lailaflower :
ATATÜRKÜ resim sevgisyle yada büst sevgisiyle hatırlamak ve o dahiyane DEvlet ADamını bu şeklde sevmek sanıırm ona yapılabilinecek en büyük hakaret olurdu.Onu bu şeklde ifade etmek oldukça sığ bir düşünce hacmidir. |
|
|
Bendeki sığ bir düşünce hacmi maalesef sendeki Atatürk Köşesi`nin kaldırılmasını meşru çıkarma çabalarını anlamaya yetmiyor. Hiçbir şekilde seni anlamamı da beklememelisin Atatürk Köşesi konusunda. Belki senin için bu kadar önemli olmayabilir, ama benim için önemli. Benim evladım Atasının ailesini bilmeyecekse cahil kalsın, hiçbir şey bilmesin daha iyi. Bu köşenin anlamını kavrayamamış insanların olmasına gerçekten şaşıyorum. Ben bilmiyor muyum Atatürk köşelerde değil yüreklerdedir... Tabii ki biliyorum. Ama senin "Aman ne olacak, kaldırılsın." demeye getirip, sonra da bana bunu demokrasiymiş gibi anlatırsan ben buna "Ne oluyor, orada dur!" derim.
İlahlaştırmaktan bahsetmişsiniz hanfendi. Siz ilahlaştırmak nedir bilir misiniz? Bana demokrasi çatısı altında binbir türlü karmaşıklıklarla gelmenizi anlayamam. Neden mi anlayamam? Fettullah Gülen Efendi`nin de demokrasi çatısı altında Türkiye`ye gelişi de tuhaf bir sürecin devamıdır. Acaba kim istemiş olabilir "Atatürk Köşesi"nin şimdi özel okullardan kaldırılmasını? Tabii size göre bu normal bir demokrasi süreci. Demokrasi çatısı altında insanlara giydirilen kıyafetlere bakmak bile yeterli aslında. Yoksa mesele büst falan değil. Tam tersi Atatürk`ü kullanan ben değil, onun cümlelerinden öznel yorumlar çıkarıp bana bazı şeyleri meşruymuş gibi gösteren sizsiniz. Bana hiçbir kimse Atatürk ve Vatan sevgimden ötürü ajitatör muamelesi yapamaz. Ne siz, ne de bir Allah`ın kulu...
Psikoloji okuyan arkadaşlarım bilirler; "sindirme" diye bir şey söz konusudur. Sindirme hayatın her yerinde geçerli olan bir olgudur.
Örnek 1:
-Baba nasılsın?
-İyiyim evladım, sağol.
-Durumuz nasıl, bana harçlık verir misin?
-Fena değil, ama buyur evladım.
Örnekte görüldüğü gibi babadan para istenmeden önce onun cebini yokluyoruz. Ve cebinde para az bile olsa yaklaşım biçiminden dolayı baba çocuğuna harçlık veriyor.
Örnek 2:
-Baba bana para ver.
-Ne yapacaksın parayı?
-Lazım.
-Durumumuz kötü evladım, olmaz.
İlk örnekte bir sindirme politikası uygulanmış ve başarılı olunmuşken ikinci örnekte uygulanmaması başarısızlığa neden olmuştur.
Şimdi çevrenizdeki sindirme örneklerini inceleyebilirsiniz.
Kolay gelsin. |