HAYATI SEVMEKTEN SUÇLUYUZ HAKİM BEY
Savunmam biraz uzun olacak hakim bey ve ben burada aynı kaderi paylaştığım insanlar adına yapacağım son konuşmamı.
Haklısınız efendim, biz suçluyuz...
Çocukken akıllı, uslu, büyüdüğümüzde ise hiç bir şeyi sorgulamadan boyun eğen insanlar olmamızı istediniz bizden; ama, biz olamadık.İşte bunun için suçluyuz.
Dostlara hoşça kal! derken, içimizden de dostça kal! demeyi ihmâl etmediğimiz için suçluyuz.
Aşka inandığımız, aşka âşık olduğumuz, gerektiğinde aşk için bütün gemileri ateşe verdiğimiz için suçluyuz.
Severken şartlı sevmedik biz. Yürekten sevdiğimiz, olduğu gibi kabul ettiğimiz için sevdiğimizi, suçluyuz biz.
Yaşadığımız her yere hayatın ta kendisini taşımaya çalıştığımız, ölmeden mezara girmediğimiz için suçluyuz biz. Kişiliklerimizi olduğu gibi ortaya koyup, kapılarımızı şartlı sevenlere daha baştan kapadığımız için suçluyuz.
İnsanı insan bildiğimiz, insanî olan her şeyi başımızın üstüne taşıdığımız için de suçluyuz.
Evet biz suçluyuz, vicdansızın karşısında durduğumuz, kendi vicdanımızın ise başında nöbete yattığımız için suçluyuz.
Kendimizden başkasını ezmediğimiz, zararı sadece ve sadece kendimize verdiğimiz için suçluyuz.
Başkalarının omuzlarına basarak yukarıya çıkmanın, kitabımızda yeri olmadığı ve sadece kendi yeteneklerimize güvenerek önemli değil, değerli insanlar olmaya çalıştığımız için suçluyuz.
Gezginin, serüvencinin, hergelenin, utanmaz âşığın yanında saf tutmadığımız için suçluyuz biz hakim bey.
Üreteni, Yaratan’ı, yüreği büyük olanı, yılmayanı, direneni, kendi göz yaşından korkmayanı, duygularıyla barışık olanı sevdiğimiz için suçluyuz biz.
Namusumuzu sırf fizikte değil beyinlerimizde aradığımız, bazen bir geceye yılları sığdırdığımız, ‘an’lara hak ettiği değeri verdiğimiz için suçluyuz.
Şair M.Zeki Gezici nin bir şiirindeki mısrada dediği gibi: ...biz hayatı sevmekten suçluyuz...
Anlaşılacağı üzere suçumuz çok ve her biri de görkemli hakim bey.
“Son sözünüz” mü dediniz? Peki efendim onu da söyleyeyim :
Şanımıza yakışır bir cezayla taltif edin bizi lütfen !
Bukowski nin önerdiği gibi yapın: Suda yakın, ateşte boğun bizi...
HALİM BAHADIR |