ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul

sohbet banner
tavla okey sohbet forumu
sohbet, okey, tavla, chat
10 Mayıs 2024, Cuma 11:41   
kız arkadaş sohbet linki

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

  manolya41> Forum Mesajları
    manolya41'e ait Toplam 9827 Forum Mesajı var
<<1...100...200...300...400...500...504505506507508509510511512513514 515516517518519520521522523524...600...700...800...900...983>>


manolya41

manolya41 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >İlginç Videolar, Fotoğraflar, Grafikler, Sunumlar >Phillip Toledano: Babamla Geçirdiğim Günler >
  21.Kas.2008 Cum 17:13:02
fiogf49gjkf0d




Phillip Toledano bir İngiliz.. Ama halen New York da yaşıyor ve hem sanat yönetmenliği, hem fotoğrafçılık yapıyor..
Phillip Toledano nun annesini kaybettikten sonra kısa dönem hafızasını tamamen kaybetmiş olan babasıyla geçirdiği günleri fotoğraf ve yazılar ile anlatmış...
Konunun anlatım şekli ve dili çok hoş, İnsan duygulanıyor..
Fotoğrafların tamamını görmek için;
Tıklayınız


manolya41

manolya41 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >İlginç Videolar, Fotoğraflar, Grafikler, Sunumlar >Süper Helezonik Fotolar...>
  21.Kas.2008 Cum 17:04:48
fiogf49gjkf0d








manolya41

manolya41 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Sanat ve Felsefe >Grace Weston : Oyuncak Masalları>
  21.Kas.2008 Cum 16:53:27
fiogf49gjkf0d















Bir fotoğrafçı olarak, hayata dair sorulara ve çelişkilere hitap eden, hem büyük hem de küçük vinyetler kurarak stüdyomda çalışıyorum. Endişe ve korku, merak ve gizem konularında ve yalnızlık ve evrensel boyutta yaşanan yabancılaşma duyguları üzerinde psikolojik gerilimlerle mizahı dengelemeyi seviyorum. Minyatür karakterlerin kullanımı, kurulmuş sahneler ve canlı renkler, ağır meselelerle daha kolayca oynamamı sağlıyor. Küçük masallarım vasıtasıyla en çok,  gerçeklik konusunda daha önceden denemediğim şeyleri yapmaktan hoşlanıyorum.

 

Bakış açım ve yaklaşımım, kendimi yatak odamın bir köşesinde, oyuncaklarla, bulduğum ya da yaptığım nesnelerle oluşturduğum ve görüntülemek ve yeniden düzenlemek haftalarımı alan küçük diyoramalarla eğlendirdiğim göreceli bir yalnızlıkla geçirdiğim çocukluğumdan ortaya çıkmıştır.

 

Yüksek çözünürlüklü tambur tarayıcı taramaları, parlak orta format ve 4x5 slaytlarımla yapılmıştır. Taramalar daha sonra kuşe kağıda basılı chomira c print fotoğraflarında kullanıldı. Nadir durumlar dışında (mesela bir telin silinmesi gibi) tüm görüntüleri kamerada oluşturmayı tercih ediyorum.



manolya41

manolya41 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Sanat ve Felsefe >Grace Weston : Oyuncak Masalları>
  21.Kas.2008 Cum 16:52:01
fiogf49gjkf0d
Grace WESTON Hakkında 

Grace Weston, Portland Oregon’daki stüdyosunda, zeka, mizah ve psikolojik gerilimle birleştirilmiş kısa hikayelerin sahnelendiği öyküsel görüntüler yaratarak çalışan ödüllü bir fotoğrafçıdır. Sahnelerini, çok kişisel olarak görünen ama aynı zamanda evrensel de olan ikilemlere, ilüzyonlara, sevinçlere ve korkulara hitabeden karakterleri ve aksesuarları hem üreterek hem de bularak oluşturur. 

 

“O, the Oprah Magazine”, “More Magazine”, “Portland Monthly”, “Seattle Metropolitan”, “Pittsburgh Magazine” ve “Northwest Palate” çalışmalarına yer veren dergilerden birkaçıdır. Onun sanatı, Birleşik Devletler’de Avrupa’da ve Japonya’da umumi ve özel koleksiyonlarda yer almaktadır. Seattle’daki G. Gibson Galerisi ve Photo-Eye ‘a ait online galeri Photographer’s Showcase (Fotoğrafçının Vitrini) tarafından temsil edilmektedir



manolya41

manolya41 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Fıkralar >Kekeme Şaka Yaparsa>
  21.Kas.2008 Cum 16:25:09
fiogf49gjkf0d
Resim


manolya41

manolya41 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Sana İnat Yaşayacagım Bu Hayatı>
  21.Kas.2008 Cum 16:21:18
fiogf49gjkf0d

ÖNCELİKLE SANA GEÇMİŞ OLSUN CANIM HİÇ KİMSE İÇİN  İNTİHAR ETMEYE DEĞMEZ SAKIN UNUTMA AYRICA ALLAH KATINDA İNTİHAR ETMEK GÜNAHTIR FOTOLARI BEĞENDİĞİN İÇİN DE TEŞEKKÜR EDERİM CANIM SAĞOL



manolya41

manolya41 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Sana İnat Yaşayacagım Bu Hayatı>
  21.Kas.2008 Cum 14:03:37
fiogf49gjkf0d


..Yalnızlığımı düğümlüyorum şimdi ayağıma.. Çözülmemecesine bağlıyorum.. Sıkıyorum.. Ayaklarım acıyor. Yüreğime benzetiyorum sonra.. Sıktıkça acıyor!

Birbirine dolaşıyor ayaklarım. Düşe kalka yürümeye çalışıyorum.Olmuyor! Düşüyorum da, düştüğüm yerden kalkamıyorum aslında.. Gittikçe batıyorum..Canım acıyor..Ayaklarım dolanıyor..Yüreğim susuyor..

Biliyorum.. Hoşuna gidiyor canımı acıtmak.
Biliyorum.. Büyük haz duyuyorsun.
Biliyorum.. Sen duygusuzsun!



Görmüyorum! Duymuyorum! Lanet olasıca.. YOKSUN!!

İsyan etmek istemiyorum artık. Ben böylede yaşayabilirim aslında. Neden olmasınki?!.. Diye düşünüyorum ama..Sadece düşünmekle yetiniyorum aslında...

Biliyorum.. Yaşamalıyım herşeye inat.
Biliyorum.. Hayat ben varsam var.



Kukla gibi oynatıyo beni hayat. Sürükleniyorum ordan oraya.. Dolanıyorum etrafında. Farkında bile değilsin! Umrunda değilmişim oysa.. Diyorumki artık; sende umrumda değilsin aslında...

Oynatıyorlar beni!! Karşı gelemiyorum oyunlara!
Yoruldum artık... Bitsin savaşlar.. BİT artık!! Lanet olasıca...



Ters düz olmuşum umrunuzda değil. Beni bilen bilir zaten. Dert etmiyorum kendime beni anlamamanızı.. Ben kendime yeterim. Ben, kendim için varım zaten..

Oysaki düşüncelerim farklıydı benim.. Ne kadar değişiyormuş insan.. Yaş ilerledikçe düşüncelerde değişiyormuş.. Büyüdükçe anlıyor insan..
Böylesi en güzeli belkide..Ters düz yaşıyorum hayatı...Kaybettiğim zamanı...



Ağlıyorum.. Eskiden senin için ağlamış olmama
Ağlıyorum.. Hiçbir şeyi haketmediğin halde, sana değer vermeme
Ağlıyorum.. Hayatımı yaşamak varken, sessizliğe çekilmeme....

Hiçbirşey için değmezmiş oysaki.. Ağlarken anlıyorum. Sen değmezsin..Yaşlarım değmez..Hayatımı senin yüzünden zehir etmeme değmez.. Artık eski ben le karşı karşıyasın.. Üzülsen mi, sevinsen mi bilemiyorum.. Ama bence en mantıklısı bu...




manolya41

manolya41 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Sanat ve Felsefe >René François Ghislain Magritte>
  21.Kas.2008 Cum 13:44:43
fiogf49gjkf0d

René François Ghislain Magritte


(1898 – 1967)


Annesi Regina Magritte ile tüccar babanın en büyük oğlu olan Rene, 21 Kasım 1898 yılında Lessines’de doğdu.

1915’de kolejden Brüksel Güzel Sanatlar Akademisi’ndeki kurslara devam etmek için ayrıldı.

1920 yılında on üç yaşında tanıdığı Georgette Berger ile karşılaştı ve askerliğini yaptıktan sonra evlendi. Bir süre duvar kağıdı fabrikasında çalıştı, çizimler yapıp motifler üretti.

Bu tarihlerde Belçikalı sürrealistlerden Goemans, Lecomte, Mesens ve Nouge ile tanışma fırsatını yakaladı. 1921’de Servranckx’la birlikte soyuk resme girdi.

1925 yılında ilk sürrealist çalışması Kayıp Joker i yaptı. Ayrıca bu yıllarda Mesens ile birlikte ancak bir sayı yayınlanan “Oesophage1” adlı dergiyi çıkardı.

1927’de Brüksel’deki Centaure Galerisi nde yapıtları sergilenmeye başlandı. Bu sanat galerisinin desteğini alarak bütün zamanını resme ayırdı.

Bu yıllarda Münzevi Yolcunun Düşünceleri, Büyük Yolculuklar , Saldırı Tehdidi ve Popüler Panorama adlı yapıtlarıyla gerçek üstücülüğü benimsedi.

Magritte, Perreux sur_Marne’a yerleşti ve yeni bir döneme girdi. Tehdit Eden Zaman(1928), Sürekli Devinim(1930)ve İnsanlık Durumu(1934) bu dönemin önemli resimleriydi.

1936 yılında Magritte’nin ünü New York’ta Julian Levy’de Mesens’in Londra Galerisi’nde düzenlendiği sergiyle Mans Denizi’ni geçti.

I.Dünya Savaşı yıllarında sürrealistlerin tümü Amerika’ya gittiği halde Magritte Belçika’da kaldı. 1940-1946 yılları arasında Renoir dönemini yaşadı.

Belçika komünist partisiyle uyuşması ve devrimci sürrealist eylemlerine katılması savaştan sonra Breton’la birleşmesini önledi.

Magritte 1952-1957 yılları arasında kendi dergisi olan Carte d’apres Nature’ü ve 1961-1964 yılları arasında da Rnetorıque dergisini yayınladı.

1953 yılında Londra, New York, Paris ve Roma’da sergiler açtı. Bu sergilerden sonra ünü alabildiğine arttı.

1956’da Belçika için Guggenheim Ödülünü kazandı. Bu başarının ardından daha sık sergiler açmaya başladı, Pop Art’ın genç ressamları tarafından büyük usta olarak kabul edildi.

Charleroi’daki Güzel Sanatlar Sarayı’nda Büyülü Ülke adını verdiği büyük bir duvar resmi yaptı.

Magritte, 15 Ağustos 1967 yılında Brüksel’de hayatını kaybetti. Gerçeküstü resmin en önemli temsilcilerinden olan sanatçı, ölümünden kısa bir süre önce birkaç heykel deseni çizdi. Bunlar bronza dökülerek 1968 yılında Paris’te sergilendi.


ESERLERİ















manolya41

manolya41 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Öylesine muhabbet >BİR ADANALININ OZELLIKLERI :)))>
  21.Kas.2008 Cum 13:08:52
fiogf49gjkf0d

Adananın yolları taşlık
Yok cebimizde beş kuruşluk harçlık
Elden gitti kahpece gençlik

Ağam adanalı paşam adanalı
Evde duramıyom sana dadanadı
Sebebim sen oldun güzel delikanlı
Hey güllü hele hele güllü

Peştemalı sümbüllü
Adananın bayırına
Ağam at çıkardım çayırına
Anan baban hatırına

Ağam adanalı paşam adanalı
Evde duramıyom sana dadanadı
Sebebim sen oldun güzel delikanlı
Hey güllü hele hele güllü

Peştemalı sümbüllü



manolya41

manolya41 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Fıkralar >Kekeme Şaka Yaparsa>
  21.Kas.2008 Cum 13:03:13
fiogf49gjkf0d
İki tane dağcı, birisi kekeme, dünyanın en yüksek dağına tırmanacaklarmış. Dağın ortasına tırmandıklarında, bizim kekemenin yine dili tutulmuş:
-"Çad.. çad.. çad..!" demeye başlamış. Öbür ki de;
-"Yukarı çıkalım, söylersin." demiş.
Çıkınca sormuş; "ne diycektin lan?" diye.
-"Çad.. çad.. çad.. çadırı aşağıda unuttuk!" diyor kekeme olan.
Çadır olmayınca Aşağı inmeye karar vermişler dağın ortasında kekeme yine;
-"Şak.. şak.. şak..!" diye konuşmaya çalışmış.
Öbür ki de, yine;
-"Aşağı inelim, söylersin" demiş.
Aşağı inmişler. Adam bakmış, çadır madır yok! Dönmüş ve sormuş:
-"Sen ne diyecektin?" diye...
-"Şak.. şak.. şak.. şaka yaptım!"
<<1...100...200...300...400...500...504505506507508509510511512513514 515516517518519520521522523524...600...700...800...900...983>>