fiogf49gjkf0d Aşk ne ki?
Düşünsenize koca bir hayat... Uğraşıyorsun didiniyorsun bir yerlere gelmek bir şeyler olmak için.. Tabii hiç aklına gelmiyor sana sunulan hayatı yaşamak... Ne uğraşıyoruz didiniyoruz ki. Yaşayalım yahu.
Ne isek ne hissediyorsak... Ulaşılacak bir hedef, olunucak bir şey yok ki aslında... Ben, ben olarak, kendimi katarak duygularımı yaşamaktansa, kafamda kurduğum düşlediğim şeyi yaratmaya çalışarak kendimden uzaklaşmıyormuşum aslında...
Ve kendimi inkâr etmiş olmuyor muyum? Ben neysem o’yum, böyleyim, mutluyum, ben olarak yeterince değerliyim desem yaşadığım her anın tadını çıkarmaya geldim desem... Yok mu böyle bir hakkım yahu.
Şimdi diyeceksiniz ki nerden çıktı bu konu...
“Ya da kardeşim yaşa ne yaşayacaksan kimsenin bir şey dediği yok.” diyeceksiniz.
Ama olmuyooo...
Çevremdeki insanlar bana ben olabilmem için alan yaratmıyorlar...
Külliyen yalan... Aslında ben yer açmaya cesaret edemiyorum yeterince.
Çok darmadağın oldu bu sefer yazı. Ama ben çok toplu değilim ki yazı olsun...
Niye bir insan bize gelip sevgisini gösterince, onun hep yanımızda olduğunun ve olacağının garantisini alınca, tabiri yerindeyse onu elde edince. O na olan hevesimizi kaybedip bizi sevmeyen başka insanlara kendimizi sevdirmek üzere yola çıkıyoruz.
Hani vardır ya aşkın ana kuralı.
Kaçan kovalanır.
İnanılmaz seversin bir vatandaşı.
Üstüne gitmek, dakika başı onu aramak, ona milyonlarca beklenti yüklemek onu bunaltmak değil kastettiğim. O başka bir boyut. Sen sadece seversin... Bir de sadece O’nu seversin... Toplumsal etiketlerini değil. Gözlerini seversin…
O gözlerde kaybolmayı seversin... Varlığıyla kendinden geçmeyi, onu gördüğün anlarda yaşadığın, ayaklarını birbirine dolayan o komik saçma heyecanları seversin. Güzel geçen kısa dönem sonunda eleman seni elde etmiş olmasının o müthiş zafer sarhoşluğuyla senden sıkılmak üzere olduğunun sinyallerini verir sana. Sen dur gitme hayatımda güzel bişeysin sen,ben görmek istersem arayım seni der. Sende çüşünüz diye apışıp kalırsın..Ama ama niye.. Noldu ki şimdi der kafayı yer durursun...
Ve vatandaşı görmeye devam etmek istiyorsan oyuna katılman gerekir...
Kendini ağırdan satman gerekir... O güvenin, O’na duyduğun sevginin kalıcı bişey olmadığını her an bitebilecek bir şey olduğunu hissettirirsin... Hissettirirsin ki sana süs eşyası gibi davranmasın seni hayatına katsın... Ve sen bunu hissettirdikçe sistem işler ve o seni kaybetme korkusuyla yine yapışır sana...
Sen sevgini gene sunarsın, o gene emin olur, gene sıkılır, sen kendini gene geri çekersin. Bu konu böyle uzayıp oyuncak olur gider...
Size bi haberim var arkadaşlar bu aşk değil, bu sadece bi oyun (Şahidim. Çünkü yakın bir tanıdığım yaşadı buna benzer bir olayı.).
Kendi kendimize değerli olduğumuzu kanıtlamak için oynadığımız bi oyun…
Ki bence sevgiyle uzaktan yakından bi alakası da yok.
Kendimizi sevdirme ve değerli, sevilesi olduğumuzu hissetme oyunu...
Herkes beni sevsin, sonra köşeye çekilsin, elde var bir. Dursun orda
Kendi değerinin farkında olmamış olmakla, kendini sevilesi bulmamaktan kaynaklanan bir şey belki... Değerli olduğumu ben anlayamadım, bari insanlar bana söylesin, göstersin oyunu...
Sorun, ben sıkıldım oyun oynamaktan. Ne bileyim öyle biri çıksın ki karşıma, seviyim ben onu doya doya. O nu sevmekten, O na aşık olmaktan korkmayım…
Sıkılmasından korkmayım. Beni kısıtlamasın komik korkularıyla. Ben olayım sadece. O da ister sevsin ister sevmesin- ki sevmesini elbet tercih ederim- ben sevgimi yaşayım durayım kendimce üzüleyim ağlayayım. Mutlu olayım. Bunu ben, ben olduğum ve O da O olduğu için yapayım.
Bunu yaşayabilecek miyim, bilmiyorum... Ve…
Bilinmeyen de korkutuyor işte insanı. Bilmiyorsun çünkü. Acı mı gelecek arkasından. Çiçek mi çıkacak bücük mü?
Sonuç, ben bir şeylerin üzerine gitmeye cesaret edemiyorum diyor ve yatırıyorum kendimi ameliyat masanıza..
Gözden kaçırdığım bi yer var kesin... Bulan olursa haber versin.
Ben gene paşa paşa ben olayım sevgimi dökeyim ortaya... Tadını çıkarayım... Üzüleyim, sevineyim. De arada bi anlasam diyordum “n’oluyor?”.
Ben en iyisi bu dünyayı anlamamış ve anlamayacak olmayı alıyım kabulleneyim, kardeş kardeş yaşayım gidiyim napayım…
ALINTIDIR
|