ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul

sohbet banner
tavla okey sohbet forumu
sohbet, okey, tavla, chat
7 Mayıs 2024, Salı 22:13   
kız arkadaş sohbet linki

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

  manolya41> Forum Mesajları
    manolya41'e ait Toplam 9827 Forum Mesajı var
<<1...100...200...280281282283284285286287288289290 291292293294295296297298299300...400...500...600...700...800...900...983>>


manolya41

manolya41 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Mühim Mevzular >Politika, Tarih >Mimar Sinan`ın Köprüsünden Sel Dersi>
  11.Eyl.2009 Cum 15:35:47
Mimar Sinan`dan sel dersi

10 yıllık süper köprüler çöktü. Mimar Sinan`ın Büyükçekmece`ye yaptırdığı köprü dimdik ayakta..


Mimar Sinan`ın Osmanlı orduları geçsin diye inşa ettirdiği Büyükçekmece köprüsü sel felaketinden etkilenmedi..

Üstelik baraj kapakları açılmış olmasına rağmen. Su seviyesi yine de köprüyü aşmadı...

Çağın teknolojisiyle yapılan köprüler çökerken, bu 450 yıllık köprü yenilerine meydan okuyor.. Tarihi eser sayısız depremler ve sel felaketlerine aldırmıyor.

Sel ortalığı yıkıp geçti ama tarihi köprü, popülist siyasetçilere, suçu hep başkalarında arayan halka ve gözünü para hırsı bürümüş müteahitlere iyi bir ders veriyor..



Bu fotoğraf dün İstanbul`da çekildi.. Üstelik köprü ayakları olmasına rağmen sulara ömülmüş.




İSTANBUL
-
BÜYÜKÇEKMECE KÖPRÜSÜ

Köprü Kanuni Sultan Süleyman`ın emri inşasına başlanılmış, Sultan II. Selim zamanında M.1567-68 yılında tamamlanmıştır. Mimarı Sinan`dır.
Köprü bataklık alan üzerine kurulu olduğundan, bataklığa ahşap kazıklar çakılmış ve araları kurşun doldurulmuştur. Bu kazıkların üzerine inşa edilen köprü toplam uzunluğu 635.57 m., genişliği 7.17. m.dir. Köprü inişli çıkışlı dört bölümden oluşmaktadır. Birinci bölüm 157.23 m. uzunlukta ve yedi gözlü, ikinci bölüm 135.10 m. uzunlukta ve yedi gözlü, üçüncü bölüm 101.25 m. uzunlukta ve beş gözlü, dördüncü bölüm 183.72 m. ve dokuz gözlüdür. Köprünün toplam yirmisekiz gözlüdür. Gözlerin en darı 4.50 m., en genişi 11.86 m. dir. Köprünün ortasında dinlenme sedirleri yer almaktadır. Köprüde karşılıklı kitabe köşkleri bulunmaktadır.



 


manolya41

manolya41 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Haber >Güncel haberler >Gökçek`ten sel uyarısı: Üst katta yatın>
  10.Eyl.2009 Per 20:21:40

Gökçek`ten sel uyarısı: Üst katta yatın

Melih Gökçek`ten sel uyarısı: "Evi dere yatağında olanlar üst komşGökçek`ten sel uyarısı: Üst katta yatınuda yatsınlar."

ANKARA (A.A) -  Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, yarın akşamdan itibaren cumartesi daha yoğun, pazar günü azalacak bir yağış sisteminin Ankara`ya geleceğini bildirerek, "Evi dere yatağında bulunan ve bodrum katında oturanlar çok dikkatli olsun. Önerimiz sele uykuda yakalanmasınlar, üst katta komşuda kalsınlar" dedi.

Gökçek, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı binasında düzenlediği basın toplantısında, İstanbul`da yaşanan sel felaketinde yaşamını kaybeden vatandaşlara Allah`tan rahmet, ailelerine sabır diledi.

Afetlerin dünyanın her yerinde ortaya çıktığını belirten Gökçek,"Elbette altyapı önemli ama altyapının baş edemediği afetler tüm dünyada mevcut" dedi.

Durumu değerlendirdikleri ve Meteoroloji Genel Müdürlüğü ile irtibat kurduklarını bildiren Gökçek, Ankara`nın, yarın akşamdan itibaren cumartesi daha yoğun, pazar günü azalacak bir yağış dalgasının etkisinde kalacağını ifade ederek, Meteorolojinin "son derece dikkatli olma" uyarısında bulunduğunu bildirdi ve şu bilgiyi aktardı:

"Ben kendilerine `Bu yağmur da İstanbul kadar etkili olur mu olmaz mı?` diye sordum. Bu yağış sistemi Orta Akdeniz sistemi üzerinden geliyor. Diğer yağış sisteminin yani İstanbul`da etkili olanın, Balkanlar üzerinden geldiğini belirttiler. Fakat çok yoğun olacağı ifade ediliyor. İstanbul gibi bir sıkıntı arz edip etmeyeceğini sorduğumda `olabilir` dediler. Ciddi bir konuda medyamız vasıtasıyla vatandaşımızı ikaz etmek istiyoruz."

Gökçek, vatandaşları, radyolara, gazetelere ilan vererek ve otobüslere duyurular asarak olası bir sel afetine karşı uyaracaklarını, kentte dolaşacak araçların da anonsla gerekli uyarıları yapacağını anlattı.

-KRİZ MERKEZİ OLUŞTURULDU-

Ankara Büyükşehir Belediyesi olarak bir kriz merkezi oluşturulduğunu bildiren Gökçek, uyarılarını şöyle sıraladı:

"Özellikle dere yataklarında oturanlar ve bodrum katlarında sık sık evini su basanların çok dikkatli olmaları gerekiyor. Gece yarısı aniden sağanak halinde gelebilecek yağmur çok ciddi sıkıntılar açabilir. Bodrum katında oturanların bu 2 gün içinde çok titiz olmalarını ve tedbirlerini almalarını istirham ediyorum. Sel sularının geçeceği yerlerde bulunanlar, araçlarını dere yataklarına park etmesin, yüksek yerlere park etsinler."

Bir gazetecinin "dere yatağı ve bodrum katında oturanların ne tür önlem almalarını önerdiğini" sorması üzerine Gökçek, şunları söyledi:

"Yani bir kere uykuda yakalanmamaları lazım. Ayrıca da eğer gerçekten ciddi bir tehlike bekliyorlarsa bir üst katta komşuda falan kalmalarında fayda var. O anlamda söylüyorum. Yani Allah korusun uykuda bir sel felaketi ile karşı karşıya kalırlarsa çok üzücü olur. O açıdan ikaz etmek istiyorum"



manolya41

manolya41 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Komik Videolar, Klipler, Resimler, Karikatürler >Gerçekleşmesi Kıyamet Alameti Olan Olaylar>
  10.Eyl.2009 Per 19:17:01
Resim
İbrahim Üzülmez`in M. United`a transfer olması


Resim
Bununla yetinmeyen Üzülmez`in Şampiyonlar Liginin en iyi oyuncularından olması


Resim
Ajdarın Eurovision`da ülkemizi temsil etmesi hatta 1. olması


Resim
Fenerbahçenin Türkiye kupasını kazanması


Resim
Fenerbahçenin dahada açılıp Şampiyonlar Ligi kupasını kazanması


Resim
Ronaldinho`nun Eskişehirspora transfer olması


Resim
Sağlığa yararlı sigara üretilmesi


Resim
Sabrinin Barcelonaya transfer olması


Resim
Sabriden sonra Beşiktaşın 8 milyon Euro`luk transferi Tabata`nında Barcelonaya transfer olması


Resim
Galatasarayın yeni stadının bitmesi hatta orada maç yapması


manolya41

manolya41 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Komik Videolar, Klipler, Resimler, Karikatürler >Ramazan Gelir Hoş Gelir>
  10.Eyl.2009 Per 18:45:18











Her Yerde Bulunur Ama Aşağıdaki Resimde Kaybedilir










manolya41

manolya41 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Öylesine muhabbet >Gördüm Ki...>
  10.Eyl.2009 Per 16:17:40
 
Gördüm ki;
* Hakim, amma hükmünde adil değil.
Gördüm ki;
* Âlim, amma ilmiyle âmil değil.
Gördüm ki;
* Mürşid amma kâmil değil.
Gördüm ki;
* "Müslüman" amma imanlı değil.
Gördüm ki;
* Zengin, amma cömert değil.
Gördüm ki;
* Fakir, amma sabırlı değil.
Gördüm ki;
* Camiye devam eder amma namazda değil.
Gördüm ki;
* Dergah kapısında daim, amma derviş değil.
Gördüm ki;
* Zikir dilde, amma kalpte değil.
Gördüm ki;
* Duâ için açılmış eller, amma ihlâslı değil.
Gördüm ki;
* BEN diyor, amma Sen`den haberdar değil.
Gördüm ki;
* Cennete talip, amma cehennem yolundan kurtulmaya niyetli değil.
Gördüm ki;
* Ahlaktan bahseder, amma edepli olmaya niyetli değil.
Gördüm ki;
* Dedi-kodudan şikâyetçi, amma vazgeçici değil.
Gördüm ki;
* Kıskançlıktan korkar, amma nefsine hâkim değil.
Gördüm ki;
* Elde-dilde Kur`ân, amma yolunda değil.
Gördüm ki;
* Muhammed`e hayran, amma ahlâkında değil.
Gördüm ki;
* Gurur-kibirle mâlûl, amma farkında değil.
Gördüm ki;
* Hâli davranışı hoş gibi görünür, amma Muhammedi değil.
Gördüm ki;
* Konuşulduğunda dinliyor, amma uygulama yapıyor değil.
Gördüm ki;
* Ezanı dinliyor, ama fiilen ibadet ediyor değil.
Gördüm ki;
* Selâmı alıyor-veriyor; ama ne dediğinin farkında değil.
Gördüm ki;
* Adalet istiyor, ama kendisi adaletli değil.
Gördüm ki;
* Sünnetin yaşam için mutluluk yolu olduğunu biliyor, ama yaşantısına tatbik ediyor değil.
Gördüm ki;
* Anne-babaya itaatin farz olduğunu biliyor, ama bilfiil kendisi itaatkâr değil.


Gördüm ki;
* Haramın yuva yıktığına inanıyor, ama haramdan elini çekiyor değil.
Gördüm ki;
* Erken yatıp erken kalkmanın bereket, sağlık ve büyük kazanç olduğunu biliyor ama bildiğini uyguluyor değil.
Gördüm ki;
* Namaza çağrıldığını duyuyor, ama ibadet ediyor değil.
Gördüm ki;
* Çıplaklık Müslümanlık dışı bir tavır olduğunu biliyor, ama tesettürü uyguluyor değil.
Gördüm ki;
* Çok yemek, çok uyumak, çok konuşmak kalbi öldürür. Bunu biliyor ama bunları uygulamak prensibi değil.
Gördüm ki;
* Seher vakti uyumak ruh ve beden için sağlıklı değil, ama o saatlerde uyanık olmak umurunda değil.
Gördüm ki;
* Zaman büyük bir hızla geçiyor, ömrünü de alıp götürüyor, ama kimse bunun farkında değil.
Demek ki, hadiste geçtiği gibi, "insanlar ölürken uyanacaklar.
" Anlaşılıyor ki, bunun da farkında değiliz

-alıntı-


manolya41

manolya41 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Film, Sinema, Dizi, Belgesel, Program >Murat Soydan Yoğun Bakımda>
  10.Eyl.2009 Per 16:13:42

MURAT SOYDAN YOĞUN BAKIMDA
Türk Sineması`nın önemli isimlerinden Murat Soydan, önceki gece rahatsızlandıktan sonra acil olarak Bahçelievler Hizmet Hastanesi`nde yoğun bakıma alındı.


Hastane yetkilileri, ünlü sanatçının aort rahatsızlığı sonucu hastaneye getirildiği ve yoğun bakımda her türlü müdehalenin yapıldığını söylediler. Geçtiğimiz günlerde aynı rahatsızlığı yaşayan Aykut Oray gibi yoğun bakımda bulunan sinemanın ünlü oyuncunun eşi başından ayrılmıyor.
Murat Soydan`ın yakın arkadaşı yönetmen Ümit Efekan ise, "Gece yarısı rahatsızlığını öğrendik ve üzüldük. Şu an kimseyle görüştürülmüyor.

Yakın dostları olarak sağlık durumunu takip ediyoruz, doktorların tedavisi sürüyor, 20 gün yoğun bakımda kalacağını söylediler. Allah kötü bir durum göstermesin, hepimiz kendisi için dua ediyoruz. Türk Sineması`na büyük emeği olan Murat Soydan`a acil şifa dilemekten başka yapacak bir şeyimiz yok" dedi


manolya41

manolya41 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Sanat ve Felsefe >Patavatsız Hazırcevap Karagöz>
  10.Eyl.2009 Per 16:09:15
Efendim Çin hükümdarı Wu (M.Ö. 140-87) eşinin ölümü üzerine hayata küser, yemez içmez, uyuyamaz. Bir tıkırtı duysa etrafına bakar, karısını arar. Uyanık Yaver Şav Wong bir perdenin arkasında imparatoriçeye benzer bir kadın gölgesi oynatır, adeta mevta yengenin hayalini odada dolandırır. Sözüm ona İmparator Wu yalnızlıktan kurtulur, teselliyi gölgelerde arar. Derken bu oyun Sind’e, Hind’e sıçrar, Moğollar alır batıya taşırlar.
Doğrusunu isterseniz Hititler “gölgelerin gücü”nü Çinlilerden çoook önceleri keşfeder, hatta işin içine müzik ve senaryo da katarlar. Sadece onlar mı? Anadolu’da yerleşen bütün kavimler deri parçalarını perdede oynatırlar.

Şantiyede curcuna
Gelelim ikinci rivayete. Orhan Gazi devrinde Ulucami’nin inşaatında çalışan demirci Kambur Bâli (Karagöz) ile duvarcı Halil Hacı İvaz (Hacivat ) işlerinde mahir oldukları kadar nüktedanlıklarıyla tanınırlar. Birbirlerine sataşır, usturuplu cevaplarla altta kalmamaya çalışırlar.
Güya sırf bu yüzden işler aksar. Bir gün padişah tebdili kıyafetle teftişe gelir. Ne görse beğenirsiniz! Kambur ile Hacı birbirlerine laf koymakta, işçiler de gülmekten kırılmaktadırlar.
Hurafe bu ya, sultan çok sinirlenir, Karagöz’ü cellada yollar, Hacivat ise hac yolunda gözlerini yumar.
Padişah çok pişman olur, ben niye böyle bir şey yaptım diye vahvahlanmaya başlar, mukallitliği ile tanınan Şeyh Küşteri bakar Hakan elden gidiyor heman bir perde kurar, kuru deve derisinden kestiği Karagöz ve Hacivatı oynatmaya başlar.
Bunun da birincisi gibi ayakları yere basmaz. Bir kere Ulucami’yi Orhan Gazi yaptırmaz biiir. Cami inşaatı vaktinden evvel tamamlanır ikiii. Şantiyede Emir Sultan, Molla Fenari hazretleri, Somuncu Baba gibi gönül ehilleri dolanırken hiçbir Türk makara kukara yapamaz üüüç. Osmanlı’da ölüm kararını ancak kadı verebilir, Orhan Gazi gibi hukuka saygılı biri yargıya karışmaz dööört. Haydi Karagöz’ü astırdı kestirdi diyelim, peki Hacivat’ı niye cezalandırmaz da hacca yollar? Masal işte, laf...

Vezirin gölgesi mi?
Bazı yazarlar ise Hacivat’ın dört sultana hizmet eden ve 2. Murat Hana vezirlik yapan Hacı İvaz Paşa olduğunu savunurlar. Bu Paşa mezar taşında esseyyid eşşehid yazan Ahi Bayezid adlı bir beyin oğludur ve Yeşil Türbe’de kullandığı mimari tarza bakılırsa Semerkand Buhara civarlarında dolanmış olmalıdır.
“İmadeddin” künyesi ile tanınan Hacı İvaz, kılıç ve kalem ehli olduğu kadar cetvelini de usta tutar. Sanatında mahirdir, mimarlara mühendislere ufuk açar.
Ankara Savaşının akabinde Karamanoğulları Bursa’yı muhasara ederler. İvaz Paşa akla gelmedik savaş hileleri ile hasmını yıpratır, adamları yorgun ve ümitsiz olarak yurtlarına yollar. Çelebi Mehmet vefat ettiğinde bunu maharetle saklar, 2. Murat tahta oturuncaya kadar (tam 41 gün) dostu düşmanı oyalar.
Bizans elçisi Leontarius’u defalarca “bugün git, yarın gel” diye geri yollar, bir türlü huzura almaz. Bu arada bir anlığına padişahın cesedini kalabalığa gösterir. Güya vezirler bir şey der, o dahi kafa sallar. Sanki işler rayında yürüyormuş gibi fermanlar yazar, elçiler yollar, hatta İzmir üzerine sahte bir sefer açar. Ulufeler dağıtılır, silahlar parlatılır, görenler de birazdan yola çıkılacak sanırlar. Güya Sultan hasta ya, hekimler baharat kaynatır, göstere göstere macun yoğururlar.

Sultanın sağ kolu
İşte bu yüzden 2. Murat onu çok sever, tecrübelerinden istifadeye bakar. Nitekim Şehzade Mustafa Rumeli’yi ele geçirip de Bursa üzerine yürüyünce ondan tedbir sorar. Hacı İvaz bir zamanlar tutuklanan Mihaloğlu’nu hapisten çıkartır. Onun vesilesiyle ‘Düzmece Mustafa’nın adamlarına çağrı yapar. Eski arkadaşlarının davetine icabet eden akıncı beyleri, Murat Hanın yanında olurlar. İvaz Paşa teslim olanları affettirir, asileri de kazanır, sıcak dostluklar kurar.
Kaldı ki Haremeyn halkı ve mühtediler (yeni iman edenler) için bir para havuzu tahsis eder, servetini hayra harcar. Tokat Medreseleri, Geyve Hanı, Uluabad Köprüsü, Dimetoka Ulucamii gibi kalıcı eserlere imza atar. Kütahya’daki çinicilerin elinden tutar, asırlık sanata maya çalar.
Sizce böyle anlı şanlı bir paşa gölge oyunlarında kullanılabilir mi? Bizce kullanılamaz, en azından Osmanlı kullanmaz.

Çelebi’ye bakarsan
Evliya Çelebi’ye sorarsanız “Sofyozlu Balî Çelebi” adıyla maruf Karagöz, Edirne kurbündeki Kırkkilise’de ikamet eden sahibi kelam ve ayyarı cihan bir çingenedir. O günlerde yöreyi İstanbul tekfuru Kostantin’den sorarlar.
Sözüm ona tekfur, Karagöz’ü Alaaddin Selçuki’ye gönderir, “bunu alt edecek kıratta laf düzen adamınız var mı” diye sorar.
O da Bursalı Hacı İvaz’ı çıkarır. Atışmaların galibi kimdir bilinmez ama tadına doyulmaz. Halk bunları ezberler ve birbirlerine anlatmaya başlar. Yetmez perde kurar, hayallerini oynatırlar.
Ne yalan söyliyeyim, bu rivayet de açmadı!.. O devirde Bizanslılar Selçuklularla kanlı bıçaklıdırlar, hem henüz Bursa bizde değildir ki Bursalılar bizden olsunlar.
Sonra Karagöz ve Hacivat Kırgızlar’ın kullandığı başlıkları nereden bulurlar?
Gördüğünüz gibi mevzu derin, korkarım yarına da taşar...

İrfan Özfatura


manolya41

manolya41 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Öylesine muhabbet >Niyeti De, Kısmeti De Olmayan Modern Dünya!>
  10.Eyl.2009 Per 16:06:07
Bir kır lokantası...
İftar saati. Televizyon açık.
Ekrana güllerin, şelalelerin görüntüleri geliyor ve tok sesli bir erkek konuşmaya başlıyor: "Yarabbim... Niyet ettim, senin rızan için oruç tuttum.."
Yanı başımdaki masada babasıyla oturan ve elindeki gazoz şişesini üfleyip duran sevimli kız çocuğu birdenbire irkiliyor. Sonra babasına dönüp soruyor: "Niyet ne demek?"
Adamcağız zor durumda kalıyor.
Iıı, eee seslerinden sonra lafı karıştırmayı tercih ediyor.
Anlıyorum babayı...
Belki oruç ibadetindeki yeri açısından "niyet etme"nin ne anlama geldiğini anlatabilecek...
Ama "niyet" nedir, onu anlatmak zor.
Çocuğun kelimenin sözlük anlamı olarak karşılığını bilmeye ihtiyacı yok çünkü! Niyetin hayattaki yeri nedir, onu bilmek istiyor.
Oysa gencecik baba da içten içe "ah ben de tam olarak bir bilsem" diyor, fark ediyorum.

***
Bir zamanlar "Niyeti bozmuş bir dünyada yaşamak" başlıklı bir yazı yazmıştım.
Belki şimdi "Niyetten yoksun fakat projeden yana bereketli dünya" diye bir yazı yazmak gerek...
Niyet önemli..
Niyet değerli..
Bunu anlamak için belki de kavramı ibadet alanının dışına çıkarmak ve daha geniş bir çerçevede bakmak gerek.
Baksanıza...
Kime sorsanız projelerinden geçilmiyor.
İnsanlar, kurumlar, toplumlar proje üzerine proje geliştiriyorlar.
Fakat "Niyetin ne?" diye sor.
Çıt çıkmıyor, o zaman!
Bunca proje, bunca hayal, bunca çaba...
Ama ne için, hangi niyetle? Orası bulanık!
Niyet, bizim TDK sözlüğünün sandığı gibi basit anlamda "eylemden önceki düşünce ve maksat" değil çünkü...
Niyet, bir işe başlamadan önce yalnız zihnimizden değil, kalbimizden de geçen nedir, onu anlatır çünkü.
Niyet, sadece aklın planı değil, kalbin de umududur.

***
Niyeti bozduk..
Niyeti kaybettik..
O kesin!
Büyük bir fark bu!
Niyet etmek ile proje yapmak arasında büyük bir boşluk var. Ah bir anlasak bunu!
Mesela ninelerimiz altını çize çize anlatırdı: "Herhangi bir eylemin iyilikle sonuçlanmış olması güzeldir ama esas olan iyilik niyetiyle yapılandan iyilik hasıl olmasıdır." (Gelin de şimdi şu hadisi hatırlamayın: "Amellerin değeri niyete göredir, herkesin eline niyeti kadar geçecektir.")

***
O eski yazımda da yazmıştım, tekrar edeyim.
Toltek Kızılderilileri hayatı "Tanrı`nın niyeti" olarak görürler ve insanda da üç "manevi ustalık"tan söz ederlermiş.
Birincisi... Farkındalık. (Kimsin, nesin, nerden gelip nereye gidersin, onu bilmek.)
İkincisi... Dönüşüm. (Nasıl değişir, nasıl özgürleşirsin, onu bilmek.)
Üçüncüsü... Niyet. ( Bütün bunları ne için yapacaksın, onu bilmek.) Bazen kafama takılıyor...
Bugünün gençleri "iyi niyet", "kötü niyet", "art niyet" deyimleri hakkında ne düşünüyorlar acaba? Bir anket çalışması, bir araştırma yapılsa fena mı olur!


Haşmet Babaoğlu - Sabah


manolya41

manolya41 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Öylesine muhabbet >Sen İstanbulsun Büyük Düşün!>
  10.Eyl.2009 Per 16:02:22
 
Hafıza-i beşer nisyan ile malüldür.
Akılda tutması zor bir cümle.


*
İnsan hafızası özürlüdür çünkü.

*
Bakın “görülmemiş afet” diyorlar.
Görüldü halbuki.
Hem de “görülmemiş” diyen basınımızın burnunun dibinde...
Basın Ekspres Yolu’nda görüldü.

*

Aynı yer, aynı dere.
1995’ti sene.

*

Kimdi belediye başkanı?
Şimdiki Başbakan.
Kimdi İSKİ müdürü?
Şimdiki Çevre Bakanı.
Asfaltta kayıkla geziyoruz...
Kimdi kayık müdürü o günkü?
Ulaştırma Bakanı bugünkü.

*

15 senedir İstanbul’u...
7 senedir ülkeyi yönetiyorlar.
Depremde, evden çık!
Karda, evden çıkma!
Yağmurda, üst kata çık!
Gözleri var görmezler, diyor ya...
Görülemiyor hâlâ.

*

8 artı 2 şehide gelince...
O görülmemiş değil.
Sıradan.

O nedenle birinci sayfalarda pek “görülmez” basınımız tarafından

Yılmaz Özdil


manolya41

manolya41 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >İlginç Videolar, Fotoğraflar, Grafikler, Sunumlar >Yaşayan Marmara>
  10.Eyl.2009 Per 15:54:05
YAŞAYAN MARMARA

Yaşayan Marmara Sualtı Görüntüleme Festivali, sualtına gönül vermişlerin ve sualtının güzelliklerini ortaya çıkartıp diğer insanlarla paylaşmaya çalışan görüntü avcılarının; denizlerimizi koruma çabası içinde olup fotoğraf sanatını sualtında sürdürmeye çalışan fotoğraf dostları için her zaman önemini koruyan bir organizasyondur.





1. Adnan Büyük






2. Yeşim Kutluata






3. Levent Albaş






Jüri Özel Ödülü Levent Albaş





BSK Özel Ödülü Adnan Büyük


***





1. Yavuz Plevneli




2. Alpkurt Baranok




3. Özgür Yıldırım




Jüri Özel Ödülü Yavuz Plevneli




Nurdoğan Özkaya Özel Ödülü Saygun Dura



***




1. Saygun DURA- Türkiye




2. Adriano Morettin- İtalya




3. Giacomo Marchione- İtalya




Jüri Özel Ödülü: Patrick Torresan- İtalya

***



1. Adriano Morettin- İtalya




2. Adriano Morettin- İtalya




3. Giacomo Marchione- İtalya




Jüri Özel Ödülü: Luc Rooman-Belçika



***


1. Filip Staes- Belçika




2. Richard Jaronek-Çekoslavakya




3. Andre Yanco- Türkiye




Jüri Özel Ödülü: Richard Jaronek-Çekoslavakya





***


(Önceden Çekilmiş)




1. Giacomo Marchione- İtalya




2. Debi Henshaw-İngiltere




3. Nicholas Samaras- Yunanistan




Jüri Özel Ödülü: Jean Danan-Fransa
***
PORTFOLYO ÖDÜLLERİ



(Önceden Çekilmiş)
1. Portfolyo
Mirko Zanni – İsviçre













2. Portfolyo ve En İyi Ulusal Ödül


Cenk Ceylanoğlu - Türkiye















***
3. Portfolyo


Viora Alessio - İtalya















Jüri Özel Ödülü


Alice Bochnokova - Çekoslavakya









<<1...100...200...280281282283284285286287288289290 291292293294295296297298299300...400...500...600...700...800...900...983>>