ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum
Kurallarını mutlaka okuyunuz...
IIIPearLIII> Forum Mesajları | | IIIPearLIII'e ait Toplam 6556 Forum Mesajı var
|
|
IIIPearLIII
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Sanat ve Felsefe >Sunay Akın Kimdir ?> 6.Mar.2009 Cum 00:24:14 | | fiogf49gjkf0d
Cemal Süreya I Buzdağına çarptın mı bilmiyorum ama Titanik gibi oldu batışın bir sen vardın çünkü şiirin dört bacalı şairi
Dalgaların kıyıya vurduğu eşyalarını toplama telaşında imgenin derin sularına nefesleri yetmeyen lodosçular
Bir gemi gibi batmak yakışırdı sonuna filikaya biniş sırasına benzeyen yaşantının: - Önce çocuklar ve kadınlar
II Gülcemal vapurunu hiç görmedim ama tanıdığım Cemal gül idi... |
|
Sunay Akın |
| |
IIIPearLIII
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >IIIX...RuHuMuN DaLGaLaRı...XIII> 5.Mar.2009 Per 14:40:22 | | fiogf49gjkf0d
Ne zaman gözyaşın yağsa yüzüne Güneşin nefesi değse sesine Seni ben.... Sayrılı bir mıh gibi Yüreğime saplarım... Sonra ceplerime doldurup anıları Yaramaz bir çocuk gibi Kaçarım...
“tartıda melek gibi olmak melek olmaktan ağır basar…” Sırf bu yüzden gitmeliyim…
Yaralamazsan Sevemem Seni
“tartıda melek gibi olmak melek olmaktan ağır basar…”
Kalbinin yıkıntıları arasında eşelemektesin toprağı, bir tohum aramaktasın içinden can özü çekilmemiş, bir umut aramaktasın azda olsa üstüne mavinin kokusu sinmiş. Tırnak aralarında cam kırıkları, yürek uçlarında aşk kesikleri var ve gölgesinden bile koyu bir kan yaşam ışığının pınarlarından, gözlerinden sızmakta…
Ve ben…Ve ben bilmekteyim… Doru kısrakların kalbini bile çat diye ortadan çatlatacak kadar körüklü bir hırsla bilmekteyim. Bu arayışın bu çırpınışın tek anının bile kendin için olmadığını, iç terazinin sen olan kefesinin hep havada kaldığını, karşıda sevilen varken ne koyulur ki ona denk olsun diyip tepeden tırnağa ruhunu kendinden soyup aşka en yakışan elbise sevgilidir diyerek beni bir libas gibi üstüne giydiğini bilmekteyim.
Sen, zamanın kırık bir anında karşıma koyulan yüreği bal oğulu bir ayna, nergisi kendine aşık eden durgun göl yüzü… Geceye çalan gözleriyle ruhum aynadan hareli bir güneş gibi bana bakmakta, giden sevilenler ardında eğilen başım bir Ağrı, bir Nemrut olup yansımakta. Gördüklerimin ben olduğumu ince bir sızı gibi sayıklasa da hala beynim, kalbim ah kalbim gerçeği bir tokat gibi suratıma çarpmakta. Gördüğüm sendeki beni başka yüzlerde bir hazine arar gibi aramaktayım.
Kendimce kılıflara sokuyorum gidişimi, kendimce yoğuruyorum. Anlayacağın kilden bir yığın var önümde ve ben mermerden heykeller hayali kuruyorum. Gitmek ne denli zorsa senden, sende sevmek o denli kolay. Günlük bir işi yapar gibi, uyur gibi yahut uyanır gibi bir ömür bir ömre adaklanır mı?
Ne kadar anlatsam da gitmelerin zorluğunu bilemezsin ki… Sen hiç gitmemişsin ki… Terk edilen olmak varken, terkeden aşktan cayan olmamışsın ki.
Sana sağılmış yaraların kabukları kalmış, sen yinede o mutlu olsun demişsin. Hep gidenlerin kapısında kalmış aslın, sen suretinle yanmışsın…
Yine de gitmeliyim artık. Ellerinde yeniden doğmuşken hayata örseleyecek bir yürek bulmalıyım yeni tenimi ve sonu bahara çıkmayan bir çıkmaz sokak olmalı aşk.
Gitmezsem ahı siner omuzlarıma tüm gidenlerin… Gitmezsem fıtratı bozulur yalancı aşk yeminlerinin… Gitmezsem sonu gerçeğe varır masalsı düşlerimin…
Sırf bu yüzden gitmeliyim… Senin büyük yüreğine rağmen bu aşka ve bize yazık etmeliyim.
Dünyada Dünyada bir yerdeyim ben Yol kenarlarındaki su birikintilerindeyim Yerim yurdum yoktur benim Yarim yurdum yoktur benim Sadece gökyüzüne göreyim...
Uzak yerler çeker beni İsterim ki gemilerle gideyim Bugün burda şarkılar söylerim Ben kendime şarkılar söylerim Ama yarın hiçbir yerdeyim...
Aşk, özgürlük düşü yetmez; özgürlüğün kendisi, hala yetmez; Hayatın kendisi, ve en sonunda giderken oradan, hayattan her şeye bedel, küçük, mütevazi, o en anlamlı tebessüm sizin olsun… Elbette mümkün değil ama, her şey gönlünüzce olsun… …
Neden olmasın?...
Kazim Koyuncu (11.05.2004)
| |
IIIPearLIII
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Sanat ve Felsefe >Cemal Süreya Kimdir ?> 5.Mar.2009 Per 11:02:59 | | fiogf49gjkf0d
ÖNCELEYİN
Önce bir ellerin vardı yaşnızlığımla benim aramda Sonra birden kapılar açılıverdi ardına kadar... Sonra yüzün onun ardından gözlerin dudakların Sonra her şey çıkıp geldi...
Bir korkusuzluk aldı yürüdü çevremizde Sen çıkardın utancını duvara astın... Ben masanın üstüne kodum kuralları Her şey işte böyle oldu önce...
1954 Cemal SÜREYA (Üvercinka)
TEK YASAK
Özgürlüğün geldiği gün O gün ölmek yasak!
| |
IIIPearLIII
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >ChatCity Dedikoduları >DinLediğiniz Parçadan bir parçacık bölüm :*> 5.Mar.2009 Per 10:51:45 | | fiogf49gjkf0d
At, savur at sevdayı bir yere fırlat Bitti sayıp acıyı kaldır öyle yat Sor, herkese sor acılar unutuluyor Ağlayınca gözlerinden silinmiyor Aşk her defasında bak bulunuyor Bırakırım zamanı öyle biraz da Sen olmadan da yine geçer nasılsa Hatırla bunları sakın unutma Diyordun ama o zaman gülüyordun Yanımdaydın, canımdaydın Şimdi nasıl geçer bu ömür?
Büyük İnsan & Gökhan Türkmen
| |
IIIPearLIII
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Müzik, Vido Klip, Playlist, Konser >Amatör parçalar> 5.Mar.2009 Per 00:50:57 | | fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d
Büyük İnsan & Gökhan Türkmen
At, savur at sevdayı bir yere fırlat Bitti sayıp acıyı kaldır öyle yat Sor, herkese sor acılar unutuluyor Ağlayınca gözlerinden silinmiyor Aşk her defasında bak bulunuyor Bırakırım zamanı öyle biraz da Sen olmadan da yine geçer nasılsa Hatırla bunları sakın unutma Diyordun ama o zaman gülüyordun Yanımdaydın, canımdaydın Şimdi nasıl geçer bu ömür?
Susma söyle nasıl yaşar böyle insan! Susma konuş, hadi anlat büyük insan! Söyle bir aşk mı çare olurdu zaman mı ? Böyle kaldırıp atardık ya sevdayı!
Susma söyle nasıl yapar bunu insan? Susma nasıldı anlat hadi ayrılırsam! Söyle hayat mı çare bulurdu kendin mi? Böyle büyük aşklar böyle mi biterdi?
At, silip at aşkları bir yere fırlat Bitti say ki derdini kaldır öyle yat Sor, ne olur sor sen benden ayrılırsan Ne olur düşümde bir ömrü durdursan Aşk her defasında bende ararsam Bırakırım kendimi öyle biraz da Sen olmadan da ben yaşarım nasılsa Hatırla bunları sakın unutma Diyordun ama o zaman gülüyordun Yanımdaydın, canımdaydın Şimdi nasıl geçer bu ömür?
Susma söyle nasıl yaşar böyle insan! Susma konuş hadi anlat büyük insan! Söyle bir aşk mı çare olurdu zaman mı böyle? Kaldırıp atardık ya sevdayı!
Susma söyle nasıl yapar bunu insan Susma nasıldır anlat hadi ayrılırsam Söyle hayat mı çare bulurdu kendin mi böyle Büyük aşklar böyle mi biterdi
Susma hani aşk insanı zaten bulurdu? Susma hani yıllar aşka çare olurdu? Söyle yıllar mı daha hızlı bir kurşun mu? Böyle sensiz her gün biraz yokoluşum mu?
(dinle)
| |
IIIPearLIII
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >ONE MAD PERSON (MELTEME) ÖZEL> 5.Mar.2009 Per 00:14:46 | | fiogf49gjkf0d
Ah, küçücük gemi, sulara attın şimdi kendini, delisin
Ah, yakarlar seni, dönmezsin bir daha geri, delisin
Ah, deniz olayım, tuzumu rüzgârda savurayım, deliyim
Ah, ne yelken ne yel, köpüklerde kaybolayım, deliyim
Kime sorsam dönüşüm yok Nereye gitsem mavi
Yelkenimde deli rüzgâr Her yanım tuz, deliyim
Ah, peşimde rüzgâr, ne yağmurlar dost ne bir kıyı var, deliyim
Ah, düşlerim kaldı, yalnızım düşlerim kaldı, deliyim
Ah, yaralı kalbim, sönüp gidecek yaralı kalbim, delisin
Ah, küçücük gemi, dönmezsin bir daha geri, delisin
Kime sorsam dönüşüm yok Her gemi biraz deniz...
| |
IIIPearLIII
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >ONE MAD PERSON (MELTEME) ÖZEL> 5.Mar.2009 Per 00:04:20 | | fiogf49gjkf0d Ben hayaller kurarım Deprem olur...yıkılırım İçimde yalpalar yüreğim...dağılırım
Ben hayaller kurarım Fırtına-boran olur...savrulurum İçin için yanar ruhum...kor olurum
Ben hayaller kurarım Yeri gelir...terkedişimle toz kaldırırım Yeri gelir...her yanım aşk kokarım
Ben hayaller kurarım; Bir yanım hep eksik kalırım...
| |
IIIPearLIII
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >ONE MAD PERSON (MELTEME) ÖZEL> 5.Mar.2009 Per 00:01:22 | | fiogf49gjkf0d
Malzemesi tükenen bir fabrikadır aslında aşk..
Umudunu kaybetbeyenler malzemesi aşkın.. Sevilmek,.. Temiz bi sayfada yaralı bulunmak gibi.. Aslında herşey lekeli bi yerde.. her satırda.. Fakat aşk rolunu temiz bi sayfada oynar.. Aslını bilmeden.. Aslını anlamak imkansız..
Masum bi gülümseme taşır hep.. ama sahte.. Ama.. En basiti bi aşka merhaba.. Leylanın mecnuna ilk gülüşü.. İmkanı olsa aşktan korunmazmıydı insan.. Sevmek,..sonrası yıllanmış bi şarap tazeliği.. Adından daha uzunsun aşk.. Acınsa bildiğimden daha acı..
miladını çok zaman önce doldurmuş bi kaç satır..
| |
IIIPearLIII
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >IIIX...RuHuMuN DaLGaLaRı...XIII> 4.Mar.2009 Çar 23:47:40 | | fiogf49gjkf0d
Hep daha çok boşvermiş göründüm,daha çok endişelenerek
Daha çok alay ettim kendimle, hayatla… Hep tutarak kendimi, hiç ağlamadım Daha çok gülümsedim, çok kızgındım oysa Daha cesur göründüm, korkudan ölüyordum oysa Daha güçlü gibi göründüm, aklımı kaybetmeye yakınken düşünüp durmaktan Panikten sağa sola koşacak gibiyken, oturdum sakin sakin Ve gülümsedim bilmişcesine… Hiç bir şeyi bilmeden...
Sarılmak istiyordum birine, hiç kimse bana sarılmadı diye… Sarılmadım kimseye ama, hiç kimse sarılmadı diye bana Kafamda bir yerlerde, beyaz koridorlarda gölgeler arasında, Koşarken ben deli gibi, soluk soluğa kovalıyordu yalnızlığım beni, Her an yakalayacak gibi…
Sevmek istedim, sevmedim, kendimi çıkarırım diye açığa Her şey önemsiz oldu benim için, kendim bile… Hep öyle sandılar, gördükleri gibi yani Ama yanıldılar, değildim göründüğüm gibi Hep rol yaptım, her gün ayrı maske taktım Korktum herşeyden, hiç göstermedim kendimi Oradaydım esasında ama gerçek şuydu, Kimsenin bilmediği biriydim ...
Hep açıksözlüymüşüm gibi davrandım Aklımdan geçenleri asla söylemedim oysa Hep oyunu izledim, hiç müdahale etmedim Karışmadım Ama zannettiler ki, oynadım Oysa ben hiç dahil etmedim kendimi oyuna
Aklımdan siyah geçerken, beyaz dedim Siyah deseydim olmazdı, uğraşırdınız benle Ben uğraşmak istemedim sizinle Dahil olmak istemedim oyuna Beyaz dedim ve gizlendim Bilmediniz
Demezdim hiç düşündüklerimi, hissettiklerimi Denmezdi, ayıp olurdu nedense… Kırılırdınız Güya yakındık ya biz birbirimize, korkunç mesafelerle Ama anlatılmazdı, ayıp olurdu Kral çıplak hesabı… Tercihen ikiyüzlülük modaydı Çıkmaz sokaklara aşinaydık ya biz El mahkum gülümserken, gözlerimiz donuktu Hep aynı devam ederdi bu oyun, kısır döngü…
Herkes çok iyi bilirken beni Giderek daha bir gizledim kendimi Anlatılamaz haldeydi tüm bu hesaplar Anlatmayı denediysem de önceleri Geri çekildim yenik, manzara iç açıcı değildi… Her şey yolunda gibi görünürken Her gün duyar oldum çekip gitme, kaybolma özlemini… Kimsenin bilmediği, tanımadığı bir yerde Bir yabancı olabilmek yegane dileğimdi...
Her şeyi kimse istemedi bilmek Kimse istemedi duymak Sözlere dökülmesi sakıncalılar listesi uzar giderdi Sustum; içimde bir yerlerde gölgesi bol serin odalarımda kapanan kapıları sayarak… Hep yalnız kalırdım hiç şikayet etmezdim değil mi Taş duvarlar gibiydim değil mi Yine de yosun tutardım çok ender de olsa ağladığım için
Ve hikaye buydu… Bir kale sandıkları şey öyle görünse de bir kale gibi, kumdandı aslında evet, sadece kumdan, ama bilmediler, anlamadılar ve yanıldılar… Hem de çok...
| |
IIIPearLIII
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >ONE MAD PERSON (MELTEME) ÖZEL> 4.Mar.2009 Çar 23:34:32 | | fiogf49gjkf0d
Gök yolu sokaklarında kentin, mevsimlerden güz Sönük lambalar gizliyor, deniz rengi gözlerini Merdivenlerinde yolcular peronların, Ertelenmiş buluşmalar getiriyor trenler İstasyonlarını geçiyoruz bir bir çizgil kentlerin Tere boğulmuş at sırtında gibi - erken - Kırkında kadınların kösnül trajedileri sokaklarda İstasyonlarını geçiyoruz bir bir kuşatılmış semtlerin...
Eski giysiler karşılıyor Son tangoda takılı kalmış yüzleri Atlı tramvaylar geçiyor tarih köprülerinden Birlikte sürüyoruz yorgun izini dansların Eğilen gökdelenleri utancın Gülüyor sevi taşıyla örülü eski yapılar Ağaçlar ağlıyor dal ucunda ve de tanrılar Boşalması bu yağmur bulutlarının Gülüyor sevi taşıyla örülü eski yapılar...
Ey kent uzaksın kocamış çınarlar görkeminden Kavrulurken güneş acında karanlıkların Kerbelalar çiziyorsun ortasında suların Tulumbacılar çıkarıyor yangınları, çerçevelerden fırlayıp Koca kent haraca kesiliyor Kerbelalar çiziliyor ortasında suların...
Tiner kokluyor çocuklar , köprü altlarında, renkleri uçuk Kaldırımlara uzanmış küçük dilenciler Çiğneniyor sivri topuklarında rüküş kadınların Gök yolu sokaklarında kentin mevsimlerden ilk yaz Mecnunlar yiterken menevişinde çelik rayların Kapatma dolsun gözlerine teni eski aşk şarkılarının Sönük lambalar gizliyor deniz rengi gözlerini Ay doluyor içimize, içimiz yakamoz aynası İstasyonlarını geçiyoruz bir bir kuşatılmış semtlerin Kiraz bahçeleri üzgün, frezyalar ve papatyalar Yitik kentler büyütüyor yalnızlığımız Sönük lambalar gölgesinde deniz rengi gözlerin...
Hüzzam bir hasret şarkısıdır eski İstanbul uykusunda -Senden hatıra kalan bir sarı saçtı-
| |
| |