ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul

sohbet banner
tavla okey sohbet forumu
sohbet, okey, tavla, chat
25 Mayıs 2024, Cumartesi 04:45   
kız arkadaş sohbet linki

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

  HoKKaBaZ> Forum Mesajları
    HoKKaBaZ'e ait Toplam 4182 Forum Mesajı var
<<1...7980818283848586878889 90919293949596979899100...200...300...400...419>>


HoKKaBaZ

HoKKaBaZ resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Müzik, Vido Klip, Playlist, Konser >Şu Anda Hangi Parçayı Dinliyorsunuz ?>
  5.Haz.2008 Per 15:58:26
fiogf49gjkf0d
Sen Ağlama

Kara gözlerinden bir damla yaş düşünce,
Güzel yüzün,yanakların ıslanır.
Kara gözlerinden bir damla yaş düşünce,
Hüzün keder yüreğime yaslanır.

Sen Ağlama!
Bir damla gözyaşın yeter.
Sen üzülme, gülüm...

Gece gökyüzünden bir damla yaş düşünce,
Bahar gelir tüm çiçekler ıslanır.
Kara gözlerinden bir damla yaş düşünce,
Hüzün keder yüreğime yaslanır...

Sen Ağlama!
Bir damla gözyaşın yeter...
Sen üzülme gülüm,
Gamzende güllerin biter...
Yollarıma taş koysalar, döneceğim
Gözlerinden yaşlarını sileceğim

Sen Ağlama!
Bir damla gözyaşın yeter...
Sen üzülme gülüm,
Gamzende güllerin biter...
Yollarıma taş koysalar, döneceğim
Gözlerinden yaşlarını sileceğim,,,


HoKKaBaZ

HoKKaBaZ resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Haber >Güncel haberler >Guncel>
  4.Haz.2008 Çar 13:38:23
fiogf49gjkf0d

Benim güncelim de:




HoKKaBaZ

HoKKaBaZ resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Spor >Genel Spor Muhabbeti >Köşe Yazısı: Orhan Pamuk iftira atıyor...>
  4.Haz.2008 Çar 12:50:33
fiogf49gjkf0d
fiogf49gjkf0d

 

Orhan Pamuk iftira atıyor...


Evet, iftira atıyor...

Türk milli takımı için "yabancı düşmanlığı üreten bir makine" diyor.

*

Aurelio, Konyalı mıdır?

*

Voleybol, Natalia Hanikoğlu, Rus.

Boks, Ramazan Palyani, Gürcü.

Basketbol, Ermal Kurtoğlu, Arnavut.

Yüzme, Serkan Atasay, Ukraynalı.

Atletizm, Elvan Abeylegesse, Etiyopyalı.

Masa tenisi, CemZeng, Çinli.

Güreş, RamazanŞahin, Rus.

Hentbol, Nergis Türkay, Azeri.

Okçuluk, Natalia Nasaridze, Gürcü.

Satranç, Ekatirana Atalık, Rus.

Hepsi milli...

*

Mirsad Türkcan?

Mirsad Yahoviç, Boşnak.

Demir Atasoy?

Dmytri Chersakov, Ukraynalı.

Ebru Kavaklıoğlu?

Yelena Kopytova, Rus.

Selim Bayrak?

Shimelis Legese, Etiyopyalı.

Melek Hu?

Hou Mei Ling, Çinli.

Hepsi milli...

*

Devşirme kavramı, spora yarar getirir, zarar getirir, o ayrı konu.

*

Pamuk efendi!

"Türk milli takımı, yabancı düşmanlığı üreten bir makine"yse... Bu çocuklar nasıl oluyor da, Türk milli takımında ay-yıldız taşıyor?

Yılmaz Özdil, 4 Haziran 2008, Çarşamba

 



HoKKaBaZ

HoKKaBaZ resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Mühim Mevzular >Politika, Tarih >Köşe Yazısı: Yes, Ce Ha Pes...>
  4.Haz.2008 Çar 12:46:56
fiogf49gjkf0d
fiogf49gjkf0d

 

Yes, Ce Ha Pes...


ÖNDER Sav’ın dolanırken iki kelimeyi aralıksız tekrarladığını tahmin ediyorum:

"Yes" ve "no"yu...

"No" yapsaydı iyi olurdu.

Ama "no" yerine "yes"e basması da fena değildi.

Ce Ha Pes’in bir genel sekreteri olduğunu duydu halk.

Onun bir telefonu olduğunu...

Telefonun çaldığını...

Parmağını uzattığını...

Ah işte tam orada "no" yerine "yes"e basmasaydı... Ama bunu da başaramayıp "yes" ile açtığı telefonu kulağına götürmesi gerekiyordu, başka yere koydu ya.

*

Genel Başkan’
ın söylemleri dışında ilk kez Ce Ha Pes’in bir eylemini konuşuyor millet; telefonun yanlış tuşuna basma eylemini.

Böyle mi olur bu zamanda "Anamuhalefet Partisi" sizce?..

Kurultay öncesi delegelerin ve yürekten sosyal demokratların sırtındaki "vebali" hatırlattık boşuna.

Ama durumdan memnun olmalı ki hem Baykal hem delegeler, aynı tasla aynı hamamı seçtiler.

İşte:

Sıradan insanlar dizlerine vururken, ortalıkta yok Atatürkün partisi:

Anadolu’da yok...

Kentlerde yok...

Sokakta yok...

Köyde yok...

Üniversitede yok..

Meydanlarda yok...

Gençliği yok...

Kadını yok...

Slogan yok, açılım yok, tasarı yok...

Eylemde
de yoktu ya...

Neyse ki telefonun "no" tuşu yerine "yes" tuşuna basma eylemi ile gündeme geliverdi.

*

AKP’
nin varlığı kadar sorundur, Ce Ha Pes’in yokluğu.

Çünkü demokrasilerde iktidarların kötü olması felaket değildir... Ama insanların iktidarın yerine koyacak bir şey bulamamaları felakettir.

İşte o yok...

Ce Ha Pes...

Ce Ha Pes...

Bekir Coşkun, Hürriyet, 4 Haziran 2008 Çarşamba

 



HoKKaBaZ

HoKKaBaZ resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Mühim Mevzular >Politika, Tarih >Nazim Hikmet RAN>
  4.Haz.2008 Çar 01:15:24
fiogf49gjkf0d

SEVGİLİM YALAN SÖYLERSEM

Sevgilim yalan söylersem sana
Kopsun ve mahrum kalsın dilim
Seni seviyorum demek bahtiyarlığından

Sevgilim yalan yazarsam sana
Kurusun ve mahrum kalsın elim
Okşayabilmek saadetinden seni

Sevgilim yalan söylerse sana gözlerim
İki nadim gözyaşı gibi avuçlarıma aksınlar
Ve göremesinler seni bir daha
 
Nazım Hikmet



HoKKaBaZ

HoKKaBaZ resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Öylesine muhabbet >GÜNÜN SÖZÜ>
  3.Haz.2008 Sal 23:50:15
fiogf49gjkf0d
Öyle yürekten seviyorsan aklı başından atacaksın, kimi yanında arıyorsan önce içinde bulacaksın,,,


HoKKaBaZ

HoKKaBaZ resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Haber >Güncel haberler >Böyle Yobazlık Görülmedi>
  3.Haz.2008 Sal 19:24:14
fiogf49gjkf0d

 

Merhabalar,

 

Yani şu konuyu hayretler içerisinde takip ediyorum.  Bir kısım arkadaşlarımızın sürekli olarak karşılarındakine cevap veremeyince (Daha doğrusu, kendilerine sorulan soruya değil de kendi sorularını kendileri sorup cevaplamaları.) onları aşağılamaları, ve devamında kendilerini sorgulama gereksinimi bile duymadan otorite kesilip “Senin kaynağını reddediyorum!” havalarına bürünüp sanki bir yarışma düzenlemişiz de “Kazandım!” edasıyla konunun özünden kaçıp karşısındaki kişinin fiziksel özelliklerine sataşmaları hiç de hoş şeyler değil. Kendi fikrinizde olmayan insanların yaşlarını dile getirmek kimseye bir şey kazandırmaz. Kaldı ki burada bile abartılar var, o konulara hiç girmek istemiyorum.

Unutmamalı ki, özgürlük denilen şey görecelidir. Birilerinin özgürlüğü artarken diğerlerinin özgürlüğünün azaldığını da düşünmeliyiz. O yüzden bütün içerisinde düşünüp, herkesin özgürlüğü için birtakım kısıtlamalara gitmek gerekir. Yalnız bu cümleden asla çoğunluk ne derse doğrudur gibi bir anlam çıkarılamamalıdır.

İki farklı kelime olmalarına rağmen birbirlerinin tamamlayıcılarıdır “devlet” ve “millet”. Devleti devlet yapan en önemli nitelik millet olmaktır. Ve devletlerin dinleri olmamalıdır. Şayet devletlerin dini olursa bütün içerisinde bir kopukluk başlar. Herkes aynı dine mensup olmak mecburiyetinde de değildir. Dini kendisinin olmazsa olmazı saymış ülkeler nedense hep sömürülen olanlardır. Millet içerisinde din veya dinlerin olması zaten tabiatın gereğidir. Buna karışmak kimsenin haddine de değildir, şayet “Din Allah ile kul arasındadır” diyorsak. Ülke nüfusunun %95’inin Müslüman olması o devletin İslam devleti olduğu anlamına gelmez. Diğer kesimin de dinini yaşamasına izin verilmelidir. İlle de ümmetçilik aramak gerekiyorsa Kurtuluş Savaşı sırasında adını Türklere ezberleten Thomas Edward Lawrence bize yardımcı olabilir, ne dersiniz?

Üniversitedeyken bir devlet yurdunda kalıyordum. Bizlerin ibadetlerimizi yapabileceği mekânlar mevcuttu (Bir mescit vardı devlet yurdunda.). Bu güzel bir şeydi, bundan faydalandık. Ama yurtta kalan diğer dinlere mensup kişiler de vardı, özellikle yabancı uyruklu Hıristiyan öğrenciler az değildi. Onlar için bir ibadethane yoktu. Ama iddia ediyorum onlara da bir küçük ibadet imkânı sağlansaydı bu misyonerlik olarak nitelendirilecekti.

Türkiye’de din, devletin bir kurumu olmak zorundadır. Nedeni basit: Çünkü dini kullanmak isteyen bir kısım insanlar ülkemizde maalesef halen mevcut. “Diyanet İşleri Başkanlığı” diye bir kuruma sahibiz. Bu kurumun esas amacı laiklik ilkesinde bütünlük yaratmaktır, fakat bugün hiç de toplumun tamamına hitap ettiğini söylememiz mümkün değil. “Flört”ün bile zina listesinde incelenmesi endişe vericidir, ki gelen tepkiler üzerine liste değiştirildi (Belki de ileri bir tarihe ertelendi.).

Dini bilgilerin okulda verilmesi görüşüne katılıp katılmamak kişiden kişiye değişebilir. Ama dini bilgilerin okullarda verilme amacı dini korumaktır. Dini kullanan kişilerden kurtarmaktır. Tıpkı “Diyanet İşleri Başkanlığı”nın esas amacı gibi; dini sömürenlerden onu korumaktır. Yoksa okullarda din dersi verilmesi taraftarı değilim. Halen Türkiye’de birtakım insanlar dini kullanıyorsa okullarda din dersinin verilmesinin şart olduğunu söylemem kaçınılmaz tabiî ki de.

 

Kolay gelsin.

 



HoKKaBaZ

HoKKaBaZ resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Komik Videolar, Klipler, Resimler, Karikatürler >Günaydın Chat City..>
  2.Haz.2008 Pzt 11:51:29
fiogf49gjkf0d
fiogf49gjkf0d

Yüzümüzde yarattığın hoş tebessümler için teşekkürler Elifcim



HoKKaBaZ

HoKKaBaZ resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Sanat ve Felsefe >Hayaller>
  1.Haz.2008 Pzr 12:31:56
fiogf49gjkf0d

Hayaller

Şehrin birinde yaşayan çok güzel bir kız varmış. Şehirdeki bütün delikanlılar onun kalbini çalabilmek ve onunla evlenebilmek için çaba sarfederlermiş. Ama o her defasında "Hayır, benim hayallerimde yaşayan bir delikanlı var. Ben onu bekliyorum" dermiş.

Aradan günler aylar yıllar geçmiş, bu kız evinin penceresinden bakarken yoldan geçen
bir delikanlıyı görmüş ve evet demiş; işte bu benim beklediğim, hayal ettiğim insan. Koşarak inmiş merdivenleri delikanlının yanına gitmiş, hafifçe sırtına dokunmuş ve:
-Bakar mısın? demiş
Delikanlı hafif bir gülümsemeyle;
-Buyur teyze, bir şey mi istedin? demiş.

ALINTIDIR



HoKKaBaZ

HoKKaBaZ resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Aşk Ne Ki?>
  1.Haz.2008 Pzr 12:26:01
fiogf49gjkf0d

Aşk ne ki? 

 


Düşünsenize koca bir hayat... Uğraşıyorsun didiniyorsun bir yerlere gelmek bir şeyler olmak için.. Tabii hiç aklına gelmiyor sana sunulan hayatı yaşamak... Ne uğraşıyoruz
didiniyoruz ki. Yaşayalım yahu.

 

Ne isek ne hissediyorsak... Ulaşılacak bir hedef, olunucak bir şey yok ki aslında...
Ben, ben olarak, kendimi katarak duygularımı yaşamaktansa, kafamda kurduğum düşlediğim şeyi yaratmaya çalışarak kendimden uzaklaşmıyormuşum aslında...

 

Ve kendimi inkâr etmiş olmuyor muyum? Ben neysem o’yum, böyleyim, mutluyum, ben olarak yeterince değerliyim desem yaşadığım her anın tadını çıkarmaya geldim desem...
Yok mu böyle bir hakkım yahu.

 

Şimdi diyeceksiniz ki nerden çıktı bu konu...

 

“Ya da kardeşim yaşa ne yaşayacaksan kimsenin bir şey dediği yok.” diyeceksiniz.

 

Ama olmuyooo...

 

Çevremdeki insanlar bana ben olabilmem için alan yaratmıyorlar...

 

Külliyen yalan... Aslında ben yer açmaya cesaret edemiyorum yeterince.

 

Çok darmadağın oldu bu sefer yazı. Ama ben çok toplu değilim ki yazı olsun...

 

Niye bir insan bize gelip sevgisini gösterince, onun hep yanımızda olduğunun ve olacağının garantisini alınca, tabiri yerindeyse onu elde edince. O na olan hevesimizi kaybedip bizi sevmeyen başka insanlara kendimizi sevdirmek üzere yola çıkıyoruz.

 

Hani vardır ya aşkın ana kuralı.

 

Kaçan kovalanır.

 

İnanılmaz seversin bir vatandaşı.

 

Üstüne gitmek, dakika başı onu aramak, ona milyonlarca beklenti yüklemek onu bunaltmak değil kastettiğim. O başka bir boyut. Sen sadece seversin... Bir de sadece O’nu seversin... Toplumsal etiketlerini değil. Gözlerini seversin…

 

O gözlerde kaybolmayı seversin... Varlığıyla kendinden geçmeyi, onu gördüğün anlarda yaşadığın, ayaklarını birbirine dolayan o komik saçma heyecanları seversin. Güzel geçen kısa dönem sonunda eleman seni elde etmiş olmasının o müthiş zafer sarhoşluğuyla senden sıkılmak üzere olduğunun sinyallerini verir sana. Sen dur gitme hayatımda güzel bişeysin sen,ben görmek istersem arayım seni der. Sende çüşünüz diye apışıp kalırsın..Ama ama niye.. Noldu ki şimdi der kafayı yer durursun...

 

Ve vatandaşı görmeye devam etmek istiyorsan oyuna katılman gerekir...

 

Kendini ağırdan satman gerekir... O güvenin, O’na duyduğun sevginin kalıcı bişey olmadığını her an bitebilecek bir şey olduğunu hissettirirsin... Hissettirirsin ki sana süs eşyası gibi davranmasın seni hayatına katsın... Ve sen bunu hissettirdikçe sistem işler ve o seni kaybetme korkusuyla yine yapışır sana...

 

Sen sevgini gene sunarsın, o gene emin olur, gene sıkılır, sen kendini gene geri çekersin. Bu konu böyle uzayıp oyuncak olur gider...

 

Size bi haberim var arkadaşlar bu aşk değil, bu sadece bi oyun (Şahidim. Çünkü yakın bir tanıdığım yaşadı buna benzer bir olayı.).

 

Kendi kendimize değerli olduğumuzu kanıtlamak için oynadığımız bi oyun…

 

Ki bence sevgiyle uzaktan yakından bi alakası da yok.

 

Kendimizi sevdirme ve değerli, sevilesi olduğumuzu hissetme oyunu...

 

Herkes beni sevsin, sonra köşeye çekilsin, elde var bir. Dursun orda

 

Kendi değerinin farkında olmamış olmakla, kendini sevilesi bulmamaktan kaynaklanan bir şey belki... Değerli olduğumu ben anlayamadım, bari insanlar bana söylesin, göstersin oyunu...

 

Sorun, ben sıkıldım oyun oynamaktan. Ne bileyim öyle biri çıksın ki karşıma, seviyim ben onu doya doya. O nu sevmekten, O na aşık olmaktan korkmayım…

 

Sıkılmasından korkmayım. Beni kısıtlamasın komik korkularıyla. Ben olayım sadece.
O da ister sevsin ister sevmesin- ki sevmesini elbet tercih ederim- ben sevgimi yaşayım durayım kendimce üzüleyim ağlayayım. Mutlu olayım.
Bunu ben, ben olduğum ve O da O olduğu için yapayım.

 

Bunu yaşayabilecek miyim, bilmiyorum... Ve…

 

Bilinmeyen de korkutuyor işte insanı. Bilmiyorsun çünkü.
Acı mı gelecek arkasından. Çiçek mi çıkacak bücük mü?

 

Sonuç, ben bir şeylerin üzerine gitmeye cesaret edemiyorum diyor ve yatırıyorum kendimi ameliyat masanıza..

 

Gözden kaçırdığım bi yer var kesin... Bulan olursa haber versin.

 

Ben gene paşa paşa ben olayım sevgimi dökeyim ortaya... Tadını çıkarayım...
Üzüleyim, sevineyim. De arada bi anlasam diyordum “n’oluyor?”.

 

Ben en iyisi bu dünyayı anlamamış ve anlamayacak olmayı alıyım kabulleneyim, kardeş kardeş yaşayım gidiyim napayım…

 

ALINTIDIR

 

<<1...7980818283848586878889 90919293949596979899100...200...300...400...419>>