ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Gözlerine dalmıştım.sadece bir yere odaklanmıştım kıpırdamadan gözlerinin içine bakıyordum ,kulaklarım ise dudaklarından çıkacak olan “GİTME” sözüne kilitlemişti, nedense o ses hiç çıkmıyordu.Zaman hızla geçmekteydi fakat ben o zamanı durdurmak istiyordum.ne dudakların kıpırdıyordu nede gözlerin.İkimizde donup kalmıştık öylece sanki istediğim olmuş zaman donmuştu…Biliyorum gitme kararını ben almıştım ama seninde bildiğin gibi “GİTME” deyişin beni o anda tekrar hayata bağlar, beni o zor yolculuğa, sonu bilmediğim yolculuğa göndermezdi.Ve de sonunda Zaman tekrar akmaya başladı ve nasıl olduğunu bile anlamadan o hızla “ ELVEDA” dedin arkana döndün ve hızla benden uzaklaşmaya başladın oysa ben senin yanına veda etmek için geldim buralardan gidecek olan bendim,Senin söylemeni beklediğimi ben söylüyordum “GİTME NE OLUR GİTME…”bağırıyordum ama tabiî ki içimden senin duymanı istemiyordum.Benim oradan gururumla uzaklaştı olarak bilecektin vedayı o yüzden istemiştim.Ama ben bir cümle bile kuramamıştım, karşımda seni görünce dilim tutulmuş sadece gözlerine odaklanmıştım.Tek yapabildiğim son birkez gözlerine bakmak olmuştu ve de bende yol almaya başlamıştım gidiyordum evet artık geri dönülmez bir yoldaydım sonumu bilmeden gidiyordum.Yüzüm yere paralel ayaklarımı sürerek yavaşça uzaklaşıyordum, gözlerimden damlayan o lanet olası yaşlar yüzümü bile ıslatmadan diren ayaklarımın önüne damlıyordu.Arkama dönüp bakmak istiyordum ama ona bile cesaretim kalmamıştı.sadece ayakalarım hareket ediyordu onlarda isteksizce…

Kendi sonumun önünde diz çöküyorum. Arsız suretimi koydum, çökmüş omuzlarımın yük bilmez güçsüzlüğüne. Taşıyamadıklarını, bakışlarımı kaçırdığım aynalarda aradım. Baktıkça kaybolan yalancı lisanlarımın tüm harflerini kaldırdım hafızamın karanlığından. Kayboldum…

Bakamadığım yüzsüz yüzlerden en öne kendi adımı çıkardım. Suçlu ararken kazanamadıklarıma, boğazımdaki eller kendi sıcaklığım. Tanıdım…

Her bir adımım şahit tutulurken mizan meydanlarında, şehrimin sokaklarında yankılanacak en kutlu peygamber soyuna yakışmayan sözde kalışlarım...

Neydi…? Kimdi…? Nereyeydi…? Tıkanacak boğazıma düğüm düğüm zehir sunarak. Tıkanacakta, aynalardan silineni nerde paklayacağım…? Acı bir pas kokusuna aşikar derken inanmadığım kirli yansıması duvarlarıma vurmuş yüreğim, sıyrılacak soysuz yalanlarımdan.

Kaçıncı tükenişin liste başı oluşu bu tekrarlanan. Yenilgileri tekrar etme seanslarımda hiç arkama bakmamış mıyım ki, varoluşta etime üflenen cismaniyetime bu kadar korkak kalmışım. Mübaşir bağırıyor ismimi avaz avaz. Ar ederde çöker bir duvar dibine diye beklediğim B-E-N, neden hala savunma telaşındayım…?

Gereği düşünülmeden, bilinmezlik ve tutarsızlıklara mahkum ettiklerimin bende kalan hesaplarını kesiyorum. Ebediyete kadar kendi biçtiğim simsiyah feracelere saracağım bedenimin her yanını. Son yolculuk entarim, beyazlar diye deftere geçilmişken, hangi aklık yaraşır bu toz dumana karışmış zahir ömrüme.

İyi ki soysuz intiharlarla tüketmemişim hakka layık gördüğüm kirli düş yanıklarımı. Cezamı noktası koyulmuş dolap diplerindeki hükümlüler arasına sızdırırken, müdafamı kabul buyurun benden uzak kalmış ben-deliklerim.

Bu defa seferi beklemeden iniyorum gemiden.

Bitiyorum. Kır(ın) kalemimi…

Gözlerim bir yudum uykuya hasret,
Ömrüm bir yudum nefesine,
Yüreğim bir yudum sevgine,
Elim ellerine, başım dizlerine,
Ayaklarım yoluna hasret,
Hasretimsin sevdiğim,
Bütün hasretlerim aslında sen.
Sensiz geçen gecelerde uyumayı unutturdu hasretin bana
Gözümden kayan yıldızların ardından,
En büyük dostum olur kalemim ve kağıtlar,

Bu, sana son kez bakışım belki. Gözlerimle son kez okşayışım saçlarını, göz yaşlarını son kez silişim. Bu camın arkasından da olsa, son kez hissedişim ellerini.. Evet, gerçekten hissettim. O an, ellerim otobüsün penceresini yırtmaya çalışırken güçsüzce, sen de ellerini koydun ya hani cama… O an hissettim, ellerindeki göz yaşlarının ıslaklığını kendi ellerimde.

Hani bir gece, beraber yağmurun yağışını seyretmiştik. Dışarıda buz gibi hava vardı, her bir yağmur damlası tokatlıyordu camı, rüzgar bir o yana bir bu yana çarpıyordu önüne gelen her şeyi acımasızca. Ama ben, pencerenin önünde, seninle güvendeydim.

Ama şimdi bak, pencerenin arkasındayım artık. O korkunç fırtına burada. O acımasız rüzgar, çok uzaklardaki acıları getirip yüreğime fırlatıp gidiyor. İçime düşen her bir damla ok gibi saplanıyor bulduğu yere ve her saplanışta bir göz yaşı uzayıp kopuyor gözlerimden. Camın arkasında yalnızım, ve sen diğer taraftasın, ve ben güvende değilim.

Birbirine kenetlenmiş bakışlarımız. Bana söylediğin son söz: “Seni hep bekleyeceğim bıldırcınım…” Ama gözlerinde, yıllar geçse de bekleyeceğin birine değil de, son kez görüyor olduğun birine ait bakışlar var. En ufak bir umut, en zayıf bir ışık yok geleceğimize dair. Olsun bitanem… En azından tesellim şu ki; biten bir güzelliğin süzülerek akıp gitmesine değil içimdeki bu korkunç acı. Senden ayrı düşerken, çaresizliğimize lanet ediyorum, beraber geçirdiğimiz günlere değil.

Bak bitanem… Yağmur başladı. Belki senin küçük nazlı bıldırcının camın dışındaki yağmurda ıslanmıyor ama, diğer taraftaki fırtınada paramparça oluyor.

Otobüs hareket ediyor, gidiyorum işte… Sakın el sallama bana. Gözümde kalan son görüntü; yağmurun altında kalmış, diğer yarısı kopartılmış, kanayarak arkamdan el sallayan yarım bir gönül olmasın… Eğer ihtiyacın olduğunda sana yardım edecekse, yüreğimi bırakıp gidiyorum sağ avucunun içine. Ne yaparsan yap; ister unut beni, ister başkasını sev…

Ama sakın o küçücük yüreği avuçlarının arasından bırakma bir yerlere. Çünkü biliyorum ki o minik yürek, bir benim göğsümde atar, bir de senin avuçlarının sıcaklığında…

Birgün kara toprak alir canimi
Canimi alsada unutmam seni
Birgün calarsa ecel kapimi
Öldügüm an bile unutmam seni



Tek dilegim Sevgilim yaninda olmak
Her derdini paylasip seninle olmak
Belkide aylar sonra sana kavusmak
Yillarimi alsada unutmam seni



Sensiz yasamak beni kahreder
Yoklugunu hisseder yolunu gözler
Herzaman her yerde hep seni ister
Istemesemde unutmaz seni



Gözlerim karasa görmesem seni
Hafizamdan silinse tanimasam seni
Ayrilik rüzgari savursa beni
Kendimi unuturum ama seni asla Unutmam...!!

Hadi Beni Öldür! Hadi Beni Unut! Hadi Beni Göm!!!

 BANA YAPILAN BİR ÇOK ŞEYİ AFFEDERİM AMA! AFFETTİĞİM HİÇ BİR ŞEYİ UNUTMAM...!!

Seni düşünmüyorum unutacağım/senin yaptığın gibi yapacağım
Artık seni Hayatıma aLmıyacağım/artık gözyaşımı senin için akıtmayacağım
geçmişte yaşadıkLarım için asla yıpranmıyacağım
senin bana yaptığın gibi güLüp geçeceğim hayatıma

tüm yaşadıkLarımı siLeceğim sünger çekeceğim geçmişime
seni ve ismine çizik atacağım
hatırlarımı gömeceğim sen bile şaıracaksın bu benmiyim diye

yıkık bir harabe olmuyacağım
sana şiirler bile yazmıyacağım

bu sana son yazım son satırLarım
çünkü artık sen oLmuyacaksın seni hayeLLerime katmıyacağım
hatta rüyaLarıma bile giremiyeceksin izin vermiyeceğim
izin vermiyeceğim çöküşLerimi izLemene
izin vermiyeceğim kendi kendimin bitişine

başımı hiç eğmeyeceğim hemde hiç
sen geçmiyen cümLeLer yazacağım yüreğime
ve yüreğimden kaLeme aLdığım satırLarıma

gerekirse kaLbimi sökeceğim yerinden vereceğim avuçLarına
öLümden biLe korkmayacağım
seni unuttursa/biLsemki artık içimde oLmayacaksın onu biLe çok seveceğim korksamda

hatta bu şehri biLe terkedeceğim
senin oLmayan heryerde mutlu oLacağım
hayatıma yeni kişiLer giricek ama sen oLmuyacaksın asLa
seni çıkaracağım seni sığdıramadığım yüreğimden söküp atacağım

savaşacağım beynimLe
artık izin vermiyeceğim seni düşünmesine

kabul et artık seni sevmiyorum hemde hiç!


AÇACAĞIM YÜREĞİMİ İÇİNDE SEN OLMAYAN SEN GEÇMEYEN HERKESE
GİT ŞİMDİ
VE ASLA GERİ DÖNME...

Sen, yalnızlığa inat bütün bir geceyi, sevgilinin düşüyle geçirebilir misin?
Gelmeyeceğini bile bile, sanki her an kapıdan girecekmiş gibi gözünü
kırpmadan sabaha kadar bekleyebilir misin? Bugüne kadar ne yaşadıysan
yaşadın. Bunların hepsinden sıyrılıp, özünü asla yitirmeden yeni bir
kimlikle başka dünyalar kurup yeni hayatını mutlu kılmak için uğraşabilir
misin?

 Yağmurun altında aklında sevgilin, dudağında onu anlatan bir şarkıyla
mırıldanarak saatlerce yürüyebilir misin? Oysa herkes kaçmaktadır yağmurdan.
Seni ıslatanın aslında yağmur değil aşk olduğunu anlayabilir misin? Yüreğini
cesurca açıp, bazen ağlamayı, bazen ümitsizce beklemeyi, bazen öfkelenmeyi ve herkesin huzurlu olarak nitelediği sakin, beklentisiz, sürprizlere kapalı hayatını terk etmeyi göze alabilir misin? Nefes almanı zorlaştıran,
yüreğinin yerinden fırlayacak gibi çarpmasına neden olan, hoş ama zaman
zaman da sıkıntı verici o heyecanı, saklamaya ya da azaltmaya çalışmadan her zaman taşıyabilir misin?

Özlemin, küçücük bir kordan, kentleri yakacak kocaman bir yangına dönüşmesine izin verebilir misin? Elde ettiğin her şey senin olsun. Sen yarın için hayal kurabilir misin? Arzuladığın sevgiliye kavuşmanın hayalini kurmaya cesaret edebilir misin? Bunu yaparken bazılarının sana "aptal" deme riskini göze alabilir misin? Hiçbir şey düşünmeden, sadece o anı yaşayıp yüreğini, beynini, bedenini coşkunun ve hazzın kucağına teslim edebilir misin?
Nerede olduğunu, kim olduğunu, kimlerle olduğunu unutup, sıyrılıp kaygılardan dans edebilir misin saatlerce? Hem kendini hem sevgilini hatalarıyla, değiştirmeden kabul edebilir misin? Her güne yeni bir isim verip başka başka anlamlar katabilir misin? Hiç kimsenin görmediği güzellikleri fark edebilir misin? Ruhuna ihanet etmeden, sadece yüreğinin sesini dinleyerek ve yüreğin sana "o" dedikçe onun izinden gidebilir misin?

Söyle, sen gerçekten bana aşık olabilir misin ..?

seni sığdıramıyorum hiç bir kavrama
ne bir şiire
ne bir türküye
ne de herhangi bir söze;
aşkından geriye yer yok kalbimde;
sana bile

çılgınca dans etmek isterdim,
sesini duymanın verdiği mutluluğu anlatan
sana bir şiir yazmak isterdim,
bir anlık varlığının verdiği huzuru anlatan
sana bir türkü yakmak isterdim,
bir anlık yoklugunun verdiği dayanılmaz ağrıyı anlatan
sana sözler yazmak isterdim,
yakıcı hasretini anlatan....

yuzune gülebilmek isterdim,
kalbimdeki bu ıztıraba rağmen
kendimi anlatabilmek isterdim,
beynimde hiç durmadan kıpırdanan kurtlara rağmen
beni anlayabilmeni isterdim,
bana rağmen
seninim diyebilmeyi isterdim,
sana rağmen
seninim diyebilmeni isterdim,
korkularına rağmen...

Aşığım SANA
Sende icimde askin atesini yaktigin icin bu kadar guzelsin.Ve ben senin guzelligini bildigim icin en mutlusuyum insanlarin,en bahtlisiyim.Neguzel olmayan bir ask gordum, ne askin olmadigi bir guzellik.Guzellik bir butundur,bolunemez.En guzel tabloyu bin parcaya bolsek,yine bolmus sayilmayız.Her parcasi ayri ayri guzelse,sende oylesin bir bakima.Her yerini ayri ayri sevmekle ,sana bir butun olarak tapmak arasinda hic bir fark yok.Tutsam gozlerin desem, Gunun her saatinde gozbebeklerinin aldigi essiz renkleri anlatmaya kalksam.Bkislarinin,dudaklarindan cikan kelimeye uygun bir anlam tasidigini soylesem.Cogu zaman kirpiklerinin arasinda bir gunesin dogusunu seyrettigimi,gozlerine baktikca ilahi bir musikiyi duyar gibi oldugumu,bakislarinin bir siircesine beni mest ettigini,bir kere,bin kere,birmilyon kere daha haykirsam; ne cikar,sen yalniz goz degilsinki!!
Tutsam dudaklarin desem,dudaklarinin hic bir dudaga nasip olmayan tadini soylesem,opuslerinin kanilmazligini anlatsam ve seni,her gorusumde yeniden bir kere daha dunyaya geldigimi bir kere,bin kere,bir milyon kere tekrarlasam ne cikar.
Sen yalniz dudak degilsinki!!
Tutsam tenin desem,teninin kokusunu versem ciceklere,tutsam ellerin desem,ellerinin saclarimi oksayisindaki sefkati versem butun hastalara,yoksullara , oksuz cocuklara, butun bedbaht insanlara.Inan o zaman cicekler daha guzel,insanlar daha mutlu olurdu.
Senin guzelliginin anlami butun guzellikleri anlamsiz kiliyor artik...

SENİ SEVİYORUM
Sadece kim oldugun degil,sen oldugun ıicin ve seni dusunurken kim oldugumu benligimi anladigim icin...

SENİ SEVİYORUM
Sadece kendine yaptiklarin icin degil,bana kattigin guzellikler icin...

SENİ SEVİYORUM
Icimdeki cocugu sakli kalmis ben i yeryuzune cikardigin ve sana ihtıyacim oldugu her an tum duyarliliginla yanibasimda oldugun icin...

SENİ SEVİYORUM
Elini kalbimin uzerinde hissetigim zaman,uzuntulerimi alip onlarin yerine simdiye kadar hic kimsenin basaramadigi o sicakligi, o ictenlik isigini bana duyurmaya basladigin icin...

SENİ SEVİYORUM
Hayatimi kutsal bir sevgi tapinagina cevirdigin ve her gunumu yasam senligine unutulmayan siirlere donusturdugun icin...

SENİ SEVİYORUM
Cunku sen,simdiye kadar hic basaramadigim seyleri kendimle dost ve barisik olmami sagliyorsun ve butun bunlari yalnizca sozlerinle,dokunuslarinla yada isaretle degil kendin olmakla yapiyorsun...

BANA YAPILAN BİR ÇOK ŞEYİ AFFEDERİM AMA! AFFETTİĞİM HİÇ BİR ŞEYİ UNUTMAM...!!!

en çok
senin yanında üşürdüm
sen beni her zaman üşütürdün de
haddimi aştığım zamanlarda
sana yaklaşmayı denediğim zamanlarda yani
en acımasız soğuğunu çarpardın üstüme
çok toydum
dayanamazdım
buz kesilirdim
ve son bir vuruşla
paramparça etmeyi de ihmal etmezdin
o buz kütlesini her seferinde


yine de ben toplardım yerlerden kalbimin kırıklarını

suya benzerdin
musluktan damlardın mesela
ben uykuya dalmadan hemen önce
uykumu ******mek için...