ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul

sohbet banner
tavla okey sohbet forumu
sohbet, okey, tavla, chat
5 Mayıs 2024, Pazar 04:01   
kız arkadaş sohbet linki

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

  HoKKaBaZ> Forum Mesajları
    HoKKaBaZ'e ait Toplam 4182 Forum Mesajı var
<<1...8081828384858687888990 919293949596979899100...200...300...400...419>>


HoKKaBaZ

HoKKaBaZ resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Spor >Fenerbahçe >BİRGÜN HERKES FENERBAHÇELİ OLACAK (Emre Belözoğlu)>
  1.Haz.2008 Pzr 04:15:13
fiogf49gjkf0d
Fenerbahçe rövanşı 13 yıl sonra aldı!
 
1995 te Ali Şen başkanlığındaki Fenerbahçe`nin Galatasaray`a atacağı müthiş Emre çalımını Adnan Polat ve Adnan Sezgin önlemişti.

G.SARAY ANLAŞTI

Zeytinburnu nda oynarken henüz 15 yaşında olan ama müthiş yeteneğiyle "Geleceği parlak futbolcular" arasında gösterilen Emre Belözoğlu için ilk adımı Galatasaray atmıştı. Emre yi 2 sene izleyen Galatasaray Altyapı Antrenörü Bülent Ünder, yöneticilerle konuşur ve transfer için düğmeye basar. Galatasaray bu genç yeteneği o kadar istemektedir ki Emre nin babası Mehmet Belözoğlu ile yapılan görüşmeye sarı kırmızılı kulübün yöneticilerinden Adnan Polat bile katılır. Mehmet Belözoğlu na 100 milyon lira kapora ödenir ve el sıkışılır.

F.BAHÇE KARŞI ATAK YAPTI

Bu futbolcuyu isteyen tek kulüp Galatasaray değildir. Fenerbahçe de Emre yi istemektedir ama Galatasaray daha hızlı davranmış, genç yıldızın babasını ikna etmiştir. Galatasaray ayrıca Emre nin kulübü Zeytinburnuspor ile de anlaşmıştır. Ancak Fenerbahçe pes etmez ve Başkan Ali Şen, bu transfer için eski Fenerbahçe yöneticilerinden Selim Soydan ı görevlendirir.

Fenerbahçe nin önemli bir kozu vardır: Emre nin babası Mehmet Belözoğlu, eski Fenerbahçeli yönetici Ali Dinçkök ün fabrikasında çalışmaktadır. Soydan soluğu Ali Dinçkök ün yanında alır, odaya Mehmet Belözoğlu da çağrılır. Ama Galatasaray a söz vermiş olan Mehmet Bey, "Zeytinburnu nun başkanı Süleyman Karabel ile konuşun" diyerek topu üzerinden atar. Ancak Fenerbahçe nin Zeytinburnu ile anlaşması zor olmaz, Galatasaray ile 4.5 milyar bonservise anlaşan Zeytinburnu, "İki katını veririz" diyen Fenerbahçe yi geri çevirmez. Başkan Karabel, bu teklife bayılır ve el sıkışılır.

ADNAN SEZGİN İŞİ BİTİRDİ

Fenerbahçe ustaca bir manevra ile öne geçmiş ve Emre yi transfer etmek için Galatasaray ı geride bırakmıştır. Ancak o dönemde Galatasaray ın Menajeri olan Adnan Sezgin, kendilerine verdiği sözü tutmayıp Fenerbahçe ile anlaşan Zeytinburnu nu safdışı bırakmanın yolunu bulur. Sezgin in tek yapması gereken Emre nin ailesini ikna etmektir. Yönetmelikte "18 yaşından küçük futbolcular anne ve babası izin verdiği takdirde, federasyon harcı ödenip transfer gerçekleştirebilir" diye bir madde vardır. G.Saray, Emre nin ailesini ikna eder, federasyona 300 milyon yatırılır ve Emre nin transferi, Zeytinburnu na hiç para ödenmeden yapılır !.. Zeytinburnu Dimyat a pirince giderken evdeki bulgurdan olmuş, Emre 4.5 milyar yerine 300 milyon lirayla Galatasaray ın yolunu tutmuştur.

F.BAHÇE RÖVANŞI 13 YIL SONRA ALDI

Aradan tam 13 koca yıl geçti. Emre bu 13 yılda Galatasaray A Takımı na yükseldi, Terim ve Hagi nin gözetiminde kendini çok geliştirdi, UEFA Şampiyonluğu yaşadı... Emre ardından Inter e gitti, Inter e giderken kulübüne para kazandırmadığı için Galatasaray daki bazı kesimlerden tepki gördü... Emre ardından Premier Lig in yolunu tuttu, Newcastle a transfer oldu... Ancak Emre Inter de de Newcastle da da istikrarı yakalayamadı. Ve 13 yıl önce küçücük bir çocukken Fenerbahçe ile Galatasaray ın müthiş kapışması sonrası Florya nın yolunu tutan Emre, 13 yıl sonra tercihini sarı lacivertten yana kullandı.

13 yıl önce Emre çocukluktan gençliğe geçiyordu... Fenerbahçe ye değil Galatasaray a gitmesinde Adnan Sezgin in becerisinin yanı sıra belki kendisinin ve ailesinin de isteği rol oynamıştı. Yani belki de o zamanlar Emre yi Galatasaray a yönelten sebeplerin arasında sarı kırmızı renklere duyduğu sevginin de payı vardı.

13 yıl sonra Emre artık futbolunun en olgun çağında... Bu kez daha becerikli davranan taraf Fenerbahçe yönetimi... Ve Emre artık kararlarını kendi verebilecek yaşta, herşeyin ötesinde profesyonel bir futbol yıldızı...

Ligtv.com.tr
                                                                                                                                                                   
 

Başlığı ve sahibini kınıyorum J Emre Belözoğlu’nun üzerinden pirim yapıyor (Bir de kıs kıs gülerek falan.).

Emre’ye futbol hayatında başarılar dilerken, “Bir gün herkes Beşiktaşlı olmasın, o ayrıcalık da bizde kalsın” diyerek sözlerime burada son veriyorumJ



HoKKaBaZ

HoKKaBaZ resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Haber >Güncel haberler >ÖSS: Hayatımız Sınav>
  1.Haz.2008 Pzr 02:41:33
fiogf49gjkf0d

ÖSYM Başkanı Prof.Dr. Ünal Yarımağan, bu yıl sınava girecek adayları ferahlattı ve ekledi; lisans ve önlisans kontenjanlarında 113 binlik artış geliyor.

ÖSS SORULARINDA SÜRPRİZ YOK

Kültür Dersaneleri Rehberlik Koordinatörleri Salim Ünsal ve Servet Gülsün Şirin in moderatörlüğünü yaptığı ve her hafta Cumartesi saat 09:15 de 24 ekranlarında yayınlanan "Eğitim Atölyesi" programının bu haftaki konuğu ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan dı. Başvuru sürecinden, sınav sonrasına kadar adayların merak ettiği bir çok konuya değinen Yarımağan, 15 Haziranda uygulanacak 2008 ÖSS deki soru kalıplarının, geçmiş yıllardan büyük bir farkının olmadığını, sınavda hem zor, hem de kolay sorulara yer verdiklerini açıkladı.

ÖNEMLİ OLAN SIRALAMA!

Yarımağan, soruların zorluğu veya kolaylığının kazanma üzerinde önemli bir tesiri olmadığını, zor olanın herkes için zor, kolay olanın da herkes için kolay olduğunu, adayların sınavı hangi sırada bitireceklerinin daha büyük bir önem taşıdığını sözlerine ekledi.

SEÇİCİ OLMAK ZORUNDAYIZ!

ÖSS sorularında kalite ve ölçme gereksinimlerini daha iyi şekilde karşılamak adına bazı yıllar, bazı derslerde alışılmışın dışında soru kalıplarını kullandıklarını söyleyen Yarımağan, bunun da bilinçli bir değişim olmadığını, amaçlarının kaliteli, ölçücü ve seçicilik vasfı olan sorular hazırlamak olduğunu ifade etti

2008 ÖSS`DE ŞANSLI YILINIZ!

Sınava başvuruda 400-500 bin kişilik bir azalma beklediklerini, aslında lise son sınıf düzeyinde bu beklentilerinin gerçekleştiğini, ancak mezun adayların bu yılki avantajlı durumdan istifade etmek istemeleri nedeniyle daha önceden sınava katılanların yeniden sınava müracaatlarında bir artışın yaşandığını, buna rağmen toplam başvuruda geçtiğimiz yıllara oranla küçük de olsa bir azalma durumu söz konusu olduğunu, öte yandan kontenjanların artması ile birlikte bu durumun ikili bir avantaj yarattığını, kısaca bu yıl sınava katılacak adayların geçmiş yıllara oranla daha şanslı olduklarını söyledi. 

ÇOK TERCİH EDİLEN PROGRAMLARIN DA KONTENJANI ARTTI!

Kontenjan artışlarının hemen her dalda yaşandığını söyleyen Yarımağan, bu artışların % 10-15 ile % 40-50 arasında olduğu, çok tercih edilen ve ülkemizde ihtiyaç duyulan programlarda da önemli artışların yaşandığı müjdesini verdi. Devlet üniversitelerinde lisans programlarının, vakıf üniversitelerinde de önlisans programlarının kontenjanlarında önemli artışlar olduğunu sözlerine ekledi.

CEP TELEFONLARINIZI EVDE BIRAKIN!

Adayların cep telefonu ile sınav binasına asla alınmayacaklarını, bu konu ile ilgili geçmiş yıllarda yapılan sınavlarda çok önemli sorunlar yaşadıklarını bu nedenle sıkı tedbirler aldıklarını hatırlattı.

DAHA ERGONOMİK KOŞULLARDA SINAVA GİRECEKSİNİZ!

Yarımağan, adayların sınava alınacakları salonları belirlerken bu yıl boy ve kilo bilgisini de dikkate aldıklarını, dağıtımı yaparken bu hususu gözeterek adayların daha rahat mekanlarda sınava alınması için gerekli planlamayı ve dağıtımı yaptıklarını sözlerine ekledi.

Kaynak: Haber7



HoKKaBaZ

HoKKaBaZ resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Müzik, Vido Klip, Playlist, Konser >Şu Anda Hangi Parçayı Dinliyorsunuz ?>
  1.Haz.2008 Pzr 02:38:04
fiogf49gjkf0d
fiogf49gjkf0d

Başımda Sevdan - Yaşar

 
Hep benim mi başımda esecek kış yelleri?
Hep bu soğuk rüzgârlardan üşüyen ellerim mi olacak?
Ellerini tutuşumla bitecek tüm dertlerim
Yok mu soğuk rüzgârlarda üşüyen ellerimden tutacak?
 
Uyku düşmüyor gecelerime
Sen bunu düşünüyor musun?
Uyku düşmüyor gecelerime
Üşüyorum üşüyor musun?
 
Her şey değişiyor bir şey değişmiyor
Başımda sevdan, kaşımda sevdan
Gözümde sevdan her gece
Uyumuyor ben uyumayınca.
 
Ah bu hayat mı bu be bunca acıya
Niye ben şarkıyı kime yazmıştım?
Umutlar vardır dönersin diye,
Mutluluk yaşarken değil sonradan
Hatırlanır da niye?
 


HoKKaBaZ

HoKKaBaZ resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Spor >Genel Spor Muhabbeti >EURO 2008 GRUP LAR>
  28.May.2008 Çar 23:18:55
fiogf49gjkf0d

A Milli Takımımızın 23 kişilik Euro 2008 kadrosu şu oyunculardan oluşuyor;

KALECİLER :
Rüştü Reçber (Beşiktaş)
Volkan Demirel (Fenerbahçe)
Tolga Zengin (Trabzonspor)

DEFANS:
Sabri Sarıoğlu (Galatasaray)
Gökhan Zan (Beşiktaş)
Emre Aşık (Ankaraspor)
Servet Çetin (Galatasaray)
Hakan Kadir Balta (Galatasaray)
Uğur Boral (Fenerbahçe)
Emre Güngör (Galatasaray)

ORTA SAHA:
Mehmet Aurelio (Fenerbahçe)
Mehmet Topal (Galatasaray)
Emre Belözoğlu (Fenerbahçe)
Tümer Metin (Larissa)
Hamit Altıntop (Bayern Münich)
Ayhan Akman (Galatasaray)
Arda Turan (Galatasaray)
Tuncay Şanlı (Mıddlesbrough)
Kazım Kazım (Fenerbahçe)

FORVET:
Gökdeniz Karadeniz (Rubin Kazan)
Nihat Kahveci (Vıllarreal)
Semih Şentürk (Fenerbahçe)
Mevlüt Erdinç (Sochaux)

      Analizin Biri

Milli Takım’daki başarılı futbolundan ve tecrübesinden dolayı kalede Rüştü’yü tercih edeceğini düşünüyorum Fatih Terim’in. Volkan’ın da gününde olduğunda harika maçlar çıkaran bir kaleci olduğunu es geçmemek lazım.

Defansa gelince, İbrahim Toraman’ın olmaması büyük kayıp. Özellikle Servet Çetin ile birlikte oynamaları, ve birbirlerinin eksiklerini kapatmalarını bekleyebilirdik. Servet, markajı düşük ve ağır olmasına rağmen yere ayağını sağlam basan hava toplarında etkili bir stoper. İbrahim Toraman ise markajı yüksek ve hızlı bir savunmacı idi, bence bu ikilide ısrar edilmeliydi. Gökhan Zan ile Servet Çetin ikilisi başımızı çok ağrıtacak gibi geliyor bana. Gökhan bende kendi fiziğini reddeden bir futbolcu görüntüsü çizdi hep. Çıt kırıldım futbolcu tipi. Sürekli sakatlanan bir futbolcudan nasıl bir verim alınabilir ki? Maç boyu harika oynayabilir, ama tek bir hata yapar ve o da gol olur. Bu yüzden Gökhan Zan’ın iyi bir tercih olduğunu söyleyemeyeceğim. Umarım beni yanıltır J

Emre Aşık, Hakan Balta ve Emre Güngör’ün Milli Takım’da olmaları kadro genişliği için düşünülmüş sanırım. Yoksa Emre Aşık’ın bu Milli Takım’da olma nedenini anlamış değilim. Diğer ikisi de yedek olmaları açısından mantıklı olabilir.

Defansın kanatlarında Sabri ve Uğur Boral ikilisi gibi görünüyor 4–4–2 oyun düzenine göre oynarsak (Oynarsak diyorum, çünkü hala bir oyun sistemine sahip değiliz.). Ama Hamit Altıntop’u geriye dönük bir şekilde oynatması muhtemel. Bunun da yerinde bir karar olacağını düşünüyorum. Yoksa Sabri’nin kendiliğinden dökülen savunmamızda fazladan bir bomba olduğunu söylemek zor değil J

Uğur Boral ise oynadığı zaman gerçekten iyi bir futbol ortaya koyuyor, ama oynamadığında kayıplarda. Form adamı diyebiliriz kendisine. Gününde olduğunda sol kanat için bir sorun olacağını sanmıyorum. Özellikle önünde oynayacak futbolcular hırslı futbolcular; gerek Emre Belezoğlu gerekse Ayhan Akman.

Arda Turan ve Tümer Metin takımın jokerleri. Özellikle Tümer için yıllanmış şarap dersem yanılmış olmam sanırım. Her an maçı lehimize çevirebilecek bir futbolcu, yaşı her ne kadar ilerlemiş olsa da.

Mehmet Aurello’ya yine çok iş düşecek. Koş Aurello koş J

Tuncay Şanlı hava toplarında etkili bir futbolcu. Top sürme kabiliyeti de var, ama biraz dengesizJ Her şeyden önce hırslı bir futbolcu ve takıma yararı yadsınamaz.

Ve Milli Takım’ın yıldızı, Nihat Kahveci. Türkiye ondan çok şey bekliyor. Ve onun da bu beklentilere fazlasıyla cevap vereceğini umuyorum. Şansızlıklarla başlayan sezonu harika tamamladı, ve en formda futbolcumuz. Onun kaleyi her yoklayışında gol diye ayağa kalkmaya hazırlanın, benden söylemesi J

Semih ligimizin gol kralı olabilir, ama Milli Takım için onun yeterli olduğunu düşünmüyorum. Özellikle Ümit Karan gibi yırtıcı, uzaktan şut çekebilen, hava toplarına son derece hakim, ve her şekilde golü koklayıp bulabilecek bir futbolcunun bu takımda olmaması büyük eksiklik. Mental olarak eksikleri olduğu bir gerçek Ümit Karan’ın, ama bu takımda yer alamayacak kadar değil.

Gökdeniz Rusya’da fırtınalar estiriyor olabilir. Ama bu turnuvada neler yapacağı önemli. Formda ama kapalı kutu diyebilirim onun için.

Mevlüt genç bir yetenek, ne zaman ne yapacağını bilemeyiz. Umarım bu turnuvada yıldızı parlar.

 

Milli Takım bir bakıma bu durumda bana göre. Henüz bir sisteme bile sahip değiliz, dan-dun oynuyoruz. Kalemizin emin ellerde olduğunu düşünmeme rağmen, savunmamız içler acısı bir durumda olduğunu söylemeden edemeyeceğim. Orta sahamızda yetenekli ve çalışkan isimler var iyi ki. İlerde ise Nihat Kahveci gibi büyük bir silaha sahibiz. Frikikler bizim için çok önemli, buradan gol veya goller bulmamız lazım.

 

Grupta 3. olacakmışız gibi geliyor bana. Ama umarım yanılırım da gruptan çıkarız. Milli Takım’a Euro 2008’de başarılar…

 

Hokkabaz



HoKKaBaZ

HoKKaBaZ resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Sanat ve Felsefe >Gülümsemenin Gücü>
  28.May.2008 Çar 13:44:35
fiogf49gjkf0d

Gülümsemenin Gücü

Köşeleri yumuşatan aşağıya sarkmış çizgileri düzelten, gözleri parlatan, içimizi rahatlatan, yağmuru güneşe dönüştüren şey nedir? Kalbiniz kırıkken karşınızda görmek istediğiniz, tüm dünyanın sizinle birlikte olmasını düşlerken gözünüzün önüne geliveren ilk şey nedir?
Gülümseyen bir yüz! İşte insan olmanın ortak özelliği.
Yalnız gülümseme deyip geçmeyin. Çeşit çeşit gülümseme var: Sahtesi, acısı, "Burada herkesin önünde gülümsediğime bakma, eve gidince sana gösteririm" türü. Aşağılayıcısı, alaycısı. "Sırıtma" dediğimiz şekli. Kırık dişleri ortaya koyanı, altın parlaklığında olanı, sevgilinin sımsıcak gülüşü, uzun süredir görüşmediğiniz büyükannenizin hasret dolu gülümsemesi, bebeklerin gamzelerini çıkaran gülücükleri var.
Ama şu an için size verilen en son gülücüğü düşünün, sizin de yanıt verdiğiniz, sadece siz olduğunuz için fark edildiğinizi ve kabul gördüğünüzü hissettiren, hatta belki de omuzlarınızı dikleştirmenize, seke seke yürümenize, keyifle ıslık çalmanıza neden olan o son gülümsemeyi. Bir gülüş neler yaratabiliyor değil mi?
Ben, insan yüzünün, önce gülümseyen taraf olabilmesi için, gerekli kas gücüne sahip olduğunu düşünmek istiyorum.
Lütfen kendimizi iyi hissetmek için mağazadaki kasiyerin, bir arkadaşımızın, yanımızdan geçen birinin hatta asansördeki yabancının bize gülümsemesini beklemeyelim. Önce biz davranabiliriz.
"İkimiz de insanız, bu nedenle sana önem veriyorum" gibisinden değerli bir duyguyu niçin içimizde saklamamız gerektiğini anlamıyorum.
Genellikle bu konuda cimri davranır, karşımızdakine, sanki paslanmış hazine sandığımızdaki en ucuz parçayı bile vermeye kıyamayız.
Kargaşanın ve umutsuzlukların egemen olduğu, yaşamın zorlaştığı ve beklentilerin azaldığı, çoğunluğun dürüst ve namuslu kaldığı ama ahlaksız bir azınlığın da var olduğu şu günlerde, karşımızdakilere içten bir gülümseme ile baksak fena mı olur?
Sık sık ruhumuzun derinliklerinde hapsettiğimiz bu insanca dürtüyü özgür bıraksak ve bir hafta, hatta tek bir gün boyunca dünyaya kocaman bir gülümseme armağan etsek neler değişirdi, düşünsenize?!
Bence bu olağanüstü enerji kaynağından yararlanmak için dünya bir sürü para öderdi. Gülümsemenin sınırı olmaz. Rahatça ve içtenlikle gülümseyin lütfen.

Eilenn McDarghElvinz (Konuşmacı, eğitimci ve yönetim danışmanıdır.)

 



HoKKaBaZ

HoKKaBaZ resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Müzik, Vido Klip, Playlist, Konser >Şu Anda Hangi Parçayı Dinliyorsunuz ?>
  27.May.2008 Sal 23:39:07
fiogf49gjkf0d

Gamsız Hayat - Candan Erçetin

Sormayın neden bu durgunluğum
Görmeden kuytu yaralarımı
Sormayın neden bu huysuzluğum
Bilmeden saklı duygularımı
 
Çok mu dertsiz duruyorum uzaktan bakınca
Çok mu kalender sandınız dert anlatmayınca
 
Gamsız hayat, herkese başka sunar garip oyunlarını
Gamsız hayat, herkese başka kurar kahpe tuzaklarını
Gamsız hayat, herkese başka sorar geçmiş hesaplarını
Gamsız hayat herkesi başka yorar görmez gözünün yaşını
 
Sanmayın biter bu durgunluğum
Sarmadan kuytu yaralarımı
Sanmayın biter bu huysuzluğum
Açmadan saklı duygularımı
 
Çok mu güçsüz duruyorum derdimi paylaşınca
Çok mu çaresiz dersiniz dertten ağlayınca


HoKKaBaZ

HoKKaBaZ resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Mühim Mevzular >Politika, Tarih >Altıyüzden geriye sayıyoruz>
  27.May.2008 Sal 00:43:48
fiogf49gjkf0d
fiogf49gjkf0d

Düşünebilen, kendi fikirleri olan kişileri burada görmek bizler için ayrı bir mutluluk olsa gerek.

592



HoKKaBaZ

HoKKaBaZ resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Mühim Mevzular >Politika, Tarih >Altıyüzden geriye sayıyoruz>
  27.May.2008 Sal 00:02:17
fiogf49gjkf0d

Sebep: Düşünüyorum, öyleyse varım



HoKKaBaZ

HoKKaBaZ resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Müzik, Vido Klip, Playlist, Konser >Şu Anda Hangi Parçayı Dinliyorsunuz ?>
  26.May.2008 Pzt 23:53:19
fiogf49gjkf0d

When You`re Gone - Cranberries

Hold onto love
Aşka tutun

That is what I do now that I`ve found you.
Seni bulmakla şu an yaptığım şey bu

And from above everything`s stinking
Ve her şeyin kokuşmuşluğunun üzerinde

They`re not around you.
Onlar senin etrafında değiller

And in the night, I could be helpless,
Ve geceleyin, çaresiz olabilirim

I could be lonely, sleeping without you.
Yalnız olabilirim, sensiz uyuyarak

And in the day, everything`s complex,
Ve gün içinde, her şey karmaşık

There`s nothing simple, when I`m not around you.
Hiçbir şey basit değil, senin yanında değilken

But I`ll miss you when you`re gone
Ama seni özleyeceğim, gitmiş olduğun zaman

That is what I do. Hey, baby!
Yaptığım şey bu. Hey bebek!

And it`s going to carry on,
Ve bu böyle devam edecek

That is what I do. Hey, baby...
Yaptığım şey bu. Hey bebek!

Hold onto my hands
Ellerime tutun

I feel I`m sinking, sinking without you.
Batıyor gibi hissediyorum, sensiz batıyormuş gibi

And to my mind, everything`s stinking, stinking without you.
Ve zihnimde, her şey kokuşmuş, sensiz her şey kokuşmuş

And in the night, I could be helpless,
Ve geceleyin, çaresiz olabilirim

I could be lonely, sleeping without you.
Yalnız olabilirim, sensiz uyuyarak

And in the day, everything`s complex,
Ve gün içinde, her şey karmaşık

There`s nothing simple, when I`m not around you.
Hiçbir şey basit değil, senin yanında değilken

But I`ll miss you when you`re gone
Ama seni özleyeceğim, gitmiş olduğun zaman

That is what I do. Hey, baby!
Yaptığım şey bu. Hey bebek!

And it`s going to carry on,
Ve bu böyle devam edecek


That is what I do. Hey, baby...
Yaptığım şey bu. Hey bebek!



HoKKaBaZ

HoKKaBaZ resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Yaşamın Fısıltısını Dinlemek>
  26.May.2008 Pzt 23:38:50
fiogf49gjkf0d

Genç bir Yönetici, yeni Jaguar ı içinde kurulmuş, biraz da hızlıca, bir mahalleden geçiyordu. Park etmiş arabaların arasından yola fırlayan bir çocuk olabilir düşüncesiyle dikkatini daha çok yol kenarına vermişti. Bir şeyin yola fırladığını görünce hemen fren yaptı ama aracı durana kadar geçen mesafede yola çocuk fırlamadı. Bunun yerine, yepyeni arabasının yan kapısına büyükçe bir taş çarptı.

Adam hızlıca frene yüklendi ve taşın fırlatıldığı boşluğa doğru geri geri gitti. Sinirlenmiş olan genç adam arabasından fırladı ve taşı atan çocuğu kaptığı gibi yakında park etmiş olan bir arabanın gövdesine sıkıştırdı. Bunu yaparken de bağırıyordu: Sen ne yaptığını sanıyorsun serseri? Bu yaptığın ne demek oluyor? O gördüğün yepyeni ve pahalı bir araba ve attığın o taşın mahvettiği yeri düzelttirmek için kaportacıya bir sürü para ödemek zorunda kalacağım. Neden yaptın bunu?"

Küçük çocuk üzgün ve suçlu bir tavır içindeydi.

"Lütfen amca, lütfen kızmayın. Ben çok üzgünüm ama başka ne yapabilirdim, bilemedim. Tası attım, çünkü işaret etmeme rağmen diğer arabalar durmadı."

Çocuk, gözlerinden süzülen yaşları elinin tersiyle silerek park etmiş bir aracın arkasına işaret etti. "

Abim orada. Yokuştan aşağı yuvarlandı ve tekerlekli sandalyesinden düştü ve ben onu kaldıramıyorum."

Çocuğun şimdi hıçkırıklardan omuzları sarsılıyordu ve şaşkın adama sordu:

"Onu kaldırıp tekerlekli sandalyesine oturtmama yardım edebilir misiniz? Sanırım abim yaralandı ve benim için çok ağır."

Genç yönetici ne diyeceğini bilemez halde boğazındaki düğümden yutkunarak kurtulmaya çalıştı. Yerde yatan sakat çocuğu kaldırıp tekerlekli sandalyesine oturttu, cebinden temiz ve ütülü mendilini çıkartıp, çeşitli yerlerinde oluşmuş ve kanayan yara ve sıyrıkları dikkatlice silmeye çalıştı. Bir şeyler söyleyemeyecek kadar duygulanmış olan genç adam, abisinin tekerlekli sandalyesini iterek yavaş yavaş uzaklaşan çocuğun ardından bakakaldı.

Jaguar marka arabasına geri dönüşü yavaş yavaş oldu ve yol ona çok uzun geldi.

Arabanın yan kapısında taşın bıraktığı iz çok derin ve net görülür şekildeydi ama adam orayı hiçbir zaman tamir ettirmedi.

Oradaki izi, şu mesajı hiç unutmamak için sakladı: Hiçbir zaman yaşamın içinden, seni durdurmak ve dikkatini çekmek için birilerinin taş atmasına mecbur kalacağı kadar hızlı geçme. O ruhumuza fısıldar ve kalbimizle konuşur. Bazen, onu dinlemek için vaktimiz olmuyorsa, bize taş fırlatmak zorunda kalır.

Fısıltıyı dinleyin veya taşı bekleyin.

Seçim sizin...

 

ALINTIDIR

                                                                                                                                                                                                                                    

Bir insanı fark etmek için 1 dakika,
Onun hakkında fikir üretebilmek için 1 saat,
Ondan hoşlanabilmek için 1 gün,
Onu sevebilmek için 1 hafta.
Ama unutabilmek için bir ömür yetmezmiş,,,

<<1...8081828384858687888990 919293949596979899100...200...300...400...419>>