ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul

sohbet banner
tavla okey sohbet forumu
8 Mayıs 2024, Çarşamba 04:00   
kız arkadaş sohbet linki

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

  manolya41> Forum Mesajları
    manolya41'e ait Toplam 9827 Forum Mesajı var
<<1...100...200...288289290291292293294295296297298 299300301302303304305306307308...400...500...600...700...800...900...983>>


manolya41

manolya41 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >İlginç Videolar, Fotoğraflar, Grafikler, Sunumlar >Kaymakam Dediğin Böyle Uğurlanır!>
  11.Ağu.2009 Sal 19:23:35
Erzurum’un Oltu ilçesine atanan Uşak’ın Sivaslı İlçe Kaymakamı Sedat Yıldırım, düzenlenen veda gecesinde ıslatıldı, ardından havuza atıldı.

Sivaslı’da Kaymakam Yıldırım için düzenlenen veda gecesine, Karahallı Kaymakamı Ümit Cavuldak, Sivaslı Belediye Başkanı Zafer Küçükgöl, İl Genel Meclisi Üyesi Mehmet Ezel, AK Parti eski Uşak Milletvekili Alim Tunç ve çok sayıda davetli katıldı.
Sivaslı Kaymakamlığı Sosyal Tesisleri’nde düzenlenen gecede konuşan Sivaslı Kaymakamı Sedat Yıldırım, dört yıllık görev süresince halkla uyum içerisinde çalıştıklarını, ilçenin birçok sorununa çözüm bulduklarını söyledi.Gecede Kaymakam Yıldırım’a plaket veren Uşak İl Genel Meclisi Üyesi Mehmet Ezel, ilçeden ayrılanları ıslatarak uğurladıklarını belirterek, eline aldığı içi su dolu kovayla Sedat Yıldırım’ı ıslattı.



Daha sonra ilçedeki bir eğlence mekanına giden konuklar, burada eğlenceyisürdürdü. Bir ara Kaymakam Sedat Yıldırım’ı omuzlara alan davetliler, daha sonra etkinliğe katılan sanatçılarla birlikte mekandaki havuza attı.
Sivaslı Belediye Başkanı Zafer Küçükgöl ve diğer davetlilerle birlikte havuzda yüzen Yıldırım, gazetecilerin sorusu üzerine şu açıklamada bulundu: ”İlçe halkı anlamlı bir veda gecesi düzenlemiş. Elimde olmayan sebeplerden dolayı beni havuza attılar. Buranın kültüründe bu var. Kimse bu durumda olmak istemez. Elimden gelen bir şey yoktu. Sivaslı’da elimizden gelenlerin hepsini yaptık. Bu ilçeyi hiç unutmayacağım. Özellikle bu geceden sonra.”
Gecede koruması tarafından havuzdan çıkartılan Kaymakam Sedat Yıldırım, daha sonra evine gitti.







kaynak


manolya41

manolya41 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >İlginç Videolar, Fotoğraflar, Grafikler, Sunumlar >En Garip Müzeler>
  11.Ağu.2009 Sal 19:20:29


ABD’nin Teksas eyaletindeki Dallas kentinin Plano semtinde bulunan Ünlüler Müzesi’ndeki Hamamböceği Salonu



Hindistan’ın başkenti Yeni Delhi’deki Sulabh Uluslararası Tuvalet Müzesi



Hollanda’nın başkenti Amsterdam’daki İşkence Müzesi




ABD’nin Georgia eyaletindeki Columbus kentinde bulunan Beslenme Çantası Müzesi




Fransa’nın başkenti Paris’teki Lağım Müzesi




Nevşehir’deki Avanos ilçesinde bulunan Saç Müzesi. Çömlek ustası Galip Körükçü nün koleksiyonunun sergilendiği müzede, 16 bin farklı kişinin saçı bulunuyor.



İngiltere’nin Lancashire kentindeki Çim Biçme Makinesi Müzesi




Çin’in başkenti Pekin’deki Musluk Suyu Müzesi




ABD’nin Wisconsin eyaletindeki Horeb Dağı’nda bulunan Hardal Müzesi



ABD’nin Kansas eyaletindeki La Crosse kentindeki Dikenli Tel Müzesi




Belçika’nın başkenti Brüksel’deki Ünlülerin İç Çamaşırları Müzesi




ABD’nin Arizona eyaletindeki Sahuarita’daki Titanyum Füze Müzesi




ABD’nin Minnesota eyaletindeki Austin kentinde bulunan Spam Yiyecekleri Müzesi




İngiltere’deki Cumberland Kurşun Kalem Müzesi




ABD’nin Kalifornia eyaletindeki Burlingame’de bulunan Pez Şekerleri Müzesi


manolya41

manolya41 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >İlginç Videolar, Fotoğraflar, Grafikler, Sunumlar >Hiç yayınlanmamış fotoğraflarla Kurtuluş Savaşı destanı>
  11.Ağu.2009 Sal 01:34:24
EMEĞİNE  SAĞLIK MUCKUN TEŞEKKÜRLER PAYLAŞIM İÇİN


manolya41

manolya41 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >ChatCity Dedikoduları >HjFrOsT38 nice mutlu sağlıklı yaşlara..>
  10.Ağu.2009 Pzt 18:35:34



manolya41

manolya41 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >ChatCity Dedikoduları >Graminola (Berkay ım) İyiki Doğdun :)>
  10.Ağu.2009 Pzt 18:32:51



manolya41

manolya41 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >ChatCity Dedikoduları >zuzuzezezizi Nice Yıllara İyiki Doğdun iyiki Varsın (L)>
  9.Ağu.2009 Pzr 23:04:36

                             

                     



manolya41

manolya41 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Mühim Mevzular >Politika, Tarih >Osmanlı Güneş Saati>
  9.Ağu.2009 Pzr 22:44:03

Amasya Müze Müdürü Arkeolog Celal Özdemir, Müze bahçesinde bulunan çam kozalağına benzeyen saat, şekil bakımından Osmanlı Güneş Saatleri arasında tektir" dedi. Müze Müdürü Celal Özdemir, müze bahçesinde koruma altına alınan Osmanlı dönemine ait Güneş Saatinin Ramazan aylarında iftar vaktinin belirlenmesinde de kullanıldığını söyledi. Özdemir şöyle konuştu; "çam kozalağına benzeyen saat, şekil bakımından Osmanlı Güneş saatleri arasında tektir. Üst üste üç kaide üzerine oturtulmuş boyu 1,10 santim eni 80 santim olan güneş saati beyaz mermerden yapılmıştır" dedi.

Güneş saatinin vakitleri nasıl belirlendiğini anlatan Müze Müdürü Özdemir, saatin üst kısmında bulunan düz kısmına yerleştirilen milin gölgesinde yaklaşık 45 derece meyilli gövde üzerindeki hareketine göre vakit tayin edildiğini kaydederek kadran adı verilen satıh dikine on bir kalın şeritle ikiye bölündüğünü şeritlerin her birinin altına birer palmet işlendiğini söyledi. Öte yandan saat üzerindeki kalın şeritlerden yedi tanesi ortalarında dikey olarak açılan bantların ikiye bölündüğünü bu bantlarında yarım saatlik dilimleri gösterdiğini belirten Özdemir, müzeyi gezen yerli ve yabancı turistlerin saate ilgi gösterdiklerini belirtti. Özdemir, "2006 yılında Müzemize kazandırdığımız Osmanlı Güneş Saati 15. Yüzyılda Sultan Bayezıd Külliyesi ile yapılmış külliyenin bahçesinde yüzyıllarca kullanılmış daha sonra Saray Düzü Kışlası bahçesine taşınmış en son olarak müzemize kaldırılmıştır. Ustası bilinmeyen saat beyaz mermerden yapılmış saat form olarak kozalak görünümünde ve biçim olarak ünik bir eserdir. Osmanlı döneminde bu formda yapılmış böyle bir eser yok. Güneş saati çok ama bu formda Osmanlı döneminde yapılmış başka eser olmadığı için türünün tek örneğidir. Çam kozalağına benzeyen saat, şekil bakımından Osmanlı Güneş Saatleri arasında tektir" dedi. 2007 yılında Amasya’yı 220 binden fazla yerli ve yabancı ziyaretçinin tercih ettiğini anlatan Özdemir, Osmanlı Güneş saatinin ziyaretçilerin müze gezilerinde en çok ilgisini çeken eser olduğunu söyledi.





Topkapı Sarayı 3. avlusundaki III. Ahmet kütüphanesinin yanındaki güneş saati

Mekanik saatlerin tam olarak kullanılmaya başlanmadığı dönemlerde usturlap denen aletin yanı sıra, su ve güneş saatlerinden de faydalanılırdı. Güneş saatlerinin geçmişi çok eski uygarlıklara Mısır’a ve Çin’e gider. Güneş saatleri özel olarak hazırlanmış bir çubuğun, güneşin hareketlerine uygun bir şekilde, mermer veya taş bir zemin üzerine düşen gölgesini temel alarak zamanı ölçmeye dayanır.
Günde beş kez namaz kılan, Ramazan’da da iftar ve sahur vaktini doğru bir şekilde bilmek zorunda olan Müslümanlar, zamanın ölçülmesine büyük bir ihtiyaç duydular.
Güneş saatlerinin (eski adıyla, basite) Osmanlı coğrafyasında yaygınlık kazanmaya başlaması dönemin şöhretli bilim merkezlerinden Semerkant Rasathanesi’nin yöneticiliğini yapmış astronom Ali Kuşçu’nun İstanbul döneminde gerçekleşti. Fatih Sultan Mehmet 200 akçe gibi yüksek bir gündelikle Ali Kuşçu’yu 1472′de İstanbul’a getirerek Ayosofya Medresesi’ne hoca olarak atadı. İstanbul’un enlem ve boylamlarına ilişkin bilinen eski değerleri düzelterek işe koyulan Ali Kuşçu, ilk basiteyi Fatih Camii’nde yaptırdı. Osmanlı’da Ali kuşçu ile yayılmaya başlayan güneş saatleri, yatay (masa tipi) ve dikey kadranlı (duvar tipi) olmak üzere iki çeşittir. İstanbul’da kayıtlara geçmiş 53 güneş saati arasında en yaygın grubu dikey kadranlılar oluşturuyordu. Bunların şehirdeki en gelişmiş örneklerini Üsküdar Mihrimah Sultan Camii’nin güneybatıya bakan dış cephesinde ve Eminönü’ndeki Yeni Camii’nin avlusunun Mısır Çarşısı’na bakan dış cephesinde görebilirsiniz.
Mihrimah Sultan Camii’nin Selman Ağa Çeşme Sokak tarafındaki kapıdan girerseniz, güneş saatinin bulunduğu mermer levhayı hemen sağınızdaki cephede demir tırnaklarla monte edilmiş bir şekilde görürsünüz.

Saatin üst kısmında ve sağ alt köşesinde sülüs hatla yazılı güzel bir kitabe dikkati çekiyor. Bu yazılardan, güneş saatini Saatizade Muhammed Arif’in 1769 (Hicri 1183) yılında yaptığını, Yeni Camii muvakkidi Derviş Yahya Muhiddin’in de taş üzerine çizdiğini anlıyoruz.
Güneş saati üzerindeki içbükey ve dışbükey yedi burç çizgisi, altı zaman dilimi oluşturuyor.
Yengeç’ten Oğlak’a sıralanan bu yedi burç, dilimlerin içinde ikişer ikişer gösteriliyor. Bu burçların bazıları solda, öğle çizgisinin (hatt-ı zeval) hemen dışında yer alırken, bir kısmıda yukarıda gün batımı çizgisinin hemen üzerinde konumlanıyor. Burçlar en altta yengeç (seretan) ile başlar ve yukarıya doğru aslan (esed), başak (sümbüle), terazi (mizan), akrep (akrep), yay (kavs) şeklinde sıralanıyor. Günbatımı çizgisinin üzerinde ise sağa doğru oğlak (cedi), kova (delv), balık (hut), koç (hamel), boğa (sevr) ile devam edip ikizler (cevza) burcu ile bitiyor.
Necip Fazıl Kısakürek, Saat isimli şiirinde zamanın şeytani acımasızlığı üzerine, “Zaman bir işvebaz kaçak hayalet / Eskiyenin kement atar boynuna” diyordu.







 


manolya41

manolya41 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Müzik, Vido Klip, Playlist, Konser >Tek Şarkılık Şöhretler>
  9.Ağu.2009 Pzr 22:41:16

SİBEL ALAŞ


1995 yılında çıkardığı albümde yer alan ve albüme ismini de veren Adam la o günlerde çok gündemdeydi.
Sonraki albümümde söz yazarlığında çok başarılı olduğunu gösterse de, akıllarda hep Adam şarkısıyla kaldı.


TAYFUN DUYGULU

Kayahan ın eski damadı Hadi Yine İyisin dedi ama orada kaldı. 1992 yılında yaptığı şarkısı herkesin diline düşen Duygulu, bunun devamını getiremedi.
Çok iyi klarnet ve saksafon çalan sanatçı, merhum şarkıcı Kerim Tekin in seslendirdiği Kar Beyaz ın sözlerini yazıp besteledi.


ZERRİN ÖZER - GÖNÜL

Orhan Gencebay ın yarattığı bu eser Esin Engin in aranjesi ve Zerrin Özer in yorumuyla sevildi.
Özer in yorumu şarkının yaratıcısı olan Gencebay ın bile önüne geçti.


SULTANA

Genç şarkıcı Kuşun Kalkmaz şarkısıyla kelimenin tam anlamıyla fırtına gibi esti.
Ondan sonra da çok sayıda albüm çıkardı ama Sultana hep bu şarkıyla hatırlandı.
NAZAN ŞORAY

Selami Şahin in Sana Merhaba Dedim şarkısı ile çıkış yapan Nazan Şoray a şöhreti, Barış Manço nun 1980 yılında yazdığı Hal Hal getirdi.
Hatta bu şarkıdan dolayı kendisine Nazo Gelin denmeye başladı. Ancak daha sonra bunun devamı gelmedi.



SEMİHA YANKI

1975 yılında Türkiye nin ilk kez katıldığı Eurovision Şarkı Yarışması nda ülkemizi temsil etti.
105 aday arasında birinci olarak İsveç e giden Semiha Yankı, Seninle Bir Dakika ile üç puan aldı ve sonuncu oldu. Yankı, senede en az bir defa bu şarkı ile hatırlanır.


SİBEL BİLGİÇ

1997 yılında Alışamadım şarkısı ile şöhrete ulaştı.
Mehmet Ali Yılmaz la olan beraberliğiyle birlikte müzikten uzaklaştı. Şimdi bir güzellik salonu sahibi.

İSKENDER DOĞAN

Kan ve Gül ile 1976 da şöhrete ulaştı.
Daha sonra 1978 yılında Acılar Sürekli Olamaz isimli şarkısıyla da gündeme gelse de, Kan ve Gül , Doğan ı hatırlatan şarkı oldu.



MİRKELAM

1990 yılında Karşılıksız Çek adlı şarkısıyla Kuşadası Altın Güvercin Yarışması na katıldı.
1995 te çıkardığı ilk albümü ile çok iyi bir satış grafiği yakaladı. Özellikle Her Gece isimli şarkıya çektiği klibi büyük ses getirdi. Şarkı boyunca koştu ama sonu gelmedi.


MURAT KEKİLİ

1999 da çıkardığı Bu Akşam Ölürüm Ben ile ortalığı adeta kasıp kavurdu.
Şarkıyı dinleyip intihar edenler bile oldu. Ama o bunun baskısından bunalıp memleketi Adana ya gitti, Tekir Yaylası nda yaşamaya başladı. Sonra geri dönüp yeni şarkılar yapsa da, Bu Akşam Ölürüm Ben gibi olmadı.





CİGULİ

Esprili sözleri ve muzip klibiyle tanıttığı Binnaz adlı şarkısıyla tanındı.
Doğrusunu söylemek gerekirse Ciguli bir daha bu şarkının üzerine geçen bir şarkı da yapamadı.

Ersan Erdura
Çocuk Gözler isimli şarkısı, 1977 yılında piyasaya çıktı ve çok sevildi.
Ancak daha sonraki yıllarda kendi deyimiyle arabesk salgını çıktı. Ancak o pop müzikten taviz vermeyince, bir şarkı ile kaldı.



Ayla Dikmen
Bir kuşağın kalbini şarkılarıyla fethetmişti Ayla Dikmen. Genç yaşında hayata veda ettikten sonra da uzun süre unutulmadı. Ama yıllar geçti kuşaklar değişti müzik anlayışı da... Dikmen i dinleyerek büyüyen kuşak da orta yaşlarına ulaştı. Bu güzel ses neredeyse tatlı bir anı olarak meraklıların müzik arşivlerinde yerini almıştı.. Issız Adam filmine kadar.
Dikmen in sesiyle hayat verdiği Anlamazdın bu film ile yeni kuşaklar tarafından da tanındı. Şimdi de yaşı kaç olursa olsun bu şarkıyı dinleyen herkesin aklına Ayla Dikmen in adı geliyor.


Berkant

1967 yılında yapılan Teoman Alpay- Metin Bükey şarkısı Samanyolu ile tüm dünyada adından bahsettirdi
Yaptığı 45 lik, 1 milyonun üstünde satarak döneme damgasını vurdu. Samanyolu ile bir anda şöhrete ulaşan Berkant, inişli-çıkışlı bir yaşam sürdü.


manolya41

manolya41 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Haber >Güncel haberler >Havai Fişekler Doğal Yaşamı Tehdit Ediyor>
  9.Ağu.2009 Pzr 22:31:43

Kuşadası Eko Sistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) tarafından yapılan açıklamada, son dönemlerde artan havai fişek kullanımının önüne geçilmesi ve yasaklanması istendi.

EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü imzasıyla yayınlanan açıklamada "Gökyüzünde birden beliren ışık, arkasından çıkan o bomba gürültüsü gibi sesler, kuşların birden paniklemesine neden olur.

Patlayan seslerden sonra bulundukları yeri terk eder. Aşırı ışıktan etkilenen kuşların gözlerinde görme eksikliği oluşur, uçuş sırasında yüksek binalara, tepelere ve elektrik tel ve direklerine takılarak ölürler. Gürültüden yavrular yuvalarından düşerek ölürler denildi.

Havai fişekleri yönelik yetkililerin mutlaka önlem alması gerektiği belirtilen Sürücü, : "İnsanların çoğu gökyüzüne atılan havai fişek gösterisini izlemeye bayılır.

Bizler sadece gökyüzünün karanlığını rengarenk yaparak yanan havai fişekleri görürüz. O ışık demetleri havaya yayılırken insanlar büyük haz duyarlar ve arkasından savaş alanını andıran top sesleri gibi gürültüler gelmeye başlar.

Etrafa saçılan ışık demetleri yok olduğunda, havai fişeklerin gösterisi biter, çevreye beyaz bir duman kaplar, sonra gökyüzü tekrar eski karanlığına kavuşur. Havai fişekler uzaktan bakıldığında ya da atıldığı yerdeki insanlar tarafından hayranlıkla izlenir.

Kimse o an havai fişeklerin yarattığı olumsuz etkileri düşünmez. Havai fişeklerden ilk etkilenenler kuşlar olmaktadır. Gökyüzünde birden beliren ışık hüzmesinin arkasından çıkan o bomba gürültüsü gibi sesler, kuşların birden paniklemesine neden olur.

Martı, Alakarga, Kumru, Kırlangıç, serçe gibi yüzlerce kuş türü, patlayan seslerden sonra bulunmuş oldukları yeri terkeder ve çoğuda telef olur. Müthiş gürültü çıkaran sesler, yuvasında yavrusunun üstüne yatmış kuşun birden paniklemesine neden olur, o panik sırasında yavrular aşağı düşerek ölürler.

Yuvalar boş kalır, kuşlar nereye kaçacaklarını bilemezler. Geceleyin bir koruluğun içinde saklanan yaban hayvanı, sincap, gelincik, ki bunlar Kuşadası nda, özellikle Korumar-Adakule arasındaki makiliklerin içinde çok vardır" diye konuştu.

Havai fişeklerin ayvanların psikolojisinin değişmesine neden olduğuna işaret eden Sürücü, şunları söyledi: "Havai fişek kullanımı, havai fişek gösterisi yapmayan turistik tesislerde dinlenen konukları, evlerinde oturanları, uyuyanları, çocukları, kuşları, yaban hayvanlarını rahatsız etmektedir.

Bilim adamlarının yaptığı açıklamalarda; gece geç saatlerde atılan havai fişek patlatmalarından çıkan sesin, çocukların ruhsal gelişiminde bir travma etkisine yol açabileceği, gece korkularının temelinin atılabileceği, kalıcı işitme hastalıklarına neden olunabileceği, ortaya çıkan gürültü kirliliğinin insanlar üzerinde iletişim bozuklukları, konsantrasyon ve öğrenme zorlukları yaratacağı, sinirlilik ve strese yol açan uyuma zorluğu gibi ruhsal-duygusal etkilere yol açacağı, patlamalardan sonra yapılan hava analizlerinde havadaki civa, kurşun,kadmiyum, bakır, krom gibi maddelerin normalin 4 ila 5 katı artarak solunan havada yoğun kirlilik oluşturduğu ve bundan dolayı oluşan zehirli gazların ciğerlere ve astım hastalarına zararlı olabileceği belirtilmiştir.

5-10 dakikalık görsel bir şölenin ardından, birçok kuş telef olmakta, birçok çocuk, insanlar, yaban hayvanları travma yaşamakta, hava ve gürültü kirliliği olmakta, ancak bu gösteriyi yapanlar bunların farkında bile olmamaktadır



manolya41

manolya41 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Mühim Mevzular >Politika, Tarih >Bayrak Sevgilim>
  8.Ağu.2009 Cmt 01:21:33
 
<<1...100...200...288289290291292293294295296297298 299300301302303304305306307308...400...500...600...700...800...900...983>>