ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum
Kurallarını mutlaka okuyunuz...
|
LeCoultre
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 14.Ara.2008 Pzr 23:06:23 |
| fiogf49gjkf0d Canım kankam döktürüyorsun | |
muratugras82
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 15.Ara.2008 Pzt 00:04:15 |
| fiogf49gjkf0d Sertac bak orada ajanları tanıtıyorlar, git bak sen de oraya. Biraz bizle ilgilen yahu. Bu ne! Aşk adamı mısın ajan mısın Es es in sol acığı mısın ne üdüğün belirsiz yahu
Şiirim post-modern bir şiirdir. Dokunmayın şiirime. | |
LeCoultre
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 15.Ara.2008 Pzt 00:16:38 |
| fiogf49gjkf0d Hocam sen beni çözmüşsün | |
deprave
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 15.Ara.2008 Pzt 01:22:57 |
| fiogf49gjkf0d HEP..
Uzaklardan bir rüzgar esintisiyle gelmiştin bana.. En yandığım zamanların birinde yağmur zamanımdın. Her bir titreyişle çok uzaklardan gelirdin. Hep olduğu gibi yine uçurumun kenarında yakalamıştın ve pamuk ipliğiyle bağlı yaşamıma bir düğüm atmıştın. Fakat ara ara ellerimi uzattığımda dokunamazdım sana, kaybolurdun.. Ardından uzun geceler boyu düşünürdüm ”Acaba gerçekten geldi mi?” diye. Sonra ”Evet geldi!” diye emin olurdum. Çünkü bilirdim Süzülen göz yaşlarım sevdamaydı, sanaydı.. İfade edemediğim her kelimeme mana olurdun..
Yani;
Sen yokken bile severdim seni…
Sen benim ruhumun kıyıcı düşüncesi oldun..
Senin güzelliklerini görmekle,aşk doğrudan yüreğime girdi..
Ve onu boyaların en solmazı olan,kırmızının en koyu rengi ile boyadım..
Ve ateşi yüreğimi çılgınca yaktı tüketti..
Sana tüm varlığımı ve ruhumu vermek isterdim..
Vede bana benim için uykularını feda edermiydin diye soracak olursan..
Evet derdim kuşkusuzca..
Hatta gözlerimi bile senin için feda edebilirim yanıtını verirdim..
| |
deprave
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 15.Ara.2008 Pzt 02:20:11 |
| fiogf49gjkf0d ŞİMDİ SÖYLE..
Ne özlenen bir koku ne de anımsanan bir ten zerafeti olmak istemezdim.. çünkü sevmeyi de, sevilmeyi de dokunmayı da bilmeyen sen kendi aynanda yansıttığın şeyin yine kendin olduğunun farkına varmakta gecikmeyeceksin.. ya isteksiz bir hevesle uzanacaksın arzularına, ya da umutsuz inançlarınla, “kaybedeceğim” diye diye..
hayat ışığımsın dediklerinde kendilerini alçalttıklarının değil beni yücelttiklerinin kanısıyla böbürlenirdim.. oysa günler geceye geceler günlere karıştıktan sonra ışıklı bir yolda küçük bir fener olduğumu farkettim..
bazen yalnızlığın zincirsiz esiri olduğuna inanırsın.. bazen de kalabalıklarda yalnız hisseder, bazense yalnızlıklarında kalabalıklara aldanırsın sessizce, güvenle.. saf, masum kanarsın gözlere, kelime oyunları yeterlidir..
unutmak kaçış yolun, terketmek çaresizliğinse eğer umutla dopdolu dediğin yüreğin nerede kaldı? Hani..? umutların nerede..? Yoksa yine mi uçurdun onları elinden ..? gidişine kuşlar da ağlamayacak artık yıldızlarsa hep aynı bilinen adreste bekleyecekler göz kırpmak için bağlı - bağsız yüreklere… ama bil ki tükenen umutların değil, sen olacaksın kabullenmek istemesende..
Patikalarda hatırlayacaksın belki, belki dikenli yollarda inanacaksın günahına.. belkide çıkmaz sokaklarda yenileceksin korkularına.. gözlerin kan ağlayacak perişan, parçalanmış haline.. benimse içim…
ya senin, senin yüreğin kurumayacak mı? Yoğrulduğun teknede çürüyüp kalmayacak mısın? Bensiz bir hiç olduğunu bir kere daha kanıtlamayacak mısın?
Ben küçük el feneri Sense ışıklı caddelerin gece bekçisi..
Şimdi söyle bana Kaldırımlarına daha ne kadar güveneyim …
alıntı…
Karanlıklar heryandan ruhumu kaplıyor..Ayrılığın acısı uçurum gibi içerimde derinleşiyor..Gözyaşlarım kirpiklerimden taştı artık..Uykusuzluk matemimin yoldaşı oldu..
Eyy gece..Daima benim düşmanım olmaya yeminmi ettin..Bu haldeyken ruhumun izini nasıl saklarım..Ben ki yüreğimdeki acıyı gizlemek sanatını bilmem..
Eyy gece..Sen sevgiliyi iyi tanırsın..Ona git..Onsuz geçen saatlerin sessizliği içinde git ona deki..
Uyan Eyy Sevgili..Mutluluğun gülü uykuda çiçek açmaz..
| |
IIIPearLIII
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 16.Ara.2008 Sal 12:18:32 |
| fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d
HAYAT İÇİNE savrulmuş milyonlarca tohum var. Kimisi neşe, kimisi bereket, kimisi hüzün. Şimdi sonbahar ya belki de o yüzden sonbaharın diğer adı hüzün. Oysa sonbaharlardaki renk bereketini seviyorum ben, sonra sonbaharın yağmurlarını birde en çok. Bazen yağmuru aratmayan göz yaşlarına şahit oluyor yüreğim, bazen şahit olunan oluyor gözlerim..
Her şey iç içe yaşam içinde. Kötü varsa ancak iyinin olduğunun farkına varıyoruz. Güzellik çirkinin varlığına borçlu makamını nasıl ki zengin fakire borçluysa servetini. Mutluluk ise hüzne borçlu mahiyetini. Tezatsız dengelenemiyoruz dünyada! Siyah yoksa beyaz yok. Kötü yoksa iyi..
O yüzden arada akmalı yaştan gözler ve var olmalı hüzün hayatımızda gerektiği kadar. Kıvamında bir hüzünde gerekli ruhlara mutluluk ve huzurun kıymeti için. Bazen keyifle okunan bir kitabın satır aralarındaki baskı hatası nasıl kaçırsa da kitaba dair iştiyakımızı, satır arası hüzünler asla bozmamalı yaşam anlayışımızı..
Var olan ve başa gelen her şeye tevekkül edebilmek asıl olan.. O öyle bir Rabb’ki gereksiz ve hedefsiz tek bir zerreyi dahi yaratmayan ve bir yerden bir yere sevk etmeyen. O yüzden “Ey Rabbim! Senden ne gelecekse gelsin! Sen ki, rahmetinle de, kahrınla da güzelsin!” diyebilmek tüm kalple..
Beklenmedik satır arası hüzünleri tevekkül ile karşılamak, sabredebilmek. Her şeyi bir hediye hükmünde görebilmek. Bilinçli bir tercih aslında huzur ve mutluluk. Etrafa saçılan her türlü tohum aslında kişinin kendi tercihine bağlı olarak şekil alıyor zannımca. Hüznü dahi sevebiliyorsak eğer belli bir süre sonra mutluluk olarak geri dönüşümünü alabiliyoruz aslında.
O yüzden yaratılmış her şeyi sevmek gerek Yaradan’dan ötürü. O yüzden şefkatle kucaklayabilmek gerek kainattaki tüm zerrecikleri ve tüm yürekleri. Zengin borcunu ödemeli fakire ki, hak etsin iki cihan servetini . Zahmet vermeli biraz rahmete kavuşmak için. Merhamet etmeli kainata, merhamete mahzar olmak için..
Yaşayabilmek gerek her şeye rağmen, yaşata bilmek için . Hüznü de yaşamak gerek, mutluluğun kıymetini daha iyi bilebilmek için Var olmak gerek her şeye rağmen, var kılmak için. Barışık olmak gerek, en başta küskünlüğe mani olmak için.
Satır arası kadar kısa ve dar alanlara sıkıştı artık yaşamlarımız. Yine bu satır aralarında yaşanıyor hüzünlerimiz yada mutluluklarımız.. Satır arası alınan nefesler kadar hayatımız ve satır araları kadar da kısa artık yaşantılarımız. Bu kısacak zaman dilimlerini bereketlendirmek adına hep güzelden ve iyiden yana atsın nabızlarımız..
Bir okuma molasıdır belki satır arası yaşanılan bir hüzün. Kıymetini bilmek lazım, iyinin, hüznün ve güzün..
| |
IIIPearLIII
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 16.Ara.2008 Sal 13:15:57 |
| fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d
Yaşam Bir Tesadüf Değil
Yaşam bir tesadüf değil, yaptıklarınızın aynada bir yansımasıdır.
İNSANLAR ;
onlara ne söylediğinizi unutabilir
İNSANLAR ;
onlara ne yaptığınızıda unutabilir
AMA , İNSANLAR ;
onlara kendilerini nasıl hissettirdiğinizi asla
UNUTMAZLAR...
Yılların akıp gitmesine öfkelenme; gençliğe yakışan şeyleri gülümseyerek teslim et geçmişe.
Arkadaşlar melekler gibidir, bizi ayağa kaldırırlar kanatlarımız uçmayı unutunca.
Ne başlangıç ne de son vardır.
Dün tarihtir.
Yarın bulmaca. Bugün hediyedir.
Hayat yalnız biz izin verdiğimiz gibi geçer. İyi ya da kötü hızlı ya da yavaş...
Her şey bizim elimizde, sevgi de, aşk da, başarı da. Ama ancak kendi ruhumuzla buluştuğumuzda...
| |
IIIPearLIII
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 16.Ara.2008 Sal 15:16:33 |
| fiogf49gjkf0d
Farkındayım...
Hüzünlü yazılar yazmazdım eskiden... Hüzünlü şarkıları ezberlemezdim...
Erken büyümek acılıdır. Acıdır... Acıyı çizmezdim eskiden...
Bulutları seyrettiniz mi hiç, daha yakın olayım diye gökyüzüne, çıktınız mı çatılara? ... Bulutlardan şekil çıkarmayı oynadınız mı hiç?
Mesela kuşlara dokundunuz mu hiç? Avucunuzun içinde pır pır eden yüreğini, sıcacık, minicik yüreğini hissettiniz mi hiç?
Ağaçlara tırmanıp dal oldunuz mu? Yaprak oldunuz mu? Çiçek açtınız mı hiç?
Uğur böceği uçurdunuz mu mesela? Karınclarla konuştunuz mu? Gül yaprağındaki su damlasının tadına baktınız mı hiç? Kasımpatının üzerendeki kırağıyı sildiniz mi?
Yağmurlara karışıp su oldunuz mu, aktınız mı hiç? Islandınız mı sırılsıklam? Seyrettiniz mi pencereden, duydunuz mu damlaların sesini?
Hiç balıklara dokundunuz mu? Mesela verdiniz mi özgürlüğünü öperek? Denizin dibini gördünüz mü hiç? En yüksekten atlayıp daldınız mı?
Kar kaplamış toprağa bakıp, gözünüz kamaştı mı? Alamadığınız oldu mu kendinizi bakmaktan kar tanelerine? Avuçlarınızda erittiniz mi hiç? Üşümeyi göze alıp yattınız mı karlar üstüne?
Yıldız topladınız mı mesela? Kayan yıldızları dilek taşı yaptınız mı? Geceyi güne boyadınız mı hiç?
Çimlerde uyuyakaldınız mı? Kokusu bitinceye dek içinize çektiniz mi? Çiçek topladınız mı? Papatya tarlasına girdiniz mi hiç? Papatya gibi durdunuz mu, gelincik oldunuz mu mesela?
Ateş böceklerini dinlediniz mi hiç? Yanıp sönen ışığını seyrederken öldüğünü anladığınızda sızladı mı içiniz?
Kelebek peşinde koştunuz mu mesela? İpek böceği beslediniz mi? Tırtılın değişimini gördünüz mü hiç? Örümcek ağlarına takılıp kalan böceği kurtardınız mı mesela? Ve o ağlara güneş vurduğunda nasıl parlar bilir misiniz?
Taş kınası yaktınız mı elinize kayalardan? Sabun çiçeği ile yıkadınız mı elinizi? Limon çiçeği, yasemen kokladınız mı hiç?
Dut ağacında kırmızıya boyandı mı elleriniz? Kirazdan küpe yaptınız mı mesela? Koştunuz mu tepelerden aşağılara, tuttunuz mu rüzgara yüzünüzü? Atladınız mı yükseklerden, kuş olup uçtuğunuzu hayal ettiniz mi hiç?
Mezarlıklarda yürüdünüz mü mesela? Mezar taşlarındaki isimlere mutlu hayat hikayeleri kurdunuz mu? Su verdiniz mi toprağına?
Melek oldunuz mu mesela? Sihirli bir değnekle dokundunuz mu yüreklere?
Farkında oldunuz mu yani kısaca hayatın?
Farkına vardınız mı acıyla mutluluğun?
Farkettiniz mi hayat herşeye rağmen güzeldir... Acımak kendine, hatadır ve suçlamak hayatı...
Hayat insana sunulmuş en güzel armağandır. Acıyı da seveceksin, hüznü de... Mutluluğu ve sevinci kucakladığın gibi kucaklayacaksın...
Ve hayatı farketmezsen, hayat seni hiç farketmeyecektir...
Ve ben farkındayım... Ve ben tüm yaşanmışlıklarımı sevdim... Ve ben yaşıyorum...
| |
deprave
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 16.Ara.2008 Sal 15:44:12 |
| fiogf49gjkf0d SENİ SAKLAYACAĞIM..
Seni saklayacagim inan Yazdiklarimda, cizdiklerimde, Sarkilarimda, sozlerimde.
Sen kalacaksin kimse bilmeyecek Ve kimseler gormiyecek seni, Yasayacaksin gozlerimde.
Sen goreceksin, duyacaksin Parildayan bir sevi sicakligi, Uyuyacak, uyanacaksin.
Bakacaksin, benzemiyor Gelen gunler gecenlere, Dalacaksin.
Bir seviyi anlamak Bir yasam harcamaktir, Harcayacaksin.
Seni yasayacagim, anlatilmaz, Yasayacagim gozlerimde; Gozlerimde saklayacagim.
Bir gun, tam anlatmaya.. Bakacaksin, Gozlerimi kapayacagim.. Anlayacaksin.
Özdemir ASAF..
Aşkının doruğunda uysal..
Sevgisinin gücüyle vahşi..
Yeşil,mavi mutluluğunda bir kadın yaşar..
ADI...............!
| |
deprave
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 16.Ara.2008 Sal 20:42:51 |
| fiogf49gjkf0d ARKASI KARANLIK AĞAÇLAR..
İnsanların gerçek insanların hikayelerini anlatmak..Küçük insanları kahraman gören bir görüşle..Yokluktan,yoksulluktan,çirkinlikten,hoyratlıktan,kötülükten..Bir acayip iyi enerji üreterek..Hayata tutunma yorgunluğunu..Varolma hüznünün verdiği tuhaf azmi..Boşvermişliğin coşkusunu..Sessiz sedasızlığın kendine has gevezeliğini..Arkası karanlık ağaçların yanına usulca girebilsem..
Bir zamanlar şölenlerle egemen ülkemde..
Şimdi iri gagalı yalnızlıklar dönüyor..
| |
| |