ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul

sohbet banner
tavla okey sohbet forumu
sohbet, okey, tavla, chat
28 Nisan 2024, Pazar 11:12   
kız arkadaş sohbet linki

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

  manolya41> Forum Mesajları
    manolya41'e ait Toplam 9827 Forum Mesajı var
<<1...100...200...300...400...488489490491492493494495496497498 499500501502503504505506507508...600...700...800...900...983>>


manolya41

manolya41 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Sanat ve Felsefe >Kraliyet Mezarlığı>
  7.Ara.2008 Pzr 01:52:04
fiogf49gjkf0d


















manolya41

manolya41 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Komik Videolar, Klipler, Resimler, Karikatürler >Çocukların Diliyle İnsan Anatomisi>
  7.Ara.2008 Pzr 01:38:51
fiogf49gjkf0d


manolya41

manolya41 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Sanat ve Felsefe >Sanat Eseri Kadın>
  7.Ara.2008 Pzr 01:05:28
fiogf49gjkf0d


Allah ın yeryüzünde yarattığı, sergilediği eserler içinde fiziksel görünüm olarak en kusursuzu kadındır.

Kadın hem ruhuyla hem de bedeniyle bir sanat şaheseridir.

Allah ın tüm insanlara merhametini; kadın, yavrusuna olan şefkat, merhamet ve acıma duygularıyla sembolleştirir.

Ve bu duygular onun ruhunun yoğrulduğu hammaddedir.

Bir tasarım harikası olan kadın insan ve hayvanın farklı projeler oluşunu ifade eden ana çizgidir.

Duygusal tasarımı bir yana kadının fiziksel heykeli fevkaladedir. Onun estetik tasarımına "Bu şöyle olsaydı, daha iyi olurdu" denecek tek bir rötuş teklifi dahi mümkün değildir. Ve bugüne kadar dile getirilmemiştir.

O, fiziksel olarak şöyle de olabilirdi:

Tüylü bir yaratık olabilirdi.

Şu anki fiziğinin tersine, ineğe benzer bir göğüs yapısını ona benzer bir alt konumda bulundurabilirdi.

Ama Allah onu her türlü pürüzden, mimari kusurdan beri, erişilmez ve değiştirilemez bir tasarımla yaratmıştır.

Simanın saçla taçlandırılması veya bu güzelliğin saçsızlıkla boşlukta kalışı...

Ne müthiş bir tercihtir.

Şu organ şöyle değil de böyle olsaydı, saçı farklı bir yer ve konumda olsaydı, göğsü böyle değil de şöyle veya şurada olsaydı, 2 değil de 4 veya 3 olsaydı denebilecek hiçbir mimari alternatif ve dizayn önerisi kadın tasarımı için söylenemez.

Kadın mimari bir dengenin estetiki bir sunumudur.

Erkek güç ve kuvveti sembolize ederken, kadında erkeğin ruhunu teshir ve teskin eden, tamamlayan bir dinginlik görürüz.

Erkeğin kendini kaptıracağı, gözü kapalı peşinden koşacağı bir cazibeyle yaratılmıştır kadın.

Erkek kimi zaman öylesine bu cazibeye kapılır ki Allah a ait güzelliklere birer gölge olan kadını ilahe edinir.

Allah a ait güzelliklerden habersiz, marifetullah a kapalı bir insan içinse kadına aşık olma ama onu aşıp Allah aşkına ulaşamadığı için onda boğulup mecazi bir tapınmaya dönüşüm kaçınılmazdır.


manolya41

manolya41 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Öylesine muhabbet >KURBAN VE KATLİAM>
  7.Ara.2008 Pzr 00:30:13
fiogf49gjkf0d


deprave

deprave resimleri

    7.Ara.2008 Pzr 00:21:33 Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
  CAHİLLİK
  • Basma cahilin izine, gitme şeytanın sözüne  (Ruhsati)
  • Bilgisiz bir kimse, savaş davuluna benzer, sesi çok, içi boştur. (Sadi)
  • Bilgisizlik kolay ve rahat elde edildiği için çoğunluk bilgisizdir. (La Bruyere)
  • Boş kap, dolu fıçıdan çok ses çıkarır. (John Lyly)
  • Büyük cinayetler ancak büyük cahiller tarafından işlenmiştir. (Voltaire)
  • Cahil ile sohbet etmek güçtür bilene, Çünkü cahil ne gelirse söyler diline. (La Edri)
  • Cahil ile sakın latife etme. Dili zehirli olduğundan gönlünü yaralar. (Hz.Ali r.a.)
  • Cahil insan kendi kendinin bile düşmanıdır; başkasına dost olması nasıl beklenir. (Sokrates)
  • Cahil kimsenin yanında kitap gibi sessiz ol. (Mevlana)
  • Cahil kral taç giydirilmiş eşektir. (İngiliz Atasözü)
  • Cahil sual sormaz. (Benjamin Disraeli)
  • Cehalet, dertlerimiz için tesirsiz bir ilaçtır. (Seneca)
  • Cehalet insanın isteyerek talihsizliğe talip olmasıdır. (G.İpsen)
  • Cehalet öyle binektir ki, üzerine binen zelil olur, arkadaşlık yapan yolunu kaybeder. (Hz.Osman r.a.)
  • Hareket halindeki cehaletten daha korkunç hiçbir güç yoktur. (Bernard Shaw)
  • İnsanın cahil olduğunu bilmesi, ilme atılmış ilk adımdır. (Benjamin Franklin)
  • İnsanların en cahili, ahiretini başkasının dünyası için satandır. (Hz.Ömer r.a.)
  • Öğrenmek pahalıdır ama cehalet ondan da pahalıdır. (Henry Clausen)

Öncelikle başlığı açan kişiye anladığı her ağızdan cehaletin ne demek olduğunu okumaya davet ediyorum..

Ve Kurban bayramı,kurban kesimi;Bu ahmetin,mehmetin yada cumhuriyet gazetesindeki x köşe yazarının çıkardığı bir şey değildir..Onun söylemi,bunun söylemi değildir..Allahu Teala nın,Hz İbrahime rüyasında gönderdiği bir vahiyde,Oğlu hz.İsmaili kurban edeceksin emri ile süre gelen ve devamında sabrın,inancın karşılığında yerine kurban edilmek için gönderilen koç tan devam eden bir olgudur..Bunuda burda bu inanca sahip olmayan,bi bilgi birikimi olmayan cahil ağzıların tartışması yersizdir..Kimseye tek kelime cevap vermem,hele başlığı açana kaale dahi almam..

sen önce şu yarı çıplak resmini kaldır ve dudağındaki parlatıcıyı sil de öyle konuş


manolya41

manolya41 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >İlginç Videolar, Fotoğraflar, Grafikler, Sunumlar >5 Milyon Yıl Sonraki İnsan !>
  6.Ara.2008 Cmt 15:34:47
fiogf49gjkf0d
5 milyon yıl sonraki insan! 1
msnbc.com, Christopher Sloan, Peter Andrews, Chris Stringer, David Lambert adlı bilim adamlarının çalışmalarından yararlanarak insanoğlunun gelecekteki evrimini simulasyon tekniğiyle resmetti. İşte önümüzdeki 5 milyon yılda insanoğlunun varsayılan evrimi:
5 milyon yıl sonraki insan! 2
Unihuman (Homo Sapiens Sapienter): Evrimin sonucunda farklı ırklara ait özellikler karışarak küresel ölçekte genetik bir karışım oluşturacak. Sosyal yapı, insanlar arasındaki harmoniyi koruyacak biçimde yapılanacak. Ancak bu önemli bir potansiyel tehlike de taşıyor. İnsanların tek kültürlü yapısı evrimi durdurup gelişmeyi engelleyerek, sonraki nesillerin çöküşüne neden olabilir.
5 milyon yıl sonraki insan! 3
Survavalistian (postapocalypticus): Nükleer savaş ya da Dünya ya bir göktaşının çarpması gibi küresel bir felaket evrimi yeniden tetikleyebilir. Yeni ortama adapte olabilmek için insanlar gece görüşü ya da radyasyona dirençli deri gibi yeni fiziksel özellikler geliştirebilirler.
5 milyon yıl sonraki insan! 4
Numan (homo genomicus): Genetik müdahaleler sonucunda, her türlü değişimin sona erdiği doğal insanoğlu ile üst düzey genetik özelliklere sahip numan lara kadar çeşitli ara-türler üretilecek. Ancak burada doğal insan ile genetik üretim numan lar arasında bir çatışma yaşanacak. Merak edilen soru şu: Bundan kim galip çıkacak?
5 milyon yıl sonraki insan! 5
Cyborg (humo roboticus): İnsan bedenine robotik katkı rutin haline gelecek. Her ne kadar robotik gelişme, nesillere aktarılan bir özellik olmasa da, insanoğlu hastalık ve dış etkenlere karşı daha savunmasız kalacağından, robotik gelişmeler zorunluluk haline gelecek. Sonuç: robot ile insanın ikili yaşamı. Buradaki potansiyel güçlük de insanoğlu ile rekabete girebilecek yapay zekaların ortaya çıkması olacak.
5 milyon yıl sonraki insan! 6
Astran (astranthropus): İnsanoğlunun tüm yapısı diğer galaksilere yolculuk için, doğal ve robotik yollarla baştan aşağıya yenilenecek. Astranlar, hayati sistemlerini binlerce yıl canlılık için gerekli destekleyiciler sayesinde dondurabilirken, uzay yolculuğunu robot pilotlar sürdürecek. Yıldızların ötesindeki koloniye ulaşıldığında da astranlar geçici uykularından uyandırılacaklar.


manolya41

manolya41 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >ChatCity Dedikoduları >Mutlu Bayramlar>
  6.Ara.2008 Cmt 02:17:30
fiogf49gjkf0d


manolya41

manolya41 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Sanat ve Felsefe >Bayramda Çalışırız Bayramlar İçin>
  6.Ara.2008 Cmt 02:12:10
fiogf49gjkf0d
Kurban bayramı tam kışın ortasına rastlıyordu. O günler bir soğuktu, bir soğuktu. Kar, fırtına, tipi… Eskişehir ovalarında papaz harmanı savruluyordu. .
Göz gözü görmüyordu dışarılarda. Sular donmuştu hep. Şeydi suyu, iri buz parçaları akıtıyordu. Santral kanalı kapandığından, elektriklerimiz kaç gündür, doğru dürüst yanmıyordu. Akşam seminerlerinde kitap okuyamıyorduk, ders çalışamıyorduk. Lambalar ikide bir usulca sönüveriyordu.
Dersliklerimizde pelerinlerimizle oturuyorduk ta gene de ısınamıyorduk. Musluklarımızdan su akmıyordu. Ellerimizi, yüzlerimizi yıkamak için dere kıyısına gidiyorduk. İçme suyumuzda yoktu. Üç gün bayram iznimiz vardı, ama bu soğukta nereye gidecektik? Köyü yakın olanlar gidebildi ancak.
Bayram sabahı kampana çaldı.
- “ Dışarıda toplanılacak” dediler.
Başımızı, gözümüzü sararak, büzülerek çıktık. Müdürümüz Rauf İNAN merdivenlerde bizi bekliyordu. Üstünde palto bile yoktu. Ellerini arkasına bağlamıştı.
- “ Arkadaşlar” diye başladı. Bir canlıydı sesi, bir heybetliydi. Önce yılgınlık psikolojisinin zararlarını anlattı. Korkan insanın muhakkak yenileceğini ve korktuğuna uğrayacağını söyledi.
- “ Bu hava soğuk evet, fakat siz isterseniz üşümezsiniz” dedi. Olduğumuz yerde birkaç kez sıçramamızı ve kuvvetli tepinmemizi istedi. Dediğini yaptık, birden ısınmıştık sanki! Hoşumuza da gitmişti.
- “ Bugün bayram” dedi.
- “ Şimdi birbirimizi tebrik edeceğiz. Sonra yapacağımız iki iş var; ya tekrar içeri girip sıralara büzülmek, mıymıntı – mıymıntı oturmak. Bu üç günü böylesine faydasız, hatta zararlı geçirmek. Can sıkıntısından patlamak, boşuna içlenmek, üstelik üşümek. Yahut da kazmayı küreği alıp, Santral Kanalı’nı temizlemeye gitmek. Emin olun, inanarak çalışan insan ne soğukta üşür, ne de sıcakta yanar. O; yücelten, dirilten, kuvvetli kılan bir heyecan içinde, her türlü güçlüğün üstüne çıkmıştır. Onu hiçbir karşı kuvvet yolundan alıkoyamaz. Yeter ki bir insan yaptığı işin gereğine inansın. Ben şimdi kazmamı, küreğimi alıp kanala gidiyorum.”dedi.” Çünkü kanal açılınca elektriklerimiz yanacak. Elektrikler yanınca okulun işleri yoluna girecek. Kitap okuyup, ders çalışabileceksiniz. Sularınız akacak, yıkanabileceksiniz. Size şunu söylüyorum, bizim asıl bayramımız; yurdumuz bu gerilikten, bu karanlıktan kurtulduğu gün başlayacaktır. Şimdilik bize düşen milletçe çalışma çok çalışmaktır. Parolamız şu olmalıdır;
“Bayramda Çalışırız, Bayramlar İçin!..”
Ben gidiyorum, gelmek isteyen gelsin”.!...
Heyecanlanmıştık. Üşümemiz de geçmişti.
“Bayramda Çalışırız, Bayramlar İçin!..”
“Bayramda Çalışırız, Bayramlar İçin!..”
Altı yüz kişi böyle bağırdık. Sonra da kazma kürekleri koyduğumuz işliğe doğru bir koşuşma başladı.
İnsanların böyle canlanması, bir amaca doğru saldırması, belki sadece savaşlarda görünür. Santral havuzundan başlayarak on ar metre arayla su kanalına dizildik.
Çıplak Hamidiye Ovası ayaz. KırıkKız Dağı’ndan doğru zehir gibi bir rüzgâr esiyor. Pelerinlerimizin etekleri uçuşuyor.. Kazmayı vurdukça yüzlerimize buz parçaları fırlıyor. Bazı yerlerde kar her yeri doldurmuş, kanal dümdüz olmuş. Nereyi kazacağız belli değil. Müdürümüz, öğretmenlerimiz başımızda dört dönüyorlar, bir o yana koşuyorlar, bir bu yana. Öyle çalışıyoruz ki, boyunlarımızda buğu fışkırıyor. Bazen adam boyunda buz parçalarını elleyip çıkarıyoruz kıyıya. Kimisi bağırıyor, kimisi kazmalara tempo tutuyor. Bir gürültüdür gidiyor kanal boyunca.
Yeşilyurt köylüleri evlerini önüne çıkmış, bize bakıyorlar. Böyle çalışmamıza alışkınlar ama bayram günü bu soğukta nasıl donmadığımıza şaşırıyorlar. Yeşilyurt’lu arkadaşımız Azmi, köyü yakın olduğu için izinli ya!, bize evlerden bazlama ekmek taşıyor. Köylü ekmeğini özlemişiz, aramızda kapışıyoruz. Yukarıdan aşağılardan ikide bir sesler yükseliyor.
“Bayramda Çalışırız, Bayramlar İçin!..”
Koca ova çınlıyor. Taaa uzaktan Hamidiye’nin, Mesudiye’nin köpekleri ürüyorlar. Bu kış günü böyle seslere anlam veremiyorlar herhalde. Ayaz ovanın ıssızlığı yırtılıyor.
O gün kanalın yarı yerini açtık. Bir buçuk metre derinliğinde, uzun derin bir çukur karları yara yara gitti. Ertesi gün taa bende kadar tamamladık. Sonra merasim ile suyu saldık.
Nazlı bir gelin getirir gibi, önünden ardından yürüyerek, türküler, marşlar söyleyerek getirdik… Ve gece geç zamandı, santral havuzuna döndük. Sonra bir baktık okulumuzun balkonuna çakılı; Ç.K.K. yandı. Çifteler Köy Enstitüsü…!
O zaman ki sevincimizi nasıl anlatmalı? Üşümüş ellerimiz alkıştan ısındı.
“Yaşa, Varol” seslerimiz ufukları kapattı.
Dünya’nın en içten gelen, en coşkun bayramı oldu belki… Hiç unutmam bir arkadaşımız kendi ellerini öpüyordu..
- “Aferin ulan eller” diyordu.
- “Bu elektriğin yanmasında seninde hissen var”.Sevinçten gözlerimiz yaşarmıştı.
Müdürümüz bir tümseğe çıktı. Birkaç kelime ile bayramımızı tebrik etti.
- “Şimdi” dedi.
- “Depomuza su dolacak, banyoyu yakacağız. Yıkanın ve çalışıp başarmış insanların huzuru içinde uyuyun. İşte gördünüz. İnanarak çalışan yapar! Amacına ulaşır! Bu heyecanla çalışmaya devam edersek, biz Türkiye’yi de yükseltebiliriz.!...”
- “Yükselteceğiz!..” diye bağırdık, hep bir ağızdan..
“Bayramda Çalışırız, Bayramlar İçin!..”
“Bayramda Çalışırız, Bayramlar İçin!..”
İçeri girdik. Musluklardan şarıl şarıl sular akıyordu. Birbirimizi tebrik ediyorduk.. Unutulmaz bayramdı...

Talip Apaydın

1967 Karanlığın Kuvvet’i adlı kitabı.


manolya41

manolya41 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >Kurula Islak Kirpiklerini>
  6.Ara.2008 Cmt 02:01:25
fiogf49gjkf0d


manolya41

manolya41 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Fıkralar >Agop ile Eleni>
  6.Ara.2008 Cmt 01:54:47
fiogf49gjkf0d
Agop ile Eleni evlenmişler ve cicim ayları bittikten sonra Agop eve gelip koltuğuna kurulur
kurulmaz, gazeteyi yüzüne çekip Eleni yle hiç ilgilenmez olmuş. Günlerden bir gün Eleni Agop tan ilgi beklentisi ile;
-"Bre Agoppp! Mutfağın penceresi bozuldu, yaparsiinn?"
Agop, gazeteyi yüzünden indirmiş, gayet sinirli bir şekilde;
" Niye, ben pencereciiii?"
Ertesi gün Eleni yine ilgi görmek umuduyla,
" Bre Agoppp, mutfakin musluğu bozuldu yaparsiinnn?"
" Niye, ben muslukçiii?"
Bir sonraki gün " Bre Agoppp, tuvaletin sifonu bozuldu, yaparsiinn?"
"Niye, ben pokçii?"
Ertesi gün eve gelen Agop bi bakar her şey tamir edilmiş,
" Kuzum Eleni bunlari sen yaptinn?"
"Yoo..."
"Eee, peki kim yaptı?"
"Eee, kapıcı Abdurrezzek a dedim, oda dedi yaparım, ama bir şartla..."
Agop merak içinde sorar,
"Neymiş?"
Eleni ;
" Eee dedi bana, ya benimle yatarsın, ya da bi pasta yaparsin."
Agop rahatlar,
" Peki kuzim, ne pastasi yaptin?"
Eleni sinirlenir;
"Niye, ben pastaciii?


manolya41

manolya41 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >İlginç Videolar, Fotoğraflar, Grafikler, Sunumlar >Gösteri>
  5.Ara.2008 Cum 14:35:38
fiogf49gjkf0d


__________________
<<1...100...200...300...400...488489490491492493494495496497498 499500501502503504505506507508...600...700...800...900...983>>