ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul


sohbet, okey, tavla, chat
19 Mayıs 2024, Pazar 22:54   

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

En İyiler  Son Eklenenler       
sohbet forum basliklari  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler > Aşk ve Sevgi üstüne
forum sohbet oyun basliklari
   Hasretler Ayrılıkla Başlar....
 <<1...1213141516171819202122 23242526272829303132...41>>
Mesaj Ekle, sohbet ve oyun icin cagir
sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

IIIPearLIII

IIIPearLIII resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  1.Şub.2009 Pzr 16:48:01sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
fiogf49gjkf0d


 

Gözlerine Değdiğim Yerdedir Hayat ..
Ceylan bakışlı yetim bir sevdadır dağlarda. Nur`lar içinde uyuyan avcıya aşık tek yürek belki de… En tatlı sesidir imkansız bestelerin ve aşk için alınan her nefes dağ yollarında bir seherdir. Kısa vadeli ölgün bir hayata inat, doyasıya yaşamaktır tek arzusu.
Cesurdur ceylan bakışlı sevda, bir o kadar da yalnız. Avcının ellerinde sunulan ölüme aşıktır. Kim bilir kaç sevda canını bırakmıştır namlunun ucuna… Her göz göze gelişlerinde ölümü unutur, o gözlerde kaç kişinin kendini bulduğunu düşünür yetim ceylan. Dualar eder, vuslat zamanına adar tüm sevdalı gülleri. Tek silahı suskunluktur, haykırır sessizliğiyle ve onulmaz dertlere vurulur gönülden.
Kaçsa gidemez, gitse de bitemez bir sevdadır yürekte. Tatlı huzuruyla ne düşler emzirir ürperten karanlıklarda. Uzun düş seferlerine çıkarken gönül, gözlerinde kalan umutlarıyla uyur ceylan her gece. Usul usul güller kanar her nefeste ve imkansız bir dilek gerçek olur. Ceylanın gözlerinde bir kız vardır. Ay düşen saçları geceye uzanır. Ciğerine dolan sevda ve bedenindeki ruh yetim ceylandır. Lakin güzel bir kıza dönüşmüştür bedeni. Sabah uyandığında şaşırmıştır, ceylan bakışlı nazende bir sevda olur ve rüzgara bırakır özlemli saçlarını.
Sorar yürek:
- Bugün günlerden ne ?
- Sevda…
Günlerden sevdadır… Çılgın bir rüzgarla savrulur sararan yapraklar, suçlu değildir gözler birbirine değdiğinde. Sevdalı nağmelerle sarılır bedenler, son nefesini vermeye razıdır beste boylu ceylan bakışlı güzel. Namlunun ucundaki ölümü beklerken, hayatı yudumlar avcının avuç içlerinden. Zaman gibi sessizce sarılırlar birbirlerine, mutlulukla aydınlanır yüzleri. Lakin kısa sürer bu mutluluk, buz kesen ellerde tutulmayan bir yemindir, bir avuç küldür gönülde savrulan, yamalı bir sevdadır yaşanan ve bir mazidir nur içinde haykıran.
Sorar yine yürek:
- Bugün günlerden ne ?
- Sevda… Belki de veda… Zamansız bir elveda…

Sıcak bir Eylül akarken gözlerinden, gün sevdadır, gün vedadır… Tek suçludur Eylül, o çağırmıştır sevda sancılarını ve bitmeyecektir. Aralık kapıları kapanırken günlerin yüzüne, yeni merhabalar kucaklanır acımadan… Bunu sezer yürek ve kırılır aynalardaki gülümseyişe. Yalnız dillerde kraliçedir ceylan bakışlı sultan… Bir kez daha anlar ki aşk yoktur. Bir suret asılıdır yürekte, acıtan. Her nefeste yaşananın aslı yoktur.
Güller, sakınır sevdalı gülüşlere dokunmaya. Yaşanmayan avcı bir ömür vururken gözbebeklerine, üşür elleri beste boylu nazendenin… Yürek okunmamış bir kitaptır, hiç açılmadan rafa kaldırılır. Bilinmese de kıymeti, yıkılmaz bir sözle, gücenmez… Kırgındır Eylül`e lakin kızamaz bir türlü… Gecelerin deminde Eylül, bir parçasıdır sonbaharın ve sonbahar tebessüm eden sevdanın en tatlı mevsimidir.
Sırtındaki bıçaklarla yalnızlığın sağır yoluna devam eder sevda. Kendi gibi bir yürek yoktur. Sultanı olamamıştır, gökkuşağı dolayamamıştır beline, aşka aşık hasretlere sarılmıştır biçare. İhanetle süslenmiş ayrılıklara gülümser gamzeleri.
"Olsun" der "Olsun, zamanla unutulur."
Rüzgarla savrulup gider uzaklara ki zaten hiç yakın olmamıştır aşkın yakamozlu efsane mehtabına. Zaman dolmuştur. Gitmelere itilmiş yüreğini toplar ve hiç bitmeyen Eylül`e döner hazan. Geriye ne kalmıştır, sararmış yaprakların dışında…Yaralı bir kalpten arta kalan herşey anlamsızdır. Atılır, satılır, kıyılır, bomboştur şarkılar… Ne emeklerle göğe serilen yıldızlar saçlarına dökülmüştür. Göz pınarları çağlamış, yürek çöllenmiştir artık. Kesin dönüş yollarında deliliktir hala sevmek, dilindeki nakaratla haykıran yürek kendine varmak üzeredir.
Bilmez günlerden nedir…
Bir soru cevap bulur hazin hazin
- Ey sevda, söyle hayat nerdedir ?
"Hayat Gözlerine değdiğim yerdedir

 

Hep böyle çocuksu mu bakar senin gözlerin?
Hep böyle içinde uzak bir işik mi yanar?
Bakişlarinda beni dinlendiren bir şey var;
Kiyisindaymiş gibi en sakin denizlerin...
Bir yelkenliyim şimdi ben senin limaninda
Firtinalardan geldim sende dinleniyorum.
Bu huzur, bu sessizlik hiç bitmesin diyorum;
En eşsiz dakikalar sürsün senin yaninda...

Hiç yumma gözlerini, işigin eksilmesin,
Gündüzüm aydinligim, ipek böcegim benim!
Güz bahçemde açilmiş o son çiçegim benim!


Yorgun kalbim seninle elem nedir bilmesin;
Ayirma gözlerimden çocuksu gözlerini,
O sakin o yalansiz, o kuytu gözlerini...

 

sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

deprave

deprave resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  1.Şub.2009 Pzr 21:39:40sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
fiogf49gjkf0d

Düşünceler özgür..İnsan fikri,vicdanıyla hür olmalı..

        Hür doğmalı Hür ölmeli..

           Aşk nedir Meşk nedir öğrenmeli..

Kan kırmızı güllerden yarınlara sevgiyi örmeli..

    Nazım kadar memleketçi..

            Akif kadar vatansever..

              Necip fazıl kadar yenilikçi büyümeli..

Yani arkadaş..Şair doğup Şair ölmeli..

Tam gidiyorum derken,saçların dolanır ayaklarıma ve adını koyamadığım her göz yaşımın suçunu sana atarım.sefil bir yüreğin enkazından,son bir duvar daha yıkılır içimde.gittiğimde,tamamen yittiğimde,kim gelirse yüreğine,her bakışında gözlerinde benden kalanları yaşıyacak.bunca depremden sonra hala benden bir bakış kaldıysa bir kuytuda ,bırak asılı kalsın o duvarda.çünkü bendeki duvarların hepsi gözlerinin renginde.gökyüzü gibi,deniz gibi,özgürlük gibi,masmavi...

yürümek;
yürümeyenleri arkasında boş sokaklar gibi bırakarak,
havaları boydan boya yarıp ikiye
karanlığın gözüne bakarak yürümek..
yürümek;
dost omuzbaşlarını omuzlarının yanında duyup,
kelleni orta yere
yüreğini yumruklarının içine koyup yürümek ..
yürümek;

yolunda pusuya yattıklarını,
arkadan çelme attıklarını bilerek yürümek ..
yürümek;
yürekten gülerekten yürümek ...

                                                                 Nazım Hikmet..

Demiştim sana hatırlarsan..

   Önemli olan zamana bırakmak değil..Zamanla bırakmamaktır..

        Şimdi bana,geçen o zamanın..

                        Unutulmaz sancısı kalır.. 

Gittiğim eğer bensem,söyle bana kimden gittim..

                  Sende yoktum zaten ben,ben yine bende bittim..

 

 

 

                                                                                        

sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

deprave

deprave resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  2.Şub.2009 Pzt 12:52:19sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
fiogf49gjkf0d

Bir uzak sabah denizidir gittiğin kapı..

     Ellerinde rüzgarın taşınmaz çamurları var..

Kömürmüş soylarımı toplarken çürüyen yanlarımdan..

            İnan batmış şehirler gibi onarılmaz anılar..

       Gözlerinde unuttuğum o eski aciz miras..

Almaya gelsem soluğumda dalgın yosun kokusu..Biliyorum artık hiç bir gemi beni taşımaz..

    Ve yeniden büyür içimde mağrur bir zakkum gibi..

                               Terk edilmek korkusu..

İskelenin en ucundaki, en gıcırtılı tahtanın üstüne oturmuş, denizdeki nereye gittiklerini bilmediğim, bilmeyi de istemediğim parlak renkli balıklara bakıyorum. Bir süre izleyebiliyorum ancak onları, sadece bir yere kadar görebiliyorum, sonrası görünmüyor.
Nedense her düşüncemin arkasına bir olumsuzluk eki katılıyor bu günlerde... Devrik düşüncelerle pekiştiriyorum bu ruh halini. Düşüncelerimin bağlaçları yok, sırf kafiyeli olsun diye kurulmuş iki yabancı cümle gibi birbirinden kopuk ve anlamsızlar... Hava sıcak, su ılık, toprak soğuk, ben yanıyorum. Gitsem diyorum, şöyle yağmurları olan uzak bir yerlere...

Günahlar gözyaşlarında yıkanır, diyor birisi, yağmurlar kadar çok gözyaşları istiyorum o zaman diyorum içimden... ve eğer ağlayabilseydim ne yağmuru ne de küçük bir ağacın en küçük yaprağına düşen yağmur damlasının süzülüşünü bu kadar çok sevmezdim herhalde...
Gitsem diyorum, balıklarda gitti zaten.

Yıllardır tanıdığım, bana yabancı olan bu evin derin sessizliğinde aslında normal çıkan bütün seslere bile bile kulak verip, kendi kendimi bile bile korkutuyorum. Sonra korkuları susturmak için, kendi kendimi susturup sadece yüreğimi seslendiriyorum, çünkü duymak düşünmekten daha az üzüyor insanı.

Yüreğini ve beynini sırtlanmış, yükünden yorgun adamların halleri geliyor aklıma.

Herkes uyurken korkuyorum, sessizlikten, sessizliğimden... Gitsem diyorum acıları alıp, yalnızlığa sarılmaya..

Yıllardır bilip tanıdığın, yanlış şehirde, doğru otobüse binip, yanlış durakta indiğini fark ettiğinde yürümek zorunda kalmış gibi, geçte olsa gitsem diyorum...

Ve senden daha değersiz olan anlamsız şeylerin bekçiliğini bırakıp, ayağını acıtan ayakkabılara, sıcağa, fırtınaya rağmen ne varsa yakıp yıkıp ardına bakmadan yürümek gibi... Gitsem diyorum biraz, ölsem...

Aşkın bir yolu vardır her yaşta başka türlü geçilen..

             Aşkın bir yolu vardır her yaşta biraz gecikilen..

Gökyüzünde yalnız bir yıldız arar gözler gözlerim..

  Aşkın Kuzey Yıldızıdır bu yazları daha iyi görülen..

Ben,öteki,diğerleri ona doğru ilerler ilerlerim..Zamanla anlarsın bu bir yanılsama..Ölü şairlerin imgelerinden kalma..

                            Sen de değilsin o da değil..

         Kuzey yıldızı daha uzakta..

                   Yeniden yollara düşerler düşerim..

Bir şiir yaşatır her şeyi yaşamın anlamı solduğunda..

      Ben yoluma devam ederim bitmemiş bir şiirin ortasında..

         Darmadağınık imgeler,sözcükler ve kafiyeler..

                                   Yaşamsa yerli yerinde..

             Yerli yerinde herşey..

 

 

 

                                                                                        

sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

OErnestHemingwayO

OErnestHemingwayO resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  4.Şub.2009 Çar 21:26:42sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
fiogf49gjkf0d

Hemingway in Bir Hikayesinden Çağrışımlarla

Kadın ve adam oturuyorlardı
Uzakta beyaz dağlar vardı
Gara girmek üzereyken Barselona-Madrid treni

Kadın üzgündü, üzgündü, üzgündü
Adam düşündü, düşündü, düşündü
Aşkımız bitmesin isterim dedi

Biralar içildi ve başka içkiler
Kadın ve adam kederliydiler
Ne birleşiyor, ne ayrılıyor elleri

Neden, neden sönüp gider bir aşk
Acının silinmez tortusunu bırakarak
Onulmazca inciterek yürekleri

Kadın daha gerçek bir acıyla yaralıydı belki de
Tasalı bir sevecenlikle baktı erkeğine
Gözyaşları içinde gülümsedi

Kadın ve adam oturuyorlardı
Aralarında bir masa vardı
Ve hüznün aşılmaz engelleri

Ataol Behramoğlu

 

sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

deprave

deprave resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  5.Şub.2009 Per 13:20:08sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
fiogf49gjkf0d
fiogf49gjkf0d

Ne hoş deniz deniz dolaşmak düşünceler gibi başı boş..

     Versem kendimi bütün bütün bir yelkenli olup engine..

         Kansam bir an güzelliğine kuşlar gibi serseri ömrün..

Sevda bir ateş buldu sende,eğilip öptü seni..Artık kimse denizi bilmiyor..

                Saat onikiden sonra her içki şaraptır..

Yalnız günlerimden biri
1997 İstanbul
Hani herşeyi hisseden
Hani benim yarımdın sen
Yalan söyleyen de sen
Kızıyorsam sevgimdendir hep sevgimden
Şimdi artık git istersen
Sigaram, içkim bitkinim bitkin
Kaç gündür oruçtayım
Artık ağlamam lazım
Kaç gündür habersizim
Adaletin bumu senin
Şimdi hepten git istersen
Çok mu önemliydi sanki
Yalnızca bir öfkeydi
Öfkeydi
Bırakıp gittin sen beni
Merak eden bendim seni
Halimi hiç sordun mu ki
İşte sevgi işte sevda yağmur gibi sokaklarda
Korkuyorum bu gidişle
Sev dedin sevdim işte
İntikamsa aldın işte
Korkuyorym bu gidişle sonum olacaksın
Hadi canım hadi sende
Bu nasıl sevmekmiş böyle
Şimdi sensiz gecelerede
Acı veren bedenimle
İşte bir gece daha teslim oldu sabaha
Ne kadar daha sensiz
Şimdi burda yapa yalnız
Beni kime teslim ettin
İstesem çok kısada bulurdum seni
İlk 8 günü anlatamam
Sağa dön yatamam
Sola dön yatamam
Aklımdan seni atamam
Seni seviyorum
Bu kadar konuştuğuma göre
Çok şükür bugün uyku var gözlerimde
İstanbul u bulutlar sarıyor buni sardığı gibi
İstanbul kararıyor gönlüm gibi
Keşke burda olsaydın
Yani şımarsaydın hatta
11 Gündür alargada
Ve 11 gündür hiçbir olta atmadım tek bir balığa
Oysa bilirsin
Çok severim tutmayı
Tuta tuta tutulmayı öğrendim galiba
Hani herşeyi hisseden
Hani benim yarımdın sen
Yalan söylemek neden
Kızıyorsam sevgimdendir hep sevgimden
Şimdi arık git istersen
Sigaram içkim bitkinim bitkin
Kaç gündür oruçtayım
Artık ağlamam lazım

Eyy Sevgili..

Yanan yüreğimi bir kez olsun bilebilseydin..

Eyy Sevgili..

Senin için akan gözyaşları görebilseydin..

Eyy Sevgili..

Senin için yazdığım aşk dolu sözleri duyabilseydin..

Geceyi kaplayan sensizliğin için bir umut olup gelebilseydin..

Eyy Sevgili..

         İnan ki İnan..

             Varlığımın direği..

               Sensizliğin gözyaşı..

                  Çaresizliğin yangını..

Ve inan ki inan Sen Yoktun Sen Yoktun İnanki Sen Yoktun..

 

 

 

                                                                                        

sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

IIIPearLIII

IIIPearLIII resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  5.Şub.2009 Per 21:00:07sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
fiogf49gjkf0d
fiogf49gjkf0d

 

 

Yaşanan yıllar gösterdi ki;

Hayat bir tutam gülümseme ise üç tutam gözyaşıdır....

 

Hayattan ne öğrendim....

Sonsuz bir karanlığın içinden doğdum. Işığı gördüm, korktum. Ağladım.
Zamanla ışıkta yaşamayı öğrendim. Karanlığı gördüm, korktum.
Gün geldi sonsuz karanlığa uğurladım sevdiklerimi...
Ağladım.

Yaşamayı öğrendim.
Doğumun, hayatın bitmeye başladığı an olduğunu; aradaki bölümün, ölümden çalınan zamanlar olduğunu öğrendim.

Zamanı öğrendim.
Yarıştım onunla...
Zamanla yarışılmayacağını, zamanla barışılacağını, zamanla öğrendim...

İnsanı öğrendim.
Sonra insanların içinde iyiler ve kötüler olduğunu...
Sonra da her insanın içinde iyilik ve kötülük bulunduğunu öğrendim.

Sevmeyi öğrendim.
Sonra güvenmeyi...
Sonra da güvenin sevgiden daha kalıcı olduğunu, sevginin güvenin sağlam zemini üzerine kurulduğunu öğrendim.

İnsan tenini öğrendim.
Sonra tenin altında bir ruh bulunduğunu...
Sonra da ruhun aslında tenin üstünde olduğunu öğrendim.

Evreni öğrendim.
Sonra evreni aydınlatmanın yollarını öğrendim.
Sonunda evreni aydınlatabilmek için önce çevreni aydınlatabilmek gerektiğini öğrendim.

Ekmeği öğrendim.
Sonra barış için ekmeğin bolca üretilmesi gerektiğini...
Sonra da ekmeği hakça üleşmenin, bolca üretmek kadar önemli olduğunu öğrendim.

Okumayı öğrendim.
Kendime yazıyı öğrettim sonra...
Ve bir süre sonra yazı, kendimi öğretti bana...

Gitmeyi öğrendim.
Sonra dayanamayıp dönmeyi...
Daha da sonra kendime rağmen gitmeyi...

Dünyaya tek başına meydan okumayı öğrendim genç yaşta...
Sonra kalabalıklarla birlikte yürümek gerektiği fikrine vardım.
Sonra da asıl yürüyüşün kalabalıklara karşı olması gerektiğine aydım.

Düşünmeyi öğrendim.
Sonra kalıplar içinde düşünmeyi öğrendim.
Sonra sağlıklı düşünmenin kalıpları yıkarak düşünmek olduğunu öğrendim.

Namusun önemini öğrendim evde...
Sonra yoksundan namus beklemenin namussuzluk olduğunu; gerçek namusun, günah elinin altındayken, günaha el sürmemek olduğunu öğrendim.

Gerçeği öğrendim bir gün...
Ve gerçeğin acı olduğunu...
Sonra dozunda acının, yemeğe olduğu kadar hayata da lezzet kattığını öğrendim.

Her canlının ölümü tadacağını, ama sadece bazılarının hayatı tadacağını öğrendim...

 

 

 

Her Şey Şiirdir

Her şey şiirdir, uğultusu rüzgarın
Bir ırmağa usulcacık yağan kar
Her gece okunan bir dua çocuklukta
Gökyüzünde bölük bölük turnalar

Her şey şiirdir, sevinç ve kader
Dünyada olmak duygusu...
Kıyıda, ıssız kayalarda
Kendi başına ışıldayan su

Her şey şiirdir, şimdi, şu anda
Ak kağıt üstünde dolanan elim
Karşıki avluda salınan söğüt
Yandaki odada uyuyan bebeğim

Her şey şiirdir, çağrısı aşkın
Bahar toprağından yükselen tütsü
Umut ve acı, başlayan ve biten,
Yağmurun ve akıp giden hayatın türküsü

Her şey şiirdir ve bir gün belki
İlk aşkım, ilk göz ağrım şiir
Koynunda ona yazdığım mektuplar
Bir yerlerden çıkıp gelecektir...

                                           Ataol BEHRAMOĞLU

 

sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

IIIPearLIII

IIIPearLIII resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  6.Şub.2009 Cum 02:49:55sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
fiogf49gjkf0d

 

büyülü bir dokunuştur ömrümüze sevda
uçurum kenarında bize sunulan kanattır bazen

rastlaşmışsa iki gönül ve bir olmuşsa
aradaki mesafe erimeye mahkumdur
kalplerin sıcaklığıyla..

 

İçindeki umutlar olumsuzluklara inat her geçen gün artmışsa...
Çocuklugunun tatlı bir o kadar da çılgın günlerini her geçen saniyede daha çok özlemişsen...
Çığlıklarını kimsenin duymamasına karşın her gün bir önceki günden daha gür çığlıklar atmışsan...
Bilmedigin bir yerlerdeki bilmedigin bir kişiye bilmeden ümitler bağlamışsan...
Ağlatamadan dert anlatılmadığını bilmeden de bazı şeylerin anlatılacağını bilmişsen...
Varamadığın hayat sırrına çevrendekilere inat her geçen gün biraz daha yaklaşmışsan...
Efkar havuzunun kan damlaları her gün biraz daha artmışsa...
çok sevdiğin güllerin kokuları artık burnuna sıradan gelmişse...
Yıllardır baktığın o gül yüzünden her zamankinden çok kendini görmüşsen...
Fırlayan ok misali enerjini çevrendeki insanların iyiliği için harcamış ve sonunda haksız bulunmuşsan...
Kaldıramadığın hayat yükünü avuçlarınla yaradana sunup onunla için için dertleşmişsen...
Gittikçe uzaklaştığın doğumundan geriye dönüş olmayan bu yola çıkmanın acısını fazlasıyla hissetmeye başlamışsan bil ki bir yaş daha büyümüşsündür....

Herşey istedigimiz gibi olmasa da, hiçbir şey anne kucağı gibi emniyetli ve sıcak olmasa da, herşey bize inat kaderimize ters düşmeye çalışsada, hiçbir şey bizim onu anlamamıza inat bizi anlayamamışsa bil ki bir yaş daha yaşlanmışsındır...

Gökten inen meleklerin saflığı, dağdaki ceylanların asaleti, bir arının duru ve bir o kadar da saflığı, berrrak çakıl taşlı nehirin akıcılıgı, anne sütünün duruluğu hiç bir zaman üzerinden eksik olmasın...

Çektiğin acılara, kırıldığın günlere, ağladığın hatıralara yeni yaşının derman olması dileğiyle...
Yeni yaşının ve yaşlarının nereye kadar giderse gitsin sana her zaman mutluluk getirmesi dileğiyle...

 

 

Soğuk bir kış gününde

Bir ömür bahşedilmiş sana,

Hayatı bul ve yaşa;

Yaşa ki engin denizlerin,

Coşkun nehirlerin yüzleri gülsün,

Yusuf zindandan kurtulsun,

Yakub un gözleri görsün…

Çöz geçmişi sisli dünyanın felsefesini,

Mevlana nın dediği gibi

Bazen su bazen toprak ol,

Ama sakın hor görme garibi.

Ve aydınlıklar getir karanlıklara,

Halk aşkına,hak aşkına

Yaşa rüzgarın kanatlarında,

Yüreğinle katıl kavgaya.

Ve de unutma bir dostun var,

Uzakta sanma çok yakınında…


sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

deprave

deprave resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  6.Şub.2009 Cum 11:48:10sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
fiogf49gjkf0d

Bir gün yürürsen ardımdan..

     Adı önemsiz bir şehrin..Romana konu olmamamış sokaklarında misket oynayan çocuklarda gör beni..

         Minik ellerindeki oyun taşlarıyım..

 Yolcu çağıran muavinin sesinde duy beni..

Arka koltukta parası elinde genç kızın mahzun bakışıyım..

        Liseli kızın endamında sev beni..

Kitap arasında sakladığı delikanlı resmiyim..

Gözyaşlarım aydınlatıyor şehrimin karanlık sokaklarını.Ağır aksak yürüyorum hayatımın karelerinde..Kimi zaman düz yollarda sebepsizce yıkıldım , kimi zaman yıkılanları topladım yalnızlığı yavan dudaklarımla emerken..Hep gölgelerde yalnız başıma güneşin doğuşunu seyrettim..Bir yudum sevgiye tutunup kirlenmemiş umutlarımı düşledim.Sevdanın kollarında bir dirhem umut aradım durdum. Kuş tüyü yastıklarda delice yaşamak değildi benimkisi.; sadece yüreğimden akan kanlı gözyaşlarımı yüreğiyle silecek bir sevda . Çok muydu bu istediklerim onu da bilemiyorum.

Yorgun savaşcı gibi acıyı emdim dudaklarımla .. Herkesin gönül evinde bir acı yanıyordu biliyorum.. Benim de yanıyordu. Diğerlerinden tek farkı; bedenimde acımasızca kendi yüreğimi yakıyordum. Herkes kendisine umut yollarında sevda cicekleri ekerken, ben yüreğimi törpülüyordum yanık ağıtlarda. Yalnızlıklarda kendimi öldürüp umutlara gebe kalıyordum her sabah. Şafak ağarmadan bir bilinmezliğe yürüyordum ayaklarımı su birikintilerine çarpa çarpa. Tükettim umutlarımı yalnızlığın dar sokaklarında. Düştüm, yaralandım, yalnızlığa itildim. Ama her şeye inat umutsuzluğa pes etmedim. Diz çökmedim karanlığın arsız bedenine.. Hayallerimde büyüttüm içimdeki cocuğu. Karanlıklar üşüşse başıma, gözlerimdeki aydınlığı serdim duvarlara. Büyük mutlulukların peşinde değil; bir hayalin verdiği bir tutam sevgiyle yaşadım. Süslü cümlelerin zengin satırlarında değil; fakir yüreğimin umut dolu hecelerinde sevdim hayatı. Kavuşmayı değil, hep hasretin yolları gözetledim durdum. Bencil değildim hiçbir zaman. Yüreğimi ve bedenimi, sevgilinin bir günahı için yakmaya hazırdım. Avuç içlerimde paylaşılmayı bekleyen sevda kırıntılarıyla besledim umutlarımı. Sevgilinin gelme arzularında kaç kez yetim ceylanları emzirdim. Kaç kez umuda gebe kaldım. Oysa ben, umuda doğmamışken nasıl sevda memleketinde büyürdüm? Yaşayan ölüyken nasıl sevdaya gebe kalırdım ki? Kurak topraklara sevdayı ekecek gücüm yokken nasıl sevginin umut kokan başaklarını biçebilirdim?..Sorduğum sorulara yüreğimle verebileceğim cevabim bile yoktu. Sitemler, cevapsız sorular.

Heybemde zaman çeşmelerinden akan acılar ve gözlerime solan umutlar hep yan yanaydı.. Ne zaman vuslata yemin etsem hançer ışıldar göğsümün derinliklerinde Bu acının ve bu kederin suçlusu kimse değildi. Tek suçlu bendim, yüreğimdi. Hiçbir zaman kaderime isyan etmedim. Ama hep içimde dövdüm kendimi. Ruhumu, yangın rengi gecelerde kendim hançerledim. Sevdaya uzanan ellerimin ayrılıklarda kör bıçaklarla kesilmeden ben kestim .Ben yama vurdum kanayan yaralarıma. İçimdeki cocuğu kendim ağlattım, kendim sildim kanlı yaşlarımı. Karanlık duvarlara çarpılmadan yüreğim, ben kanattım yeni büyümüş hücrelerimi.. Kaç kez sakladım gözyaşlarımı kirpiklerimden..Kaç kez eledim yüreğimi acıların içinden...Ama hep umudun içinde sevdaya sürgün kaldım..Hep taşları yastık bilip gözyaşında esir kaldım. Sitemim kendimedir. Sitemim; ne bir insana ne de ( haşa ) Yaradan’ıma. Bu sitem kendimedir.

Yıldızlarım hep kavuşmaları andı yanık türkülerle..Yüreğimde beslediğim umut bülbülleri ise hep vuslatlara yandı..Kelimelerim mevsimlerin koynunda her gece gidenlere ağladı...Bu kadar sevmenin bedeli ayrılık olmamalıydı düşündüm hep ...Belki de bunu hak ettim ben. Şöyle bir söz vardır: “ İyiliği Yaradan’dan, kötülüğü nefsinden bileceksin “ .Demek ki ayrılıkları, hak etmediğim sevdaların suçu kendimde sabittir. Suçlu aramaya gerek yok. Suçlu yüreğim ve aldığım nefestir.

Her sabah ayrılıklarla uyandı gözlerim. Yarım kaldı sevmelerim. Hep sürgün hep ölgündü cümlelerim. Yaşamak için savaşmak gerekirdi. Ve kazanmak için mücadele. Oysa ben, hep yenik başladım sevdalara. Ya erken doğmuştum umuda ya da çok geç kalmıştım Cennet kokulu sevdalara..Hep yitik kalan bendim. Sevdalar, yalnızlığa kanatlanıp bir ben kaldım şehrin karanlık gölgelerinde. Gözlerim hiç kapanmadı sevgilinin gözlerine..Sevgiyi bu kadar isterken gönlüm hep hançerleri bal diye yüreğime almamalıydım diye düşündüm durdum..Hiçbir zaman sevgilinin elinden gelmedi hançerler; kendimin yaralı yüreğime sapladığım hançerdi bu sitemler..Benimkisi ruhumla hasbi hal işte...Benimkisi kendime sitemdir. Kanatan benim, kanayan ise yüreğim. Yaşarken yalnızlığın elinden darağaçlarından ölmektense , sevdanın avuçlarında sessizce solayım..Vuslatlarım açmayacaksa gönül bahçelerimde, ektiğim filizler yeşermeyecekse düşlerimde...Neye gerek ki geceyi karanlıkta yakmak ? Neye yarar ki ?

Acılarıma yama vurulmayacaksa elvedası toprağa, yüreğimi bedenimden söker giderim....Küskün bir kınalı çiçek gibi boynumu bükerim baharın koynuna.Boynumu büker, isyan kelimelerini yutkunurum içten ice. Büyüttüğüm sevda çiçeklerini gözyaşlarımla yakar sonsuzluğa kanatlarınım. Yıllar düşerken avuç içlerime, ruhumun dehlizlerinde acılarımı çekerim...Dedim ya ruhumun derinliklerinde yüreğimi altında isli kazanları kurup kaynatırım acılarımı...Güneşle bulutların arasına ıslak umutları asar, kuruması için delicesine beklerim Azrail in gelişini..Methiyeler düzerim Azrail Meleğine. Kendi mezarımı kendim kazar, kefensiz toprağa sarılırım..Hakketmediysem umudu ve mutluluğu, sessizce gitmesini bilirim bu şehirden..Ardımda mezar taşlarına kazılı bir ismim ve ayrılıklarda sürgün yemiş yürek miras kalır zamana. Kendine sitemle dolu bir hayata kırmızı kalemle çizik atar, sonsuzlukta yanar tüm cümlelerim. Şimdi kibritsiz tüm kelimeleri yakıp yüreğimdekileri susturmak.

Bir ömür düştü payıma..

   Tufan..

Çıldırmak için..

Düşler besledim gece gündüz dövüşmek için..

   Uçurumlar besledim düşmek için..!

Artık bulduğun her sevgi kırıntısına sımsıkı kenetlen,bırakma sakın,gitmesin;büyüdün artık iyi ört günlerinin üstünü..

                                     Üşütmesin..

 

 

                                                                                        

sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

LoveStory78

LoveStory78 resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  6.Şub.2009 Cum 20:47:34sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
fiogf49gjkf0d
Umutsuz Bir Şarkı

Çıkıp geliyor hayalin beni saran geceden.
Denize karıştırıyor inatçı yakınışını ırmak.

Terk edilmiş, gün batımındaki rıhtımlar gibi.
Ayrılık saati bu, ey terk edilmiş!

Yağıyor yüreğime soğuk taç yaprakları.
Ey yıkıntı uçurumu, vahşi mağarası kaza geçirenlerin.

Sende toplanır savaşlar ve uçuşlar.
Yükselir senden şarkı kuşlarının kanatları.

Bir uzaklık gibi yuttun her şeyi.
Deniz gibi, zaman gibi sende battı her şey!

Saldırı ve öpüşün mutlu saatiydi o.
Deniz feneri gibi parıldayan o esrime saati.

Uçuş korkusu, kör dalgıç öfkesi,
çalkantılı esrikliği aşkın, sende battı her şey!

Kanatlandı, yaralandı ruhum pusun çocukluğunda.
Kayıp keşif, sende battı her şey!

Sarıp sarmaladın acıyı, tutunuyorsun arzuya,
kendinden geçmişsin üzüntüyle, sende battı her şey!

İttim gölge duvarını geriye,
arzu ve eylemin ötesine, yürüdüm gittim.

Ah, ten, benim tenim, sevip yitirdiğim kadın,
seni çağırıyorum yaslı saatte, sana adıyorum şarkımı.

İçine aldın sonsuz sevecenliği bir fanus gibi
ve tuz buz etti seni sonsuz unutuluş.

Oradaydı adaların kara yalnızlığı,
orada sevda kadını, sardı kolların beni.

Susuzluk ve açlık vardı, meyveydin sen.
Acı ve yıkıntı vardı, mucizeydin sen.

Ah kadın, bilmem nasıl erittin beni
ruhumun toprağında, kollarının arasında!

Ne korkunç ve ne kısa oldu sana olan tutkum!
Ne zorlu ve ne esrik, ne gergin ve ne aç.

Öpücükler mezarlığı, sönmedi hâlâ yangını mezarlarının
yanar hâlâ kuşların gagaladığı verimli dalların.

Ey ısırılmış ağız, ey öpülmüş organlar,
ey aç dişler, ey sarmalanan bedenler.

Ey umut ve çabanın çılgın bağlanışı,
içinde kaynaşıp umutsuzlandığımız.

Ve sevecenlik, su ve toz kadar hafif,
başlar sözcük belli belirsiz dudaklar arasında.

Yazgımdı bu içinde geçti özlem yolculuğum
ve orada yıkıldı özlemim, sende battı her şey!

Ey yıkıntı uçurumu, içine düştü her şey,
çekmediğin hangi üzüntü kaldı, hangi dalgalar kaldı
seni yutmayan.

Yine de seslendin, şarkı söyledin dalgalardan dalgalara.
Dikilip bir gemici gibi pruvasında geminin.

Çiçek açarsın şarkılarla hâlâ, hâlâ kırılırsın akıntılarda.
Ey yıkıntı uçurumu, açık ve acı kuyu.

Solgun kör dalgıç, derinliklerin bahtsızı,
kayıp kaşif, sende battı her şey!

Ayrılık saati bu, hoyrat, bu gibi saat.
Gecenin tüm zaman çizelgelerine işaretlendiği an.

Sarar kıyıyı hışırdayan kuşağı denizin.
Yükselir soğuk yıldızlar, göç eder kara kuşlar.

Terk edilmiş, günbatımındaki rıhtımlar gibi.
Titrek bir gölge kaldı ellerimde oynaşan.

Ah, her şeyden uzak. Her şeyden uzak.

Ayrılık saati bu. Ey terk edilmiş!

Pablo Neruda
sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

deprave

deprave resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  6.Şub.2009 Cum 21:55:25sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
fiogf49gjkf0d
fiogf49gjkf0d

Sen..İçindeki mutluluğu..

      Yüreğindeki sevdayı..

           Tenindeki ıslaklığı Sakın kaybetme..

Hüzünlerin ve acıların daha fazlası gelse de,kahırların ağıtları sel olup aksada bedeninden..

    Yaşadıklarına inat..

Seni seven birinin olduğunu hatırlayıp gülümse olmaz mı..

     Çünki doğduğun bugün..Doğum günün senin..

Doğum günü..Bir gün..Özel Bir Gün..Hayata ilk merhaba günü..Ailemin sevinçli bir günü..Öylesine deyip geçiremediğim bir gün..İnsan her yeni yaşına girdiği zaman..Yeni yeni yaşıma girdiğim zaman anlıyorum ki doğum günü özel bir gün..Yeniden doğuşun,yeniden alınmış kararların günü..Kendini yenilemenin yeni kapıların açılması gerektiğine inandığın gün..

     Yani Büyüdüğüm Gün..

Bugün çocukluğumun doğum günü..

Birazdan bir kapı açılacak ilk duyacağım olacak ağlamaklı kahkahalar,arınırken zedelenmiş yıllar,çocukların elleriyle sarılacak yaralar,bir daha ki doğum günüme kadar..

İçimdeki umutlar olumsuzluklara inat her geçen gün artmışsa...
Çocuklugumun tatlı bir o kadar da çılgın günlerini her geçen saniyede daha çok özlemişsem...
Çığlıklarımı kimsenin duymamasına karşın her gün bir önceki günden daha gür çığlıklar atmışsam...
Bilmedigim bir yerlerdeki bilmedigim bir kişiye bilmeden ümitler bağlamışsam...
Ağlatamadan dert anlatılmadığını bilmeden de bazı şeylerin anlatılacağını bilmişsem...
Varamadığım hayat sırrına çevrendekilere inat her geçen gün biraz daha yaklaşmışsam...
Efkar havuzumun kan damlaları her gün biraz daha artmışsa...
çok sevdiğim güllerin kokuları artık burnuma sıradan gelmişse...
Yıllardır baktığım o gül yüzünden her zamankinden çok kendimi görmüşsem...
Fırlayan ok misali enerjimi çevremdeki insanların iyiliği için harcamış ve sonunda haksız bulunmuşsam...
Kaldıramadığım hayat yükünü avuçlarımla yaradana sunup onunla için için dertleşmişsem...
Gittikçe uzaklaştığım doğumumdan geriye dönüş olmayan bu yola çıkmanın acısını fazlasıyla hissetmeye başlamışsam bil ki bir yaş daha büyümüşümdür....

Herşey istedigimiz gibi olmasa da, hiçbir şey anne kucağı gibi emniyetli ve sıcak olmasa da, herşey bize inat kaderimize ters düşmeye çalışsada, hiçbir şey bizim onu anlamamıza inat bizi anlayamamışsa bilirim ki bir yaş daha yaşlanmışımdır...

Gökten inen meleklerin saflığı, dağdaki ceylanların asaleti, bir arının duru ve bir o kadar da saflığı, berrrak çakıl taşlı nehirin akıcılıgı, anne sütünün duruluğu hiç bir zaman üzerimden eksik olmasın...

Çektiğim acılara, kırıldığım günlere, ağladığım hatıralara yeni yaşımın derman olması dileğiyle...
Yeni yaşımın ve yaşlarımın nereye kadar giderse gitsin bana her zaman mutluluk getirmesi dileğiyle...

Güneşli değildir hep gönül bahçem..

   Yıldırımlar düşer..

       Şimşekler çakar ara sıra..

Umut çiçekleri ekerim tekrar..Açsınlar diye gelecek bahara..

 

 

                                                                                        

CC sohbet icin buraya
 <<1...1213141516171819202122 23242526272829303132...41>>
Mesaj Ekle, arkadaş oyun sohbet icin cagir