ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum
Kurallarını mutlaka okuyunuz...
manolya41> Forum Mesajları | | manolya41'e ait Toplam 9827 Forum Mesajı var
|
|
manolya41
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Sanat ve Felsefe >Deri Sanatı> 21.Eyl.2008 Pzr 19:58:18 | | fiogf49gjkf0d Teşekkür Ederim | |
manolya41
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >İlginç Videolar, Fotoğraflar, Grafikler, Sunumlar >Ben Olmasaydım> 21.Eyl.2008 Pzr 19:44:29 | | fiogf49gjkf0d
Eğer ben olmasaydım; ceylan aslanı göremeyecekti ve aslana yem olmayacaktı, dedi aydınlık.
Eğer ben olmasaydım; ceylan aslana görünecekti ve aslana yem olacaktı, dedi karanlık.
Eğer ben olmasaydım; ceylan aslanın gelişini duyamayacaktı ve aslana yem olacaktı, dedi ses.
Eğer ben olmasaydım; ceylan ayak seslerini gizleyemeyecekti ve aslana yem olacaktı,diye içinden geçirdi sessizlik.
Bu arada bir aslan, aydınlıkta yakaladığı ceylanı, karanlıkta yiyordu. Ceylan sessizdi, aslan kükrüyordu. | |
manolya41
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >İlginç Videolar, Fotoğraflar, Grafikler, Sunumlar >Lazer Seramonisi> 21.Eyl.2008 Pzr 19:43:30 | | fiogf49gjkf0d Teşekkür Ederim Sağol | |
manolya41
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >İlginç Videolar, Fotoğraflar, Grafikler, Sunumlar >İşte Tatil !> 21.Eyl.2008 Pzr 19:25:12 | | fiogf49gjkf0d Yorucu çalışmalardan kurtulmak demek
Romanlara daha çok zaman harcamak demek
Dostlara vakit ayırmak demek
Annemizin temizlik günlerinden kaçamamak demek
Kuzenlerle güzel bi film keyfi yapmak demek
Yağmurda ıslanmaya vakit bulmak demek
Yolculuğa çıkmak demek
Akşamları dostlarla sıcak çikolatanın dibine vurmaktır
Bahçelerden çiçek toplamaktır(çalmaktır)
Yaz için yapılan diyetlerin sonunu getirip aylarca süren açlığa bir son vermektir
Birazcık ipi koparmaktır
Komşunun çocuğuna ve yeğenlere dadılık yapmaktır
Dilediğin kadar uyumaktır
Ama en önemlisi aileyle geçirilen ve sonsuzmuş gibi gelen dünyanın en güzel anlarıdır :dans:
| |
manolya41
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Geyik Muhabbet >Fıkralar >İçelim Mi? İçmeyelim Mi ?> 21.Eyl.2008 Pzr 19:16:57 | | fiogf49gjkf0d Gerçekten Mi? | |
manolya41
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Sanat ve Felsefe >Hayat Kaçıyor Kovalayın Onu> 21.Eyl.2008 Pzr 18:37:17 | | fiogf49gjkf0d Teşekkürler | |
manolya41
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Mühim Mevzular >Politika, Tarih >40 Yıllık Sakal> 21.Eyl.2008 Pzr 18:35:58 | | fiogf49gjkf0d Teşekkür Ederim | |
manolya41
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Sanat ve Felsefe >Hayat Kaçıyor Kovalayın Onu> 21.Eyl.2008 Pzr 17:59:36 | | fiogf49gjkf0d Bazen çok dar geliyor gömleğim tenime, bazen de kayboluyorum kıyafetlerimin içinde. Sıyrılıp kurtulmak istiyorum bazen beni kısıtlayan her şeyden, bazen kabuğuma çekilmek istiyorum hiç çıkmak istemezmişçesine dışarıya... İnsanı anlat deseler çok zorlanmam. ZITLIK derim size ya da ÇELİŞKİ derim. Çok uzağa gitmedim kendime baktım önce. Ayna yanımdaydı. Zıtlıklar çelişkiler insanıyım bende. Bilmiyorum, göremiyorum, anlayamıyorum bazen. Belki 50 yazı yazdım çelişkiler üzerine, belki 50 gece uykusuz kaldım, belki 50 kere çaresizlikten ağladım. Evet ağladım çünkü sığınacak bir kapı bulamadım, sorularıma yanıt alamadım, sıkıldım, bunaldım, ağladım ağladım ağladım...
Cevap bulamamak çok kötü. Gerçi tercih ederim kendimi hiç cevap aramayanlara, kendine hiç soru sormayanlara. Allah ım ne kötü olsa gerek hayata bir soru bile soramamak, düşünmeden yaşamak, hep gülmek ama hiç ağlayamamak... Soru soramazsan cevap alamazsın. Sığınamazsın, o zaman da o lezzeti tadamazsın. Sığınmak çok güzel. Yağmurlu bir ormanda kaybolmuşken ufak bir kulübeye rastlamak ne güzel. O kulübeciğe sığınmanın verdiği güven ne güzel. Elbiselerini çıkartıp kurutmak, ufak bir ateş yakmak, ısınmak ne güzel. Evet sığınmak ne güzel veya yaslanacak bir omuz bulabilmek. Ama ben yine de yüklüyüm, yine fırtınalar kopartıyorum, boşaltıyorum, yağmur oluyorum, akıyorum yeryüzüne ama yinede doluyum, yine de ağırım, sancılıyım…
Pişmanlıklar mı ümitsizliğe düşüren beni ya da açgözlü müyüm acaba... Nasıl oluyor da çok sevdiğim birisinden çok nefret edebiliyorum bir gün sonra? Kolay mı bu kadar? Nasıl başarıyorum ben bunu? Nasıl oluyor da çok açım ama karnım tok? Nasıl oluyor da bir gün dünyaya meydan okuyorum ama ertesi gün kafamı yorganın altından çıkarmaya korkuyorum? Bu hafta çok hoşgörülüydüm ama geçen hafta trafikte bir adamla kavga ettim. Bu ben miyim? Ben kimim? Niye sapıyorum hep ana yoldan? Niye gidemiyorum aynı güzergahta? Bu kadar dur kalk tüketiyor beni. Ne zaman durulacak denizim? Ne zaman oturacak taşlar yerine?
Siz, bu yazıyı okuyanlar; bu kadar sorudan sıkıldınız mı? Okumayınız o zaman korkuyorsanız. Beni sorularımla mutsuzluğumla baş başa bırakınız. Sorunda bende çözümde. Soruda bende cevapta. Sıkıldınız belki, içiniz daraldı. Belki kendinizden bir şeyler buldunuz bu yazıda. Belki sormaya korktuklarınız vardı kendinize.
Belki kaçıyordunuz. Yakaladım sizi.
Kaçmayınız. Sorun kendi kendinize sorularınızı. Belki fırsatın olmayacak bir daha. Ben sormaktan usanmadım yıllardır. Usanmadan soracağım, merak edeceğim, yanıtlayacağım, yanılacağım, gülecekler bana, bende onlara. Sizde korkmayın, sorun kendinize… Sadece sorun ve ümidinizi yitirmeyiniz.
Birde sakın affetmeyin.
Affederseniz alışırsınız.
Kendinizi affetmeyin, başkasını affedin ama.
Boğuyor bazen sorular, cevaplar, kavramlar, duygular. Ama bir saniye suyun üstüne çıkıp nefes almak ne güzel. Hiç boğulmayan bilmez o duyguyu. Hiç sevgilisi olmayan bilmez ayrılık acısını ya da hiç hapis yatmayan bilmez özgürlüğün kıymetini. Yaşamak lazım belki de zıtları, zıtlıkları görmek lazım... Farkları, renkleri, ayrılıkları tatmak lazım. Acıları çekmek lazım. Sevmek lazım bir şeyleri, bir şeylerden nefret etmek. Algılamak için, algıları açık tutmak için, bakışının boyutunu artırmak için, kendini oyunun dışına atmak için, izlemek için, gülmek için, ağlatmak için hiç ağlamamış gibi, sevmek için sevilmek lazım önce hiç sevilmemiş gibi, deli gibi..
Sevin, sorun, nefret edin; yaşayın işte ama dolu dolu yaşayın... Hayat kaçıyor onu kovalayın…
| |
manolya41
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Mühim Mevzular >Politika, Tarih >40 Yıllık Sakal> 21.Eyl.2008 Pzr 17:33:05 | | fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d Ata, yanındaki valinin kulağına eğilip sorar; Kimdir bu ? Vali yanıt verir; Efendim kendisi Şıh tır. Yörede çok hatırlısı vardır. Atatürk Şıh ı yanına çağırır ve; "Bak baba, imanın ölçüsü sakalın boyunda değildir. Şunu rica etsem de en azından Peygamber efendimizinki gibi kısaltsan" der ve eliyle de boyun altı hizasını gösterir.
Şıh; "Emrin olur Paşam" diyerek yerine çekilir.
Aradan zaman geçer, bir akşam Atatürk Amasya daki Şıh ı hatırlar ve Valiyi telefonla arayıp durumu sorar. Vali nasıl söyleyeceğini bilememekle birlikte, Şıh ın sakal boyunda en küçük bir kısalma bile olmadığını aksine kimselere el sürdürmediğini anlatır.
Atatürk telefonu kapatır, kağıdı kalemi eline alır ve az sonra nazırını çağırıp, yazdığı yazıyı Amasya Valiliği ne tebliğ etmesini ister. Ertesi gün Amasya dan bir haber gelir ki Şıh Efendi Ata yı görmek üzere Ankara ya yola çıkmış...
Şıh gelir Ata nın karşısına çıkar. Sakal tamamen kesilmiş, sinekkaydı bir tıraş olunmuş, saçlar kısaltılmış, kılık kıyafet baştan sona değiştirilmiş, bambaşka görünüme bürünülmüştür.
Atatürk ün mesai arkadaşları bu değişimi anlayamaz ve Ata ya sorarlar;
"Aman Paşam, o Şıh ki sakalına el dahi sürdürmezdi, siz ne ettiniz de kökünden kesmesini sağladınız? " Ata gülümser, sonra da yanındakilere dönüp;
"Dün akşam Amasya Valiliği ne bir yazı gönderdim ve Şıh ı Afyon a vali atadığımı bildirdim" der.
Ardından da yeni bir yazı hazırlayıp nazırına bu yazıyı da Şıh a vermesini söyler.
Yazıda söyle yazmaktadır;
"İnancın ölçüsünün sakalda olmadığını anladığına sevindim. Valilik meselene gelince, bugün koltuk uğruna kırk yıllık sakalından vazgeçebilen yarın başka şeyler için milletinden bile vazgeçebilir. Seni böyle bir ikileme mahkum bırakmayalım. Kal sağlıcakla... | |
manolya41
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >GİT!> 21.Eyl.2008 Pzr 16:48:42 | | fiogf49gjkf0d Şimdi qit... dalqasız deniz oLur mu deme... yıLdızssız qeceLere bırak yerini we qit.... kaptansız kaLsın bu sessiz qemi, bi kurtaran oLur eLbet qit..!! yaqmur yaqmasın artık bu $ehre, beni qözya$Larım yeter , yeter ki qit ...!!
KaLsan ne oLacak, ne deqi$ecek..? Benim çürüyen yanımda koca bir "hiç"... ÖyLe deqiL mi ? öyLeyse qit.... Sensiz kaLsın bu $ehir, yaqmurLar....Kö$edeki bakkaLdan siqara aLmasan ne OLacak ki.... qit... Hazan oLan mewsime yaz mı qetireceksin yada huzura mı çewireceksin bu $ehri? yoo qit....!!!
$imdi qit... Bırak ardından sonbahar oLsun...döküLsün yaprakLar....Bırak aqLasın dostLarın ardından ....qözya$Ları ister samimi oLsun ister kahpe.... Bırak anıLarı, bırak hayaLLeri...bırak qit.....!!! GürüLtüLü bir kı$ qünü qibi yada pırıL pırıL yaz qibi oLsun qidi$in..... Ne farkı war ...? Her ikiside bir yıLda karde$ mewsim deqiL mi? qit...!! Kimin qidi$iyLe karararmı$ dünya , kimin qidi$iyLe yıkıLmı$.... kimi tebrik etmi$Ler....yada kime zuLmetmi$Ler bir qidi$ öyküsünden sebep... söyLesene? Bo$wer qit...!!
$imdi qit... Bir $ans daha diLenme kaderinden ... wur sırtına aLnının yazısını we qit !!! bırak kimseLer biLmesin qittiqini.... bana bıraktıqın meLenkoLiyi , dibine kadar sen de ya$a we qit.....!!
__________________ | |
| |