama sen... Melaike eniştem benim... – Melaike tabiy hüüü... Hüüü... Gırkiki yıllık adamım o benim... Bunları ne anlıycan sen, bacak kadar bk... – Çok zarifsin hala... Tee Sinop’tan kalkıp, bana “bk” demek için gelmen çok ince bir davranış... Bravo yani... Ne diyim sana bilmem ki... – Bişey deme halaya... Sana mı galdı bana bişey demek... Velet! Elime doğdun sen benim... Çişli bezlerini yıkadım... Hüüü... – Ay vallahi özür dilerim, bilerek şeetmemişimdir... Tutamıyodum heralde, malum, bebeklik hali... – Hırf... Gidecin ben... Gaçta gız Sinop’a ilk otobüs, bindürvee beni... – Tamam anlaşıldı... Sen Sinop’a ben Pasifiğe... Dur üstüme bişey giyiyim...
Atilla ATALAY | |
Jelin
Mesaj
Gönder Forum
Mesajlari
| | CC-Forum> Geyik Muhabbet >Komik Videolar, Klipler, Resimler, Karikatürler >ANTİ SEVGİLİLER GÜNÜ TARAFTARLARI İÇİN 14.Şub.2008 Per 15:50:51 | | fiogf49gjkf0d
| |
Jelin
Mesaj
Gönder Forum
Mesajlari
| | CC-Forum> Geyik Muhabbet >Komik Videolar, Klipler, Resimler, Karikatürler >HAYAT İŞTE..... 24.Şub.2008 Pzr 03:56:09 | | fiogf49gjkf0d Hayat içinde anlam barındıran yığılmalardır bence...Ne yığdığına bağlı kendine...Ya çok çekersin ya da gamsızsındır aldırış etmezsin....
En can acıtan darbeleri hep ummadıklarından yersin...Öyle canın yanar ki "acaba" dersin her yeni deneyimde "Acaba gene acı duyar mıyım?" Kaçısı yok duyarsın ( acı ama gerçek )
İyi niyetlisindir ...Aslında en büyük kurban gene kendi kendininsindir...Acıma acınıcak duruma düşersin ve iyi niyetini suistimal ettirme...Pöhh istediğin kadar diren herseferinde en büyük avuntun bu işin öteki dünyasıda vardır olacaktır...
Yaşadığım tecrübeler deneyimlere bağlıdır der abartırız kimi zaman... Ölçmek tartmak bana ne kazandırır ne kaybettirir kaygılarını bir sonraki balıklama atladığın deneyimlere saklamaya karar verirsin...Yaşadığının iyi yanlarını ceplerine doldururken ( ki biz buna olumlu tecrübe diyoruz )
Hayatta sonu gelmiyecek tekşey ÖĞRENMEKTİR ...Bunun yaşı başı olmaz...Ama öğrenmekte hangi yaştaysan onun gereği mi olmalıdır bunu bilmiyorum...80 inde msn çözünce dileklerini upload etmeyi istemeyeceksen sokulablirsin o pc ye :)
Öğrenmek dedikse merak modunda cıvımadan ilerlemek lazım ...Yoksa kırkından sonra diye başlıyan insanoğlunun hormonlarının aktivasyonu ile alakalı sığ cümleyi kurdurtmayın bana ...
Sanırım bu hayatta ezilmeden bizimde bir hakkımız olduğunu anımsayamıyoruz...Bizi ezenlere minnet mi duymalıyız ... Gak gukuk değil bu hak hukuk. Hakkı kadarına razı olmayanların senin razı olduğuna tecavüz etmelerine olay yol aldığında engel olsak o ezik kompleksi denen olayada sebebiyet vermemiş olmazmıydık aslında...
Yurdum kadını seçen seçilir ...Seç derler seçer seçildin derler en önde koşturur tarlaya çapaya, evde işe, dışarda mesleğine, çocuğunu emzirmeye, eşine hürmet etmeye...Okadar çok canı vardır ki kediler halt etmiştir yanında ...Yakartopta canı yanmaz, herşeyi yaptığı için en iyi olduğu şey nedir bilmez...
Çocuksan ve birhaylide yaramazsan sana verilen cezaları unutmaki olgunlaşman için alıyorsun yaptığın hatalardan ders alman için yalan konuşmaman, izinsiz evde top oynamaman, kedinin içtiği suya turp suyu sıkmaman için...Zekiysen ve çocuksan ve hayal dünyan bu dünyanın çevresinden büyükse küçük çeyreklerde takılı kalmadan her halinden bir eğlence çıkarmaya bak ( bence)
Bir nesil hayatta böyle tükeniyor...Beyne herşeyi yüklüyor teoride dünyalar yaratıyor, alıyor, satıyor, eğleniyor ama uygulamada ürkerek yaşıyor...Sığınağı bilgisayarı kendine yarattığı ve kahramanı olduğu hayatını sınırlarını kendi koyduğu sürece yaşıyor...Bünye protein almış, su kaybetmiş, yurduna bahar gelmiş, aslında bir insan ve hisleri var sadece göz ve parmaklardan ibaret değil ....Ne acıdır ki bilmesede HAYAT BİR YERLERDE AKIP GİDİYOR...Kök salmayı yanlış kavramasına bakmayın kavratmamışlar öyle varsayalım...
Oy oy oy en mükemmelimi bekledin sen onca sene...Ama ama hayat beklemek değilki, hayat böle birşey değilki...İçine dalıcaktın, acı çekecektin, tecrübelerini cebine koyacaktın,öğrenicektin,sınırlarını cılkını çıkarmadan zorlıyacaktın, merakını seviyeli tutup rezil olmıyacaktın, hakkını kaybetmeden bilip arama peşine düşmiyecektin, çocuk olacaktın, seçicektin seçilicektin, özel olucaktın önce kendi değerini bilecektin asla gururnu asaletini değmeyecek şeyler için öne sürmeyecektin .....Ama ama böle kup kuru kalmak değil ki yaşamak hele hele beklemek hiç değil ki .......
Hayattan vazgeçmemeniz dileklerimle.....
JELİN | |
Jelin
Mesaj
Gönder Forum
Mesajlari
| | CC-Forum> Geyik Muhabbet >Öylesine muhabbet >Ctrl f YAP HAYATA..... 24.Şub.2008 Pzr 18:04:09 | | fiogf49gjkf0d
Mâlumunuz her hangi bir internet sayfası açıkken klavyedeki Ctrl+f’ ye basıp açılan pencereye bir kelime yazdığınızda
o kelime sayfanın her bir karesinde taranarak bulunur
Hadi şimdi hayata deneyin siz bunu.
Ctrl+f yap hayata ve yaz bir kelime: “İslâm”
Sadece bir kere çıkar belki de bu kelime, o da yalnızca kimliğinizde… Aramaya devam et hadi sakın pes etme, gözükür bir kez daha belki kuytu bir yerlerde. Bulup çıkarmanı bekliyordur sessizce…
Ctrl+f yap hayata ve yaz bir kelime: “Evet”
Ve say evet lerini kaç kez demişsin ömrünce. ‘Hayır’ların ‘evet’lerini geçmiş midir sence? Öyle ya ailemizden ilk hayırları öğrendik. ‘Hayır’ ı ‘evet’ten evvel dedik. Kabul etmek nedir bilmiyorduk bile, hemen itiraz ettik... Çoğu kez ‘evet’ i ‘hayır’ın ardından söyledik. Fedakârlık nedir bilemedik…
Ctrl+f yap hayata ve yaz bir kelime: “Anne”
Kim bilir en çok söylediğimiz sözcüktür bu kelime. Anne dedik belki de babadan önce. Ağlarken anne, gülerken anne, yalnızken anne, korkarken anne, anne, anne… Çünkü o bizim ilk öğretmenimiz, o bizim desteğimiz, o bizim şefkat yumağı, merhamet çiçeğimiz. Allah Rahmetinden bir zerre kondurmuştur onun yüreciğine… Tükenmek bilmez dilimizdeki o yegâne kelime; anne…
Ctrl+f yap hayata ve yaz bir kelime: “Baba”
İlk baba deyişinizi gördünüz mü, hani nerede? Babanızın o sevincini de görebilseydiniz keşke. Sahi kaç kere baba dedik ömrümüzce? Yaslandığımız çınarımız, öteki kanadımız, bazen de sırdaşımız olmuştu o bize.
‘Baba’ ‘para’ diye kafiyeli iki kelime art arda gözükse de,
huzur ve güven de vardı onların hemen peşinde…
Ctrl+f yap hayata ve yaz bir kelime “Yâr”
Kim bilir onun için gezdin diyar diyar… Çekinme bak hadi ne kadar demişsin yâr Kaç kez dediğinin değil, kaç kişiye dediğinin aslında önemi var.
Demesen de belki Mecnun kadar,
çok söylemişsindir sen de bazen sessiz, bazen haykırarak yâr
Ulaştın mı peki sen de, mecnun gibi hakiki yârene?
Ctrl+f yap bir kez daha bak yine, kaç kez demişsin asıl Yâr’i ömrünce…
Hayırlı Ctrl+f yapmalar | |
| |