ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul

sohbet banner
tavla okey sohbet forumu
sohbet, okey, tavla, chat
2 Haziran 2024, Pazar 18:38   
kız arkadaş sohbet linki

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

  manolya41> Forum Mesajları
    manolya41'e ait Toplam 9827 Forum Mesajı var
<<1...100...200...265266267268269270271272273274275 276277278279280281282283284285...300...400...500...600...700...800...900...983>>


manolya41

manolya41 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >ALKIŞ TUTALIM HEP BERABER>
  26.Eyl.2009 Cmt 22:46:56
Her sokak başında
Fakir fukaraya paralar dağıtılsın
Bütün aç olanların karnı doyurulsun
Her gece
Havaya binlerce havai fişekler atılsın
Meşaleler devamlı yansın
Kırk gün kırk gece
Gokyüzü aydınlansın.
Rahatladık çok şükür.....


Haydi alkış tutalım hep beraber
Televizyonları baştacımız yapalım.
Gazeteleri el üstünde tutalım.
Ne elektrik faturaları ,
Ne kredi kart borçları..
En büyük derdimizi çözüldü !!!
Katil teslim oldu
Kesik baş cinayeti aydınlandı
Sonunda bitti bütün acılarımız...
Ne tasamız kaldı, ne de derdimiz
Rahatladık çok şükür...



```Unuttuk mu O asılanları..
Unuttuk mu ,
O canlı canlı yakılanları
Yoksa,
Yalnızca yıldönümlerinde mi anıyoruz```
ŞEHİTLERİMİZ İÇİN,
HERGÜN YANDIK-YANIYORUZ....

Şimdi zaman bu zaman
Havai fişekler atılsın
Işıl ışıl parıldasın gökyüzü
Renk cümbüşü ile...
Sonunda
Ne kira derdi, ne işsizlik derdi
En büyük derdimiz çözüldü
Katil teslim oldu
Kesik baş cinayeti aydınlandı..
Bitti bütün acılarımız...
Rahatladık çok şükür...



Bu haberler, açık oturumlar
Saçma sapan yorumlar..
Daha ne kadar sürecek bakalım
Haydi hep birlikte alkış tutalım...
Rahatladık çok şükür...




Necdet GÖKNİL


manolya41

manolya41 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Haber >Güncel haberler >Gerdekte gelinin belini kırdı>
  26.Eyl.2009 Cmt 22:25:53
 


manolya41

manolya41 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Haber >Güncel haberler >Hayyam Garipoğlu serbest bırakıldı>
  26.Eyl.2009 Cmt 20:08:39
Hayyam Garipoğlu serbest bırakıldı

Hayyam Garipoğlu serbest bırakıldı

Liseli Münevver Karabulut cinayeti soruşturması kapsamında gözaltına alınan ve tutuklama isteğiyle mahkemeye sevkedilen işadamı Hayyam Garipoğlu serbest bırakıldı.

Liseli Münevver Karabulut cinayeti soruşturması kapsamında gözaltına alınan ve tutuklama isteğiyle mahkemeye sevkedilen işadamı Hayyam Garipoğlu serbest bırakıldı.

Hayyam Garipoğlu adliyeye böyle getirildi

Garipoğlu, İstanbul Adliyesi`nde soruşturma savcısı Faruk Erşen Yılmaz`a ifade verdi. Savcı Yılmaz`ın, katil zanlısı yeğeni Cem Garipoğlu`nun, cinayetten sonra nasıl kaçtığı ve 197 gün boyunca nerede saklandığına dair sorular yönelttiği Hayyam Garipoğlu, tutuklama talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Mahkeme Garipoğlu`nu delil durumunu gözönüne alarak serbest bıraktı.

Garipoğlu, mahkemeye getirilişi sırasında görüntü almaya çalışan basın mensuplarına ``Bu ülkede iş adamı olmak çok zor. Allah herkese yardımcı olsun. Hukuk herkese lazım`` şeklinde seslendi. Garipoğlu, adliye girişinde `Cem`i siz mi kaçırdınız?` sorusuna "Deli misiniz kardeşim, ben niye kaçırayım" yanıtını verdi.

CEM CEZA ÇEKSİN AMA AİLE ÇEKMESİN

Eldeki delil durumu dikkate alınarak serbest bırakılan Hayyam Garipoğlu İstanbul Adliyesi`nde ayrılırken, hakkındaki iddiaların gerçek dışı olduğunu, Cem`i görmediğini söyledi. Garipoğlu, "Cem cezasını çeksin ama ailesi çekmesin, 7 aydır bizim aile linç ediliyor" dedi. Garipoğlu şunları söyledi:

"Ben bununla ilgili gündeme gelmek istemedim. Ben Cem`i görmedim. Cinayeti Allah kimsenin başına vermesin çok kötü bir şey.. Ama 7 aydır bizim aile linç ediliyor. Onu biz öldürmedik, ailesi öldürmedi. Suç işleyen cezasını çeksin. Ama bizim ailemizle, işyerlerimizle, çalışanlarımızla bağlantılandırılması yanlış. Medya artık bizimle uğraşmasın. Cem`in babası da haksız yere hapiste"



manolya41

manolya41 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Seni Yaşıyorum Birtanem>
  26.Eyl.2009 Cmt 15:21:17
Teşekkür Ederim


manolya41

manolya41 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Komik Videolar, Klipler, Resimler, Karikatürler >Cem çocuk mahkemesinde!>
  26.Eyl.2009 Cmt 02:47:59


manolya41

manolya41 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Komik Videolar, Klipler, Resimler, Karikatürler >Cem çocuk mahkemesinde!>
  26.Eyl.2009 Cmt 02:47:34



manolya41

manolya41 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >Merak Edilenler >``Hanım`` Kelimesi Nereden Geliyor>
  26.Eyl.2009 Cmt 02:39:07


manolya41

manolya41 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >Merak Edilenler >``Hanım`` Kelimesi Nereden Geliyor>
  26.Eyl.2009 Cmt 02:38:53
Bir gün Cengiz Han, tüm hanlarını toplamış , sağ yanına da eşini oturtmuş;
Cengiz Han hanlarına,

– “
Ben Hanlar Han’i Cengiz Han, hepinizin hanıyım” demiş ve sonra eşini göstererek;

– “Bu da benim HAN IM” demiş.

İşte erkeklerin “eşim” anlamında söyledikleri “hanım” kelimesi
oradan geliyormuş.. Ne kadar insanca değil mi ? Kadının adı da var, yeri de ve saygınlığı da.



ALINTI


manolya41

manolya41 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >İlginç Videolar, Fotoğraflar, Grafikler, Sunumlar >Yunus ve Balinalardaki Tasarım>
  26.Eyl.2009 Cmt 02:36:28


manolya41

manolya41 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >İlginç Videolar, Fotoğraflar, Grafikler, Sunumlar >Yunus ve Balinalardaki Tasarım>
  26.Eyl.2009 Cmt 02:36:06
Yunus ve Balinalardaki Tasarım









Yunustaki Tasarım

Yunuslar ve balinalar diğer tüm memeliler gibi ciğerleri ile solunum yaparlar. Bu, onların su içinde iken balıklar gibi nefes alıp veremeyecekleri anl¤¤¤¤¤ gelir. Bu nedenle nefes almak için düzenli olarak su yüzeyine çıkarlar. Başlarının üstünde hava alıp vermelerini sağlayan bir delik bulunur. Burası öyle tasarlanmıştır ki hayvan suya daldığında delik bir kapak tarafından otomatik olarak örtülür ve içeri su kaçması önlenir. Su yüzeyine çıkıldığında ise, kapak yine otomatik olarak açılır

Boğulmadan Uyumayı Sağlayan Sistem


Yunuslar her nefes alışlarında ciğerlerinin % 80- 90″ını havayla doldururlar. Oysa çoğu insan için bu oran ancak % 15″i bulur.Yunuslar için nefes almak insanlarda veya diğer kara memelilerinde olduğu gibi bir refleks değildir, iradeli bir harekettir.

Yani biz nasıl yürümeye karar veriyorsak, yunuslar da nefes almaya karar verir. Bu, hayvanın suda uyurken boğularak ölmemesi için alınmış bir tedbirdir. Yunus uykusu sırasında beyninin sağ ve sol yarım kürelerini yaklaşık on beş dakika arayla nöbetleşe kullanır. Bir yarım küre uyurken, diğer yarım küre yüzeye çıkarak hayvanın nefes almasını kontrol eder.

Yunusların ağızlarındaki gagaya benzer çıkıntı ise sudaki hareketlerini kolaylaştıran bir başka tasarımdır. Hayvan bu yapı sayesinde suyu daha iyi yarmakta ve daha az enerji harca¤¤¤¤¤, daha hızlı yüzebilmektedir. Modern gemilerin burunlarında da yunus ağzına benzer bir çıkıntı vardır. Bu hidrodinamik tasarım, gemilerin hızını da aynen yunuslarınki gibi artırmaktadır.

Yunusların Sosyal Yaşamı

Yunuslar çok büyük gruplar halinde yaşar. Güvenli bir koruma için dişiler ve yavrular böyle bir grubun ortasında yer alır. Grubun hasta üyesi yalnız bırakılmaz, ölene kadar grubun içinde tutulur. Bu güçlü dayanışma bağı, yeni bir yavru gruba katıldığı ilk günden itibaren başlar.

Yunus yavruları önce kuyrukları dışarı çıkacak biçimde doğarlar. Bu sayede doğum tamamlanana kadar yavrunun havasızlıktan ölmesi önlenmiş olur. En son yunusun başı doğum kanalından çıkar çıkmaz, ilk nefesini alması için hızla su yüzeyine çıkarılır. Genellikle, yardım amacıyla anne yunusa bir başka dişi yunusda eşlik eder.

Anne yunus doğumdan sonra hemen yavrusunu emzirir. Süt emmek için dudağı olmayan yavru, annesinin karnındaki bir yarıktan çıkan iki süt kaynağından beslenir. Bu bölgeye ufak ağız darbeleriyle dokunduğunda süt fışkırır. Yavru her gün onlarca litre süt içer. Bu sütün % 50″si yağdan meydana gelir (ineklerde ise sütün sadece % 15″i yağdır). Bu yoğun kıvam sayesinde, yavrunun vücut ısısını dengelemek için ihtiyaç duyduğu yağlı deri tabakası hızla oluşur. Hızlı dalışlar esnasında diğer dişiler yavruyu aşağı doğru iterek yardımcı olurlar. Ayrıca, yavruya avlanmayı ve sonarını kullanmayı da öğretirler. Bu yıllarca süren bir eğitim safhasıdır. Bazıları yıllarca sevdikleri bir aile üyesinin peşinden ayrılmazlar. 30 sene boyunca bu böyle devam edebilir.

Vurgun Yemeyi Önleyen Sistem

Yunuslar insanlarla kıyaslanamayacak kadar derin sulara dalabilirler. Bu konudaki rekor Balinagillerden amber balığına aittir. Amber balığı bir nefes alışla 3000 metre derine dalış yapabilir. Gerek yunuslar gerekse balinalar bu tip dalışlara uygun bir tasarımda yaratılmışlardır. Palet şeklindeki kuyruklar suya dalmayı ve yüzeye çıkmayı oldukça kolaylaştırır.

Dalış için yaratılmış bir başka tasarım da hayvanın ciğerlerinde gizlidir: Hayvan derine daldıkça üzerindeki suyun ağırlığı, yani basıncı artar. Bu basıncı dengelemek için, ciğerlerinin içindeki hava basıncını da giderek artırır. Ancak bu hava basıncı giderek çok yüksek derecelere çıkar. Aynı basınç bir insan ciğerine uygulansa, ciğer yırtılıp parçalanacaktır. İşte bu tehlikeye karşı yunusun vücudunda çok özel bir koruma yaratılmıştır: Yunusların akciğerlerindeki bronşlar ve hava kesecikleri, basınca karşı son derece dayanıklı kıkırdak halkalarla korunmuştur.

Yunusların vücutlarındaki bir diğer yaratılış örneği ise, vurgun tehlikesine karşı alınan tedbirdir. Dalgıçlar su yüzeyine hızlı çıkışlarda basınç farkından kaynaklanan bu tehlikeyle karşılaşırlar. Vurgunun nedeni, akciğerlere çekilmiş olan havanın ani bir biçimde kana karışarak damarların içinde hava kabarcıkları oluşturmasıdır. Bu baloncuklar kan dolaşımındaki düzeni bozarak ölüm tehlikesi meydana getirir. Balinalar ve yunuslar ise bizler gibi akciğerleriyle solumalarına karşın böyle bir problemle asla karşılaşmazlar. Bunun nedeni, derinlere dalarken insanlar gibi dolu ciğerle değil, boş ciğerle hareket etmeleridir. Ciğerleri hava ile dolu olmadığı için, bu havanın basınç değişikliği nedeniyle kana karışması ve dolayısıyla “vurgun yeme” tehlikesi ile karşı karşıya kalmazlar.

Ama asıl soru burada ortaya çıkar: Eğer ciğerlerini hava ile doldurmuyorlarsa, oksijensiz kalıp boğulmaktan nasıl kurtulurlar?

Bu sorunun cevabı, bu canlıların kaslarındaki yüksek orandaki “miyoglobin” proteinidir. Bu miyoglobin proteinleri, çok yüksek miktarda oksijen molekülünü kendi üzerlerine bağlar ve muhafaza ederler. Yani canlı için gereken oksijen, ciğerdeki havada değil, doğrudan kasların içinde saklanır. Yunuslar ve balinalar bu sayede uzun süre nefes almadan yüzer ve diledikleri kadar da derine dalabilirler. İnsanlarda da miyoglobin proteini vardır, ama çok daha az oranda olduğu için, aynı yüzme serbestliğini sağlamamaktadır. Yunus ve balinalara özel olan bu biyokimyasal ayarlama, elbette bilinçli bir tasarımın açık delilidir. Allah, her canlı gibi deniz memelilerini de içinde bulundukları şartlara en uygun vücut yapılarıyla yaratmıştır.
<<1...100...200...265266267268269270271272273274275 276277278279280281282283284285...300...400...500...600...700...800...900...983>>