ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum
Kurallarını mutlaka okuyunuz...
|
VINNER
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 22.Mar.2008 Cmt 08:58:22 |
| fiogf49gjkf0d
Sensiz yaralıdır zaman, yıllar yaralı Sararır içimde hüznün, ömrüm sararır Belki kavuşamam sana, ölüm de gelir Bulutlara yazdım seni, yağmur yüreklim | |
xJULIETx
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 27.Mar.2008 Per 18:51:29 |
| fiogf49gjkf0d YENİLDİM İŞTE EY HAYAT...KIRGINIM!
SEVGİ YAĞMURUNDAN YÜREĞİNE BİR DAMLA DÜŞÜRMEYİ BİLENLERE
| |
xJULIETx
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 28.Mar.2008 Cum 06:45:32 |
| fiogf49gjkf0d
SÖYLEDİĞİNİ YAPTIM
Geceme dolan yalnızlığımda, çoğalan kelimeler kadar anlamsızım... bundan böyle hayatım; neresinden bakarsam bakayım, boş ve saçma yönsüz ve yolsuz sakin ve akışkan duru ve çamurlu... isyan etme! karşı çıkma boşuna "istediğim bu değildi"deme sakın SÖYLEDİĞİNİ YAPTIM!... keşke gideceğim yolculukların adresini bilsem... neresi olduğunu önceden kestirebilsem... öyle çok, öyle çok istiyorum ki çekip gitmeyi... Şairin dediği gibi; "Biliyorsun ben hangi şehirdeysem yalnızlığın başkenti orası bir de sevgili çocuk, biliyorsun kişi tutkularıyla yalnızlığını adlandırıyor o kadar." Sen yeter ki içimden düş artık, düşlerimden çık... Seni deli bir hasret gibi, seni tutamsız bir nefes gibi, seni gökkuşağını görüp gülümsemek gibi, tatlı, naif, acısız, buruk, yine de sevgili unutmak istiyorum... SÖYLEDİĞİNİ YAPTIM! zamana karşı kürek çekmiyorum ne zamandır... zamana karşı; hayâl, umut, gelecek kaygılarıyla yarışmıyorum... bekliyorum, bırakıyorum dalgalar ayaklarıma ulaşsın... geceme susan gözlerine inat, uyumaya çalışıyorum sol yanım boş, sağ yanım yalnızlık senle yaşamayı belki beceremedim ama sensiz yaşamaya alışıyorum...
SEVGİ YAĞMURUNDAN YÜREĞİNE BİR DAMLA DÜŞÜRMEYİ BİLENLERE
| |
VINNER
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 30.Mar.2008 Pzr 00:21:31 |
| fiogf49gjkf0d Her nefes alışımda Ciğerlerime özlemini çekiyorum Her sigara yakışımda Hasretinin kor ateşinde bende yanıyorum Anla artık; Sensiz gecen her bir anda Gözlerindeki ışıktan yoksun her karanlıkta Yüreğim sızlıyor içten içe Ve canım acıyor...
Duvarlar pembe düşlerime el koymuşsa Yalnızlık son restini çekip kalbimi rehin almışsa Sana koşan ayaklarıma kör zincirler vurulmuşsa Anla işte; Düşündükçe yokluğunu, andıkça ismini Hasretine sarılıp hatırladıkça o masum gözlerini Yüreğim ağlıyor içten içe Ve canım acıyor...
Gece yarısı yokluğunun kâbuslarından korkuyla uyanıyorsam Yetim kalmışçasına Düşlerimin ortasında sadece sana ağlıyorsam Anla işte; Ağladıkça hasretine, gözyaşlarım süzüldükçe toprağa Bir gün sensiz bitip bir sayfa daha ekliyorsam yalnızlığıma Yüreğim sızlıyor içten içe Ve canım acıyor...
Bastığım her kaldırımda senden bir şeyler ararken Şehrin tam ortasında dizlerim artık yorgun düşüyorsa Sensizliğin içinde ruhum yavaş yavaş kayboluyorsa Anla artık; Şehrin her ışığında hatırladıkça gözbebeklerini Anımsadıkça son gidişini Yüreğim sızlıyor içten içe Ve canım acıyor...
| |
xJULIETx
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 30.Mar.2008 Pzr 06:56:29 |
| fiogf49gjkf0d SANAL AŞKIM
Buz gibi bir ekranda sıcak bir merhabaydın sen. En gerçekten daha gerçektin. Rotasını, klavyeye dokunan parmaklarımızın çizdiği yolculukta ayni durakta karşılaştık biz.
Sıcacık bir merhabaydın sen buz bir ekranda. Yalnızdık, yolu yok yalnızdık. Bir şekilde yalnız. Gerçek yasam içindeki sanallığımızdan kaçıp, sanal yasamdaki gerçekliğe soyunmamış mıydık cebimizdeki yalnızlık ağırlaşınca. Sonra çıplaklığımıza kelimelerimizi giyinmemiş miydik! Açıp tüm gizlerimizin önünü, istediğimizce özgür, dilediğimizce deli, yaşayamadığımızca çocuk, inandığımızca kendimiz, nasıl aktık birbirimize zaman içinde, kol bulmuş nehirler gibi.
Söylenememiş biriktirdiklerimizi, kırılmış umutlarımızı, bedeli ödenmiş vakitlerimizin bıraktığı fermanı, yitirdiklerimizi sormadık mı, anlatmadık mı birbirimize güvenerek! En gülünmeyecek şeylere bile gülmedik mi çocuklar gibi bir masalın içinde kahkahalarla, haytaca, tüm günün ciddiliğini fırlatıp bir kenara!
Olabildiğimizce özgür, kırabildiğimizce rahat, umursamazca kati, tüm öfkemizle, yığılan isyanlarımızın hırsını çıkarmadık mı birbirimizden, başka bir hayattan toplayıp getirdiğimiz nefretlerimizle sessiz harflerde avaz avaz bağırmadık mı!
Vurgulardaki samimiyete sığınıp, bir dost göğsü hasretiyle kelimelerimize yaslanmadık mı, sarılmadık mı birbirimize soğuk gecelerin siyah yalnızlığında, ağlamadık mı harf harf!...
Yağmuru yağdırdık birlikte, güneşi doğdurduk, ayrı mevsimlerde ayni mevsimin soğuğunda üşüdük, sıcağında ısındık, paylaştık biz.
Herhangi bir günün yorgun aksamında dudağımıza değmeyen bir fincan kahvenin tadını bildik, birbirimizin sigarasını yaktık, ayrı koltuklarda yan yana oturduk, paylaştık biz. Dost ziyaretlerine gittik, alışveriş yaptık, saatleri durmuş zamanlarda sokaklarda gezdik, bilmediğimiz şehirlerin uykusuz evlerinde uyuduk, uyandık birbirimize rüyalarımızı anlattık, paylaştık biz.
En gerçekten daha gerçektik. Kelimeler yetersiz kaldığında ekranı bir kağıt parçası gibi buruşturup bir kenara atmayı, daha yakında olabilmeyi de istedik. Ama...
SEVGİ YAĞMURUNDAN YÜREĞİNE BİR DAMLA DÜŞÜRMEYİ BİLENLERE
| |
xJULIETx
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 30.Mar.2008 Pzr 08:00:13 |
| fiogf49gjkf0d SANAL
Seninle bir ilkbahar yağmurunda ıslanmadım aslında ve gözlerinin içine hiç bakmadım.. Hiç kol kola gezmedik yalnız yürüdüğüm bu yerlerin Sessiz kaldırımlarında… ve hiç dokunmadım saçlarına usulca Beraber bir bardak çay bile içmedik ve nefesini hiç mi hiç hissetmedim Ama ben sana aşık oldum ! Bütün çirkinliği ve güzelliği içinde saklamasını bilen
Bu sırlı camda…
Kimsin nesin bile bilmiyorum… Beni sana çeken şey ne Platonik bile değilsin Hatta seni hiç tanımıyorum bile Nedir beni sana çeken şey Hayır böyle bir esaret olamaz Bu aşk bile olamaz Çözemiyorum Çıkamıyorum içinden…
SEVGİ YAĞMURUNDAN YÜREĞİNE BİR DAMLA DÜŞÜRMEYİ BİLENLERE
| |
xJULIETx
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 30.Mar.2008 Pzr 22:24:38 |
| fiogf49gjkf0d AŞK ÖLDÜ
Islaktı gözlerim... hüznünü bulutlara yükleyip, gecesine kavuşamayan gündüzün, hüznünü yağdırdığı gibi yağıyordu gözlerimden anlamsız yaşlar..
Anlamsızlık taa içimdeydi benim.. Seninle sensizliğin olduğu yerde...
Kimi sevmeye kalksam sen oluyor karşımdaki.. sen şimdi kiminlesin bilmem ama ben hep seninleyim..
Gidişin ölümdü... Ölümüm ardından bakarken kal diyemeyişimdi.. Yüzyıl oldu sanki gidişin, ardından bakarken şimdiki gibi ıslaktı kirpiklerim..
Gittin... belki de hiç gelmemiştin, ben gelmiş olmanı ümit ettim. Bu ümitle yaşattım asırlardır içimde yaşayan hayalden ibaret sevdamı...
Kaçışlarına gizlenen sen değildin belki de tüm korkaklığımla bendim senden kaçmaya çalışan..
Dağ gibi hüzünlerden arta kalan yıllanmış şarap tadındaki sevdanla yüzleştim sonunda sevgili.. Senin için çok şey olmaya çalıştım.. ve sonunda hiçbir şeyin oldum..
Seni sevmek saflığın doruk noktasındaki buğulu bir hüzündü ruhuma dolan.. seni sevmek seni özgür bırakmaya razı olmaktı..
Gittin... önce sıcaklığın çekildi tenimden.. sonra nefesin gitti yüzümden..
Arkası dayanılmaz bir soğuktu her gece beni uykumda bile titreten.. Tek bir söz bekledim senelerdir senden. Geldim demeni bekledim.. Ama sen rüyalarımda bile söylemedin.. Beni bir söze hasret ettin..
Aşka inancım yok oldu sevgili.. İnandığım aşk, öldü asırlar önce.. İnandığım aşk, gidişinle birlikte yok etti beynimde senden kalan aspire olmayan tortulaşmış duyguları..
Aşk öldü sevgili.. aşk öldü.. Sevgi üzerine yazdığım tüm cümleler yokoluyor birer birer.. Gözün aydın sevgili, bıraktım seni ruhumdan... Özgürsün artık çekil git düşlerimden... Çık git beynimden.. De ki, aşk öldü.. Farzet ki... Ben öldüm.. ......Toprağa karıştım yok oldum..
...........Git artık benden..
................Artık ben yokum...
..........................Aşk Öldü....
SEVGİ YAĞMURUNDAN YÜREĞİNE BİR DAMLA DÜŞÜRMEYİ BİLENLERE
| |
xJULIETx
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 31.Mar.2008 Pzt 05:24:06 |
| fiogf49gjkf0d
UNUTAMADIĞIMA
Güzele vurulmak kolaydır derler. Benim için çok çok güzeldin ve sana tutulmak çok kolay oldu . İnkar edemem çok mutlu oldum. Ama kısa sürdü. Ama biliyorum senin aradığın bu değildi. Uzakta olduğum için sana zarar vermezdim. Canın sıkıldığında aradığın bir değişikliktim senin için. Bana hayır deme gerçekçi olalım. Beni aramıyorsun sağol. Ama lütfen haftada birde olsa , iki kelimede olsa bana yazma. Bilmiyorsun acı çekiyorum. Bana aşkım diyorsun . Senin için çok kolay düşünmeden yazılmış bir kelime ama beni sabahtan beri delirtiyor. Belki buna benzer şeyleri daha önce de yazdım sana, ama tekrar yazıyorum. Bildiğim bir şey var AŞK öyle hafta da bir aklına gelip iki kelime yazmakla olmaz. Aşk birbirine destek çıkmaktır. Aşk derdini paylaşmaktır. Aşk yanında olmaktır. Aşk saatlerce konuşup dertleşmek,sayfalarca yazmaktır. Bunu yazayım mı yoksa yazmayayım mı diye düşünmeden içinden gelenleri dökmektir . Sen bana aşık falan değilsin. Artık kendini kandırma. Ben senin için arada çerez niyetine iki kelime yazdığın, boş vaktin olursa telefonlarıma cevap verdiğin ama hiç aramadığın kuru yemişinim o kadar . Bilirsin kuru yemişin ne açlığa faydası vardır , nede tokluğa . Yesen de olur , yemesen de. Genelde vakit geçirmek için kullanılır. İşte ben bunda yokum. Çünkü ben sen gibi değilim. Fazla duygusalım belki de. Ben tüm kalbimle hissettiğim şeyleri söyledim sana. Ben de açtığın yarayı onarmaya çalışıyorum. Lütfen sende üstüne maillerinle tuz biber olma. Ama şunu bil, seninle üniversite yıllarında tanışmış olsaydım; elimden kolay kolay kurtulamazdın. Çünkü o zaman yanında olurdum. Başka şehirde uzakta değil. Seni kazanmak için elimden geleni yapardım. Her neyse. Görüyorsun yine uzun uzun yazdım . Aslında sadece içimden geçenleri yazdım... Senin hiç yapmadığın gibi. Çok uzak bir yerlerde unutulmadığını ve unutulmayacağını bil... Her zaman mutlu ol.
SEVGİ YAĞMURUNDAN YÜREĞİNE BİR DAMLA DÜŞÜRMEYİ BİLENLERE
| |
keremcem46
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 31.Mar.2008 Pzt 08:54:23 |
| fiogf49gjkf0d ...::::KiRiLdim asKa Onun HaBeRi YoK::::...
Biliyorum, konuşacak bir şeyimiz kalmadı, paylaşacak bir şey yok ortada. Yine de yüreğimden, gücümün yettiği yere kadar sana sesleniyorum, seninle konuşuyorum. Bugün sana olan kırgınlığımı rafa kaldırdım, sevgimi aldım avuçlarımın arasına, ona sığınıyorum. Cümlelerimi kısalttım, kelimelerim buruk, gülüşlerim istenmeyen evlat dudaklarımda. Bir ihtimal gelişine sığındığımı farkettiysem de, engel olmadım gurursuz ama umutlu ve sabırlı hasretine. Anlık hayaller anlık mutluluklara gebe kalıyor..bugün gönlümü hoş tutmak istiyorum...imkansız olan her rüyaya inanasım geliyor. Bir çocuk gibi, isteklerimi bastıramıyorum. Çalmayan telefonuma elim gidiyor, sana hala bende olduğunu ısrarla yazmaya çalışıyorum. Bende olan seni hiç kırmadım, değiştirmedim ve hep korudum desem de, sendeki benin nasıl olduğunu, gülüp gülmediğini, anlamsız bir sıkıntıyla merak ediyorum. İçimdeki güzelliğine inanıp inanmamanı artık umursamıyorum..! Bulutlar yağmurunu toprakla öpüştürebilseydi bugün, bana o verdiğin ama tutmadığın sözünü sahiplenerek, dans edebilirdim ıslaklığıma aldırmadan. Ki aslında ıslanan sadece yüreğim olurdu, bedenim değil...Üşüyorum, bu üşüme yalnızlığımdan geliyor ve sarıyor her tarafımı. Tutunabileceğim hiçbir güzellik yok, hatırlamaktan usanmayacağım anılarım dışında. Isınabilmek için onlara sarılıyorum. Anlamsız ve cevapsız sorular hınzırca sırıtıyor, ben görmemeye çalışıyorum. Düşler uzak gibi görünüyordu ama yakındı. Belki de görmeyi istemek gerekiyordu. Gözlerini aç desem kapatacaksın ama kapatma gözlerini..! Biliyorum levrekler derinlerde ve dalgalı denizlerde yaşar. Levrekler uzak bir düş gibi zor yakalanır. Ama sen becerirsin düşleri yakalamayı, derinlere dalmayı, uzaklara kavuşmayı..Sahi, becerebilir misin..? Kendime bir demet papatya aldım ama bakmadım falıma. Gözlerimi gelişlere verdim, gözlerimdeki hüzün bile seni özlemiş, kafayı bulunca itiraf etti sonunda. Düşüncelerim gururlu, hayallerim ve sevdam değil. Gelseydin; kendimi unutup sana akacaktım, susturacaktım içindeki isyanı, kavgaların ortasında bir güneş gibi doğup ısıtacaktım yüreğini, sevinçten ağlayacaktım bu defa, mutluyken hemen sarhoş oluşum gibi, dokunacaktım, kusacaktım birikmişliğimi, hasretimi ama gelmedin, gelmezdin, gelmeye hiç de niyetin yoktu aslında. Kendimi kandırdığımı anladığımda, ağlıyordum... Eskiden kimi şarkıların ne kadar anlamlı olduğunu düşünürken, şimdi ayrılığın ardından çalınan her şarkı umutsuzluğumu ve sevgimi anlatıyormuş gibi geliyor. Sevdiğim ne çok şarkı varmış, bunu senin gidişin gösterdi bana. Her şarkıda sen varsın, her yerde, her gördüğüm insanda, denizde, gecede, uykumda...Nasıl beceriyorsun her yerde olabilmeyi. Bu bir marifetse eğer, niye benim yanımda değilsin ki...? Göz yaşlarım asilliğini yitiriyor ve yenik düşüyorum sevdana. Gittin..belki de hiç gelmemiştin, ben geldiğini sandım. Ayak uyduramadım yorgunluğuna. Düşlerindeki öpüşü konduramadım. Kimi zaman bir çocuk oldum gülüşlerinde şımaran, kimi zaman bir kadın dokunuşlarında kendini bulan. Ama en çok da imkansızın oldum, hırçınlığın, yirmi yaşın, gecikmişliğin...Her gelişimde bir kez daha gönderdiğin oldum. İnanamadığın, yenemediğin, üzerinden atlayamadığın korkuların oldum. Ağladığın, bağırdığın ya da sustuğun isyanın oldum. Aşk pazarında harcadığın mevsimler oldum, sessizce boşalan gözyaşların,birikmişliğin oldum. Son ses dinlediğin bir şarkının nakaratı oldum, dilinin ucuna gelip de söyleyemediğin kelimeler, ister istemez yaşadığın talihsizlikler oldum. Yüreğindeki kadın ben olmak isterken, yüreğine sığınan ve tozlanacak olan bir anı oldum. Hak etmediklerin, artık yeter dediklerin ve herşeyin olmak isterken belki de hiçbir şeyin oldum. Söylesene, ben gerçekte senin neyin oldum...? Sesin hep uzakları çağırıyordu, ben üstüme alındım, sana geldim. Bilseydim, bana ait olmayan bir seslenişi sahiplenir miydim..? Şimdi bir mevsimlik aşk kaldı avuçlarımda. Sadece bir mevsim yaşanan ama bir ömür gibi gelen aşk...Kalbime henüz söylemedim gittiğini. Öğrenirse onun da acı çekmesinden korkuyorum. Seni hala benimle biliyor ve seviyor ama ben kalbime ilk defa yalan söylüyorum. Gittin...sevdamın öksüzlüğüne alışabilirim belki ama sesinin uzak yolların sonunda olması acıtıyor içimi. Suskunluğun en büyük silahındı, suskunluğunla vurdun beni. Ben alışkınım kendi yaralarımı kendim sarmaya. Asıl acı olan ve kanatan unutulmak aslında. Söylesene, unutulmak kime yakışıyor..? Unutan sen olsan da, sana bile yakışmıyor..Merak etme, üstüne giydirmedim bu duyguyu, unutulmayan olmak sende daha güzel duruyor. Görüyorsun işte, aşka ve sana ihanet etmiyorum ben, ki kırgınlığım aşka.Sen üstüne alındın...Bir sonbahar’da, güneş hala daha ısıtırken bedenimi seni çıkarttı karşıma. Sen “bitti” dediğinde yağmur yağıyordu, aşkın canı sıkıldı, seni aldı...
Bilmiyorum nerdeyim, ne haldeyim, ben kimim Ayrilirken kimligim, adresim sende kalmis. Tebessümü yüzüme çok görüyor matemim Güldügümü gösteren tek resim sende kalmis..
| |
keremcem46
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 31.Mar.2008 Pzt 08:57:04 |
| fiogf49gjkf0d
Bana sessiz harflerinle konuş sevgilim...
|
Bana sessiz harflerinle konuş sevgilim Bir baharın anlattığı gibi yaşamın başlangıcı Karın altına gizlenen ölüm gibi, yani kardelen.
Nehirleri taşında insanın ağlaması gibi, Bir öpüştür zaten en sesli harfi kalbin, Ve gülümsersin, Çözülür dili sessizliğin..
Bana sessiz harflerinle konuş sevgilim, Yıldızların suda dansı, İstanbul
uykuya daldığında Bir bebeğin anne karnında nefesi,
sen uykuya daldığında
Ademin sonsuz hasreti,
ben uykuya daldığımda, Tabirini bulamam hiç bir sözlükte halimin, Ve gülümsersin, Çözülür dili sessizliğin...
Bana sessiz harflerinle konuş sevgilim. Yoruluncaya kadar kuşlara anlat
seni nasıl sevdiğimi,
Alfabeden payımıza düşen beş harfle Yaşayalım kocaman bir dünya olan evde, Beş harf, beş insan ve beş yıldız
düşsün payımıza,
Ve gülümse, Son ver bu sessiz yalnızlığıma.
Bana sessiz harflerinle konuş sevgilim. Hiç susma. | | |
| |