ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul

sohbet banner
tavla okey sohbet forumu
sohbet, okey, tavla, chat
10 Mayıs 2024, Cuma 00:59   
kız arkadaş sohbet linki

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

  manolya41> Forum Mesajları
    manolya41'e ait Toplam 9827 Forum Mesajı var
<<1...100...200...300...400...500...505506507508509510511512513514515 516517518519520521522523524525...600...700...800...900...983>>


manolya41

manolya41 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Komik Şeyler >kellerin kendilerini kandırması:)>
  20.Kas.2008 Per 18:51:04
fiogf49gjkf0d
Erkeklerde kalıtsal kellik sanıldığının aksine babadan değil, annenin genlerinden kaynaklanıyor.
Almanya daki Bonn Üniversitesi nde yapılan bir çalışmaya göre, X kromozomu üzerindeki bir gen erkeklerde kelliğe neden oluyor. Erkeklerin X kromozomunu annelerinden aldığı biliniyor; ancak kadınlar bu kromozomu hem anneden hem de babadan alıyor. Bilim adamları bu nedenle kellik söz konusu olduğunda, erkeklerin babadan çok annelerinin babasına benzeyeceğini söyledi. X kromozomu üzerinde bulunan söz konusu genin, erkeklik hormonlarını harekete geçiren androjen reseptörlerini etkilediği ve gendeki bozulmanın da erkeklerde saç kaybına neden olduğu anlaşıldı.
Kalıtsal faktörlerin kelliğe neden olduğu biliniyor ancak hangi genlerin etkili olduğu tam olarak anlaşılamıyordu.
Prof. Markus Nothen ve ekibince yürütülen son araştırmada, 60 ını geçmesine rağmen gür saçlı olan erkekler ile kıyaslandıklarında, erken yaşta kellik başlayan erkeklerde, saç dökülmesine neden olan bu genden çok daha fazla bulunduğu belirtildi
.


manolya41

manolya41 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >İlginç Videolar, Fotoğraflar, Grafikler, Sunumlar >Başka Bir Dünya Yok..>
  20.Kas.2008 Per 15:40:52
fiogf49gjkf0d

Başka bir dünya yok..........!



BUZULLAR ERİYOR. TOPRAK KURUYOR.KÜRESEL ISINMA HER YIL DAHA FAZLA KENDİNİ HİSSETİRİYOR.GECİKMEDEN ÖNLEMLER ALINMALI........!















Yetkililerin son günlerde sık sık gündeme getirdiği küresel ısınma ve dünyamızın durumu hakkındaki sözlerini dün gibi hatırlıyorum. Bundan on yıl kadar öncede bahsediliyordu ve aynı sorunlar dile getiriliyordu. Sizlerde anımsayacaksınız kutuplardaki ozon tabakasının delindiği, sera etkisi sıcaklıkların başladığı, gereken tedbirlerin alınmasının şart olduğunu uzmanlar bas bas bağırarak haber veriyordu. Bunun için bazı duyarlı ülkeler çağrılara kulak verip tedbirlerin alınmasını istemiş ve hatta bizzat halkının geleceği ve onu küresel ısınmadan korumak için bunun uygulanmasına başlamıştı. Geçen bu zaman içersinde bu söylenenler bu güne kadar hep kulak arkasına atılmıştır. Hâlâ bazı ülkeler buna duyarsız davranmaya devam ederken, şimdi pabuç pahallı olunca herkes ve her ülke bu konu üzerinde birşeyler yapılmasını, kalıcı tedbirlerle bunun önüne geçilmesini istemekte, bazıları ise hâlâ kendi çıkarları için dünyayı mahvetmeye devam etmekte olup akılları başlarına gelmemiştir. Bir gün gelecek ve onlar da pişmanlık duyacaklar ama belki o zaman da iş işten de geçmiş olacak. Bu sese kulak verenler için henüz her şey bitmiş değil. Bir söz vardır “Zararın neresinden dönersen o senin için kârdır”
Her yıl biraz daha fazla ısınıyoruz.

Çöl fırtınasına yakalanmış bir Fok alilesi

Sonucunda bunlar da yaşanabilir.
Ülkemizde de artık bu konu gündeme taşınmış ve bu yaz tüm yörelerimizde susuzluk çekileceği ve özellikle büyük şehirlerimiz başta olmak üzere susuz bir yaz geçireceğimiz basın ve yayın organlarımız tarafından dile getirilmiş hatta bazı yörelerimizde susuzluğun, kuraklığın başladığı da vurgulanmıştır. İşte, hep bu aşamaya gelindiğinde tedbirler alınmak istenir, acil önlemlere girişilir. Bundan on yıl önce uyarıldığında bu işlemler dikkate alınsaydı her ülke kendi üzerine düşeni harfiyen yerine getirseydi belki bugün bu sorunlarla karşılaşılmayacaktı. Belki daha az bir maliyetle bu olayı geciktirecek veya alınan acil önlemlerle kısman de olsa önüne geçilecekti. Şimdi maddi ve manevi kayıplar bu zaman içersinde daha büyük ekonomik kayıplara sebep olmuş ve alınacak tedbirlerin maliyeti belki yüz, beklide bin misli artmış ve artmaya da devam edecektir. Şimdi neler olacak ve ne gibi felaketler kapımızı çalacak, bunları düşünmeliyiz Savaşı, silahı, din ayrımcılığını, çıkar çatışmalarını, zenginliklere daha büyük zenginlikler katmak yerine, bunları şimdilik bir kenara bırakıp tüm dünya ülkeleri hemen ve acilen bunun önlemlerini almak için bir araya gelmelidirler.





























Yaşamak isteyen çiçek bir damla su için mendil açarak yardım istiyor."Ölüyoruz bir damla su lütfen" diye yalvarıyor. Bu böyle devam ederse, aramızda hiç bir fark olmayacak.




Çözüm birlik ve beraberlikten geçer.





manolya41

manolya41 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Sanat ve Felsefe >Benim Bir İsmim Var.Kadın!>
  20.Kas.2008 Per 15:31:27
fiogf49gjkf0d
Benim bir ismim var. Kadın! Ailemin koyduğundan bile daha önce gelen bir tanım üstelik. Önce kadın. Yorulurum bazen çünkü kadınlığı taşımak zor iş. Yılgınlıklarımdan, gözyaşlarımdan, acılarımdan sıyrılıp çıkmak gerekir her yeni güne. Dik durmak zorundayım. Bilirim ki, ne kadar eğilirsem, ne kadar muhtaç görünürsem, o kadar düşerim. Ağlamanın bile acizliğe eşit tutulduğu bir ülkede yaşarım. Adı yok ülkenin. Her yerde karşılaşabiliriz sizinle. Kah, bir mahkeme salonunda avukat, kah bir pavyonda şarkıcı. Suratımda makyajım vardır, bir de dudaklarımda tebessüm. İçim kan ağlar, belli edemem. Her an bir yumruk yiyecekmiş gibi yaşarsın benim ülkemde. Hep arkanı kollayacaksın. Düşsen de kalkacaksın, zaten çok da yükselmeyeceksin. Karşısında duvar gibi duracaksın insanların. Öyle çok şeyi yapmayacaksın ki, zamanla unutacaksın.
Öncelikle sevmeyi unutacaksın. Bu ülkede gönlünü verdiğin zaman yanarsın. En çok kim acıtır yarışı başlar, sanki birinci olanın madalyası varmış gibi. İyi olanları da kötüler yüzünden yakacaksın. Hiç hata yapmayacaksın mesela. Hataların, parmak izin gibi dolaşır seninle; çevrendekiler sütten çıkmış ak kaşıkmış gibi. Büyük sevinçlerin de, büyük kahkahaların da olmayacak. Ya çok pahalıya satacaksın bedenini ama adının sonunda “hanım” olacak; ya da nefes alamadan çiçek açacaksın inadına her şeyin.
Bu ülkede hep yalnız kalacaksın. Birkaç dostun haricinde kimse bilmeyecek derdini. Zaten derdin de olmayacak. Ama o kadar çözümsüz değilsin elbette. Örneğin, salak rolünü güzel oynarsan, birisi alır seni, uzatır ayaklarını bütün gün televizyon seyredersin. Tek başına bir işe yaramaz durursan, ampul değiştirmekten bile aciz olduğuna inandırırsan, favori olabilirsin. Güçlü kadınları sevmez benim isimsiz ülkemin insanları. Yanında küçüldüklerinden olmalı. Bu cümle sende geçici bir egoya yol açar, elinde kalan ise kocaman bir sıfırdır. Boş sokaklara bakarsın, o büyük koyu gecelerde.
Dedim ya, unutacaksın. İçine atacaksın ne varsa, bazen bedeninden fırlayacakmış gibi gelecek yüreğin, durduracaksın. Benim gibi şanslıysan, şarkılarında ağlayacaksın. İsyanını, acını, gülüşünü, kederini notaların arasına asacaksın. Kimse anlamayacak ama sen bağıracaksın. Duysunlar diye değil, tam da tersi, kimse duymadan çığlıklarca bağırabildiğin tek yer orası diye.
Büyük sınavlardan geçirir Yaradan bazen hepimizi. Benim ülkemde bu öyle sık olur ki, kendini unutursun. Kimliğini, ne olduğunu, yaşamını! Bazen onurunu bile bırakırsın yerlere, dışarıdan öyle durur ama aslında sen asıl onun için mücadele ediyorsundur. Sabredeceksin! Tüm inişlerin bir çıkışı olduğuna inanacaksın. Öyle çok yorulacaksın ki, içtiğin sigaranın her nefesi ciğerlerini acıtacak. Aynada gözlerine bakacaksın, kendini arayacaksın, çoğu zaman bulamayacaksın. Yaşam savaşı, ayakta kalma derdi, kadınlığının önüne geçecek. Naifliği, duyguları, başını bir omuza koyma ihtiyacını unutacaksın. Başın kendi omuzlarının üstünde duruyorsa ne ala, yoksa dayayıp silahı ruhuna sıkacaksın. Erkek gibidir diyecekler ardından, övünülecek bir şey sanacaksın, gün gelecek en çok bu cümle yakacak içini, utanacaksın.
İyi niyetli olmayacaksın. Yanlış anlarlar. Altından bir ses çıkar, kırılırsın. Her durumun ortasını bulacaksın. Aç kaldığını bilmeyecekler, sen evinde ıstakozla besleniyormuş gibi duracaksın. Kürkün duracak omzunda, evinde otururken donacaksın. Kol kırılacak yani, yenini bile çantanda taşıyacaksın.
Sizin oralarda yaşam nasıl devam ediyor bilmiyorum. Benim ülkemin kuralları bunlar. Ama kimseye göstermeden gururla taşıdıklarım da var. Mutluluklarım, suskunluklarım, yorgunluklarım, çığlıklarım, düşüp düşüp kalkışlarım, dualarım, yalnızlığım, gerçek dostluklarım, anılarım, özlemlerim, sırlarım, bedenim, düşlerim, günahlarım, kızgınlıklarım ve en önemlisi adım. Kaybetmemek için inatla mücadele ettiğim yanım. Çünkü benim bir ismim var. Kadın! Candan Ünal


manolya41

manolya41 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Sanat ve Felsefe > Ben Var Ya, Ben! >
  20.Kas.2008 Per 15:21:09
fiogf49gjkf0d
Allah beni yaratırken bana niye sormadı? Belki de ben insan olmaya itiraz edecektim. Bu sınavda bulunmak istemeyecektim. Şimdi de intihar edip oyundan çıkmama izin vermiyor?"

Bu soruyu çok duydum. Duymadan önce de sorduğumu hatırlıyorum. İnsanı bir anda bıçak sırtında bırakıyor o soru. Yokluğun kıyılarına savrulduğunu görüyorsun birden. Hiçliğin soğuk nefesini ense kökünde hissediyorsun. İtirazın en keskini bu. Çoklarının varlığın sıcacık koynunda uyuttuğu kaygıları dürtüyor, şüpheleri uyandırıyor.

Bir defa, "ben" diyorsan, orada dur... Çünkü sen "ben" demeye sana sorulmayan o var edilme kararından sonra başladın. Var edilmeden önce "ben" dediğin sen yoktu ki sana (yani "ben" dediğin kişiye) bir şey sorulsun. "Ben" deme ayrıcalığı sana verildi. Hiç hak etmediğin halde hediye edildi. Sen "ben" diye var olmadan önce, sana soracağı bir "ben"in olsaydı, yine sana sorulmadan var edilmiş "ben"in olmuş olacaktı. İtiraz ettiğin anda, zaten itiraz ettiğin şeyi, yani "ben"i elinde bulacaktın. Ne garip! Sana sorulsaydı olmamış olmasını isteyeceğini söylediğin şeyin isteyip istemeyeceğinin sana sorulması için olmuş olmasını istiyorsun. "Ben" olmaya itiraz etme fırsatını yakalamak için bile "ben olsaydım!" diyorsun. Söylediğini tekrarlayalım birlikte: "Ben olsaydım, ben olmak istemezdim!"

Üstelik anladığım kadarıyla, "ben" demekten de hayli memnun gibisin. "Ben" diyebilmene hiç itirazın yok. Tam tersi, yeterince "ben" diyemediğin için kızgınsın. "Niye bana sormadı?" derken, "ben"inin daha önceden, hatta var edilmeden önce ciddiye alınması gerektiğini söylüyorsun. Daha açıkçası, "ben"in henüz var bile değilken görülsün, hesaba katılsın, kale alınsın istiyorsun. Demek ki sen "ben" demeye öteden beri heveslisin. Var edilirken fikrin sorulmadı diye alındığın o "ben"den memnun olmalısın ki, "bana sorulsaydı!" diyorsun. "Ona/şuna/buna/sana sorulsaydı!" demiyorsun. Başkasının hakkında karar vermesine razı olmayacağın kadar dokunulmaz biliyorsun "ben"ini. Zaten itirazın da, sözüm ona sana değil başkasına sorulmuş olması. Fikrin alındığında, önemsendiğin için mutlu olacağını açıkça söylediğin o "ben"ini şimdi niye beğenmiyorsun?

İyi ki de "Niye beni yaratırken bana sormadı!" diye sorabiliyorsun. İyi ki. Ya tersi olsaydı? Takdirine itiraz ettiğin, kararını eleştirdiğin o Allah, seni "ben" diyebilecek halde yaratmasaydı eğer, "Allah beni niye böyle yoklukta bıraktı?" "Allah beni yaratmama kararını niye bana sormadı?" diye sorabilecek miydin?
İyisi mi, sen sen ol, "ben" diyebildiğine, "ben" diye bilindiğine şükret. Ömrünü ikiye ayıralım mesela: BÖ ("Ben"den öncesi) ve BS ("Ben"den sonrası). "Ben" diyebildiğin andan sonra sana verilmediğini düşündüğün, senden eksildiğini, senden esirgendiğini sandığın şeyleri bir kenara koy. (Ki "Bana sorsaydı, ben belki var olmak istemezdim" itirazının sebebi bu sorunlar olmalı.) Bir de, "Ben" diyebilmeden, diye bilinmeden önce, sana verilmeyeni bir kenara koy. Hangisi daha büyük bir eksiklik? "Ben"den önce yoksun. Yokluğunun sen bile farkında değilsin. Eksikliğini kimse dert edinmiyor. Aranıp sorulmuyorsun bile. Hiçbir yerde ciddiye alınmıyorsun. Yoksun ve yok sayılıyorsun. Küçümseniyorsun. Hakaretler görüyorsun. Hesaba katılmıyorsun. Olsan da bir olmasan da bir başkaları için. "Ben" diyemediğin için, "Benim" diyebileceğim hiçbir şeyin yok. Olamaz da! Tekrar hesapla: "Ben" dediğin ana kadar sana verilen, ben dedikten sonra sana verilmediğini düşündüklerinden o kadar fazla ki. İtiraza hiç hakkın yok. Ben verilmeseydi sana, sana verilmeyene bile itiraz edemediğin, itiraz edemediğin gibi verilmediğini bile fark etmediğin dipsiz bir boşluk olacaktı yerin... Varlık bardağının "ben" diyebilmenle doldurulan tarafı o kadar büyük ki, boş dediğin tarafı ancak o dolu tarafın, yani "ben"in sayesinde görebiliyorsun. Yoksa, ne boşluğu bilirdin, ne de eksik olduğunu fark ederdin. Hesaplarda hiç yeri olmayan, sıfır kadar bile ciddiye alınmayan bir lüzumsuzluk olurdun. Eksik olurdun. Eksikliğin bile hissedilmezdi. "Ben" diyemediğine bile itiraz edemezdin. İtiraz etmen gereken "ben"sizlik halini bana anlatamazdın. O soruyu seslendirecek dudakları bile bulamazdın. O cümleyi söze dökecek nefesin bile olmazdı.
Hem sonra, "ben" olarak sen hiçlikten çıkarıldın. Ananın bile yüzüne bakmayacağı, çöpe atılsa kimsenin fark etmeyeceği bir pıhtıdan şimdi toz konduramadığın "ben" diye bil(in)diğin hale geldin. Sen sana verildin. Ben bana verildim. Hiç hak etmediğimiz halde... Hiç hakkını veremeyeceğimiz halde... Şimdi, sen, sana verilenle sana verene isyan etmeyi onurlu bir davranış sayar mısın? Sana hiç yoktan verdi diye "ben"i, o "ben"inle seni "ben" eyleyen O na kafa tutmayı kendine yakıştırır mısın?



manolya41

manolya41 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Yüreğin Yüreğimdi!....>
  20.Kas.2008 Per 01:24:45
fiogf49gjkf0d




manolya41

manolya41 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Komik Şeyler >Bayanlara Sadece Bisiklet Ehliyeti Verilsin>
  20.Kas.2008 Per 01:21:54
fiogf49gjkf0d


manolya41

manolya41 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >İlginç Videolar, Fotoğraflar, Grafikler, Sunumlar >Müdürün Mutfağı>
  19.Kas.2008 Çar 20:59:24
fiogf49gjkf0d
fiogf49gjkf0d
belediyemiz mezarlıklar müdürü mahmut hemengöm ün mutfağı









manolya41

manolya41 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >İlginç Videolar, Fotoğraflar, Grafikler, Sunumlar >Chat City İçin Yeni Tipler>
  19.Kas.2008 Çar 19:00:31
fiogf49gjkf0d
GİZLİ KARAKTERLER


manolya41

manolya41 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >İlginç Videolar, Fotoğraflar, Grafikler, Sunumlar >Chat City İçin Yeni Tipler>
  19.Kas.2008 Çar 18:30:48
fiogf49gjkf0d
















































manolya41

manolya41 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >İlginç Videolar, Fotoğraflar, Grafikler, Sunumlar >Chat City İçin Yeni Tipler>
  19.Kas.2008 Çar 18:28:35
fiogf49gjkf0d
 
<<1...100...200...300...400...500...505506507508509510511512513514515 516517518519520521522523524525...600...700...800...900...983>>